ITB Arifesinde Almanya Turizmdeki Durum / Sonrası güncellenecek

Dünya Covid 19 Pandemisi ile sarsılırken, Turizm en büyük darbe yiyen sektörlerden birisi oldu.

Avrupa Kıtasında Pandemi ile Mücadelede Almanya kılavuz ülke oldu. Önceliği İsan ve Toplum sağlığına veren Almanya, Özellikle Türkiye, İspanya ve Yunanistan'da otelleri ve yatırımları olan Alman Tur Operatörlerinin baskılarına boyun eğmedi ve kısıtlama kararlarına devam etti.

Almanya Pandemi ile Mücadeleyi, 'Ulusal Pandemi Planı' adı altında veriyor. Resmi Devlet Kurumu Olan Robert Koch Enstütüsü (RKI) tek yetkili kurum. Bütün kurallar, kısıtlamalar bu kurumun Pandemi ve vakaların seyrine göre alınıyor, Şansölye Merkel Kararları Uygulatıp, Ekonomi kurmayları ile de, RKI'nın aldırdığı kararlar sonrası oluşan durumları değerlendiriyor.

Başta Avrupa olmak üzere, tüm dünyanın Turizm ritmini belirleyen Lokomotif fuar olan ITB'nin bu sene Dijital olarak gerçekleşmesinin arifesinde Almanya'nın Turizm faaliyetleri hakkında çok farklı durumlar söz konusu.

RKI belli bir seviyeye gelmeden yasakları gevşetmenin imkansız olduğunu, ilk gevşetmeler başladığında bile Turizm'in kademeli ve dikkatli bir şekikde açıklayacağını net bir şekilde açıkladı. Şansolye'de Panemi ile bilim ve tıp gerçekliklerinde mücadele etme çizgisinden sapmayacağını ifade etti.

Bu gerçeklikliğe rağmen ve sektör artık can çekişme evresinden, bitkisel hayata girmişken, üstelik Pandemi ile mücadelede Turizm çalışanları hem ekonomik hemde sağlık açısından bir koruma kalkanına alınmamışken, ITB Öncese Almanya başta olmak üzere, Avrupa ve Ülkemizdeki son durumları özetleyeceğiz.

1- Alman seyahat acentaları yaz sezonuna kötümser başlıyor

Alman seyahat endüstrisinin temsilcileri, turizm hareketliliğinin Mayıs ayından önceden yeniden başlamasının mümkün olmadığını ve 2021 yılında turizm gelirleri açısından 2019 yılı rakamlarının ancak yarısına ulaşılabileceğini öngörüyor.

ITB Berlin Fuarı öncesinde Alman Seyahat Acentaları Birliği (DRV), Alman seyahat endüstrisine ve turizm sektörüne yönelik son pazar ve piyasa araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Açıklanan veri ve öngörüler, bu yıl için de düşük seviyede bir sezona işaret etti.

ANCAK %20’SİNE DENK GELDİ

Travel Data & Analytics (TDA) tarafından gerçekleştirilen pazar araştırmasına atıfta bulunan DRV, “Şubat ayının ortasından bu yana rezervasyonlarda biraz artış yaşandığını ancak bu yılki rezervasyonların geçen senenin aynı döneminde gerçekleştirilen rezervasyonların (COVID-19’un pandemiye dönüşmeden önceki süreçte) sadece %20’sine denk geldiğini” açıkladı.

DRV Başkanı Norbert Fiebig ise, “Coronavirus pandemisi nedeniyle %80’in üzerinde yaşanan gelir kaybını, 2021 yılında da telafi etmek mümkün görünmüyor. Şu anda tahminde bulunmak zor olsa da, seyahat acentaları ve tur operatörleri bu yıl ancak 2019 yılında elde edilen gelir ve rakamların ancak yüzde 50’sine ulaşabilecek gibi görünüyor” dedi.

