"bir gün askerler dizilmiş, karacılar-havacılar-denizciler şeklinde. hepsinin komutanları başında, askerlerine cesaret testi yaptırıp birbirleriyle sidik yarıştırıyorlar. önce karacıların komutanı çıkıyor, askerine emir veriyor: -asker! şu yola uzan! -hayhay komutanım! hemen uzanıyor yola. sonra komutan tanklı bir askere emir veriyor: -asker! şu adamın üstünden geç! tanklı asker hiç acımadan geçiyor adamın üstünden ve yere uzanmış asker yerinden bile kıpırdamıyor. bu cesaret timsali insanı gördükten sonra diyorlar ki: -işte, cesaret bu! ardından sıra havacılara geliyor. komutan, askerini bir helikoptere bindirip kendisi de yanına atlıyor ve gökyüzüne doğru yükseliyorlar. yerdeki binalar miniminnacık olana kadar yükseldikten sonra komutan askerine emir veriyor: -asker! paraşütünü giymeden atla hemen! -baş üstüne komutanım! asker atlıyor..ve tahmin de edebileceğiniz üzere paramparça oluyor. bunu görenler, askerin parça parça olmuş vücuduna bakıp diyorlar ki: -işte, cesaret bu! son olarak denizcilere geliyor sıra. komutan seçiyor bir tane asker, sonra emir veriyor: -asker! git bi 10 dakka yüz gel! -hadi len! ...görenler diyor ki: -işte...gerçek cesaret bu!"