EBİN:(Evin) Tane, öz EBİNÇ: Refah, huzur EBİRİ: Erim, erdem, fazilet EBREK: Dayanıklı, sebatkar EBREN: 1- Evren, kainat 2- Felek, talih EBRET: Ayrılım, ihtilaf EBRÜK: Dayanıklı, sebatkar ECE: (Eçe) ECEVİT: 1- Çalışkan ,, aktif 2- haşarı, yaramaz EÇE: 1- Dahi, çok akıllı, çok zeki 2- Saygıdeğer, görgülü hanım EÇİNE: Doğru sözlü, sözüne güvenilir EDE: (Edi, Ata) Atalık, hatırı sayılan, sözü dinlenen kişi EDERKON: birl. Ede/Kon (Konmaktan can, ruh) EDGÜ: 1- İyi, güzel, hoş 2- Adil, adaletli 3- Eğitmen, öğretmen EDGÜDİ: 1- Eğitici, öğretici 2- İyi, ala EDİ: Eda, ata, saygıdeğer ulu kişi EDİGE: 1- İyi, iyi kalpli 2- öğretmen EDİK: Kısa konçlu çizme EDİL: (İdil,etil, atil) iyilik, güzellik EDİZ: 1- Kıymet, kıymetli 2- Yüksek, Yükselmiş EGE: (Eke,Öke)1- Dahi, çok akıllı 2- Egemen, sahip 3- Bakıcı, eğitici EGEMEN: 1- Hakim, sahip, kendinden başkasını dinlemeyen, buyrukçu 2- bilge kişi, dahi 3- ağa, ağabey EGİT: Göz değmesi ve nazara karşı göz kenarlarına sürülen bir ot EĞBER: Eğri, eğrilmiş EĞİLMEZ: Gururlu, mağrur, dik başlı EĞİN: Eğirilmiş EĞİR: 1- Sarış, çeviriş, kuşatma 2- bükme, kıvırma EĞNEZ: Narin, zayıf, ince EĞREK: Sık, bol EĞRİ: Eğik, bükük mec. Saygılı, alçak gönüllü EĞRİM: Pınar, göze, küçük çağlayan EKE:1- Dahi, çok akıllı 2- Sahip, egemen 3- bakıcı, eğitici EKEÇ: Cana yakın ve çekici kız EKELİK: Deha, kıymet EKİM: 1- Ekin ekme eylemi 2- Yarım, ziraat EKİN: 1- Mahsul, tarla ürünü 2- tarlaya ekilip olması beklenen her türlü bitki EKİNCİ: 1-İkinci (erkek, ya da kız) 2- Rençber, çiftçi EKSÜK: Azlık, yokluk, yoksulluk EKŞİ: Eksi,eksik, azlık, yokluk EL: 1- İl, Ülke, Memleket 2- İlgi, bağlantı 3- Barış, Sukunet 4- Kolun, bilekten aşağısı ELA: (Ala) Renkli alacalı ELBAN: (İlban) Devletçi, devletine bağlı, sadık ELBİR: birl. El/Bir mec. Elbirliği, işbirliği, imece ELCEK: 1- Ekin biçme aracı 2- Munis, sessiz ELÇİK: Eldiven ELÇİ: 1- Devletine bağlı, devletçi 2- Devleti adına aracılık eden, haberci, temsilci ELÇİM: Demet, tutam ELÇİN: 1- Demet, bağ, buket 2- Ekin biçerken kullanılan bir alet 3- Devlet görevlisi, devletine bağlı ELDEK: 1- basiret, kabiliyet, eylem gücü 2- Yedek, elde bulunan ELDEM: 1-Alışkın, yetişkin 2- Sevimli, cana yakın 3- evcil koyun ELDÜZ: birl. El/Düz Yurtsever ELEZ: (Eliz)Arı,duru, temiz, munis, uyumlu Yakut destanlarında bekaret