YUNANİSTAN VE TÜRKİYE TALEP GÖRÜYOR

Almanya’da ilkbahar dönemi ve Paskalya tatili için seyahatler konusundaki belirsizlik nedeniyle rezervasyonlar minimum düzeyde gerçekleşiyor. TDA araştırmasının verilerine göre; gerçekleştirilen rezervasyonların %60’ı yaz sezonu, %25’i ise sonbahar sezonu ve gelecek yıl için yapıldı.

Destinasyonlar açısından Yunanistan ve Türkiye tatilleri rezervasyonlarda en fazla talep görürken; Balear Adaları’na yönelik rezervasyonlar ise zayıf bir seyir izliyor.

Alman tatilcilerin bazıları ise 2022 yazı için uzun mesafeli seyahatler veya cruise turları için rezervasyon yapıyor.

TURİZM BU YAZ YENİDEN BAŞLAYACAK MI?

DRV’nin Şubat ayı sonunda, 600 üye şirketin temsilcilerinin görüşlerini alarak gerçekleştirdiği ankete göre; katılımcıların yaklaşık üçte biri ilkbahar döneminde, diğer üçte birlik kısım ise yaz sezonunda turizm hareketlerinin yeniden başlayacağını öngörüyor.

Finansal açıdan, seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin yaklaşık % 90’ı bu yıl için; 2019 yılı, korona öncesindeki dönemlerde elde ettikleri yıllık gelirin en fazla %50’si oranında gelir elde etmeyi bekliyor. Diğer yarısı ise 2019 yılı seviyesinin %25 ila % 50’si arasında bir gelir elde etmeyi bekliyor.

DAHA HIZLI AŞILAMA

DRV anketine katılanların % 75’i, müşterilerin Almanya’ya döndüklerinde olası bir karantina süreci nedeniyle şu an rezervasyon yapmadıklarını söyledi.

Ezici bir çoğunluk ise, nüfusun aşılanmasının hızlandırılması çağrısında bulundu ve çoğu aşılanmış insanların kısıtlama olmaksızın seyahat edebilmesi gerektiği fikrini destekledi.

https://www.turizmgunlugu.com/2021/03/04/alman-seyahat-acentalari-2021-yaz-sezonuna-kotumser-basliyor//

2- İki lider görüştü, turizm hareketi nisanda başlıyor mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Almanya Başbakanı Merkel video konferans aracılığıyla bir araya geldi. Toplantıda turizm hareketliliğinin nisan ayından itibaren güvenle başlayacağı belirtildi.

Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yer alan habere göre görüşmede, Türkiye-Almanya ilişkileri ve bölgesel konular ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Almanya Başbakanı Merkel ile düzenli temas ve diyaloğun devamına büyük önem verdiğini ifade etti.

Türkiye’nin salgınla mücadelesinin kararlı şekilde devam ettiğini, kademeli ve kontrollü normalleşme sürecini başlattıklarını, aşılama programını da hızla sürdürdüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, olumlu gelişmelerle birlikte Nisan ayında turizmin engelsiz ve güvenli biçimde başlayacağına inandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de insani yardıma ihtiyaç duyan milyonlarca Suriyeliyi fiilen koruyan ve yardım sağlayan tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayarak, gönüllü geri dönüşler konusunda Avrupa Birliği’nin mali ve teknik destek vermesi gerektiğine işaret etti.

18 Mart Mutabakatının güncellenmesi konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Ege konularında da yapıcı tutumunu sürdürdüğünü dile getirdi.

Libya’da yeni hükûmetin güvenoyu alarak bir an evvel görevine başlamasının öncelik taşıdığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de siyasi sürecin etkin şekilde devam etmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Görüşmede, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da hazır bulundu.

3- Turizm devi TUI, seyahat uyarısına rağmen Antalya seyahatlerine start veriyor. Alman Seyahat Acenteleri Birliği de Türkiye’ye tatile gitmek isteyenler için "güvenli koridor" talep ediyor.

