Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-058B8D3E6 -- 25 Ocak 2009; 12:03:55 > |
Hızlı 
Bildirim
Atilla Olgaç'tan 'Kıbrıs Barış Harekatı' Üzerine İtiraf (2. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü, 
1 Mobil
1 Mobil
Giriş
Mesaj
-
-
Iyi de arkadaslar bir insanin sizofren olmasi lazim boyle bir iddia ile ortaya cikip sonra ben yalan soyledim demesi icin. Boyle bir yalan ulkelerin iliskileri mafeder, dis iliskilerde sikintili gunler baslar. Ben yalan soyledim dediginde inaniyorsunuz ? Ama neden yalan soyledi bu adam onu sorgulamiyorsunuz
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ßëệłžξЪцЪ -- 25 Ocak 2009; 1:23:23 > -
Hakanto yu rahat bırakın. Bu sıralar onun gibi laf yapanlar prim yapıyor. Vatanına milletine söv nobel bile alırsın. Oda onu uyguluyor. Çok populer şu sıralar türklüğe türkiyeye sövmek germek. -
adamlar tüm gazze yi esir kampına çevirdi.ellerinde sadece taş olan insanlara bomba yağdırdı.dünya havai fişek seyreder gibi seyretti.sonuç bir kaç ülke savaşı durdurun,sivilleri vurmayın vs.vs. den öte gidemedi.yani büyük balık küçük balığı yutar.vatan olarak bilimde,sanayide,maddi güçte vs. ilerlemedikçe kimse bizi dinlemez. -
bırakın cenevre sözleşmesini şunu bunu, o kişinin dediklerinin de doğru olup olmadığını bilmiyorum kesin kanıya varamam, ancak bazı arkadaşlar gerçekten tam vahşileşmiş esir askerin öldürülmesi hangi tarihimizde övgüyle hatırladığımız bir şeydir.Yok efendim gerekliyse öldürülmeliymiş miş....siz gerçekten adam öldürmeyle sinek öldürmeyi aynı sanıyorsunuz galiba...Yazık. -
quote:
Orjinalden alıntı: kemomando
bırakın cenevre sözleşmesini şunu bunu, o kişinin dediklerinin de doğru olup olmadığını bilmiyorum kesin kanıya varamam, ancak bazı arkadaşlar gerçekten tam vahşileşmiş esir askerin öldürülmesi hangi tarihimizde övgüyle hatırladığımız bir şeydir.Yok efendim gerekliyse öldürülmeliymiş miş....siz gerçekten adam öldürmeyle sinek öldürmeyi aynı sanıyorsunuz galiba...Yazık.
üzülerek katılıyorum.
kendimizi kandırmaya devam edelim. -
Bu konuda görülen en açık şey kendi varlığına düşmanlığın boyutu. Rumlara göre bile(ki kesin abartı içerir!) kayıpları 1468. Bizim vatansever gençler bu rakamı hemen iki ile çarpıp doğru bilgi diye sallayıveriyorlar. Bizim kayıplarımızı ise nedense hiç görmüyorlar.
Niye gittik biz Kıbrıs'a bilir misiniz?
Faşizm düşmanı olduğunu sanan sözde demokratlar siz "Enosis" nedir, kaç cana mal olmuştur bilir misiniz?
Tarihsel olarak hiç bir hakkı olmayan, hiç insanı yaşamayan İngiltere Yeşil Kuşakta ne arar? ABD niye bölgeye yerleşmeye çalışır sorgular mısınız?
