Konuyu öksüz bırakmamak adına süreci kısaca aktarayım. Yaklaşık 1.5 aydır Mini Cooper'ların ikinci ellerine bakıyordum, genellikle düşük km ama çoğu zamana bağlı yıpranmış. Hatta kadın sürücüler tarafından kullanıldıkları için pekte özenilmemişler. Bir çoğunda bir kaç parça boya var vs. Neyse, 1.5 aydır tüm ülke çapında 1-2 ilanın yayından kalktığını gördüm. Demek istediğim aracın 2. el piyasası haddinden fazla yüksek. Kimse satamıyor, kimse de fiyat düşmüyor çok enteresan. Velhasılı kelam, bulduğumuz en temiz Cooper'a bakmaya gittik bugün, 40bin km - ilanda iki parça lokal boya yazmışlar ama tamponları saymamışlar. 2 parça lokal boya bir de her iki tampon boyalı. Aracın bir kaç küçük vurukları var. Neyse vatandaş ekspertiz yaptırmış oradan gördüm, nedense ilana yazma ihtiyacı hissetmemiş. Aracın ağır bakımını yaptırdım diyor ama ekspertiz triger ve volan kayışın bakıma ihtiyacı olduğunu yazmış. Bir de lastikleri kontrol ettim 2013 yılından kalma! Yahu dedim en temizi buysa, en bakımlısı buysa istemez kalsın. Biraz pazarlığı zorladım malumunuz aracın bana aldıktan hemen sonra masrafı olacak diye, inmediler. (temsili olarak bin lira indi onu saymıyorum, borusan bin liraya selam almaz herhalde) Herkes ilan fiyatlarına bakıyor, onun aracı bu kadarsa benimki şu kadar eder kafasında.. Adam 7 sene binmiş, neredeyse dolar bazında aldığı fiyata satma derdinde. Sonuç ne peki? Kimse almıyor, öylece ilanda bekliyorlar. Buradan şunu anlıyorum, kimsenin satası yok ama bi enayi çıkarsa da 7 sene bindiğim aracı satarım 80-90 neyse üstüne koyar sıfırını alırım. Ben bu saçma kafayı sevmedim ve paramız olduğunda 0 km bir Mini Cooper almaya karar verdik. Sonuç olarak araç ihtiyacını karşılamak adına hemen doğuşa gidip son Poloyu trink para aldık. Cuma günü teslim kısmetse ve 20-30 bin gibi bir para da cebimize kaldı. |
Bildirim