Üçüncü dalga endişesine rağmen koronavirüs önlemlerini kademeli olarak gevşeten Almanya'da gözler uygulanan seyahat kısıtlamalarına çevrildi. Geçen yıl yurtdışı planlarını iptal etmek zorunda kalanlar, hükümetten seyahat sınırlamalarında da açılıma gitmesini bekliyor. Özellikle salgının ağır darbe vurduğu Alman turizm ve havacılık sektörleri, bu konuda büyük beklenti içerisinde.

Merkel hükümetinin seyahat uyarılarını yumuşatarak turizme kapıları yeniden aralaması istenen ülkelerden biri de Türkiye.

"Türkiye'de tatil imkanı sağlanmalı"

DW Türkçe'ye konuşan Alman Seyahat Acenteleri Birliği (DRV) Başkanı Norbert Fiebig, "en gözde turizm ülkelerinden biri" olarak nitelendirdiği Türkiye'de tatil yapma imkanının sağlanmasını istediklerini söyledi.

Salgından önce, son olarak da 2019 yılının yaz sezonunda, Alman turistlerin tatilleri için İspanya'dan sonra en çok Türkiye'yi tercih ettiklerini hatırlatan Fiebig, "Türkiye, Almanların da çok sevdiği, son derece çekici bir tatil ülkesi. Bu nedenle seyahat acenteleri ve tur operatörlerinin Türkiye'ye seyahat imkanı sunabilmeleri büyük önem taşıyor" diye konuştu.

Ancak Almanya'nın salgınla mücadele kurumu olan Robert Koch Enstitüsü'nün (RKI) "riskli bölgeler" listesinde yer alan Türkiye, Alman hükümetinin Covid-19 salgını nedeniyle yurttaşlarını seyahat etmemeleri konusunda uyardığı ülkeler arasında. Alman Dışişleri Bakanlığı, seyahat tavsiyelerine yer verdiği internet sayfasında, "Türkiye Covid-19'dan ağır bir şekilde etkilendi" ifadelerine yer veriyor, "zaruri olmayan, turistik amaçlı seyahatlerden kaçınılması" uyarısında bulunuluyor.

Almanya'da bu yaz tatil yapabilme beklentisinin yüksek olduğunu, Akdeniz ve Türkiye'ye yoğun talep bulunduğunun altını çizen DRV Başkanı Norbert Fiebig ise Almanya'dan Türkiye'nin farklı tatil bölgelerine "güvenli koridorlar" oluşturulması beklentisine vurgu yaptı. Fiebig, "Geçen yıl Almanya ve Türkiye, Türkiye'deki farklı tatil beldelerine "güvenli koridor" düzenlemesi konusunda anlaşmış, tatil imkanı sağlanmıştı. Bu yıl da gayet tabii salgın imkan tanıdığı ölçüde, bu düzenlemenin uygulanmasını arzu ediyoruz" diye konuştu.

Alman ve Türk hükümetleri arasında geçen yıl yaz sezonunda yürütülen yoğun müzakereler sonucunda, Almanya Ağustos'ta Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısını "özel düzenleme" ile yumuşatmıştı. Ankara'nın ısrarlı girişimleri sonucunda Alman hükümeti popüler turizm bölgeleri Aydın, İzmir, Muğla ve Antalya'da tatile yeşil ışık yakmış, buraya yapılacak seyahatlere ilişkin uyarının, "Türk hükümetinin kapsamlı turizm ve hijyen konseptine harfi harfine uyulması koşuluyla" kaldırıldığını açıklamıştı.

Almanya'nın geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısına istisna getirip getirmeyeceğini ise hem bu çalışmalardan çıkacak sonuçlar hem de önümüzdeki haftalarda Berlin-Ankara hattında yürütülecek müzakereler gösterecek.

TUI uyarıya rağmen Antalya'ya turist götürecek

Almanya'daki en büyük turizm şirketlerinden TUI ise Alman hükümetinin seyahat uyarısına rağmen, Türkiye tatili için düğmeye bastı bile.

