Şimdi Ara

Antifiriz ölctürmeden, arabaya antifriz ekletmekte sakınca varmı ? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (2 Mobil) - 1 Masaüstü2 Mobil
5 sn
25
Cevap
0
Favori
72.141
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: aya

    benim dikkat çekmek istediğim bir başka konu var. yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla, genleşme kabının kapağını açıp içine eklem yapıyorsunuz. iyi de böyle bir durumda sistemdeki sıvı miktarınız artacaktır. genleşme kabının üzerindeki min ve max çizgilerine dikkat edip, max çizgisini çok fazla geçmemeniz gerekir. yoksa zaten kapasitesi yeterli olan sıvıya öylesine ekleme yapamazsınız. genleşme kabının aşırı dolması durumunda ısınan sıvı genleşeceğinden kaptan gerektiği gibi tahliye edilemez ve genleşme kabını ve hortumları patlatabilirsiniz...

    Genleşme kabında sıvı aniden taşmaz. Zaten kapakta tahliye delikleri vardır. Max çizgisinden sonra ekleme yapmaya gerek yoktur. Sadece su tesisatında tamirat yapılırsa su sonuna kadar doldurulur. Sistem hava atınca eksilen su yine tamamlanır. Eğer sıcak havalarda bir veya iki haftada bir sıcaklık artıyor veya genleşme kabında sıvı miktarının azaldığını görüyorsanız kaçak olabilir.

    Komple antifriz doldurmanın zararı olmaz. Tepkisini bilmiyorum ama arkadaşın arabasında antifriz -50 dereceyi geçiyordu. Yani cihazın haddini aşıyordu.




  • slm dostlar Antifriz 0 derece ve altında radyatör suyuna katılarak suyun donmasını önleyen kimyasal madde.(Sadece araçlarda kullanılır.)
    Bir alkol türevi olan etilen glikol (etandiol) iyi bir antifrizdir.
    Antifriz radyatörü ve soğutma sistemini pas ve korozyondan korumak amacıyla da kullanılmaktadır. Donma noktası -12 derece olan saf antifriz, su ile karıştırıldığında donma noktası -37 dereceye kadar düşürmektedir. Ancak su oranı veya antifriz oranı arttıkça donma noktası düşmektedir. Bu nedenle doğru miktarda su ile karıştırılması önemlidir. Su oranı %70'i aşarsa donma %30'un altına düşmekte ve hararet tehlikesi baş göstermektedir. Antifirizin ısıyı taşıma özelliği suya izafi olarak daha az olduğundan düşük ağırlığın önem arz ettiği uygulamalarda daha da az kullanılır.
    Türkiye iklim koşullarında maksimum koruma için % 33 ila % 50 arasında antifriz kullanımı tavsiye edilmektedir. Karışım yaparken sert sulardan kaçınılması gerekmektedir. Çünkü sert sular antifrizin içindeki koruyucu katıkların etkisini azaltmaktadır. Bu nedenle musluk suyu yerine yumuşatılmış ve distile edilmiş su kullanılmalıdır. "Antifriz eklenmesi veya değiştirilmesine bomometre ile ölçüm yapıldıktan sonra karar verilmelidir Bomometre cihazı, sadece karışımdaki etilen glikol miktarını ölçmektedir ve formülündeki koruyucuların durumu hakkında bilgi vermemektedir. Dolayısıyla bomometre, antifrizin soğutma sistemini koruma gücünü ölçememektedir. Bütün antifrizler birbirlerinin aynısı değildir çünkü, piyasadaki antifriz ürünleri arasında büyük oranda kalite farkı vardır. İyi bir antifriz hem suyun donma derecesini düşürmeli hem de kaynama derecesini yükseltmelidir.OAT (organik asit teknolojisi) ile üretilen antifrizler içeriğindeki katıkların kimyasal özellikleri sayesinde hem daha uzun ömürlüdürler hem de aşınmaya karşı daha iyi koruma sağlarlar. Genel maksatlı antifrizler normalde yılda bir defa, ekleme yapılmadan değiştirilir. Gelişmiş antifrizler ise daha uzun ömürlü olduklarından 3 yıla kadar kullanılabilmektedir sız degerlı arkadaslarımın bılgısıne sunarım .




