Şimdi Ara

Ucube Fikirler (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
36
Cevap
0
Favori
1.014
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj

  • ankara istanbul arasında hızlı tren için yol yapılıyor şu an.yapıldığında ankara istanbul arası 3.5 saate düşecekmiş.şu an eskişehir ankara arasında yolun önemli bir kısmı yapılmış rayların çoğu döşenmiş durumda.zaten sorun eskişehir istanbul arası oranın yapımı zor olcak.
    1 sene içinde tren eskişehir ankara arası çalışmaya başlıyabilirmiş otobüsle 3 saat süren mesafe 1 saat 10 dakikaya falan düşecekmiş.
    otobüs firmaları isyanlarda şu an
  • quote:

    otobüs firmaları isyanlarda şu an


    bu firmaların isyanı yüzünden zaten demiryolları pek gelişmiyor

    bu hükümet zamanında inş. demiryollarına gereken önem verilir
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    quote:

    otobüs firmaları isyanlarda şu an


    bu firmaların isyanı yüzünden zaten demiryolları pek gelişmiyor

    bu hükümet zamanında inş. demiryollarına gereken önem verilir

    sadece demir yolları yeterli olmayacaktır diye düşünüyorum
    genel olarak özel araç kullanma hakkı insanların elinden alınması kanaatindeyim
    yada içinde yanlızda 1 kişinin taşındığı bir aracın trafiğe çıkmasının engellenmesi gerektiğini düşünüyorum
    bunu hepimiz fark etmişizdirki özellikle istanbul trafiğini berbat eden içinde yanlızca şöförün bulunduğu araçlardır
    bu gibi haklar silah ruhsatı verilir gibi dikkatli verilmelidir gerekcesi yeterli olan kişilere sadece belirli
    durumlarda trafiğe çıkma hakkı verilmelidir.
    Hoş bu fazlası ile uçuk bir fikir ama şunun yapılabilirliği bence daha fazla devlet veya özel kuruluşllar toplu taşımaya
    (tren,otobüs,vapur,uçak...vs)yeterli özeni gösterirse insanların bu araçlarla ulaşımı tercih ediceğini düşünüyorum.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Steinberger




    2-Belirli hastalıkların gelişimini incelemek için herkesin katılabileceği "online bir site" yapılmaz mı?Mesela benim çocukluğumdan beri yakamı bırakmayan alerjim var.Gün boyunca yediğimi, içtiğimi ve hastalığın genel seyrini bu siteye aktarsam,benim gibi binlerce insan bu siteye bilgi akışı sağlasalar,bu veriler orada derlense..Ve bunlar tıbbın kullanabileciği,bilimsel veriler haline dönüştürülse?.Katılan deneklerin Adı, soyadı ,adresi vs alınmak kaydıyla.


    Saygılarımla,

    hocam senin fikrin şu açıdan biraz saçma
    genellikle hastalıklarda tıbbın ilgilendiği hastalığın seyrinden çok senin
    verilerin olur ve bu verileri yaptırmak için bir kliniğe gitmen ve belirli bir bedel
    ödenmesi gerekir zaten bütün bunları yapabilecek insan sayısı az iken birde
    bu bilgilerin doğruluğunu konfirme etmek baya zor olacaktır.fakat gene de bunun gibi işlerle ilgilenen
    sosyal yardımlaşma kuruluşları var.




  • krushmut

    Yaklaşımınız tek taraflı ,tıpta hastalık gelişimi üzerine bir kürsü bile açılabilir,belki de vardır.Sonuçlarla ilgileneceğimize,sebepleri araştırmak daha iyi değil mi?herhangi bir konuda araştırma; sadece deneklerden alınan kan,idrar,vs ile mi yapılır?Sizin araştırmadan anladığınız bu mu?Bilgilerin doğruluğunu konfirme etmek baya zor olacaktır demişsiniz,tıpta yapılan diğer araştırmalar çok mu kolay?Kalp krizi benim hep ilgimi çekmiştir,kalp krizine yakın insan neler yaşar merak ettim durdum.Kalp krizi geçiren 4 tanıdığımdan aldığım bilgilerden en çok dikkatimi çeken göğüs de yanma hissi idi.Bu hepsinde ortak şikayetti.Krizden yaklaşık 2-3 saat önce başlıyormuş.Bu yanma hissi Reflü ile karıştırabilir,diye düşünüyorum insanlar bu tür konularda bilgilendirilirse erken müdahele şansımız olmaz mı?