DW Türkçe'ye konuşan TUI Sözcüsü Susanne Stünckel, seyahat uyarısına rağmen Antalya'da tatil yapma imkanı sunduklarını açıkladı. Türkiye'nin geleneksel olarak TUI müşterilerinin en sevdikleri tatil ülkelerinden biri olduğuna işaret eden Stünckel, salgın döneminde müşterilerinin endişe taşımadan tatil yapabilmesini sağlamayı hedeflediklerini, bunun için de Türkiye'ye sundukları seyahatlerde TUI'nin Covid Koruma Sigortası'nın geçerli olacağını belirtti.

Bu sigorta ile TUI, Türkiye'ye seyahat edecek turistin, koronavirüse yakalanması halinde oluşacak tedavi, PCR testi, Almanya'da bir hastaneye nakil gibi bazı ek masrafları üstleniyor. Ayrıca enfeksiyon ya da enfeksiyon şüphesi halinde karantinada kalınması zorunluluğu bulanan müşterilerinin de 14 gecelik konaklama masraflarını sigorta karşılıyor. Stünckel ayrıca dileyenlere vazgeçmeleri halinde Türkiye için satın aldıkları tatil paketlerini iptal ederek paralarını geri alma ya da başka bir ülkeye seyahat planlama hakkı tanındığını da kaydetti.

Şimdi dikkatler, Merkel hükümetinin ihtiyatlı açılım politikalarında. Başbakan Angela Merkel'in Çarşamba günü eyalet başbakanları ile yaptığı toplantıda, kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılması kararlaştırılırken, turizm sektörü için henüz bir açılım öngörülmedi. Konunun, 22 Mart tarihinde yapılacak bir sonraki toplantıda gündeme gelebileceği belirtiliyor.

Alman hükümetinin Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Turizm Sorumlusu Thomas Bareiß ise yaz sezonunda yurtdışında tatil imkanı sağlanmasını umut ettiğini açıkladı. Alman basınına yaptığı açıklamalarda Almanya'daki mevcut vaka sayılarına dikkat çekerek daha hızlı bulaşan virüs varyantlarının yayılmakta olduğuna işaret eden Bareiß, ilkbaharda, Paskalya'da, tatil yapma imkanının sağlanmasını zor göründüğünü ancak yaz tatili için iyimser olduğunu aktardı. (Değer Akal/Deutsche Welle Türkçe)

4- Antalyalı turizmcilerin Mehmet Nuri Ersoy’a ilettiği 3 talep

Geçtiğimiz hafta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile görüşen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin’in, sektörün 3 temel talebini bakana ilettiği bildirildi. Çetin’in Bakan Ersoy’a ilettiği 3 temel talebin ‘turizm çalışanlarının aşılanması’, ‘kısa çalışmanın uzatılması’ ve ‘yabancı işçi çalıştırma izni’ olduğu belirtildi.

Turizm çalışanlarının aşılanmasının öncelikli olduğunu kaydeden ATSO Başkanı Davut Çetin, Avrupa’da aşı karnesinin kullanılmaya başlanacağı belirterek, Türkiye’nin bu konuda güven verecek şeyler yapması gerektiğine dikkat çekti. Aşı işi çözülmeden Avrupa’dan turist gelmesinin zor olduğunu öne süren Çetin turizm ve turizme bağlı tüm sektörlerdeki çalışanların aşılanması gerektiğini kaydetti. Çetin, Türkiye’nin güvenli olduğunu anlatması durumunda turist patlaması yaşayacağını da iddia etti.

Öte taraftan kısa çalışmanın belli sektörlerde yıl sonuna kadar uzatılması gerektiğini anlatan Çetin, diğer sektörlerde kısa çalışma ödeneği kullanımı azalırken, turizm ve eğitim alanlarında devam ettiğini belirtti.

Yabancı personel çalıştırmada asgari ücretin 2-3 katı ödemeler ve ciddi kısıtlamalar olduğunu ifade eden ATSO Başkanı Davut Çetin, sektörün yabancı personel çalıştırma izinleriyle ilgili sıkıntı yaşadığını söyledi. Çetin, hamam, sauna, SPA, eğlence ve reklam sektörlerinde çok ciddi yabancı işçi ihtiyacı olduğunu belirtti.

