içinde bulunduğumuz süreçte karşıma çıkan hemen hemen hiçkimsenin farkında olmadığı bi gerçek var. ve son zamanlarda bu iyice kullanılmaya başladı.
sözkonusu durum futbol içinde cezalandırma ile ilgili. hepimizin bildiği gibi suçu ispatlanmayan her insan suçsuzdur. bu hayatın gerçeğidir, ama işin kağıt üzerindeki bürokratik ayrıntısına inmek gerekirse bunun modern hukuğun bir gerçeği olduğunu görürüz.
ancak bazı durumlar bunun aksine işler. tabiki özerk kurumlardan örnek vereceğim, ve tabiki futbol. bir maçta oyuncu diğerine tekme atıp kırmızı kart gördü ise bu hareketin cezasını mahkeme değil futbol federasyonu belirler (yani federasyon derken federasyon içinde bu işle ilgilenen ilgili kurumdan bahsediyorum, yani sanırım etik kurulu idi onun adı)
burda herkesin gözünden kaçan bir ayrıntı var, maç içindeki tekmeye hakem kırmızı kart verdiyse ve gözlemci raporunda durumu belirttiyse o oyuncu için olay bitmiştir, cezayı yer. ama aynı tekme sokakta atılsaydı, ilgili kişiyi cezalandırabilmek için kesin kanıtlar gerekecekti (yani görgü şahidine ek olarak tekme atıldığına dair tıbbi rapor gibi) yani aynı suç sokakta işlenseydi ilgili kişi bir rapor ile cezalandırılamazdı.
UEFA şike olaylarında da aynen buna benzer bir mantıkla çalışıyor. yani şike ile ilgili kararlarda da modern hukuğa takmıyor, kendi kararını kedisi veriyor. bu ne demek? şimdi mesela günümüzden örnek verelim; radyospor yayın müdürü baruş ertül bu şike operasyonundaki bir sorgulamaya ait resmi olmayan kayıtlara ulaştığını söylemişti (zaten resmi olması mümkün değil) kayıtlarda yazdığına göre sorgulanan kişiye (fenerbahçe ile alakalı birimiydi hiç hatırlamıyorum) bir maçtan önce rakip takımdan birine yüklü bir miktar para gönderdiği soruluyor ve kişi hemen reddediyor. ancak paranın gönderildiğine dair kayıtlar kendisine gösterildiğinde ise mecburen 'dondurma parası o' diyor.
modern hukuğa göre bu adam isterse maçtan önce bir milyon dolar gönderip dondurma parası diyebilir ve kimse ona bişey yapamaz, beraat eder gider. ancak uefa böyle yapmıyor. şike belli ise, yüzde bir ihtimal dahi var ise bas cezayı diyor. yani biri maçtan önce rakip takım oyuncusuna yüzlerce bin dolar para gönderip sonra da bunu reddederse ve kanıtı kendisine gösterilince de dondurma parasıydı o derse uefa da al sana dondurma diyo ve basıyo cezayı. zaten modern hukuğa göre bir adamın şike yaptığının kanıtlanabilmesi için adamın telefonda açıkça: "ŞİKE YAPTIM! BASTIM PARAYI ALDIM MAÇI!" demesi lazım, ki hiçbir aptal böyle bişey söylemez. zaten UEFA yada diğer ülkelerin futbol federasyonları böyle çalışsalardı şuana kadar dünya üzerinde hemen hemen hiçkimse (itiraf edenler dışında tabiki) şikeden dolayı cezalandırılamazdı. zaten neden böyle davransınlar ki? neden modern hukuğa taksınlarki? bunlar özerk kuruluşlar, maçtaki tekmede bile modern hukuğa göre değil kendi kararına göre ceza veriyolarken bunda modern hukuğa uymaları asıl saçmalık olurdu zaten. ki italyadaki temiz eller operasyonunda bile kararları veren (yani cezaları belirleyen) kurum bu dava için açılmış mahkeme idi, daha doğrusu federasyonun kendi mahkemesi, yani bizdeki etik kurulu gibi düşünülebilir.
bu çok açık ve net bir gerçek iken dün federasyon başkanının "deliller mahkemenin ceza vermesi için yeterli olsa bile bizim ceza vermemiz için yeterli olmayabilir" sözüne bi mana veremedim. yani mahkeme bile suçu kabul edecekse zaten suçun allahı işlenmiş demektir. ve UEFAnın konuyla ilgili tutumu belliyken federasyon başkanının bu mahkeme takıntısı neden? UEFA şüphe varsa bas cezayı diyo, bizimkiler mahkeme ceza verse bile ben vermeyebilirim diyo. bu nasıl bir çelişki?
tabiki bu şifreli konuşmalar gerçekten varmı yokmu bilmiyoruz, ama ilerde bu süreç sonlanınca delillere ulaşırsa ve bu şifreli konuşmalar gerçekten var ise, yani bu maçlardan önceki yüzlerce bin dolarlık para transferlerine "dondurma parası yavvv ehehe" dedilerse ozaman federasyon başkanının dünkü konuşması tam bir skandaldır.
ama ne olursa olsun bu konuşmalar gerçekse de değilse de bu "mahkeme ceza verse bile biz ceza vermeyebiliriz" sözü cidden çok ilginç ve düşünülmesi gereken söz.
tabiki ben burda başkanın "deliller mahkemenin ceza vermesi için yeterli olsa bile bizim ceza vermemiz için yeterli olmayabilir" sözüne takıldım ve dünyada işleyişin bu şekilde olmadığını söylüyorum, yoksa dün hemen karar verilmeliydi demedim (bunu yazayım da şimdi birileri çıkıp olayı buna çekmeye çalışacak yoksa)
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme