Merhaba. 2006 model 170bin km dizel 206 HDI sahibiyiz. Son 1 ayda yaşadığımız sorun sebebiyle yardım ve yönlendirmenizi istiyorum. Ek olarak verdiğim güncel bilgilerin benzer sorunları yaşayan kişilere de yol göstermesini umuyorum. Salgın öncesi yıllarda sadece rutin bakım kontrolleri ve küçük tamir ihtiyaçlarını giderdiğimiz bu arabanın, geçtiğimiz 3 sene aktif yol yapma ihtiyacı olmadığından yollarda çok km yapmadı ve bu da (tamircilerin söylediğine göre) önümüze büyük problemler çıkarmaya başladı. 3 senede ortalama 3000 km kullanıldığını söyleyebilirim. 2 sene önce bir kış ayında, hiçbir belirti vermekseniz soğutma suyunun kabarcıklı, köpük köpük ve koyu-kahve çamur renginde olduğunu farkettik. Hemen tanıdık bir tamirciye götürdük ve contasının zarar gördüğünü fakat alt sistemin ve motorun bundan etkilenmediğini ifade ettiler ve 10k bir ücret ödedik. Bu durumun belki yanlış antifriz kullanımından olabileceğini olasılıklarını konuşmuştuk çünkü başka bir belirti yoktu. Tam 1 ay önce yine park halindeyken suyun azalıp azalmadığını kontrolümüzde, soğutma suyunun bu sefer öncekinden farklı olarak, sütlü kahve renginde-tahin kıvamında olduğunu gördük. Arabayı kullanarak aynı tanıdık tamirciye götürdük. Bu sefer contanın tam yanmış olabileceğini ve tuzlu bir ücretin bizi bekliyor olabileceğini söyledi kabul ettik. Conta değişti, turbo değişti, yağ filtrelerinin vakti gelmişti değişti, fakat bu sefer aracın beyninin takılan yeni parçaları kabul etmediği için aracın çalışmadığını, sorunu bulmaya çalıştıklarını söylediler. Aracın beynini çeşitli sayıda farklı beyinciye götürüp sorunu tespit etmeye çalıştılar fakat beyin konusunda bir yere varamadılar. Bu esnada araba pert, marş basmıyor hiçbir şey olmuyor. Tıkırında yürüterek götürdüğümüz araba tamircide çalışmıyor. Ve buraya kadar ödeyeceğimiz ücret 50k oldu bile fakat marş basmıyor, zorladıkça arabanın egzosundan beyaz-gri dumanlar yükseliyor ortam sis bulutuna dönüşüyor. motor-turbodan dumanlar geliyor. En sonunda tamircimiz "kolunu yapıyorum, ayağı uymuyor" diyerek motora girişmek istediğini söyledi ve bunun bedelinin de daha tuzlu olduğunu belirtti. Arabanın getirdiğimiz şekilde çalışır vaziyet alması için mecbur kabul ettik. En sonunda, motor indirilerek rektefiyeciye yollandı. Orada çoğu parçalarının değişmesi gerektiğine karar verirdi. Ve toplam borcumuz artık 130k. Arabayı çalışır götürüp-pert aldığımız ilk işlemler: -Komple silindir kapağı -Takım sibop -Sibop lastikleri -Üst takım conta -Yağ soğutucusu -EGR -Üst kısım rektifiye -turbo Silindir kapak saplamaları ısıtma bujileri termostat sonraki motor işlemleri: enjektor bakım pistonlar krank yağ pompası takım conta yağ çubuğu sekman ana yatak kol yatak tekrar rektefiye Bugün sinir harbiyle geçen 1 ay sonrası aracımızı tamirciden çalışır vaziyette aldık. Geldiğimiz noktada, araba sokakta ve otoyolda çalışırken hiçbir sorun yok fakat! ilk kez kontağı çevirirken gaza basmamız gerekiyor, aksi halde gaz yemiyor. Gaza basıp çalıştırdığımızda ise, yine yoğun-beyaz-kokulu duman atıyor. Aracı tanımasam LPG'li olduğunu düşüneceğim. Sorularım: Sizce bu anlattıklarımda tamirci ihmali/bilgisizliği/kazası veya hatası olabilir mi? Conta ile motor bağlantısını elbette biliyoruz, fakat her conta olayının yeni motor-rektefiye'ye mahal vermeyeceğini de öğrendik. Sizce, motorun ellenmesi bu kadar gerekli miydi? Açıkçası bu bedel çok sürpriz oldu ve belimizi büktü. Tamirat süresinin 1 ay olması, sorunun beyin gibi başka noktalarda aranması bizi şüpheye ve acabaya düşürdü. Güvenimiz kalmadı... |
Bildirim