    http://www.mpssociety.org/index.html adresini incelemenizi tavsiye ederim.Bu sitede Sanfilippo Sendromlu çocukların ebeveynleri hastalığın gelişimi sürecindeki yaşadıklarını birbirleri ile paylaşıp destek alıyorlar.Ayrıca bu hastalıkla ilgili bir film de vardı sanırım.Anne ve babanın çaresiz bir hastalığa karşı savaşı konu ediliyordu.Özellikle babanın tıp nosyonu olmamasına rağmen bu konuda ki gayretleri takdire şayandır.Bulduğu ilaç tıp literatürüne geçmiştir.Lütfen kendimize güvenelim istedikten sonra yapamayacağımız hiçbirşey yok bütün engellere rağmen.Bu arada herkes tıbbi araştırma yapabilir kanısına varılmasın yazdıklarımdan ,ama herkesin fikrinden faydalanılabileceğini düşünüyorum,hiç yoktan dogmatik(doğru sadece benim bildiğimdir mantığı) olmamak lazım.


    Saygılarımla,



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Steinberger -- 19 Aralık 2005, 5:16:13 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: krushmut

    quote:

    Orjinalden alıntı: Deep Impact

    quote:

    otobüs firmaları isyanlarda şu an


    bu firmaların isyanı yüzünden zaten demiryolları pek gelişmiyor

    bu hükümet zamanında inş. demiryollarına gereken önem verilir

    sadece demir yolları yeterli olmayacaktır diye düşünüyorum
    genel olarak özel araç kullanma hakkı insanların elinden alınması kanaatindeyim
    yada içinde yanlızda 1 kişinin taşındığı bir aracın trafiğe çıkmasının engellenmesi gerektiğini düşünüyorum
    bunu hepimiz fark etmişizdirki özellikle istanbul trafiğini berbat eden içinde yanlızca şöförün bulunduğu araçlardır
    bu gibi haklar silah ruhsatı verilir gibi dikkatli verilmelidir gerekcesi yeterli olan kişilere sadece belirli
    durumlarda trafiğe çıkma hakkı verilmelidir.
    Hoş bu fazlası ile uçuk bir fikir ama şunun yapılabilirliği bence daha fazla devlet veya özel kuruluşllar toplu taşımaya
    (tren,otobüs,vapur,uçak...vs)yeterli özeni gösterirse insanların bu araçlarla ulaşımı tercih ediceğini düşünüyorum.



    dediğin yöntem işlemez ancak toplu taşımanın kalitesini ve hızını artırırsan ancak olur

    ama istanbul un durumu ayrı bir felakt

    bakalım ne olacak ...




  • 3-Evrendeki bu sonsuz enerjinin kaynağı nedir?Bir güç tarafından başlatılmış ve basit harmonik hareket yapan bir durum mu sözkonusu?Bir bitki yi tohum dan çıkmaya zorlayan sebep ne?potansiyel enerji mi?yada bizim bilmediğimiz başka bir sebep mi var?Günümüzde bu sonsuz enerji yi insanlık yararına kullanmak ne şekilde mümkün? günısı buna güzel bir örnek.Rüzgar santrallerini evlerde ve apartmanlar da kullanmak mümkün değil mi?sabit maliyeti çok mu fazla?sabit maliyetleri düşürmek mümkün değil mi??hiç olmazsa rüzgar hızı yüksek bölgelerimize böyle bir sistem kurulamaz mı?



