Şimdi Ara

04/06 MAKYAJLI KASA İLE İLGİLİ HERŞEY BURADA (8. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
2.172
Cevap
8
Favori
134.838
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Düşük yanaklı lastikle kaldırım ve benzeri bil'umum yüksekliklere fazla yanaşmamak lazım, bi değerse jant da çizilir/kırılır...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ABABA2307 -- 11 Nisan 2008; 22:07:12 >
  • hoda civic 1,6İES vtec ile 1,6ES vtec arasında ne farklar var
  • Birinde İ var ötekinde yok
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ABABA2307

    Birinde İ var ötekinde yok


    ne oluyor fark
  • ies: 2001 yılına kadar üretilen kasalardaki donanım ifadesi
    2001'e kadar üretilen es'ler standart donanım, ies'ler full donanım.

    es: 2001-2006 arası üretilen kasalardaki ifade
    2001-2006 arası ls: standart sonanım, es: full donanım

    Buna göre ies vtec 2001'e kadarki kasa
    es vtec ise 2001'e kadar olanın standardı veya 2001-2006 arası olanın fulü olabilir.
  • matamatik denklemi gibi olmuş ha
  • This topic has just been updated by the author: ABABA2307 on May 13 '08
  • merhaba arkadaşlar ..
    bugün 7.000km'de 2006 civic 1.6es/at satın alarak aranıza katıldım.. sormak isedidiğim birkaç şey var:

    bir topikte civic arıza kodlarının anlamlarını okumuştum,peki bu arıza kodları bizim civiclerde pc bağlantsıyla mı,yoksa km sayacından mı okunabiliyor?

    araç daha 7.000km'de olduğundan ve eski sahibi yaşlı bir amcamız olduğundan motorun performansında bir körelme v.s. olmuşmudur,oldduysa benim bunu bertaraf edebilmek için ne gibi şeyler yapmam gerek(D3 te devir kesiciye kadar gazlayarak,devirli kullanarak v.s.) ?

    bu araçta gizli özellikler var mıdır,varsa nelerdir?(kadran test modu,v.s. gibi

    sonuncusu ise aracın motor yağı 5500km'de servis tarafından Mobil1 marka yağla değiştirilmiş,benim aracı 10.000 bakımına götürmem gerekir mi,yoksa gelecek yağ değişim peryodu olan 15.000km'ye kadar beklemeli miyim(araç 2005 çıkışlı ve zannediyorsam garantisi bitmiş..) ?saygılar..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rallier_61 -- 13 Mayıs 2008; 23:34:45 >




  • Öncelikle hayırlı olsun, güle güle kazasız kullan İnşallah.

    Kız gibi araba almışsın. Daha ne olsun. Maşallah.

    Kolay kolay arıza vermeyen bir araba olduğu için boşuna kafanı takma şimdiden. Hiç zannetmem ama ola ki arıza çıkarırsa o zaman araştırırsın bu kodları. Ben bile şimdi öğrendim senin yazdıklarından. Atalarımız ne demiş:" Aklına gelen başına gelir","Sakınan göze çöp batar". Bu arıza konusunu şimdilik unut bence.

    Motor, dünyanın en iyi motoru olduğu için hiç bişey olmaz merak etme. Bakımını düzenli yaptır yeter. Motor açma (rodaj) gibi bir olay da yok Hondalarda. D3'ü rampa inerken motor freni olarak veya çıkarken hız kazandırmak için kullanabilirsin. Bu vitesteyken sadece 1-2-3. vitesler çalışır, 4'e geçmez. Herzaman D'yi kullan (şehirçi ve dışı).

    Yağ işi de şöyle: Artık yağlar da km. veya yıla göre değiştiriliyor. Önce hangisi biterse. Yani 1 yıldan kısa bir sürede 15.000km yaparsan değiştirirsin veya 1 yılda 1000km bile yapsan yine değiştirirsin. Kullanılmayan yağ ve çok kullanılan yağ özelliğini kaybediyor. Bu yüzden, 5500km.de yağ değişim tarihine bak, eğer 1 yıldan fazla bir süre geçmişse sadece yağı değiştirip devam et. Periyodik bakıma kilometresi gelince götürürsün. Periyodik bakıma gittiğinde, yağ değişiminden itibaren 1 yıl geçmemişse değiştirtmene gerek yok. Ama ikisi de denk gelsin dersen, ya 1 seferlik erken yağ değiştirirsin ya da mevcut yağı periyodik bakım km.si gelene kadar kullanırsın.

    Bir de Şanzuman yağ değişimi var. Onun yağ gösterge çubuğu da ayrıdır. Onu da km.si gelince değiştirirsin.