  • slm dostlar Antifriz 0 derece ve altında radyatör suyuna katılarak suyun donmasını önleyen kimyasal madde.(Sadece araçlarda kullanılır.)
    Bir alkol türevi olan etilen glikol (etandiol) iyi bir antifrizdir.
    Antifriz radyatörü ve soğutma sistemini pas ve korozyondan korumak amacıyla da kullanılmaktadır. Donma noktası -12 derece olan saf antifriz, su ile karıştırıldığında donma noktası -37 dereceye kadar düşürmektedir. Ancak su oranı veya antifriz oranı arttıkça donma noktası düşmektedir. Bu nedenle doğru miktarda su ile karıştırılması önemlidir. Su oranı %70'i aşarsa donma %30'un altına düşmekte ve hararet tehlikesi baş göstermektedir. Antifirizin ısıyı taşıma özelliği suya izafi olarak daha az olduğundan düşük ağırlığın önem arz ettiği uygulamalarda daha da az kullanılır.
    Türkiye iklim koşullarında maksimum koruma için % 33 ila % 50 arasında antifriz kullanımı tavsiye edilmektedir. Karışım yaparken sert sulardan kaçınılması gerekmektedir. Çünkü sert sular antifrizin içindeki koruyucu katıkların etkisini azaltmaktadır. Bu nedenle musluk suyu yerine yumuşatılmış ve distile edilmiş su kullanılmalıdır. "Antifriz eklenmesi veya değiştirilmesine bomometre ile ölçüm yapıldıktan sonra karar verilmelidir Bomometre cihazı, sadece karışımdaki etilen glikol miktarını ölçmektedir ve formülündeki koruyucuların durumu hakkında bilgi vermemektedir. Dolayısıyla bomometre, antifrizin soğutma sistemini koruma gücünü ölçememektedir. Bütün antifrizler birbirlerinin aynısı değildir çünkü, piyasadaki antifriz ürünleri arasında büyük oranda kalite farkı vardır. İyi bir antifriz hem suyun donma derecesini düşürmeli hem de kaynama derecesini yükseltmelidir.OAT (organik asit teknolojisi) ile üretilen antifrizler içeriğindeki katıkların kimyasal özellikleri sayesinde hem daha uzun ömürlüdürler hem de aşınmaya karşı daha iyi koruma sağlarlar. Genel maksatlı antifrizler normalde yılda bir defa, ekleme yapılmadan değiştirilir. Gelişmiş antifrizler ise daha uzun ömürlü olduklarından 3 yıla kadar kullanılabilmektedir. sız degerlı arkadaslarımın bılgısıne sunarım .




  • koy bişey olmaz
  • Sadece Antifriz Koymayın!!!

    İnşaat Yüksek Mühendisi İbrahim Halil Okuyan'ın Makalesi



    Havalar soğudu ve daha soğuyacağı günler geliyor.

    Her yıl yaptığımız gibi radyatördeki suya antifriz koymalıyız.

    Tabi ki bu iş bir ölçüm sonucu ve yöresel şartlar dikkate alınarak yapılmalıdır.