tanrıçası (Ulu Tuyun’un kızı) ELGAY: Yurtsever ELGİN: 1- Konuk, öncelik verilen kişi 2- Gurbetçi, yurdundan uzak ELGÖRMÜŞ: Gezgin, seyyah ELGÜN: Halk, avam, halktan kişi ELİBOL: Cömert, eli açık, sahi ELİK: Usta, eli yatkın ELİŞ: Usta, maharetli ELİTAŞ: Cimri, eli sıkı ELİTEZ: Becerikli ELKATMIŞ: birl. El/Katmış Ülke fethetmiş, algan ELKİN: 1- konuk 2- Yolcu ELÖVER: Yurtsever ELTUTAR: birl. 1- El/Tutar mec. Yardımsever, hayırşinas 2- Fatih, Algan ELVEREN: Olgunlaşan, yeterlilik kazanan EMÇİ: Doktor,eczacı EMEÇ: Amaç, gaye EMEK: 1- Gayret, cehd, zahmet 2- Güç, enerji EMEN: 1-Can, ruh, hayat 2- Ağaç dikmek için açılan çukur 3- meşe ağacı EMET: Sınır, mesafe EMGEK: Emek, zahmet, güçlük EMLEK: Duygulu, merhametli EMRE: (İmre) Düşkün, aşık, hayallerle yaşayan EN: (Yen)1- Derinlik, genişlik 2- Av 3-Kıyı 4- Arka ENÇU: Sükun,huzur,ruh derinliği ENDEŞ: Eşit, müsavi ENEÇ: Meyil, meyilli ENİK: (enük, enek)Genişçe, yayık ENGİN: 1- Genişlik, derinlik, yayıklık 2- ufuk, ufuk çizgisi ENİCUK: Hısım, kavim- kardeş ENİŞ: (Enuş) 1- İniş, yokuşun karşılığı mec. Rahata ve huzura erme 2- Uçlarda, ekstrem ENKİŞ: Tecrübeli, deneyimli, olgun ER: 1- Olgun,olmuş, ergin, yetişkin erkek 2- Asker, çeri ERÇE: birl. Er/Çe…Erkeğe yakışır biçimde ERÇİN: Ülkenin idari bölümlerinden her biri (İl, ilçe, kasaba vb.) ERDEM: ( Ertem) Fazilet, bilgelik, yücelik, hünerlilik ERDEMÇİ: Erdem sahibi ERDEMLÜ: Erdem sahibi ERDEN: Er parçası, erden olma ERDİN: Ermiş, olgun EREK: Erişilmek istenen, ülkü, hedef EREKLİ: (Ereğli) Ereği olan EREM: Müjde, iyi haber EREN: 1- Olgun, 2- Hür, bağımsız 3- Din ile bütünleşmiş ERENTÜZ: birl. Eren/Düz T…Tuva ve Çuvaş Türklerinde, “Terazi Yıldızı” EREZ: 1- Erişilen, mutlu olunan 2- Cesur, gözü kara, dayanıklı ERGEN: Olgun, deneyimli ERGENE: 1- Güçlülük, egemenlik 2- Maden dağı 3- Dağlar arasındaki geçit ERGENEKON: 1- Maden dağı 2- Dağlar arasındaki yurt ERGİ: Eriş, olgunluk, deneyim ERGİL: 1- Bilgili, deneyimli, yetişkin 2- Savaşçı, cengaver ERGİN: 1- Ermiş, olgun, irfan sahibi 2- Savaşçı, cengaver ERGUN: 1- Yumuşak huylu kişi 2- Hızlı koşan at 3- Argun ERİK: Ermiş, olgun, bilge, filozof, becerikli ERİKEN: Ermiş, olgun, bilge ERİM: 1- Müjde, iyi haber 2- Felsefe, derin bilgi 3- Vade, zaman ERİNCİK: Mahçup, utangaç ERİNÇ: 1- Olacak, olması gereken, kaçınılmaz sonuç 