    Saygılarımla,



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Steinberger -- 20 Aralık 2005 22:22:51 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Steinberger

    krushmut

    Yaklaşımınız tek taraflı ,tıpta hastalık gelişimi üzerine bir kürsü bile açılabilir,belki de vardır.Sonuçlarla ilgileneceğimize,sebepleri araştırmak daha iyi değil mi?herhangi bir konuda araştırma; sadece deneklerden alınan kan,idrar,vs ile mi yapılır?Sizin araştırmadan anladığınız bu mu?Bilgilerin doğruluğunu konfirme etmek baya zor olacaktır demişsiniz,tıpta yapılan diğer araştırmalar çok mu kolay?Kalp krizi benim hep ilgimi çekmiştir,kalp krizine yakın insan neler yaşar merak ettim durdum.Kalp krizi geçiren 4 tanıdığımdan aldığım bilgilerden en çok dikkatimi çeken göğüs de yanma hissi idi.Bu hepsinde ortak şikayetti.Krizden yaklaşık 2-3 saat önce başlıyormuş.Bu yanma hissi Reflü ile karıştırabilir,diye düşünüyorum insanlar bu tür konularda bilgilendirilirse erken müdahele şansımız olmaz mı?

    http://www.mpssociety.org/index.html adresini incelemenizi tavsiye ederim.Bu sitede Sanfilippo Sendromlu çocukların ebeveynleri hastalığın gelişimi sürecindeki yaşadıklarını birbirleri ile paylaşıp destek alıyorlar.Ayrıca bu hastalıkla ilgili bir film de vardı sanırım.Anne ve babanın çaresiz bir hastalığa karşı savaşı konu ediliyordu.Özellikle babanın tıp nosyonu olmamasına rağmen bu konuda ki gayretleri takdire şayandır.Bulduğu ilaç tıp literatürüne geçmiştir.Lütfen kendimize güvenelim istedikten sonra yapamayacağımız hiçbirşey yok bütün engellere rağmen.Bu arada herkes tıbbi araştırma yapabilir kanısına varılmasın yazdıklarımdan ,ama herkesin fikrinden faydalanılabileceğini düşünüyorum,hiç yoktan dogmatik(doğru sadece benim bildiğimdir mantığı) olmamak lazım.


    Saygılarımla,

    açıkcası yazdıklarımız arasında pek bir fark göremedim fakat sanıyorum
    uslubumu fazlası ile sert bulmuşsunuz.benim söylemek istediklerimi sizin daha iyi
    ifade edebilmek gibi bir yetiniz olduğunu fark ettim bu forumda.o yüzden söyledikleriniz altına imzammı atıyorum
    benim tek saçma dediğim bu tip bilgilerin doğrulu ile ilgili olan bölüm.Ayrıca bende tıp fak. 5. sınıf öğrencis olarak
    ve bu işin içinden birisi olarak yorum yapmıştım.ve ayrıca şu yanma hissi ile söylediğiniz şey zaten bilinen bir kavramdır
    doktorlar arasında.fakat gene söylediğim gibi bu tip işlerle tıbbi kurumlar cidden ilgilenmiyor sadece sosyal kuruluşlar ilgileniyor
    zaten adresini verdiğiniz site de benimbahsettiğim gibi bir sosyal kuruluş.yani söylediğiniz gibi şeyler zaten var halihazırda fakat
    tıp adamlarının bu tip uğraşlar içinde olmadığıda kendi nacizane gözlemim.
    Saygılar bizden.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: krushmut

    quote:

    Orjinalden alıntı: Steinberger

    krushmut

    Yaklaşımınız tek taraflı ,tıpta hastalık gelişimi üzerine bir kürsü bile açılabilir,belki de vardır.Sonuçlarla ilgileneceğimize,sebepleri araştırmak daha iyi değil mi?herhangi bir konuda araştırma; sadece deneklerden alınan kan,idrar,vs ile mi yapılır?Sizin araştırmadan anladığınız bu mu?Bilgilerin doğruluğunu konfirme etmek baya zor olacaktır demişsiniz,tıpta yapılan diğer araştırmalar çok mu kolay?Kalp krizi benim hep ilgimi çekmiştir,kalp krizine yakın insan neler yaşar merak ettim durdum.Kalp krizi geçiren 4 tanıdığımdan aldığım bilgilerden en çok dikkatimi çeken göğüs de yanma hissi idi.Bu hepsinde ortak şikayetti.Krizden yaklaşık 2-3 saat önce başlıyormuş.Bu yanma hissi Reflü ile karıştırabilir,diye düşünüyorum insanlar bu tür konularda bilgilendirilirse erken müdahele şansımız olmaz mı?