5 - Turizmciler 2021 sezonundan umutlu

Türkiye’deki sahil otellerinin 9 Nisan’dan itibaren yavaş yavaş açılacağı belirtilirken, Rusların daha fazla artan oranda Türkiye’ye gelmesi bekleniyor. Bir diğer önemli pazar olan Ukraynalıların Antalya çevresine yoğunlaşacağı ifade edilirken, turizmcilerin önce İngilizleri ardından da Almanları beklediği ifade edildi.

Türkiye turizmi koronavirüsün gölgesinde ve belirsizlikler içinde 2021 sezonuna hazırlanırken, otellerin açılışını belirleyecek iki temel unsurun son dakika rezervasyonlarının seyri ve kısa çalışma ödeneğinin uzatılıp uzatılmaması olacağı ifade edildi. 2021 sezonuna ilişkin açıklama yapan turizmciler ise, iyi bir sezon beklediklerini belirtti.

Milliyet’ten Duygu Erdoğan’a konuşan Türkiye’nin değişik bölgelerindeki turizmciler, nasıl bir sezon beklediklerini anlattı.

Sururi Çorabatır: Turizm mayıs ayında başlar

Türkiye’de seyahat hareketliliğinin mayıs ayında başlayacağının görüldüğünü belirten Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Sururi Çorabatır, Türkiye ve dünyadaki salgın etkilerinin sürekli takip edildiğini söyledi.

Çorabatır, “Öncelikle yeni sezonu; ülkemizde ve Türkiye’ye seyahat edecek ülkelerdeki Kovid-19 salgını kaynaklı vaka sayılarının düşmesi belirleyecektir. Bu kapsamda aşı çalışmaları dünya turizmine umut verirken, aşılanma oranı da ülkeler arası seyahati daha güvenli kılacaktır. 2020 sezonunda olduğu gibi 2021’de de turizm hareketinin bayram itibarıyla iç pazardan başlayacağını öngörüyoruz. Beraberinde Rusya ve Ukrayna’dan geçen yıl olduğu gibi iyi bir talep geleceğini görüyoruz. Ardından ise Doğu Avrupa talepleriyle sezon devam edecektir” dedi.

‘22021 sezonunun iyi geçeceğini öngörüyoruz’’

Sururi Çorabatır, ‘Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı’nın Türkiye’nin en büyük avantajı ve rekabette önemli kozu olduğunu ifade ederken, “Aşı çalışmalarının devam ediyor olması ve vaka sayılarının kontrol altında tutulmasıyla 2021 sezonunu daha iyi geçireceğimizi öngörüyoruz.’’ ifadelerini kullandı.

Mehmet İşler: Antalya’yı Ruslar, Ege’yi iç pazar doldurur

Yeni sezonun 2020’ye göre çok daha iyi geçeceğini tahmin ettiklerini anlatan Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, gelen taleplerden de bunu gözlemlediklerini dile getirdi.

İşler, Rusya’nın Antalya otellerinin doluluğunda bu yıl tek başına çok önemli bir yer edineceğini belirtirken, İngiltere’den de ciddi talep geldiğini söyledi. İşler, “Bayramla birlikte iç pazarın hareketleneceğini ardından ise Romanya, Polonya ve hızla da Rusya’nın devreye gireceğini görüyoruz. Haziran başında İngiltere pazarının açılması, temmuza doğru ise Almanların gelmesiyle güzel bir sezon bizi bekliyor. Antalya’yı Rusya, Ege’yi ise iç pazar dolduracaktır. Yukarda Ayvalık, Assos; burada Foça, Çeşme, Alaçatı, Kuşadası, Bodrum, Marmaris, Fethiye’ye kadar olan bölgede turistler dolu dolu bir tatil geçirecek” dedi.

Ülkay Atmaca: Oteller yine tam kapasite çalışamayacak

Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Yönetim Kurulu Başkanı Ülkay Atmaca, otellerin genellikle nisan ayını beklediklerini ve buna göre kademeli olarak açılışlarını yapacaklarını ifade etti.