2- Nimet, bolluk ERİŞ: Gaye, erişilmesi istenen ERİŞEK: Ülkü, gaye ERİŞEN: Ulaşan, vasıl olan ERİŞKİN: Olgun, kamil, ermiş ERK: 1- Güç, kudret 2- İktidar, erklik, hükümranlık 3- Bağımsızlık,egemenlik ERKE: 1- Egemen, güç 2- İşve, naz, cilve 3- Çekicilik, çekiciliği kullanma istek ve yeteneği Türk mitolojisinde, Ülgen’in dokuz kızından biri ve namus tanrıçası ERKELİ: Egemen ERKEM: Nazlım, işvelim, edalım ERKİ: 1- Güçlü, egemen, erke 2- Atik, çevik ERKİN: 1- Bağımsız, otorite tanımaz 2- Başına bıuruk, kendi bildiğini okuyan 3- Sürekli, süreklilik ERKİNDİK: Erkinlik, bağımsızlık, hürriyet ERKLİG: Egemen, kuvvetli, şevkatli ERKMEN: 1- Bağımsız, başına buyruk 2- Bekar, evlenmemiş ERLİK HAN: birl. Erlik/Han Şamanist gelenekte “Cezalandırma Tanrısı” ERMAN: 1- Erdemli, güç, mert 2- Kutsal, mukaddes ERMİŞ: Olgun, müdrik ERNEK: Küçük parmak, serçe parmağı ERSE: Ermesi, olgunlaşması istenen ERSİN: 1- Uzun ömürlülük dileği 2- Olgunluk, bilgelik dileği ERSÜ: Fazla, çok fazlalık ERTE: 1- Seher, şafak 2- Yarın, gelecek, sonraki, halef ERTEGİ: Destan, lejant ERTEN: Tan, şafak ERTİK: Meslek, sanat ERTİM: Olgun, erişkin, bilge ERTİN: 1- Mahsun, hüzünlü 2- Kendine yeten ERTİNGÜ: 1- Olağanüstü, fevkalade 2- Efsane, mit ERZENE: Doruk, zirve, en üst ERZİ: Veli, vasi, yönetici ERZİK: 1- Asıl, ana, temel 2- Soylu ve yiğit ESBOL: birl. Es/Bol …Çok zeki, çok akıllı (Usu-bol) ESE: 1- Mutluluk, sağlık 2- Yel, esinti ESELİK: Selam, selamet ESEN: 1- Sağlık, selamet 2- Yel, yumuşak yel ESENLÜ: Esenli, sağlıklı ESER: Esinti, yel ESİ: Yel, esinti ESİM: Esinti ESİN: 1- Esinti, yel 2- soluk, sağlık, nefes 3- İlham ESİNTİ: Yel, hafif yel ESİRGEN: 1- Arkadaş, dost, yaren 2- korunan, yakınlık duyulan ESİRGENÇ: Nazlı, nazenin ESİRKİŞ: Merhamet, acıma duygusu ESKİN: Yel, yel alan ESLEK: 1- Yumuşak başlı, uysal 2- Selam, selamet ESNEK: Uzayan, genişleyen, esen ESRİGÜN: birl. Esri/Gün…fırtına ESRİK: Mecnun, kendinden geçmiş ESRİMİŞ: Kendinden geçmiş ESTELİK: Yadigar, hatıra ESTİ: Yel, esinti EŞİM: Çalışkan, becerikli EŞİNGEN: 1- Çalışkan 2- Eşit, müsavi EŞİTGEN: İşitken, işiten, dikkatli EŞKİN: 1- Hızlı, atik 2- Dayanıklı, metin 3- Rüzgarlı bölge, rüzgar alan bölge EŞLİK: Dost, yaren, refik ETGÜ: 1- İyi, iyilik 2- Etki, şiddet ETİGE: Öğretmen, mürebbiye ETİL: İtil- idil ETİNGÜ: Olağanüstü, fevkalade