|
ABD’nin Çin’e ambargosu Meksika’ya yaradı
-
-
Meksika'ya yaradı denilmiş de Çinli markalar üretimini Meksika'ya kaydırıyorsa*, ABD de Meksika'ya kaydırır yaptırımlarını.
*Haberde geçen metine göre:quote:
Çinli tekstil, mobilya ve elektronik markaları ambargo ve yüksek vergilerden kaçınarak ABD’ye ürün ihraç etmenin bir yolunu buldu. Markalar Meksika’ya yatırım yaparak üretimi buraya kaydırıyor.
-
Nereye kadar yaptırım uygulayacak
Tüm ticaretini tasmalı kuçuları gibi davranan Kanada, Almanya gibi ülkelerle mi sınırlı tutacak.
E bu ülkeler nereden o malı alacak, kime yaptıracak.
Bizim, geçen sene ülkemizden kovduğumuz Çinli'lerin otomobillerini, çifte kavrulmuş ekstra masraf ve vergilerle artık İtalya'dan alacak olmamız gibi bir "süper zeka" seviyesi Abd'nin yaptığı
Soğuk savaş dönemini tekrar canlandırıp "Ben sizin İsa Mesihinizim zırvasına tekrar sarılmaya çalışıyorlar :)
İnsanoğlunun aptallığı aynı dürümü yine yiyecek kadar devam ediyor mu hep beraber öğrenecek gibiyiz bir 10 seneye, ömrümüz olursa
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi doruhüso -- 23 Nisan 2024; 0:34:6 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Sovyet Rusya döneminden farklı dünya artık ve Çin, Sovyet Rusya gibi değil. ABD'nin rakip üretme politikası tıkanmak üzere.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Sovyetler ABD'ye prim verecek biçimde izolasyonist ve militaristti, Çinliler tam aksine liberal entegrasyoncu ve tacir kafalı, Sovyet örneğinin aksi yoldan giderek bağımsız bir sisteme dayanan askeriyeden ziyade kapitalist sisteme katılım göstermiş şekilde iktisadi güce odaklılar. Ondan ABD'nin Çin stratejileri sık sık elinde patlıyor. Yoksa Sovyet ve Çin söylemleri çok da farklı değil: Co-existence yani "Bir Arada Yaşama". Ama "komünist" Çin bunu rakip ve rekabetçi bir sistem karşısında kırılgan bir sistemi koruyup genişletmek için oraya buraya askeri müdahaleler yapan Sovyetlerin aksine iş o sistemin bünyesine dahil olarak iş dünyasıyla yapıyor. Çin'in ABD'nin hemen güneyindeki komşusunu devşirip ABD ambargosunu atlatması ABD açısından çok gülünç bir durum, Çin'in ise - hantal ve tutucu Sovyetlerin aksine - siyasi ve iktisadi kıvraklığını gösteriyor. Sistemden kasıt, iktisadi sistem. Eskiden dünyada iki ayrı iktisadi sistem vardı. Piyasacı kapitalizm ve merkezi planlama devletçi sosyalizm. Çin kendi ulusal bünyesinde bunlardan bir melez meydana getirip dünyayı domine eden kapitalist sisteme katıldı. Ucuz iş gücü gibi karşılaştırmalı üstünlüklerinden, ihracat yoluyla büyümeden, tersine mühendislik ve stratejik yatırımlardan faydalandı. Servetini kısmen kitlesel refaha translate etti, böylece devasalaşan ihracatla beraber iç pazarını ve öz kaynaklarını da büyüttü.
Gerçekten Sovyet ve Çin örneklerini iyi incelemek, öncekinin başarısızlığıyla sonrakinin başarısını karşılaştırmalı anlamak gerekir. Bu ideolojiden bağımsızdır. Rasyonel insan, liberal veya sosyal demokrat ya da Marksist fark etmez, eldeki tüm deneyimleri irdelemelidir. Çinlilerin de başarısını bu etkiliyor. Çinliler de rasyonaliteden sapıp Mao Zedong devrindeki gibi ideolojik saplantılar gösterirlerse onlar da hızla batarlar. Varolan problemlere çözüm bulamazlar veya en azından bu problemleri yönetemezler. ABD'nin de küresel hegemonyasını korumak istiyorsa Çin'le boks maçını daha rasyonel yollardan yapması gerekir. Esasında Başkan Richard Nixon ve realist jeopolitikçi Dış İşleri Bakanı Henry Kissinger devrinden bu yana Sovyetlere karşı Çin'i bu kadar uluslararası - kapitalist - sistemine dahil etmiş bir güç olarak ABD'nin - kendisinin İkinci Dünya Savaşı'nın ertesinde Bretton Woods Anlaşması ile temellerini atıp kurduğu uluslararası kapitalist sisteminde büyüyen bir Çin'i nasıl idare edeceği konusunda - ambargolardan daha uzun vadeli stratejiler geliştirmesi gerekir.
Çağdaş uluslararası düzeni şöyle de düşünebiliriz: Sofrayı kuran ABD, Çin'i sofraya davet eden ve oradaki herkesle kanki olmasına aracılık eden ABD, Çin'in ucuz iş gücünden, ucuz mallarından ve sonrasında yatırım potansiyelinden istifade eden de ABD, şimdi ama aynı Çin'i masada kendisinden daha iyi ve daha çok tercih edilen bir oyuncu oldu diye ilgili sofradan atmak isteyen ve bunun için adeta yırtınan da aynı ABD. Amerikalılara ama hak da verebiliyorum. Sistemleri ortamdaki çekik gözlü çocuk tarafından gasp ediliyor gibi hissediyorlar.
-
Sovyet Rusya tutunabilseydi, dağılmamiş olsaydı. Teknoloji alanında çok daha iyi konumda olabilirdi dünya. Sadece teknolojik değil, bireysellikten ziyade toplumcu bakış açısıyla beraberinde günümüzde ki sıcak çatışmaların olmamasına da neden olabilirdi sanırım. Gerçi Vietnam örneği var.
ABD'nin geçmişte yaptığı daha statik dış politika yapamamasıda bunda etken.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Alıntı
metni:ABD'nin Çin stratejileri sık sık elinde patlıyor o yüzden mi Japonlar çini kendilerine bağlayacakları sırada gelip kurtardı çini ??? Bahsedilecek bir çin olmayacaktı belki ? Ama çok değil; ne amerika ne rusya ne çin... hepsi bitecek olun emin !
Hiçbir felsefeleri yok. Hepsi aynı. Sadece insana yönelikler. DÜnya savaşları sırasında, akraba çocuklarının kral olduğu farklı devlet halklarını birbirlerine kırdırıyolardı. İnsana hükmetmeyi çözdüklerini sanıyorlar. Ama hep bir bahane üretmeye mecburlar. Hiçbirisi manevi bir harekete sahip değil.
-
Yeni dünya düzeninde yeni süper güç China olacak. İngilizlerin ülkelerine yaptıklarından güzel ders çıkardılar.
-
Herkes yer içer hesabı Çin öder :)))
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X