2021 sezonunun da yine turistler tarafında ‘son dakika’ rezervasyonlarıyla şekilleneceğini vurgulayan Atmaca, “En büyük avantajımız, güvenli turizm sertifikası oldu. Bu yıl etkisini göreceğiz. Ancak tesislerin açılması ve istihdamın korunması için başlıca talebimiz, kısa çalışma ödeneğinin haziran sonuna kadar uzatılmasıdır. Turizm dünyada böylesine dip seviyeleri görmüşken, bir anda otellerin bu maliyeti kaldırması mümkün değil. Çünkü yine tam kapasite çalışamayacaklar ve turist sayısı normal yılların altında kalacak” dedi.

DÖRT BÖLGE DÖRT GÖRÜŞ

Barış Gençoğlu: Pandemi villalara talebi arttırdı

Koronavirüs pandemisinin getirdiği belirsizlikler nedeniyle ilk büyük şok olarak 2020 sezonunda tüm dünyada sektörün büyük bir daralma yaşadığına işaret eden Swissotel Resort Bodrum Beach Hotel Müdürü Barış Gençoğlu, ancak aşı çalışmalarıyla birlikte pandemi döneminde turizmin bu sezonda altın yılını yaşayabileceğini söyledi. Yine son dakika rezervasyonlarının öne çıkacağını öngördüklerini anlatan Gençoğlu, “Açılışımızı yaptığımız 2015 yılından itibaren ortalama yüzde 50 iç pazar misafiri ağırlıyoruz. 2021 yılı erken rezervasyonları ve talepleri incelediğimizde Rusya ve Ukrayna bölgesinden daha yoğun talep alıyoruz. Yaz sezonunda ise ağırlıklı misafir profilini yerli turistin oluşturacağını, 2. sırada ise BDT pazarının yer alacağını, ardından önceki yıllarda ağırladığımız Orta Doğu bölgesinden misafirlerin bulunacağını düşünüyoruz. Pandemi sonrası değişen tatil anlayışı en çok villalarımıza olan talebi artırdı” dedi.

Alper Türlü: Ciddi bir talep olacağı yönünde sinyaller var

2021 yaz sezonunun geçen yılın çok üzerinde bir dolulukla geçirileceğini tahmin ettiklerini anlatan Kaya Palazzo Golf Resort Otel Genel Müdürü Alper Türlü, alınan ilk sinyallerin iyi bir yaz sezonuna işaret ettiğini vurguladı.

Türlü, “Tesisimiz şu an açık. 2020 sezonunda, dünya genelindeki turizmdeki kayıp yüzde 85’leri bulurken, Türkiye bunu yüzde 65’lik kayıpla atlattı. Bunu da Türk turizmcisinin dinamizmi olarak görebiliriz. 2021 yazında ise 2019 yılı rakamlarına ulaşmaya çalışacağız. Şu an aldığımız ilk sinyaller yeni düzenlemeler ile birlikte ciddi bir talebin olacağı yönünde” dedi.

İç pazardaki son dakika rezervasyonlarının sezona yön vereceğini anlatan Alper Türlü, “Şu an özellikle BDT ülkelerinden talep akışı başladı, her ne kadar otellere direkt yansıması olmasa da, büyük tur operatörlerine talepler gelmeye başladı. Avrupa biraz temkinli ama ciddi bir talebin oluşacağı görülüyor” diye konuştu.

Cihat Gazel: İç pazar ve 5 ülke dikkatleri çekiyor

Fethiye bölgesindeki Club & Hotel Letoonia 2021 sezonunu 9 Nisan’da açıyor. Yerli ve yabancı turistlerden rezervasyon akışının sürdüğünü anlatan Club & Hotel Letoonia Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Gazel, bu sezon iç pazar, İngiltere, Almanya, Hollanda, Rusya ve Ukrayna’nın dikkat çeken ülkeler olacağını dile getirdi. Pandemi döneminin dünyada en çok seyahat üzerinde olumsuz etkileri olduğuna vurgu yapan Gazel, tesislerinin 2020 yılını turizm Ar-Ge’sine odaklanarak ve ‘yeni normal’ kavramına adapte edilerek geçirildiğini söyledi.