    http://www.mpssociety.org/index.html adresini incelemenizi tavsiye ederim.Bu sitede Sanfilippo Sendromlu çocukların ebeveynleri hastalığın gelişimi sürecindeki yaşadıklarını birbirleri ile paylaşıp destek alıyorlar.Ayrıca bu hastalıkla ilgili bir film de vardı sanırım.Anne ve babanın çaresiz bir hastalığa karşı savaşı konu ediliyordu.Özellikle babanın tıp nosyonu olmamasına rağmen bu konuda ki gayretleri takdire şayandır.Bulduğu ilaç tıp literatürüne geçmiştir.Lütfen kendimize güvenelim istedikten sonra yapamayacağımız hiçbirşey yok bütün engellere rağmen.Bu arada herkes tıbbi araştırma yapabilir kanısına varılmasın yazdıklarımdan ,ama herkesin fikrinden faydalanılabileceğini düşünüyorum,hiç yoktan dogmatik(doğru sadece benim bildiğimdir mantığı) olmamak lazım.


    Saygılarımla,

    açıkcası yazdıklarımız arasında pek bir fark göremedim fakat sanıyorum
    uslubumu fazlası ile sert bulmuşsunuz.benim söylemek istediklerimi sizin daha iyi
    ifade edebilmek gibi bir yetiniz olduğunu fark ettim bu forumda.o yüzden söyledikleriniz altına imzammı atıyorum
    benim tek saçma dediğim bu tip bilgilerin doğrulu ile ilgili olan bölüm.Ayrıca bende tıp fak. 5. sınıf öğrencis olarak
    ve bu işin içinden birisi olarak yorum yapmıştım.ve ayrıca şu yanma hissi ile söylediğiniz şey zaten bilinen bir kavramdır
    doktorlar arasında.fakat gene söylediğim gibi bu tip işlerle tıbbi kurumlar cidden ilgilenmiyor sadece sosyal kuruluşlar ilgileniyor
    zaten adresini verdiğiniz site de benimbahsettiğim gibi bir sosyal kuruluş.yani söylediğiniz gibi şeyler zaten var halihazırda fakat
    tıp adamlarının bu tip uğraşlar içinde olmadığıda kendi nacizane gözlemim.
    Saygılar bizden.



    Sizi yanlış anladıysam özür dilerim.Elimde olmadan agresif olabiliyorum,buna karşı olsam da.(sinirlenmenin; insan aklının soruna çözüm bulamadığı nokta da başladığını düşünüyorum)

    Yanma ile ilgili olarak doktorların böyle bir bilgiye sahip olduğu doğrudur.Ancak bunu Dr. ların bilmesi bize bir fayda sağlamaz diye düşünüyorum.İnsanları bilgilendirmek gerekir ,bu bilgilendirme herkesin işini kolaylaştıracaktır.Bilgisi artan insan kendi başına çözüm aramaz, aksine uzman birilerinden yardım alma yoluna gider diye düşünüyorum.Birçok kişi vücudunu dinlemeyi bilmediği için doktora gitme gereği duymaz,zorunlu gittiğin de ise iş işten geçmiş olabilir.


    Saygılarımla,




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Steinberger



    3-Evrendeki bu sonsuz enerjinin kaynağı nedir?Bir güç tarafından başlatılmış ve basit harmonik hareket yapan bir durum mu sözkonusu?Bir bitki yi tohum dan çıkmaya zorlayan sebep ne?potansiyel enerji mi?yada bizim bilmediğimiz başka bir sebep mi var?Günümüzde bu sonsuz enerji yi insanlık yararına kullanmak ne şekilde mümkün? günısı buna güzel bir örnek.Rüzgar santrallerini evlerde ve apartmanlar da kullanmak mümkün değil mi?sabit maliyeti çok mu fazla?sabit maliyetleri düşürmek mümkün değil mi??hiç olmazsa rüzgar hızı yüksek bölgelerimize böyle bir sistem kurulamaz mı?



    Saygılarımla,


    Sonsuz enerjinin kaynağı konusundan net bilgi yok ... Zaten Big Bang e kadar ancak gidebiliyoruz orada da Müthiş bir enerji söz konusu ...

    Rüzgar enerjilerini evlerde arabalarda kullanmak tabii ki mümkün ...