    Tekrar hayırlı olsun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ABABA2307 -- 14 Mayıs 2008; 0:21:10 >




  • bilgilendirme ve iyi dileklerin için teşekkürler..
  • aracın kullanma kılavuzunda okuduğuma göre vitesi kalkıştan itibaren sırayla 1,2 ve d3'e getirerek tipronik misali kullanılabiliyormuş ve bir de vites 2 konumunda iken vites 2.dişlide sabit kalıyormuş yani araç dursa bile yine vites otomatik olarak 1e düşmüyormuş ,karlı yağışlı havalarda araç bu şekilde kullanılarak patinajın önüne geçiliyormuş..bu şekilde kullanan var mı? ben bu 2'de kalkış tekniğini normal hava şartlarında ve de rampada falan uygulasam bir zarar gelir mi araca?dün akşam suya gittim ve bizim evin önü biraz rampa ve de araç da yüklü olduğundan vitesi 1 konumuna aldım,kalkış yaparken geri kaydı ve gaza basınca da patinaja düştü bunun önüne freni tam bırakmadan gaza basarak mı geçerim yoksa farklı bir vites konumunda mı?
    doğrusunu söylemek gerekirse kalkışlarda bir otomatik vitesli araçtan beklenemeyecek kadar atak(daha önceden opel vectra gls 2.0otm. kullanmıştım ve de hantalolğlu hantaldı)
    saygılar




  • bişey daha belirteceğim: bu emniyet kemeri ikaz sesini kemeri takmadan devre dışı bırakamıyor muyum? deli etti beni,o güzelim motor sesini dinlerken başlıyo diit diitmahalle içinde de kemeri takınca millet adama gülüyor
    vites değişimlerinin sarsıntısız olması ve de motorun o güzelim sesi beni mest etti daha performance test yapamadım,peder yanımdaydı ama 175 65 r14 ölçülerinde lastiklere sahip,leylekimsi symbolden sonra bu uçak tren gibi girer heralde virajlara(195 60 r15 var şu an civic te)
    şu anki tek derdim kalkışlarda atak olması ve de bunun milimetrik yanaşmalarda,yüklü rampa sürüşlerinde bana terler döktürmesi(kız gibi araba zaten bir çarparsam,zarar verirsem kendimi döverim)
    selametle..




  • Aman aman, bu araba öyle tiptronikler gibi 1'den D'ye vites büyüterek kullanılmaz. Her konumun görevi ayrıdır. Daha önce de dediğim gibi hep D konumunda kullan. Rampada geri kaçarsa ya sol ayakla frene basıp hafif gaz ver ve freni yavaşça bırak; ya da el freni kullanarak kalkış yap.

    Ben de 2 sene önce 2. el olarak almıştım ve benimkinin şoför koltuğu emniyet kemeri bağlantı yuvasında önceki sahibinin icadı olan bir orijinal demir uç takılı. Kemerdeki demir parça var ya, işte adam ondan bi tane çıkmacı veya hurdacıdan bulmuş, demirin baş kısmındaki plastik kaplamayı falan da sökmüş yuvaya takmış. Uzunyolda ben de kemer takıyorum ama şehiriçinde o demir takılı olduğu için ses yapmıyor. Bazı aksesuarcılarda bu demir parçanın adi plastikten olanı da satılıyor.

    Arabanın boyutlarına alışıncaya kadar manevralarda ve park ederken fazla artistlik yapmaya gelmiyor. Önce bi alışıp sonra yanaşma yapmak daha iyi. Arka tampon yüksek, sorun yok ama öntampon düşük olduğu için kaldırım taşlarından uzak durmak iyi olur. Yoksa köşe ve lastiklere doğru olan yan kısımlar cızzzzzzzz...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ABABA2307 -- 15 Mayıs 2008; 15:38:02 >




  • ben kullanma klavuzunda yazanı yazdım aynen şöyle yazıyor: 1-2-d3 konumlarını kullanarak aracınızı mauel gibi vites büyüterek kullanabilirsiniz şu 3 gün içerisinde bun kademelerden sadece d3ü kulandım,o da rampa aşağı motor freninden faydalanmak içinbir de 1 kademesini dik rampadan kalkış için..
    bu topiğin mudavimi sensin galiba
    symbolün ... kadar aynalarından sonra aslında bu daha rahat ama bagajı görememek problem, e bi de genişliği daha fazla,garaja tam 0 oturuyo vallahi