ETİZ: Yüksek, ulu EVCİL: Evine bağlı, evcimen EVCİM: 1- Evcimen, evcil 2- İşgüzar, hamarat EVCİMEN: Evine bağlı EVCİMİK: Ekonomist, muktesit EVDEŞ: Hanım, erkeğin eşi EVGİ: İvedi, acele EVGİN: 1- Aceleci, telaşlı 2- Evcil, evine bağlı EVİN: Cevher, öz, nüve EVİRGEN: 1- Tedbir, tedbirli 2- Dönüşüm, çevirim EVREN: 1- Kainat 2- Ejderha, canavar 3- Baht, talih EVRENSEL: Evreni kaplayan, evreni içine alan EYGİ: İyi, salih, temiz EYGİŞ: İyi kişi, iyi insan EYGÜ: İyi, iyice EYİN: Vücut EYİNÇ: Refah, mutluluk EYLEM: 1- İş, iş görme, çalışma 2- Etkileyici davranış 3- Durdurma, önünü kesme EYLETMEZ: Amansız, aman vermez EYLETÜR: İyilik sahibi, cömert EYLİK: İyilik, yardım, iane EYMEN : 1- Alçak gönüllü, mütevazı 2- Yardımsever, hayırşinas EYMÜR: (Eymir) İyilik sahibi, hayırşinas EYTEMİŞ: Güzel konuşan, tatlı dilli, hatip EYÜGE: İyi,iyice EZDİ: Ezen, ezici, baskıcı EZGİ: 1- İyi, iyilik, 2- Uyum, ahenk 3- Acı, üzüntü 4- Name, hoş sada EZGİN: Ezik, ezilmiş, acı çekmiş, mahzun EZİLGEN: Mazlum, zulüm görmüş EZİM: 1- Belirti, iz 2- Zorunluluk, mecburiyet EZİNÇ: 1- Belirti, iz 2- Ezginlik, mahzunluk
Alıntıları Göster
quote:
Orjinalden alıntı: Euphorus
EBİN:(Evin) Tane, öz EBİNÇ: Refah, huzur EBİRİ: Erim, erdem, fazilet EBREK: Dayanıklı, sebatkar EBREN: 1- Evren, kainat 2- Felek, talih EBRET: Ayrılım, ihtilaf EBRÜK: Dayanıklı, sebatkar ECE: (Eçe) ECEVİT: 1- Çalışkan ,, aktif 2- haşarı, yaramaz EÇE: 1- Dahi, çok akıllı, çok zeki 2- Saygıdeğer, görgülü hanım EÇİNE: Doğru sözlü, sözüne güvenilir EDE: (Edi, Ata) Atalık, hatırı sayılan, sözü dinlenen kişi EDERKON: birl. Ede/Kon (Konmaktan can, ruh) EDGÜ: 1- İyi, güzel, hoş 2- Adil, adaletli 3- Eğitmen, öğretmen EDGÜDİ: 1- Eğitici, öğretici 2- İyi, ala EDİ: Eda, ata, saygıdeğer ulu kişi EDİGE: 1- İyi, iyi kalpli 2- öğretmen EDİK: Kısa konçlu çizme EDİL: (İdil,etil, atil) iyilik, güzellik EDİZ: 1- Kıymet, kıymetli 2- Yüksek, Yükselmiş EGE: (Eke,Öke)1- Dahi, çok akıllı 2- Egemen, sahip 3- Bakıcı, eğitici EGEMEN: 1- Hakim, sahip, kendinden başkasını dinlemeyen, buyrukçu 2- bilge kişi, dahi 3- ağa, ağabey EGİT: Göz değmesi ve nazara karşı göz kenarlarına sürülen bir ot EĞBER: Eğri, eğrilmiş EĞİLMEZ: Gururlu, mağrur, dik başlı EĞİN: Eğirilmiş EĞİR: 1- Sarış, çeviriş, kuşatma 2- bükme, kıvırma EĞNEZ: Narin, zayıf, ince