İçler acısı... -
Atilla Olgaç'a Cengiz Topel'i hatırlatmak gerek. Saçmasapan konuşup ülkeyi zan altında bırakıyor.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Cengiz_Topel -
quote:
Orjinalden alıntı: hakanto
ah atilla ahh. sen ne çabuk unuttun türk askeri yorulmaz, türk üşümez, türk askeri kıbrısta ne tecavüz etmiştir ne de infaz, zaten biz dünyaya iylik etmek için çalışmış insanlarız. misafirliğie gittiğimiz viyana önlerinde malesef hiç de dosça karşılanmadık. bak anadoluda yaşamış ermeni ve rumlar şahittir gerçi hiç ortalarda gözükmeselerde bizim ne kadar iyi davrandığımızın bizzat şahidirler. 6-7 Eylül olayların da bizimkiler değil bu rumlar kendileri yaptı bizim üstümüze attı. maraş katliamını yahudi ve amerikalılar yaptı. sivas olaylarını ufo lar yaptız. biz masumuz.
güzel yazmışsın . yaw siz kendinizi onun yerine koyun ; siz kalkıp da olmayan bir şeyi tekrar yaşıyormuş gibi tv de anlatırmısınız? hele bir de böyle sizi hayvan gösterecek bir şeyi? kaç yıllık santçı bu adam. akıl hastası mı? hemen ortalık çalkalanınca ; "yok ben şaka yaptım" bilmem ne... siz o adamın program bitiminde evini kimlerin aradığını biliyor musunuzdur acaba? yüksek makamlardan aldığı tehditleri düşünebiliyor musunuz? tv lerde bu açıklamadan sonra haber programlarında bu adamın bu durumda savaş suçlusu olarak yargılanması gerek dendiğini ve bunun aslında alttan sopayı göstermek olduğunu anlamaya mıyor musunuz?
bu ülkede kim vurduya gitmemek için , işinden-ekmeğinden olmamak için bazı sanatçıların kimlere-hangi kurumlara bağış adı altında rüşvet verdiğini bilmiyor musunuz? he bu adam şaka yaptıysa neden programın sonunda değil de ertesi günlerde şaka yaptım diyor? şaka yaptığını mı unutmuş? patates masalından sonra da "ben alzheimer hastasıyım mı" diyecek? sonra çok saygın kuruluşlarımız bu adama bir de hasta raporu mu düzenleyecek?
Siz darbe zamanlarında karakolların camlarından atlayıp intihar eden bu ülkenin gençlerini de hatırlamazsınız? tüüü bak nasıl da atlayıveriyolardı!!!!! kendi vatandaşına bunu yapan bir ülke , sadece başkasının kafasına bir kurşun sıkıyorsa; ben bunu mucize olarak , insafa gelmiş olarak görürüm.
-
Artist
Ne diyor, ne diyor, "Silahımı ona doğrulttuğumda yüzüme tükürdü. Alnından vurdum", sonra ilâve ediyor, "On kişi daha öldürdüm." Bayram değil seyran değil; nedir bu "samimi" itirafların esbâb-ı mûcibesi? Reklâm olabilir mi? Bir haftadır herkes bu "artist"in yeni kampanyasını konuşuyor.
Başarılı bir strateji. Aferin!
Rumlar fırsatı kaçırmadı tabii; lâfın üstüne gittiler. Artist abimiz hemen, "Senaryo yazıyordum bir ara aklım karıştı, senaryo ile gerçeği karıştırdım" deyiverdi. Derken harekât günlerinin Kıbrıs Devlet Tiyatroları Müdürü Hilmi Özen, konuya daha mâkul bir açıklama getirdi; meğer sayın "artist"imiz Kıbrıs Türk Alayı'nda askerlik yaparken çok korkmuş, ailesine mektup yazmış. Ailesi de Hilmi Özen'i aramış, "çocuğumuz çok korkuyor amcası" demişler, "bi yardım ediversen" demişler; halbuki komutanları bizim artist'e, değil eline silah verip çatışmaya sokmak, nöbet bile tutturmuyorlarmış. Özen'in ricası üzerine artisti mutfağa nakledip 20 gün sonra da Türkiye'ye postalamışlar!
