Akşener Rest Çekti!! (2. sayfa)

Balon diyen sensin. Adamın neler yaptığıyla alakalı bilgin yok boş boş konuşuyorsun. İki kişiyi karşılaştırıyorsan ikisi hakkında da aynı ölçüde bilgi sahibi olman lazım. Ben imamoğlu şunu yapmadı bunu yapmadı demedim. Sen fanatik taraftar gibi hareket ediyorsun. Her şehirde kim çalışıyorsa o hizmet vermeye devam etsin. Fanatikliğe gerek yok.

HDP konusunda rest çekebilen Akşener neden Suriyeliler konusunda altılı masada sert yorumlar yapamıyor? Bunların mültecilerden çıkarı ne? Altılı masayı en çok bu konu bitirecek. Adam akıllı çıkıp sert bir şekilde direkt göndereceğiz diyemiyorlar. 2 yıl falan hikaye bunlar.

Milliyetçi Akşener mülteciler konusunda pofuduk oluyor nedense. Samimiyetsizler. O yüzden güvendiğim tek lider şuanda Ümit Özdağ.

Kemal parti başkanı hiç olmamalıydı zaten. 11 seçim kaybetmeden öncede olmamalıydı. Kadir topbaşa karşı %45 %37 seçimi kaybetti. CHP liler, kaybedilmiş bir seçimde %37 oyu başarı kabul ettiler. Ne kadar saçma dimi. Seçimi kaybediyorsun ama parti başkanı oluyorsun...

O zamanlar medyanın İmamoğlu parlatması ile aynı şekilde Kemal parlatması yaşıyorduk. Kemal her gün bir haksızlığı ortaya çıkaran belgelerle konuşan bir gandi idi. Baykal operasyonu ile parlatılan ışık cuk diye yerine oturdu.

Sonra bu CHP ye oy atanlara yapılan hakaret! (seçim kaybetmiş birinin parti başkanı yapılması) daha fazla küfretmeye gitti. Çünkü bana göre seçimi kaybeden bir "ana parti" başkanının istifa etmemesi, o partiye oy verenlere edilen bir küfürle aynı şeydir.

Öz cümle,

Bu ülke padişahlık ile kurulmadı. Meclis diye bir yer var. Ve ülkede tüm liderler o mecliste yoğrularak lider oldu. Atatürk bile meclis ile seçildi. Ekmelettinler, Necdetler hiç bir zaman tarihte bir lider olarak yazılmayacak. Belediye başkanından cumhurbaşkanı seçtirebilirsiniz ama tarihin tozlu sayfasına gömülür gider.

Demirel bir inşaat mühendisiydi, barajlar yapıp, odtüde ders veren bir kişiydi.

Turgut Özal sabancı holdingin başından gelen biriydi hem elektrik müh hem ekonomi okumuştu.

Erdoğan da İstanbul belediye başkanlığı yaptı....

Evet demek ki, Erdoğandan hepimiz memnun kaldık ki ve yine bir belediye başkanını yavaşı seçmek istiyoruz.

Ancak unutmayın ki, Erdoğan bile başbakan olmadan önce milletvekili oldu.

Hemen hemen sizin gibi düşünüyorum. Kılıçdaroğlu anketler ve seçmen dinamiklerinden yola çıkarsak matematiksel olarak kazanabilir ama 6'lı Masa için optimal aday değil ve Akşener de bunun farkında. Buna mukabil Mansur Yavaş belirli bir miktar HDP seçmeni oyu kaybıyla CHP ile İYİP yani sol ile sağ arasında güçlü bir köprü meydana getiriyor. Esasında milliyetçi ve muhafazakar sağ oylar üstünde mıknatıs etkisine haiz bir CHP'li /sol olması kendisini potansiyel olarak sadece 6'lı Masa'nın değil; Türkiye'nin en güçlü cumhurbaşkanı adayı yapıyor. Yavaş'ı bu konuda yine CHP'li / sol ama muhafazakar profilli İmamoğlu takip ediyor. Anketlerin çizdiği genel tablo bu. Görüldüğü kadarıyla buradan çıkarılabilecek Türk siyasetine has bir ders, Türkiye'deki en güçlü seçmen tabanına sahip olacak gerçekten meşru bir iktidarın aynı anda hem sağ hem sol taban desteği elde etmekten geçmesi.

Sana göre bi astsubay harp okulunu 1. likle kazansa bile alınmamalı, astsubay kalmalı dimi. Çünkü astsubay damgası yedi bi kere.

Mansur beyde belediye başkanı damgası yiyince hukuçuluğunun önemi kalmıyor. Öylemi yani?

Seçmek ile seçtirmek farklı şeyler. Yavaş iyi bir insan ve iyi bir hukukçu olabilir. Ancak onu halk seçmeyecek. O halka seçtirilmiş olacak. Velevki seçtirildi. Karşımızda bir lider, göremeyeceğiz, çünkü liderler atanmaz.

Örneğin, Özal 1983 te kurduğu parti, girdiği ilk seçimde iktidar oldu. Özalı sevelim veya sevmeyelim, ama onu halk bir lider yaptı. Ve senelerce onu sürdürebildi.

tam tersini düşünüyorum, iyi parti için en optimal aday, Kılıçdaroğlu. zira chp ve iyi partinin uzun zamandır tek söylemi parlementer sistem idi. kafalarında ki ve çıkarlarına yakışır plan KK cumhurbaşkanı, Akşener başbakan. Mansur ya da İmamoglu gibi güçü adaylardan cekindiklerini düşünüyorum

Kendi partilerine ve parti liderlerine bağlı oldukları için - özellikle Yavaş öyle duruyor - ve en önemlisi de partideki siyasi yaşamlarını sürdürebilmek için partiye hakim parti liderine bağlı olmak zorunda olmalarından dolayı onları aday gösterebilirler (bknz: Patronaj). Kılıçdaroğlu dahası onlara kıyasla sağ seçmen desteği bazında ve Erdoğan karşısında daha bir kırılgan ve riskli. Kılıçdaroğlu bir de zaten belirli bir makama gelmese bile hem cumhurbaşkanı CHP'li birisi seçilirse (yukarıda değindiğim parti patronaj geleneği gereği) hem de genel seçim sonucu kendi partisinin koalisyon hükümeti kurulursa pratikte Akşener'le beraber ülkeyi yöneten kişi olacak. Tabii Kılıçdaroğlu uzun yılların verdiği bir aşağılık kompleksiyle ve derine işlemiş hırsla makamı, dolaylı değil doğrudan bir iktidar görüntüsünü, tarihe bir cumhurbaşkanı olarak adını yazdırmayı kimseye taviz vermeyecek biçimde arzuluyor olabilir. Arzuluyorsa ki bu oldukça mümkün bir durum şu anda da kamuoyuna gösterildiği şekilde kendisini aday olarak öne sürer. Bu noktada Akşener'in de geri gelecek olan Başbakanlık makamına geçme faslında Kılıçdaroğlu'nu aradan çıkarmak için cumhurbaşkanı olmasını istemesi mümkün. Ancak her şey bir görüntü, blöf veya yem ise ya Yavaş ya da İmamoğlu bir anda seçimler yaklaşırken 6'lı Masa tarafından aday gösterilir.