4 yıl lisans okuyacağına şanzıman ustası olmak. (3. sayfa)

ÇOCUKKEN SANAYİDE GEÇİRDİĞİM zamanların çektiğim çilelerin son 2 yıldır meyvesini yiyorum fason olarak kendime çalışıyorum koltuk işi yapıyorum çok fazla değil ama maaşlı çalışandan daha fazla para kazanıyorum + kafama göre işe gidiyorum karışan yok

keşke okula gidip diploma ile birşeyler yapma imkanım olsaydı misal ekonomi veya satış pazarlama vs birşeyler yapmak isterdim

hangi bölümmüş o?

söylemez aman biz de okuruz falan

okumak 2010'lara kadar çok değerliydi. üniversite okuyan prestijli olur, ortalamanın üstünde bir gelire sahip olur ve yükselirdi. 90'larda, 2000'lerde okuyanların çoğu 2010'lara kadar güzel bir birikim elde edip yaşam standartlarını yükselttiler.

2010'lardan sonra ise her yere patır patır açılan üniversiteler sebebiyle her lisans bölümü mezunu sayısı artarken ihtiyaç da azaldı. haliyle ortalık işsiz ya da asgari ücrete talim eden üniversite mezunlarıyla dolu.

ailelerdeki büyüklerimiz, 70'lerden tutun da 2010'lara kadar okuyup meslek sahibi olanları görüp evlatlarını okumaya teşvik ettiler. ancak hala geleneksel düşünce yapısından çıkamadılar. son 10 yılda ne kadar üniversite açıldığının, mezun sayısındaki inanılmaz artışın farkında değil birçoğu. hatta lisans mezunlarının bulundukları sektörlerin çektiği acılardan ve maaşların düştüğü halden bile bihaberler. haliyle toplumumuzdaki ebeveynlerin çok büyük bir bölümü çocuğunu okutup eski zamanlardaki gibi iyi bir gelire ve prestijli bir yaşama sahip olacağını zannediyor.

35 yaşındayım, evlenme gibi bir niyetim yok. hasbelkader olur da birini sever, evlenir ve çocuk yaparsam, o çocuğu okutacağım. ama sadece vizyon sahibi olması için, biraz olsun kültürlenmesi için, hobi olarak okutacağım. hangi bölüme ilgi duyuyorsa okusun. ama gençliğinden itibaren de onun kendi eğilimi doğrultusunda, ilgisine ve el yatkınlığına göre de yetiştirmeye çalışacağım. ressam mı olur, müzisyen mi olur, tesisatçı mı olur, yazılımcı mı olur artık o tamamen onun ilgisine kalmış. ama bunu 10-15li yaşlarından itibaren yapacağım. bir yandan okusun, bir yandan da meslek öğrensin. üniversiteye gidince de mesleğini icra edebiliyorsa etsin, o esnada da hobi olarak okusun.

malesef ülkemizde tıp ve bilg.mühendisliği(yazılım müh.vb aynı sektörden meslekler de dahil) dışında elle tutulur bir bölüm kalmadı. onlar da şimdilik iyi. bakalım 5-10 sene sonra ne hale gelecekler.

ben mimarım, mimarlar 15-20 bine it gibi çalışıyor. özel sektörde ne kadar tecrübeli bir mimar olursan ol maaşın gıdım gıdım artıyor. 100e yakın mimar tanıyorumdur. 50li yaşlarda olup aynı firmada 20 yıla yakındır çalışan bir proje yöneticisi dışında 40k üstü kazanan özel sektör çalışanı mimar tanıdığım yok. 10-15 yıl tecrübeli mimarların aldığı maaş max 30k. memur mimarlar nispeten rahat. 35k alıyorlar ama memur mimar olmak da sırtınızı çok sağlam bi yere dayamadıkça imkansız.

özel sektördeki kölelik düzeninden sıkılıp iş hayatıma ara verdim. pandemide boş boş oturacağıma hukuk okumaya başladım. 4.sınıfa geldim. ben bu haltı neden yedim diye kendimi yiyip bitiriyorum.(babam çok istedi aslında onun da etkisi var, bana kalsa okumayabilirdim) yeni nesil hukukçular perişan halde, eskiler yiyor kaymağı, hatta eskilerin bir kısmının da işleri ciddi oranda azaldı. eczacı, diş hekimi arkadaşlarım bile pek memnun değiller, eskiye nazaran işleri az.

velhasıl, okuyun, vizyon sahibi olmak, üniversite hayatını yaşamak, kültürlenmek için okuyun. ama genç yaşlardan itibaren ticareti, esnaflığı, tesisatı, elektriği, aşçılığı, vinç operatörlüğünü vs vs aklınıza ne geliyorsa, ne yapmak istiyorsanız onu da öğrenin.bunları öğrenirken o esnada da gelecekteki işinizi kurmak için sıkı bir tasarruf ile birikim yapmaya çalışın.

Hocam peki en az yoran para kazandiran fiyat performans mesleginiz hangisiydi

Herkeş hukuğu bir meslek sahabı olmak için okurken, sen ise boş kalmamak, bir meşgale olsun diye okumuşsun; hem de 4 sene. Ben elime anlamını bilmediğim kelimelerle dolu bir kitabı aldığımda en fazla 5 dk dayanabilirim. ve yüzlerce kanunu ezberlemek zorunda kaldığımda hemen pes ederim: sendeki bu azme hayran kalmışam...

Bunun için ülkenin refah seviyesinin avrupa ile eşit olması lazım. Sanki lisans mezunu asgari ücretle çalışırken, sanayidekiler yat kat alıyor. Sanayide çalışanların çoğu da zar zor geçiniyor, hepsi tuttuğunu öpme derdinde, çoğu baştan savma iş yapıyor. Üstüne bir de 10-15 milyon arası mülteci var bunlar içinde de ciddi oranda sanayide çalışan var bir de onlarla rekabet etmen gerekiyor

Hocam direk diken, havai hat çeken yada arıza bakım onarıma giden veya yer altı ag/og çeken, trafoya hücreye kadar çalışabilen vs. bir usta 1-2 sene falan aynı firmadaysa 35binleri rahat geçiyor şuan ki bunlar taşeron firmalar, kurumlarda imkanlar çok daha iyi.

Kendi çalıştığım firmalardan biliyorum maaş bordroları bizzat ellerimdeydi. Maaşı imkanları vs her şeyi geç adam yok ki çalıştıracak. Öncelikle dediğiniz gibi riskli bir meslek ikincisi de adam yetişmiyor, çok bilgi birikimi gereken bir sektör malzemeyi işleyişi devamlılığı çok iyi bilmek gerek. Piyasada olan adamlarda kendini artık ağırdan satmayı, aranan adam olmayı hak ettiklerini almayı becermişler.

Öyle düşük maaşlı çalışacak işsiz kalacak vs mümkün değil bu sektörün ustası olmuş adam. Öyle olaylar gördüm ki adam çalma muhabbetine dönmüş sektör firmalardan adamların aklını çeliyorlar pat bir yerden teklif geliyor adamlar 2 gün sonra yok ortada.

Kısacası hocam bunlar benim gözlemlediklerim arkadaşın konusuna istinaden özetle; Gidip 4 sene hiç bir işine yaramayacak bir bölümde senelerini paranı boşa harcayıp, sonrası sil baştan asgari ücret ile okuduğundan uzaktan yakından alakası olmayan bir iş yapmaktansa, böyle emsal bir sektörde elin anahtar tutsun ömrü billah aç kalmaz, aksine yükselerek kendi işinin patronu bile olursun. Benim görüşüm bu