Gazel, “Bu yıl misafirlerimizin evlerine yalnızca güzel tatil anılarıyla değil, kazanılmış yeni deneyimlerle de dönmelerini arzu ediyoruz. Tesisimiz ağırlıklı olarak, birbirinden bağımsız bungalov ve villa süitlerden oluşuyor. Misafirlerimiz doğayla iç içe bir alanda kimseyle temas etmeden, sosyal mesafe kurallarını esnetmeden tatil yapabilecek” dedi.

Tunç Batum: Nisan ve mayıs belirleyici olur

Özellikle Avrupa Birliği’nde tartışılan ‘aşı pasaportu’ ya da AB’nin kullanmadığı aşıların da Avrupa tarafından teyidi konularının Türkiye turizmi için bu yıl öne çıktığını anlatan Hilton Dalaman Sarıgerme Resort and Spa Genel Müdürü Ali Tunç Batum, bu tedirginliklerin giderilmesi gerektiğini ifade etti. Şu anda bir rezervasyon akışının az da olsa başladığını anlatan Batum, şunları söyledi:

“Türkiye, dünya turizminde güçlü bir pazar ve mutlaka her misafir tekrar tekrar gelmek istiyor. Nisan ve mayıstaki son durum aslında bu gelişlerin belirleyicisi olacak. İngiltere, Rusya ve Ukrayna ağırlıklı bir sezon düşünüyoruz. Ardından Avrupa ülkelerinde hareket başlar ancak temkinli bir talep artışı olacaktır. Yerli turistin ise rezervasyonları başladı. Tabii pandeminin bütçeleri zorlaması, yarattığı huzursuz ortam nedeniyle burada da normale dönüş hemen olmayacaktır. Otelimizi 28 Nisan itibarıyla açmaya hazırlanıyoruz.”

ürkiye de oteller hiçbir zaman kapanmadı, fakat diğer hizmet sektörleri uzun bir süre kapalı kaldı, şu anda kademeli olarak açılıyor. Bir terslik olmaz ise bu aşamalar devam edecektir.

Ekonomist John Maynard Keynes diyor ki: “Gerçekler değişirse, bende fikirlerimi değiştiririm”

Kovid-19 gerçekten herkesi, her kuruluşu, hatta bilim adamlarını hazırlıksız yakaladı. N olduğu, ne zaman, nasıl ve ne yapacağı bilinmeyen bir meret. Bunun için de bu pandemiye karşı tavırlar, hareketler, düşünceler, kararlar, günden güne değişiyor. Dün doğru olduğu tahmin edilen bugün doğru olmayabiliyor, yanlış bilinen de doğru olarak değerlendirebiliyor. Almanya da Robert Koch Enstitüsü (RKI) zaman zaman siyaseti yönlendirdi, hükümete bilgiler aktardı, yönlendirmeğe çalıştı ve o dahi yanıldığını açıkladı. Diyor ki “tatilciler koronvirüs yaymıyorlar.’’

İngiltere örneği

RKI’nin bu karara varması olumlu ve olumlu neticeleri de olacaktır. Bu tür beyanlar siyasetçileri de harekete geçirir, daha hızlı karar vermelerini sağlar. Pandeminin iş adamlarına acıyacak durumu olmaz. Turizmciler ve tatilciler siyasetin net olmasını bekliyorlar, belirsizlik istemiyorlar. Belirsizlik korku yaratır, işleri çıkmaza sürükler. Bütün dünyanın kulağı pandemi dolayısı ile halkında yaşamını riske atmadan, yapılacak açıklamaların netliğine odaklanmıştır. Bütün ülkelerde bu böyledir. Netlik sadece tatil yapanlar için değil. Ekonomi tıkanmış durumda. Ödeme planları yapılacak ama netlik olmadığından yapılmıyor. İlk çıkış İngiltere siyasetinden geldi. İngiltere Başbakanının yapmış olduğu açıklama turizmcileri de, tatil yapmayı düşünenleri de heyecanlandırdı ve harekete geçirdi. Ne demişti İngiltere Başbakanı Boris JOHNSON: “17 Mayıs’tan itibaren tatil planlarınızı yapabilirsiniz”. İşte bu yetti ve artı. Hemen tatilli düşünenleri harekete geçirdi, rezervasyonlarda hareketlilik yaşandı.