  • Bu konuyu ben açtığım için kendimi ev sahibi gibi hissediyorum aslında. Arabamı aldığımda arka park sensörü olduğu için geri manevralarda çok rahatım. Her defasında sağ elimi sağ koltuğun arkasına koyup, başımı geri çevirip arka camdan dışarı bakarak geri manevra yapmıyorum. Aynalar ve sensör yetiyor.
  • park sensörü güzel bir olay da onun için de arka tamponu söktürmek,deldirmek gerekecek,açıkçası pek hoşuma gitmiyor bu işlem bir de ön tamponda ufak bir boya soyulması var heralde bir kimyasaldan dolayı olmuş,onun için de tampnu boyatmak istemiyorum..önce pasta cila sonra da parlatıcı uygulasam faydası olur mu?
    bir de dün gece farkettim ön sis farlarının ayarı çok düşük ancak 2metre ışıtıyor,bunları ayarlamak için ne yapmam gerekir,symbolde ayarlamıştım ama tamponun altındaki paneli sökerken plastik pimi kırmıştım,bunda da aynısı olacaksa hiç bulaşmayayım,varsın hiç ışıtmasın endamı yeter
  • Arka tampon 8 vida ile tutturulmuş durumda. Geçen sene kendim bir kere meraktan söküp takmıştım. Ön tampon da öyle. Sensör taktırmak basit iş ve tampona acımaya gerek yok, plastik parça neticede. Arabayı alıp satarken parçadan bile sayılmıyor. İsterse 100 defa değişmiş veya boyanmış olsun. Önemli olan kaporta (sac aksam).

    Ön tampon için: boya soyulmuşsa, pasta cila bişey çözmez sanırım. Çizik veya başka birşeyin boyası geçmiş olsaydı o zaman işe yarardı. Ama kısmi boyatabilirsin. Metalik boya için eskiden "komple boyamak gerekir" derlerdi ama öyle birşey yok artık. Bu laf sadece daha fazla para ütmek içindi. Millet vazgeçince komple boyatıp eşşek yükü para vermekten, boyacılar da kuzu kuzu parça boyamaya başladılar.

    Sislerin ayarı yok ve amacı dediğin gibi arabanın hemen önünü aydınlatmaktır. Sisli havada anca 15-20km hızla gideceğin için tabiri caizse "burnunun ucunu anca görürsün" ve sisler de bu burun ucunu aydınlatmak içindir zaten. O yüzden hiç elleme, zaten yılda kaç gün sisli ve o siste trafiktesin ki?




  • İşte emniyet kemeri ikaz sesini kesen yöntem:


     04/06 MAKYAJLI KASA İLE İLGİLİ HERŞEY BURADA


     04/06 MAKYAJLI KASA İLE İLGİLİ HERŞEY BURADA
  • cevaplar için sağol
    otomatik araçlarda hayati önem taşıyan bir unsur da şanzıman yağı,bunun değişmesi gerekir mi? gerekirse bunun peryodu nedir?
    bir de araç içi temizliğini neyle yapıyorsun,sade su mu,sabunlu su mu?bu kadar güzel kalite hissi veren iç mekana bilinçsiz bakım neticesinde zarar vermek istemem doğrusu
  • Elbette ve mutlaka gerekir tabi şanzuman yağ değişimi. Düz vitesli arabalarda bile değişiyor, hatta ve hatta şanzumanı olan tüm taşıtlarda... Benimki geçen yılki bakımda araba 56000'deyken değişti. Serviste 60000de değişmesi gerekir ama isterseniz şimdi değiştirelim dediler. Ben de olur dedim ve 70ytl yağ parası gacırrrt. Ama 60binde bir değiştiğini sanmıyorum. 30binde bir olabilir. Geçen sene bakımda değişim periyodunu servise sormamıştım, kitabına da bakmadım. Sen en iyisi ya kitaba bak ya da servise bir yap.

    Arabayı 2006 Ağustosta aldığımda yaklaşık 7-8 saat süren bir iç temizlik yapmıştım. (Aşırı titizimdir). Bu temizlikte cif kullanmıştım. Cifi suya katıp köpürterek eski bir banyo lifi ile tavanı, koltukları, kapı içi kumaş döşemeleri, taban halısını, bagaj halılarını silmiştim. Mevcut halı paspasları da balkonda cifle yıkamıştım. Kapı eşikleri, orta direk iç kaplama, arka cam önü kaplama, vites-elfreni etrafındaki orta konsol temizliğini de ıslak süngere az miktarda cif döküp köpürttükten sonra bu süngerle silerek ve sildiğim yer daha kurumadan önceden hazırlanmış ıslak ama iyice sıkılmış bir bezle hemen silerek yaptım. Ön göğüse cif sürmedim hiç. Orayı aldığımdan beri sadece ıslak bezle silerim. Yalnız cifin metal ve siyah plastik aksamlara değdiğinde öylece kurumaması lazım yoksa yaptığı beyaz leke çıkmaz. Özellike de gölge mekanda bu iş yapılmalı. Mutlaka cifin değdiği yer ıslak bezle iyice silinmeli. Bu kadar detaylı bir temizliği 1 defa yaptım zaten. Normal haftalık yıkamalarda arabanın içini de ıslak bezle silerim. Deterjan veya sabun kullanmam. Bez olarak da Sümerbank'ta satılan tek veya çift yönlü araba bezini öneririm. Taa 98'de 2 metre almıştım hala çoğu duruyor. Genelde yıkamacılarda görmüşsündür. En çok mavi rengi, bazen de pembesi vardır.




  • 
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.