    Öncelikle rüzgar enerjilerinden elektrik enerjisi üretmek ve bunu sisteme aktarmak gerekir ...

    Maliyeti açısından fizibilite çalışması yapılması gerekir ...

    Kurulacak yerin rüzgar potansiyeli ölçülüp yapılacak yatırımın kar getirip getirmemesi söz konusu ...

    Eğer sistem karlı ve ilk yatırım maliyeti halledilebilecek düzeyde ise yatırım yapmak mantıklıdır ...

    Neden yatırımı yapılmad sorunun gelince ise Türkiye haddinden kat be kat kendi ürettiği sorunlarla uğraşmaktan bu işlere vakit ayıramadı maalesef ...




  • quote:


    Evrendeki bu sonsuz enerjinin kaynağı nedir?


    Evrendeki toplam enerjinin sonsuz olduğu pek düşünülmüyor. Tersine maddede enerjinin kütleçekiminde negatif enerji ile dengelenip toplam enerjinin 0 olduğu görüşü daha bir yaygınlık kazanıyor. Eğer öyleyse termodinamiğin birinci kuralını ihlal etmeden belki bir çıkış yolu bulunabilir.
  • o kaza yapan herifler saatte 20 km ile gene kaza yaparlar belki 20 il ölümcüllükleri düşer ama 100 ile düşmez
    bence mesele bilinçte bazı ülkelerde hız sınırsız yollar bile var ama bu kadar ölüm ve kaza yok
    quote:

    Orjinalden alıntı: Steinberger



    Günümüzde yaşamla ilgili bir çok sorun var(trafik,iş stresi,ev ile ilgili angarya işler vs) bu sorunlara pratik çözümler neler olabilir?

    1-Ülkemizde trafik kazalarından ölen insanların sayısı malumunuz.Benim bu konuda ki önerim ;üretilen arabaların hızı 100 km yi geçmezse ölümle sonuçlanan kazaların oranı azalır diye düşünüyorum.Maksimum hız sınırının 132 km/sa olduğu otoyollarda 200-300 km hız yapabilen araçların mantığı nedir?İnsanları suça teşvik mi:)


    Saygılarımla,




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vozer
    İşte bu tür kasıtlı şuçların tümünde (alkollü kullanma, kaldırıma veya anacadde üzerinde yol kenarına park da dahil) Devlet arabaya el koyacak. Bu kadar basit. Arabanın kimin üzerine olduğunun hiç önemi olmayacak, araç sahipleri de güvenmedikleri kimseye vermesin araçlarını. Belli kuralları ihlal eden araçlara el koymaya başladığınız zaman bakın nasıl yola girer herşey.

    vozer bu dedigin amerikada bir cok eyalette uygulaniyor,hukumet direkt araclara el koyuyor ve kamulastiriyor...gecenlerde kolejli bir kiza babasi jipini vermis,ve kizin kaninda uyusturucu oldugu saptanmis arabayi kullanirken,ve arabayi veren ayni suca azmettirmis gibi tum cezalarla karsi karsiya kalmis,hemde hepsiyle,trafikten men cezasindan tutunda,ehliyetine el konmasi ve hapis cezasi,arabayi kullanan ile birlikte ruhsatta adi yazanda yani...
    birde yukarda baska bir arkadas bahsetmis evet dogrudur,yollar cok genis ve arabalar cok guclu burada ama belirlenen hiz limitlerini gecmek cok agir cezalar getiriyor ve her yer de siki denetimler var...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kingugly


    quote:

    Orjinalden alıntı: vozer
    İşte bu tür kasıtlı şuçların tümünde (alkollü kullanma, kaldırıma veya anacadde üzerinde yol kenarına park da dahil) Devlet arabaya el koyacak. Bu kadar basit. Arabanın kimin üzerine olduğunun hiç önemi olmayacak, araç sahipleri de güvenmedikleri kimseye vermesin araçlarını. Belli kuralları ihlal eden araçlara el koymaya başladığınız zaman bakın nasıl yola girer herşey.

    vozer bu dedigin amerikada bir cok eyalette uygulaniyor,hukumet direkt araclara el koyuyor ve kamulastiriyor...gecenlerde kolejli bir kiza babasi jipini vermis,ve kizin kaninda uyusturucu oldugu saptanmis arabayi kullanirken,ve arabayi veren ayni suca azmettirmis gibi tum cezalarla karsi karsiya kalmis,hemde hepsiyle,trafikten men cezasindan tutunda,ehliyetine el konmasi ve hapis cezasi,arabayi kullanan ile birlikte ruhsatta adi yazanda yani...
    birde yukarda baska bir arkadas bahsetmis evet dogrudur,yollar cok genis ve arabalar cok guclu burada ama belirlenen hiz limitlerini gecmek cok agir cezalar getiriyor ve her yer de siki denetimler var...