"Yapmış bir artistlik, gülüp geçelim" diyecek olsak, işini adam gibi yapan yüzlerce artist haklı olarak kırılacak fakat bazı artistlerde böyle bir itiyadın varlığını da kabul etmeliyiz; özellikle basın karşısında dramatik davranmaktan, halk tâbiriyle "klark çekmek"ten, iri ve iddialı lâflar yuvarlamaktan, derinmiş gibi görünmekten pek haz ediyorlar. Aynı tabiatın izlerini bir kısım şair ve müzisyen karakterlerinde görmek de mümkün; çıkıntılık yapmayı, ters köşede durmayı, kozmik vicdânın sözcüsüymüş gibi zaman zaman ekşi lâflar etmeyi pek severler.
Nitekim bir başka artistimizin (ki Türkçesi sanatçı demek oluyor) Ergenekon mevzuunda yoluyla söylediklerini hatırlayınca, "yahu bunlar artisttir; söylediklerini fazlaca didiklemek gerekmez, tuluât yapıyor olabilirler" şeklinde özetlenecek teorimin ciddiye alınması gerektiğini hissedeceksiniz. Uzatmayalım, Müjdat Gezen, ART televizyonuna canlı yayında bakalım neler söylemiş:
"Şu ana kadar telefonla katılanların hukuka saygı, hukuka saygı diye hukuka saygıdan bahsettiler. Benim böyle bir hukuka hiç saygım olmadığını belirtmek isterim; çünkü bu siyasi hukuk... Bunların Türk halkını aptal yerine koymasına asla tahammülüm yok. Ben bir mizahçıyım, ben dilime geleni değil aklıma geleni söylüyorum. Aklıma gelen de şudur. Bu bir hukuk değildir... Oranın aranması, ötekinin tutuklanması Hitler devrinde, Mussolini döneminde olan şeylerdir ama bunun bir siyasi hukuk olduğunu görmezden gelmek de doğrusu etik ve mantıklı değil... Ben korkunun ecele faydası olduğunu sanmıyorum. Hiçbir yerle bağım olmadığı için rahat konuşuyorum... Türkiye tam bir kara mizahın içinde. Kimse sormuyor, Başbakan'ın oğlu 2 gemiciği nasıl aldı? Burası küçük Amerika diye geçiştiriveriyorlar."
Bu da bir nevi, "silahı doğrultunca yüzüme tükürdü; alnından vurdum şerefsizi" tiradı oluyor. Epik bir çıkış; fevkalâde theatral. Perde inerken salon alkıştan yıkılır fakat perdenin arkasında makyajını silerken gözyaşları pudraya karışan artistin geçirdiği duygusal infilâkleri seyirci bilemez. O repliğini söylemiş, toplumsal sorumluluklarının vecîbesini yerine getirmiş ve illâ ki devrana muhalif, yiğit bir duruş sergilemiştir. İcabında, "beni de alın ulan; içeriye attığınız saygıdeğer insanlarla dayanışmak, dışarda kalıp erdemsizliklere katlanmaktan daha güç değildir" yollu fiyakalı cümleler de söyleyebilirdi, gaalib ihtimâlde aklına gelmemiştir; bunun yerine, içine mebzûl miktarda siyasi hınç doldurulmuş bir zihin gurultusunu andıran o cümleyi kırbaç gibi şaklatmıştır sadece: "Allah sonlarını 1960'a benzetmesin. Benim dileğim o..." Oh my God; ne buluş!
...
Mide gurultusu zaptedilmez hale gelip feverân edince etraftakilerden özür dilemek âdettir; bu, bazen, "ben aslında kimseyi vurmadım; kışla mutfağında patates soydum" şeklinde ifâde olunabilir. Bakalım Yassıada güzellemecisinin özrü nasıl olacak?
Ben şahsen, "A be kafam kıyaktı; etmişim bir susak aazlılık" özrünü geçerli mazeret sayarım.
