Koronavirüs salgını nedeniyle her alanda olduğu gibi seyahat endüstrisinde de bazı şeyler gündemden dışı kalırken bazı konular da gündemin üst sıralarına çıktı. Bunlardan biri de seyahat endüstrisinde bir süreden beri tartışılan sürdürülebilirlik konusudur. Sürdürülebilir seyahat endeksi Dünya Gazetesi’nin Seyahat Endüstrisi sayfasındaki habere göre Euromonitor International, destinasyonların ve seyahat işletmelerinin sürdürülebilir ve amaca yönelik turizm modellerine geçmeye yardımcı olmayı sağlayacak “Sürdürülebilir Seyahat Endeksi” geliştirdi. 99 ülke listesinde Türkiye 66 sırada 99 ülke verileri üzerinden; çevresel, sosyal, ekonomik, risk, talep, ulaşım ve konaklama ile ilgiliyedi başlık altında 57 göstergenin baz alınmasıyla oluşturulan Sürdürülebilir Seyahat Endeksi’nde Türkiye 99 ülke arasında 66. sırada. Listenin başında İsveç var. Euromonitor International’ın 42 sayfalık “Sürdürülebilir Turizm ve Seyahat” başlıklı raporda şöyle deniyor: Hacme dayalı turizm modeli COVID-19 nedeniyle hükümetlerin getirdiği seyahat yasakları, kısıtlamaları ve yeni sağlık protokolleri birtakım zorluklar oluşturuyor. İç turizm, kısa ve orta vadede toparlanmaya yardımcı olabilir, ancak sektörü geleceğe hazır hale getirmek için dayanıklılık ve çeviklik inşa etmede köklü bir değişim gerekli olacak. Salgın, hacme dayalı turizm modelinin sürdürülebilir olabilmesi için eksikleri ve kusurları ortaya çıkardı. Destinasyonlarda duyarlılık başladı Dünyanın dört bir yanındaki destinasyonlar yavaş yavaş yeniden açılmaya başladığında, tüketiciler, işletmeler ve hükümetler arasında yalnızca kâra değil, insanlara ve gezegene de öncelik verme ihtiyacı konusunda artan bir farkındalık var. Koronavirüs salgını seyahat endüstrisi ile ilgili yeni stratejilerin sosyal ve çevresel değerleri esas almasını zorunlu kılacak. Değer yaratmanın başka yolu Bu kapsamda hacim odaklı seyahat ve turizmde sürdürülebilirlik konusunda sektörde olumlu gelişmeler var. Paydaşlar sürdürülebilir turizmden değer yaratma yoluyla daha iyiyi inşa etmek için bir araya geliyorlar. Değişen tüketici profili, başta çevre olmak üzere çeşitli konulara yaklaşımında artan duyarlılık talebe yansıyor. Sektör de değişen tüketici profili ve bu yöndeki talebi görüyor. Belirleyici faktör olacak Sürdürülebilirlik kapsamındaki çevresel ve sosyal girişimleri benimsemek, ve olumlu sonuçlara öncülük etmek, bu yöndeki çalışmalara ziyaretçileri de entegre etmek işletmelere rekabet avantajı ve çeviklik sağlarken tüketicide sadakat duygusu yaratıyor. Sürdürülebilir dönüşümler, işletmelerin ve toplulukların COVID sonrası bir çağda başarılı olmalarını sağlamak için gelecekte önemli bir faktör olacak.Koronavirüs salgını nedeniyle her alanda olduğu gibi seyahat endüstrisinde de bazı şeyler gündemden dışı kalırken bazı konular da gündemin üst sıralarına çıktı. Bunlardan biri de seyahat endüstrisinde bir süreden beri tartışılan sürdürülebilirlik konusudur. Dünya Gazetesi’nin Seyahat Endüstrisi sayfasındaki habere göre Euromonitor International, destinasyonların ve seyahat işletmelerinin sürdürülebilir ve amaca yönelik turizm modellerine geçmeye yardımcı olmayı sağlayacak “Sürdürülebilir Seyahat Endeksi” geliştirdi. 99 ülke verileri üzerinden; çevresel, sosyal, ekonomik, risk, talep, ulaşım ve konaklama ile ilgiliyedi başlık altında 57 göstergenin baz alınmasıyla oluşturulan Sürdürülebilir Seyahat Endeksi’nde Türkiye 99 ülke arasında 66. sırada. Listenin başında İsveç var. Euromonitor International’ın 42 sayfalık “Sürdürülebilir Turizm ve Seyahat” başlıklı raporda şöyle deniyor: COVID-19 nedeniyle hükümetlerin getirdiği seyahat yasakları, kısıtlamaları ve yeni sağlık protokolleri birtakım zorluklar oluşturuyor. İç turizm, kısa ve orta vadede toparlanmaya yardımcı olabilir, ancak sektörü geleceğe hazır hale getirmek için dayanıklılık ve çeviklik inşa etmede köklü bir değişim gerekli olacak. Salgın, hacme dayalı turizm modelinin sürdürülebilir olabilmesi için eksikleri ve kusurları ortaya çıkardı. Dünyanın dört bir yanındaki destinasyonlar yavaş yavaş yeniden açılmaya başladığında, tüketiciler, işletmeler ve hükümetler arasında yalnızca kâra değil, insanlara ve gezegene de öncelik verme ihtiyacı konusunda artan bir farkındalık var. Koronavirüs salgını seyahat endüstrisi ile ilgili yeni stratejilerin sosyal ve çevresel değerleri esas almasını zorunlu kılacak. Bu kapsamda hacim odaklı seyahat ve turizmde sürdürülebilirlik konusunda sektörde olumlu gelişmeler var. Paydaşlar sürdürülebilir turizmden değer yaratma yoluyla daha iyiyi inşa etmek için bir araya geliyorlar. Değişen tüketici profili, başta çevre olmak üzere çeşitli konulara yaklaşımında artan duyarlılık talebe yansıyor. Sektör de değişen tüketici profili ve bu yöndeki talebi görüyor. Sürdürülebilirlik kapsamındaki çevresel ve sosyal girişimleri benimsemek, ve olumlu sonuçlara öncülük etmek, bu yöndeki çalışmalara ziyaretçileri de entegre etmek işletmelere rekabet avantajı ve çeviklik sağlarken tüketicide sadakat duygusu yaratıyor. Sürdürülebilir dönüşümler, işletmelerin ve toplulukların COVID sonrası bir çağda başarılı olmalarını sağlamak için gelecekte önemli bir faktör olacak. ![]() |
Bildirim