EĞREK: Sık, bol EĞRİ: Eğik, bükük mec. Saygılı, alçak gönüllü EĞRİM: Pınar, göze, küçük çağlayan EKE:1- Dahi, çok akıllı 2- Sahip, egemen 3- bakıcı, eğitici EKEÇ: Cana yakın ve çekici kız EKELİK: Deha, kıymet EKİM: 1- Ekin ekme eylemi 2- Yarım, ziraat EKİN: 1- Mahsul, tarla ürünü 2- tarlaya ekilip olması beklenen her türlü bitki EKİNCİ: 1-İkinci (erkek, ya da kız) 2- Rençber, çiftçi EKSÜK: Azlık, yokluk, yoksulluk EKŞİ: Eksi,eksik, azlık, yokluk EL: 1- İl, Ülke, Memleket 2- İlgi, bağlantı 3- Barış, Sukunet 4- Kolun, bilekten aşağısı ELA: (Ala) Renkli alacalı ELBAN: (İlban) Devletçi, devletine bağlı, sadık ELBİR: birl. El/Bir mec. Elbirliği, işbirliği, imece ELCEK: 1- Ekin biçme aracı 2- Munis, sessiz ELÇİK: Eldiven ELÇİ: 1- Devletine bağlı, devletçi 2- Devleti adına aracılık eden, haberci, temsilci ELÇİM: Demet, tutam ELÇİN: 1- Demet, bağ, buket 2- Ekin biçerken kullanılan bir alet 3- Devlet görevlisi, devletine bağlı ELDEK: 1- basiret, kabiliyet, eylem gücü 2- Yedek, elde bulunan ELDEM: 1-Alışkın, yetişkin 2- Sevimli, cana yakın 3- evcil koyun ELDÜZ: birl. El/Düz Yurtsever ELEZ: (Eliz)Arı,duru, temiz, munis, uyumlu Yakut destanlarında bekaret tanrıçası (Ulu Tuyun’un kızı) ELGAY: Yurtsever ELGİN: 1- Konuk, öncelik verilen kişi 2- Gurbetçi, yurdundan uzak ELGÖRMÜŞ: Gezgin, seyyah ELGÜN: Halk, avam, halktan kişi ELİBOL: Cömert, eli açık, sahi ELİK: Usta, eli yatkın ELİŞ: Usta, maharetli ELİTAŞ: Cimri, eli sıkı ELİTEZ: Becerikli ELKATMIŞ: birl. El/Katmış Ülke fethetmiş, algan ELKİN: 1- konuk 2- Yolcu ELÖVER: Yurtsever ELTUTAR: birl. 1- El/Tutar mec. Yardımsever, hayırşinas 2- Fatih, Algan ELVEREN: Olgunlaşan, yeterlilik kazanan EMÇİ: Doktor,eczacı EMEÇ: Amaç, gaye EMEK: 1- Gayret, cehd, zahmet 2- Güç, enerji EMEN: 1-Can, ruh, hayat 2- Ağaç dikmek için açılan çukur 3- meşe ağacı EMET: Sınır, mesafe EMGEK: Emek, zahmet, güçlük EMLEK: Duygulu, merhametli EMRE: (İmre) Düşkün, aşık, hayallerle yaşayan EN: (Yen)1- Derinlik, genişlik 2- Av 3-Kıyı 4- Arka ENÇU: Sükun,huzur,ruh derinliği ENDEŞ: Eşit, müsavi ENEÇ: Meyil, meyilli ENİK: (enük, enek)Genişçe, yayık ENGİN: 1- Genişlik, derinlik, yayıklık 2- ufuk, ufuk çizgisi ENİCUK: Hısım, kavim- kardeş ENİŞ: (Enuş) 1- İniş, yokuşun karşılığı mec. Rahata ve huzura erme 2- Uçlarda, ekstrem ENKİŞ: Tecrübeli, deneyimli, olgun