    Bu konuyu biraz açalım.
    Arabamızın motoru arabayı yürütecek gücü sağlarken bir yandan da ısı üretir.
    Motor bloğu içinde devamlı dolaşan su ile motor soğutulur. Motordan aldığı ısı ile ısınan bu su da radyatörde havanın yardımıyla soğutulur. Kapalı bir çevrimde ve ideal ısı dengelerinde devamlı oluşan bu olayın farkına biz ancak Herhangi bir arıza durumunda soğutma olayı yetersiz kaldığında Radyatörden buharlar çıktığında Yani bilinen tabiri ile arabamız hararet yaptığında varırız. Kışın soğuk aylarında Hava sıcaklığı sıfırın altına düşünce Arabamız kapı önünde hareketsiz halde iken bu soğutma suyu da her su gibi donabilir. Donunca genişler ve yaptığı basınçla motor bloğunu çatlatabilir. Bu olayı önlemek için suyun içine Sıfırın çok altındaki derecelerde bile donmasına mani olacak 'Antifriz' dediğimiz sıvı ilave edilir. Motorun soğutma suyunun içine ne oranda 'Antifriz' konulacağını O bölgede olabilecek en düşük hava sıcaklığı belirler. O zaman şöyle düşünülebilir. Tam emniyetli olması bakımından Soğutma suyunun yerine niçin tamamen 'Antifriz' doldurmuyoruz? 'Antifriz' oranı yüzde yüzü bulunca sıcaklık ne kadar düşerse düşsün maksimum korunma sağlanmış olmaz mı? Hayır olmuyor. Mantıken ters gelebilir ama belirli orandan fazla konulan 'Antifriz' bu sefer de tamamen ters tepki veriyor. Suya yüzde 50 oranında katılmış 'Antifriz' -37 derecede donarken 'Antifriz' in kendisi yani saf 'Antifriz' -12 derecede donuyor. Suyla karışabilen her şey onun sıfır derece olan donma noktasını düşürür. Yani donma derecesini düşürmek için suya toz şeker şurup hatta aküdeki asit bile konulabilir. Hepsi de bir dereceye kadar aynı işlevi görür ancak hiçbiri diğer tehlikeli yan etkileri bakımından tavsiye edilmez. İlk otomobillerde şeker ve balın 'Antifriz' olarak kullanılmaları denendi Sonraları ise alkolde karar kılındı. Ancak bu sefer de alkolün kaynama noktası düşük olduğundan motor sıcakken sorun çıkardı. O halde ideal 'Antifriz' in donmayı önlemesi ama aynı zamanda da suyun kaynamasına sebep olmaması gerekiyordu. Günümüzde bu amaçla 'Etilen Glikol' denilen renksiz kimyasal bir sıvı kullanılıyor. Suyun içine katılan kimyasalların donmayı önleme özelliği suyun ve buzun moleküler yapıları ve 'Antifriz' in bu yapılara olan etkisinden ileri geliyor. Bilindiği gibi tüm sıvılarda olduğu gibi suda da moleküller serbest ve düzensiz halde Katılarda (buzda) ise sabit ve düzgün bir yapıdadırlar. Su donarken önce moleküllerinin hareketleri yavaşlar sonra da düzgün ve sabit bir pozisyona gelirler yani kristalleşirler. İşte 'Antifriz' in buradaki rolü. Moleküllerinin su molekülleri ile birleşerek onların buz kristalleri oluşturmalarına mani olmaktır. Peki, öyleyse ortada su yokken 'Antifriz' kendi kendine niçin daha çabuk donuyor? Çünkü suya katıldığında 'Antifriz' in su moleküllerine yaptığını su da 'Antifriz' moleküllerine yapar. Donmayı önlemek daha doğrusu geciktirmek iki taraflı çalışır su da 'Antifriz' in donma derecesini düşürür. Sonuç olarak arabanın soğutma suyuna önerilenden fazla 'Antifriz' konmasının hiçbir faydası yoktur aksine zararı vardır.

    Motor soğutma suyu gibi camsuyun da donmayı geciktirici katkı katılmalıdır.

    Herkesin bu konuda tedbirini tez elden alması akıllıca olacaktır.



    Saygılarımla.



    İbrahim Halil Okuyan

    İnşaat Yüksek Mühendisi

    halilokuyan@hotmail.com




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.