Tatil insanın vazgeçilmez bir alışkanlığı haline geldi. Tatilsiz hayat düşünülmüyor. Bunun için de her sene tatil yapanların sayıları artıyor. İngiltere açıklamasını yaptı. Peki diğer Avrupa ülkelerinde neler oluyor? Kusura bakmasınlar bol bol toplantı yapıyorlar, meleklerin cinsiyetlerini tartışıyorlar, bundan dolayı da kesin bir karar çıkmıyor. Sözde kısmi normalleşme gösteriliyor, nedir bu? Berberlerin dükkanlarını açmaları. Ne büyük değil mi?

Aşı, PCR testi ve hızlı test. Bilhassa hızlı test hızlı bir çözüm üretebilir, ortamı biraz daha rahatlatabilir. Küçük bir ücret karşılığında her yerde satın alınabiliniliyor. 6 Mart’tan itibaren Almanya’nın büyük marketlerinde, eczanelerinde, kozmetik dükkanlarında satılmaya başlandı. Kendin kullanıyorsun, 15 dakikadan da netice alınıyor.

Aşı dünyanın yarısından fazla ülkede daha bilinmiyor, olan ülkelerde ise kör topal devam etmekte.

22 Mart dönüm noktası olabilir

Bütün bu gelişmeler kah umutlandırıyor, kah umutsuzlandırıyor. Günübirlik duygularımız değişiyor. Asıl sıkıntıyı çekenler eve tıkılanlar. Onların artık tahammülleri kalmadı. Neredeyse “bırakın hayatımız hakkında biz karar verelim” diyecek duruma geldiler. Kendi hükümetlerini her konuda zorluyorlar. Çocuklar sıkıldı, büyükler arkadaşları ile bir araya gelemedikleri için sitemlerini ve sıkıntılarını her fırsatta dille getiriyorlar. Seyahat acenteleri, tur operatörleri, uçak şirketleri, konaklama sektörü iş yapamama sıkıntısını yaşamakta ve anlatmaktalar. Herkes mutsuz. Bu baskılara dayanamayan siyasetçiler illa ki pek yakında bir karar alacaklardır. Bu karar Almanya’da 22 Mart olarak bekleniyor. 22 Mart öncesi bir şey olmayacak. Kanımca Almanya yalnız başına bu kararı almayacaktır, Brüksel nasıl Avrupa Birliği üyeleri arasında bir ülke sınırları kapadığı zaman müdahale ediyorsa, aynısını sınırları açtıkları zaman da yapacaktır ve ortaklaşa kararlar alacaklardır. Ve dolayısıyla 22 Mart itibarı ile artık kimin ne zaman nasıl tatil yapacağı tam olmasa da kısmen netleşecek gibi görünüyor

Dünyanın en büyük turizm fuarlarından biri olan Berlin Uluslararası Turizm Fuarı (ITB) dijital ortamda başlarken, fuara paralel olarak yapılan son bir ankete göre Almanların yaklaşık yarısı tatil yapmayı planlamıyor

Tatil ve Seyahat Araştırma Grubu tarafından yapılan ankete katılanların yüzde 38’i ise henüz karar vermediğini belirtti.

Yaz tatilinde kesinlikle seyahat edeceklerin oranı ise yüzde 14 oldu. Turizm uzmanları, insanların salgındaki gelişmelere bakarak son anda kararlarını değiştirebileceklerini belirtiyor.