ER: 1- Olgun,olmuş, ergin, yetişkin erkek 2- Asker, çeri ERÇE: birl. Er/Çe…Erkeğe yakışır biçimde ERÇİN: Ülkenin idari bölümlerinden her biri (İl, ilçe, kasaba vb.) ERDEM: ( Ertem) Fazilet, bilgelik, yücelik, hünerlilik ERDEMÇİ: Erdem sahibi ERDEMLÜ: Erdem sahibi ERDEN: Er parçası, erden olma ERDİN: Ermiş, olgun EREK: Erişilmek istenen, ülkü, hedef EREKLİ: (Ereğli) Ereği olan EREM: Müjde, iyi haber EREN: 1- Olgun, 2- Hür, bağımsız 3- Din ile bütünleşmiş ERENTÜZ: birl. Eren/Düz T…Tuva ve Çuvaş Türklerinde, “Terazi Yıldızı” EREZ: 1- Erişilen, mutlu olunan 2- Cesur, gözü kara, dayanıklı ERGEN: Olgun, deneyimli ERGENE: 1- Güçlülük, egemenlik 2- Maden dağı 3- Dağlar arasındaki geçit ERGENEKON: 1- Maden dağı 2- Dağlar arasındaki yurt ERGİ: Eriş, olgunluk, deneyim ERGİL: 1- Bilgili, deneyimli, yetişkin 2- Savaşçı, cengaver ERGİN: 1- Ermiş, olgun, irfan sahibi 2- Savaşçı, cengaver ERGUN: 1- Yumuşak huylu kişi 2- Hızlı koşan at 3- Argun ERİK: Ermiş, olgun, bilge, filozof, becerikli ERİKEN: Ermiş, olgun, bilge ERİM: 1- Müjde, iyi haber 2- Felsefe, derin bilgi 3- Vade, zaman ERİNCİK: Mahçup, utangaç ERİNÇ: 1- Olacak, olması gereken, kaçınılmaz sonuç 2- Nimet, bolluk ERİŞ: Gaye, erişilmesi istenen ERİŞEK: Ülkü, gaye ERİŞEN: Ulaşan, vasıl olan ERİŞKİN: Olgun, kamil, ermiş ERK: 1- Güç, kudret 2- İktidar, erklik, hükümranlık 3- Bağımsızlık,egemenlik ERKE: 1- Egemen, güç 2- İşve, naz, cilve 3- Çekicilik, çekiciliği kullanma istek ve yeteneği Türk mitolojisinde, Ülgen’in dokuz kızından biri ve namus tanrıçası ERKELİ: Egemen ERKEM: Nazlım, işvelim, edalım ERKİ: 1- Güçlü, egemen, erke 2- Atik, çevik ERKİN: 1- Bağımsız, otorite tanımaz 2- Başına bıuruk, kendi bildiğini okuyan 3- Sürekli, süreklilik ERKİNDİK: Erkinlik, bağımsızlık, hürriyet ERKLİG: Egemen, kuvvetli, şevkatli ERKMEN: 1- Bağımsız, başına buyruk 2- Bekar, evlenmemiş ERLİK HAN: birl. Erlik/Han Şamanist gelenekte “Cezalandırma Tanrısı” ERMAN: 1- Erdemli, güç, mert 2- Kutsal, mukaddes ERMİŞ: Olgun, müdrik ERNEK: Küçük parmak, serçe parmağı ERSE: Ermesi, olgunlaşması istenen ERSİN: 1- Uzun ömürlülük dileği 2- Olgunluk, bilgelik dileği ERSÜ: Fazla, çok fazlalık ERTE: 1- Seher, şafak 2- Yarın, gelecek, sonraki, halef ERTEGİ: Destan, lejant ERTEN: Tan, şafak ERTİK: Meslek, sanat ERTİM: Olgun, erişkin, bilge