36 PADİŞAHIN TÜRBELERİNİN BURSA'DA İSTANBUL'DA VE ŞAM'DA OLDUĞUNU BİLİYORMUYDUNUZ ? (2. sayfa)

Bu konuda kesin kanıtınız var mı ? Yani son padişah Vahdettin ailesini toparlayıp kendi imkanlarıyla yurdu terk edip Suriye'ye gidemez mi ? Yani iİlla yabancı bir devletten yardım istemesi mi gerekiyor ?

Yahu İngilizler oraya nasıl girdi bu soruyu hiç mi sormazsınız? Havadan mı indiler İstanbul'un göbeğine?

Bütün devlet dairelerini kontrol altına alıp, erleri uykusunda öldürmediler mi? Biz İngilizler Padişah'ı ve Halifeliği koruyoruz diye halka bildiri yayınlamadılar mı? Meclis basıp millet vekillerini tutuklamadılar mı? Devlet görevlileri evlerinden alı koymadılar mı? Atatürk'ün peşine ajanlar, suikastçiler takmadılar mı?

Arkadaş siz kafayı mı yediniz? İstanbul'da Türk insanının namusuna göz dikmedi mi işgal kuvvetleri? Türkleri İstanbul'dan atarız diye bildiri yayınlamadılar mı? İstanbul ahalisi mitingler yapmadı işgali protesto etmedi mi?

2 gram tarih bilgisiyle bir fotoğraf koymuş savunduğu şeye bak. Ne bir kaynak var ne bir bilgi bomboş şeylerle tarih yazmaya bayılıyorsunuz. İngilizleri mancılıkla fırlattılar zaten İstanbul'un göbeğine

Vahdettin yüksek statüsünden ve suçlamaların merkezinde durmasından ötürü başı derde girebileceği veya peşine düşülebileceği için öyle korumasız ve güvencesiz yalnız başına gidemezdi. Bir yandan Vahdettin işbirliği yaptığı İngilizlerin kendisine verdiği hanedanını koruma sözüne güveniyordu. Vahdettin zaten ilkin Malta'ya gidiyor ve dahası Suriye'ye de hiçbir zaman ayak basmıyor. Yalnızca ölünce Şam'a defnediliyor. İşgal Kuvvetleri Kumandanı General Charles Harington'a yolladığı 16 Kasım 1922 tarihli iltica talebi notası, Bardakçı'nın paylaştığı örnek ile General Harington'un hatıratından İngilizceye çevrili kopyasının resmi, hayati tehlike altında olduğundan bahsediyor (1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılmasıyla bir devrim yaşanmakta olduğu ve hıyanetle suçlandığı için makul bir mazeret):

Mektubun gerçek olup olmadığına dair tartışmayla ilgili olarak Vahdettin hakkındaki ünlü "Şahbaba" biyografisinin yazarı Murat Bardakçı'nın Yazısı:

Habertürkwww.haberturk.com

Sultan Vahideddin’in imzaları

https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/2545290-sultan-vahideddinin-imzalari

Vahdettin'in sürgün hayatının detaylarını kısaca aşağıdaki makalede okuyabilirsiniz:

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/473643

Yok artık daha neler ? Hiç bir padişah İngilizlerle veya müslüman olmayan bir ülke lideriyle anlaşıp Mustafa Kemal hükümetine karşı olamaz, bu düpedüz bir iftiradır

Kütahyalı Kur'an'ın anlamı "okumadır". Neden hiçbir şeyi okumaz ve düşünmezsin? Neden sık sık söylediğin üzere Şok marketlerinde çalıştığını ve daha iyisi olmadığını hiç düşündün mü?

Ben neden iftira atayım arkadaşım? Ne çıkarım olacak tarihi kişiliklere, bir zamanlar bu milleti temsil etmiş insanlara iftira atınca?

Tarih bu, padişah böyle yapmış zamanında ben napıyım? Vahdettin'i suçlayacağına, Vahdettin'in yaptıklarını anlatana kızıyorsun.

İyisi derken nasıl yani ?

Tarihi tam bilmiyorum, doğru kaynaklardan araştırma yapmam lazım

Mutluysan bir şey diyemem. Bu haddime düşmez. Ama bence daha iyisi olabilirsin. Sorduğun için sana yazılanlara bak, üstünkörü şekilde "iftira" deyip geçme. Sultan Vahdettin hayatının tehlikede olmasına inanmasından mütevellit saltanat kaldırıldıktan sonra ülkeden İngilizlerin siyasi mültecisi olarak kaçtı. İlgili kaynaklar yukarıda. Daha çok bilgi istiyorsan Murat Bardakçı'nın kitabını (veya en azından attığım makaleyi) okuyabilirsin.