    Amerikan bu şekilde yaptırımlar uygulaması onun en doğruyu yaptığını göstermez..Biz daha iyi yöntemler bulamazmıyız?Suçu cezalandırmak yeterlidir diyorsanız bunca zamandır neden suç oranları arttı?
    Ben suç u cezalandırmak yerine suçu oluşturan sebepleri araştırmanın ve onları ortadan kaldırmanın daha doğru bir yol olacağı görüşündeyim.Evinizde ortalık yerde peynir bırakırsanız fare de onu görürse yer.Fare ye göre onu yemek kendine haktır.Teşbihte hata olmaz... insanla, fare aynı değil ama,insanın yetiştiği ortam onun gelişimini negatif yönde etkileyebilir,bu onun kötü bir insan olduğu manasına gelmez,sizi de aynı ortamda bıraksak büyük bir oranda ona benzeyeceksinizdir.Olayları onu oluşturan şartlara göre değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.Öncelikli hedefimiz; insanları daha sağlıklı gelişebileceği ortamları sağlamaktır .ikincil hedef ise suçu oluşturan obje leri asgari ye indirmektir.Silah(bıçak,tabanca vs) olmazsa insanların birbirlerini öldürmeleri bu derece kolay olmaz,bu bağlamda arabaların hızını azaltmak iyi bir yöntemdir diye düşünüyorum.Çok bilinçli bir insan bile ,kendine mani olmayıp hız sınırını aşabilir...ve bu hız aşımı kazayla sonuçlanabilir,yüksek hızda ve düşük hızda;kazalarda ki ölüm oranları aynı mı ki?yüksek hızda ölüm ve sakatlık riskiniz daha yüksektir.

    Saygılarımla,




  • quote:

    Orjinalden alıntı: evrimci

    quote:


    Evrendeki bu sonsuz enerjinin kaynağı nedir?


    Evrendeki toplam enerjinin sonsuz olduğu pek düşünülmüyor. Tersine maddede enerjinin kütleçekiminde negatif enerji ile dengelenip toplam enerjinin 0 olduğu görüşü daha bir yaygınlık kazanıyor. Eğer öyleyse termodinamiğin birinci kuralını ihlal etmeden belki bir çıkış yolu bulunabilir.




    Evrendeki enerjinin sonsuzluğunu;tanımlanamayan olarak değiştirmek istiyorum izninizle.Enerjinin "sıfır" olduğu görüşüne de katılmıyorum,bir denge söz konusu olsa da hareketi başlatan bir güç var.Bu gücün kaynağı nedir?düz bir boylam da +5 kuvveti ile -5 kuvveti birbirini nötr ler ama,bu +5 nerden geldi?.Aslında evren de bir döngü var; kalp gibi "tik tak" kalbe bu ilk elektriği veren ne?bir kalp duruyor yerine başka bir kalp atmaya başlıyor?


    Saygılarımla,



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Steinberger -- 22 Aralık 2005 1:04:03 >




  • bir defasında iş yerime bir elektrik mühendisliği öğrencisi gelmişti peugeota mail atmış fakat anlaşılmamış
    bir şey bulmuşlar ve yapmak için mali destek arıyorlardı

    buldukları şey oldukça mantıklı ama buyuk bir enerjiye ihtiyac var

    elektro manyetik itme gücünü kullanarak otomobillerin çarpışmasını önlemek

    aslında burada da bir sürü ayrıntı var ama en zoru gerekli elektrik gücünü elde etmek
    onu da bulduklarını söylemişti ama daha sonra hiç görmediğim için sonucu bilmiyorum
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.