ERTİN: 1- Mahsun, hüzünlü 2- Kendine yeten ERTİNGÜ: 1- Olağanüstü, fevkalade 2- Efsane, mit ERZENE: Doruk, zirve, en üst ERZİ: Veli, vasi, yönetici ERZİK: 1- Asıl, ana, temel 2- Soylu ve yiğit ESBOL: birl. Es/Bol …Çok zeki, çok akıllı (Usu-bol) ESE: 1- Mutluluk, sağlık 2- Yel, esinti ESELİK: Selam, selamet ESEN: 1- Sağlık, selamet 2- Yel, yumuşak yel ESENLÜ: Esenli, sağlıklı ESER: Esinti, yel ESİ: Yel, esinti ESİM: Esinti ESİN: 1- Esinti, yel 2- soluk, sağlık, nefes 3- İlham ESİNTİ: Yel, hafif yel ESİRGEN: 1- Arkadaş, dost, yaren 2- korunan, yakınlık duyulan ESİRGENÇ: Nazlı, nazenin ESİRKİŞ: Merhamet, acıma duygusu ESKİN: Yel, yel alan ESLEK: 1- Yumuşak başlı, uysal 2- Selam, selamet ESNEK: Uzayan, genişleyen, esen ESRİGÜN: birl. Esri/Gün…fırtına ESRİK: Mecnun, kendinden geçmiş ESRİMİŞ: Kendinden geçmiş ESTELİK: Yadigar, hatıra ESTİ: Yel, esinti EŞİM: Çalışkan, becerikli EŞİNGEN: 1- Çalışkan 2- Eşit, müsavi EŞİTGEN: İşitken, işiten, dikkatli EŞKİN: 1- Hızlı, atik 2- Dayanıklı, metin 3- Rüzgarlı bölge, rüzgar alan bölge EŞLİK: Dost, yaren, refik ETGÜ: 1- İyi, iyilik 2- Etki, şiddet ETİGE: Öğretmen, mürebbiye ETİL: İtil- idil ETİNGÜ: Olağanüstü, fevkalade ETİZ: Yüksek, ulu EVCİL: Evine bağlı, evcimen EVCİM: 1- Evcimen, evcil 2- İşgüzar, hamarat EVCİMEN: Evine bağlı EVCİMİK: Ekonomist, muktesit EVDEŞ: Hanım, erkeğin eşi EVGİ: İvedi, acele EVGİN: 1- Aceleci, telaşlı 2- Evcil, evine bağlı EVİN: Cevher, öz, nüve EVİRGEN: 1- Tedbir, tedbirli 2- Dönüşüm, çevirim EVREN: 1- Kainat 2- Ejderha, canavar 3- Baht, talih EVRENSEL: Evreni kaplayan, evreni içine alan EYGİ: İyi, salih, temiz EYGİŞ: İyi kişi, iyi insan EYGÜ: İyi, iyice EYİN: Vücut EYİNÇ: Refah, mutluluk EYLEM: 1- İş, iş görme, çalışma 2- Etkileyici davranış 3- Durdurma, önünü kesme EYLETMEZ: Amansız, aman vermez EYLETÜR: İyilik sahibi, cömert EYLİK: İyilik, yardım, iane EYMEN : 1- Alçak gönüllü, mütevazı 2- Yardımsever, hayırşinas EYMÜR: (Eymir) İyilik sahibi, hayırşinas EYTEMİŞ: Güzel konuşan, tatlı dilli, hatip EYÜGE: İyi,iyice EZDİ: Ezen, ezici, baskıcı EZGİ: 1- İyi, iyilik, 2- Uyum, ahenk 3- Acı, üzüntü 4- Name, hoş sada EZGİN: Ezik, ezilmiş, acı çekmiş, mahzun EZİLGEN: Mazlum, zulüm görmüş EZİM: 1- Belirti, iz 2- Zorunluluk, mecburiyet EZİNÇ: 1- Belirti, iz 2- Ezginlik, mahzunluk
Benim ismim nerde ?