Hepsi de mumya bu arada. (Belki istisna olabilir. Padişah vasiyet etmiştir falan ama hiç duymadım) Gazi'ye Beton Kemal diyenlere bunun eski bir Türk geleneği olduğunu, eski gelenek Müslüman olduktan sonra da devam ettirildiği için ölen devlet adamlarının mumyalanıp öyle defnedildiğini anlat anlatabilirsen.

Bu görüntüler Lozan Anlaşması imzalandıktan sonra yani Türkiye ile İtilaf devletleri arasında savaş sona erdikten sonra çekildi.Bu veda yemeği verildiğinde ve gülüşmeler yapılırken savaş bitmiş,barış anlaşması yapılmış,İstanbul'da bulunan son işgal kuvvetleride İstanbul'u terketmeye başlamıştı.Görüntülerde artık düşman devletler ve bu devletlerin temsilcileri/askerleri yoktu.Yeni beyaz bir sayfa açılmıştı.

Vahdettin ise Lozan anlaşması yapılmadan çok önce 17 Kasım 1922'de henüz savaş resmen sona ermeden düşman bir devlete sığınmıştır.Sürülenler ise Osmanoğullarıdır.Onlarda 3 Mart 1924'te Halifeliğin kaldırılmasından sonra sürülmüşlerdir.Yani Vahdettin hanedan sürülmeden çok önce barış anlaşması yapılmadan düşman bir devlete 'müslümanların halifesi' sıfatıyla sığınmıştır.Bu durum Lozan'a giden Türk heyetini ve Ankara hükümetini zor durumda bırakmıştır.

Vahdettinin sığınma gerekçesi ise canının tehlikede olduğunu ileri sürmesidir.Yok etmeye çalıştığı ve idam kararları verdirdiği Ankara hükümeti tarafından yargılanıp asılmaktan korkmuştur.Bu nedenle 1 Kasım 1922'de saltanat kaldırılıp tahttan indirilince telaşa kapılmış üstüne yıllarca İstanbul hükümetinde Dahiliye Nazırlığı yapan Ali Kemal'in Milli Mücadele komutanlarından Nurettin Paşa'nın tertibiyle İstanbul'dan kaçırılıp 6 Kasım 1922'de İzmit'te halk tarafından linç edilerek öldürülmesi psikolojisini fena halde etkilemiş ve canının tehlikede olduğu düşüncesine kendisini kaptırarak memleketten düşmana sığınarak kaçmıştır.

Vahdetinin ana odağı 1919-1922'de tahtta kalabilmektir.I.Dünya Savaşından sonra Hohenzollern (Alman),Harsburg (Avusturya-Macaristan) ve Romanov (Çarlık) hanedanlıklarının yıkılmasından dahası Romanov hanedanının son Çarı II.Nikolay ve ailesinin 1917'de bolşevikler tarafından idam edilmelerindan ciddi olarak etkilenmiştir.Bu nedenle Ankara hükümetine ve Anadoluda başlayan milli mücadeleye karşı olmuş bunları tahtına ve hanedanına tehdit olarak görmüştür.Milli Mücadele boyunca sürekli İtilaf devletlerine yanaşmış ve böylece tahtını ve hanedanının devamını sağlamaya sağlamaya çalışmıştır.Ama Milli Mücadele Ankara hükümetinin zaferiyle sonuçlanınca da ülkeden kaçmıştır.

Hiç bir padişah İngilizlerle veya müslüman olmayan bir ülke lideriyle anlaşıp Mustafa Kemal hükümetine karşı olamaz, bu düpedüz bir iftiradır

Bu nasıl bir cümle ya?

:) :)

Bas baya dübedüz cümle işte neresini beğenmedin ?

Aynı RTE gibiydi diyorsun doğru mu ?

Kurduğun cümlenin mantıksızlığını.

Emir gibi yazmışsın oraya da iftira falan diye komik olmuş

Ve tarih kanıtlarıyla bir çok defa gösterdiği gibi yine göstermiştirki.

Din bezirganlığı yapanların alayı bir gün başka ülkeye gitmek zorunda kaldıklarında hiç şaşmadan gittikleri ülke İngiltere, Almanya ve Abd

Bunların hiçbirinin şeriat ile yönetilen bir ülkeye gidip orada tamamen din odaklı yaşadıklarını göremezsiniz. Çünkü işlerine gelmez

la kütahyalı niye nik değiştirdin kimse artık seni sallamadığı için mi? ben de kim bu eleman diyordum belli oldu kim olduğu.  

Bence komik değil

Yeni mi anladın ?