Emirhan.
quote:
Orijinalden alıntı: KRHTH
Deniz : Deniz
Alıntıları Göster
Ya ben kırmızı kart çıkartırım buna. Türker Türkçe bir ad değil mi şimdi? Türk Bilge Kağan var Türker yok!
quote:
Orijinalden alıntı: ..White-Tiger..
BURAK: Güçlü, yenilmez
Alıntıları Göster
quote:
Orjinalden alıntı: 1717
BURAK: Güçlü, yenilmez
bak bakim neyimiz benziyo
quote:
Orijinalden alıntı: KRHTH
Deniz : Deniz
Alıntıları Göster
Cumhur niye yok
quote:
Orijinalden alıntı: SwizeS
Cumhur niye yok
Alıntıları Göster
Emirhan Türkçe isim değil Başlığı Okuyun ( ÖZ ) Türkçe isimler listesi arapça farsça ve diğer isimler yok sırf öz türkçe. emirhan ömer gibi isimler türkçe değil.
quote:
Orijinalden alıntı: Euphorus
Emirhan Türkçe isim değil Başlığı Okuyun ( ÖZ ) Türkçe isimler listesi arapça farsça ve diğer isimler yok sırf öz türkçe. emirhan ömer gibi isimler türkçe değil.
Alıntıları Göster
ARSLAN: Yırtıcı hayvan Mec. Cesaret, atılganlık ve gözü pekliği sembolize eder.
BU BEN OLUYORUM..
quote:
Orijinalden alıntı: Mr.PainKiller
oğuzcan yok
Alıntıları Göster
quote:
Orjinalden alıntı: Mr.PainKiller
oğuzcan yok
evet nerde oğuzcan
quote:
Orijinalden alıntı: wicked sick
quote:
Orjinalden alıntı: Mr.PainKiller
oğuzcan yok
evet nerde oğuzcan
Alıntıları Göster
Kürşat niye yok ozaman ?
quote:
Orijinalden alıntı: KRHTH
Deniz : Deniz
Alıntıları Göster
Uğurcan Hani ?
quote:
Orijinalden alıntı: KRHTH
Deniz : Deniz
Alıntıları Göster
Birçok adın anlamında Onur kelimesi geçmekteyken Onur adının anlamı yok
quote:
Orijinalden alıntı: KRHTH
Deniz : Deniz
Alıntıları Göster
DANA: İnek yavrusu, iki yaşındaki genç inek
quote:
Orijinalden alıntı: emreyil75
DANA: İnek yavrusu, iki yaşındaki genç inek
Alıntıları Göster
i İstemi
quote:
Orijinalden alıntı: Euphorus
i İstemi
Alıntıları Göster
BARTU:1- Varlık, servet 2- Menzil, varılacak yer
quote:
Orijinalden alıntı: Scott.
BARTU:1- Varlık, servet 2- Menzil, varılacak yer
Alıntıları Göster
TAYGUN: Yavru, çocuk, torun
Yavruuuuuuuu
quote:
Orijinalden alıntı: UğurcaN24
Uğurcan Hani ?
Alıntıları Göster
quote:
Orjinalden alıntı: FRoM24
Uğurcan Hani ?
-can -nur -su sonradan eklenen isimler uydurma yani
quote:
Orijinalden alıntı: Kramers Lawyer
quote:
Orjinalden alıntı: Euphorus
F ile başlayan yok sanırım.
f ile başlamazki zaten
Benim adım gökay
Gök: gök demek Ay:Temiz dürüst olarak kullanılıyormuş
demekki gök kadar temiz :):)
Alıntıları Göster
quote:
Orjinalden alıntı: GKYYDGN
quote:
Orjinalden alıntı: Euphorus
F ile başlayan yok sanırım.
f ile başlamazki zaten
Benim adım gökay
Gök: gök demek Ay:Temiz dürüst olarak kullanılıyormuş
demekki gök kadar temiz :):)
Benim isimim Fırat. F ile başlamadiğini nerden biliyorsun? Yaşın kaç?