A. TURAN ALKAN
-
bu adam gerizekalı mı 10 yaşındaki çocuk bile böyle bişey söylemez 
-
quote:
Orjinalden alıntı: HeLL YeaH
bu adam gerizekalı mı 10 yaşındaki çocuk bile böyle bişey söylemez
Bu yaştaki adamı, kurtlar vadisi senaryosunda boğarsan dengeyi kaybetmesi normaldir.
-
quote:
Orjinalden alıntı: hakanto
Sizin için haberin doğruluğu yanlışlığı hiç önemli değil anlaşılan : hayır
siz duymak istediğiniz öndoğrunuza kanıt bulmuşsunuz : evet
Habere konu olayı açıklayan kişi bunun yalan olduğunu söylemiş ama sizin için bunun hiç önemi yok.: doğru (not: o kadar tepki bana da gelse ben de kıvırırım)
Esasen bu haberin doğru olması da mümkün değil: bilemem
40.000 askerimiz savaştı orada : onu da bilemem
3 adet çok önemli alıntı
" kıbrıs barış(!) harekatı sonrası esir düşmüş üçbin kadar rum'dan birinin akıbeti hakkında bilgi vermiş kişi. adamlar yıllardır soruyordu nerde bu esirler diye"
"kendisi yeni bir $ey soylememiş goksin sipahioglu kibris'ta esir edilen rumlarin kendilerine mukayet olacak turk askerlerinin azligi sebep gosterilerek topluca infaz edildiklerine $ahit oldugunu senelerdir soylemektedir."
"kendi esir düşen askerlerinin sağ salim geri dönmesine dahi sevinemeyen adalet bakanlarının olduğu, yetiştiği ülkeme yakışacak tavırdır zira esir düşen asker ölmelidir."
geçen gün dini kanalları izliyorum. arka fonda israil haritası komple filistin bayrağı renklerinde, filistine bağış topluyor. bence filistine değil savaşa para topluyor. verilen her kuruş eğer hamasa gidecekse teröre gene kan akmasına verilecek demektir. tabi bu bayrağa ayrıca dikkat etmek gerekiyor. bu başkasına yaşama şansı vermeyen bakış açısı kafa yapısının güzel bir örneğini daha gösteriyor. bu kafa yapsı ki şuan yüzlerce insanın canını bir hiç için aldı. sivil öldüren yahudi ne kadar katil ise o bombalanan tesise sivil insalnarı kalkan yapan hamas ve benzeri oluşum o kadar alçaktır. 22 gün süren bir savaşta 1.5 milyon insandan 1300 kişi ölüyorsa bu bir soykırım mı oluyor yoksa taraflı bir propaganda mı? israil gerçeten insanları yok etmek için saldırdıysa neden nüfusun binde biri bile ölmedi bu soykırımda
bu savaşların suçlusu "atalarının anavatanında egemenliğini savunmak durumundaki" israil değil, şiddet saçan başkasına yaşama şansı vermeyen (kendi anavatanlarında bile) sizlerin de dahil olduğu insanları cahil robot yapan dini ideolojinizdir. şu kızdığınız israil kadar olamadınız, arap-israil savaşında kan dökerek kazandığı toprakları (sina yarımadası : 60.000km2) bile geri verdi biz kıbrısta nerde durduysak gene ordayız. yanlışsam düzeltin
Yanlışsın, düzeltiyorum...
Nedense bazı arkadaşlar doğru olsun veya olmasın ulusumuzca sahiplenilen, değer verilen şeylere saldırmayı marifet zannediyorlar. Böylece akıllarınca aydın bir kişilik sergiliyorlar.
Sadece bir ulusu zor duruma düşürme niyetli bir takım şahısların mesnetsiz söylemlerini kullanmak ne kadar doğru? Neden bu asilik?
İsrail'in saldırılarını bile haklı göstermeye çalışan birine ne denebilir ki... Acaba o toprakların tümü Filistin toprağı olduğu için, o bayrakla kaplanmış olmasın? Ayrıca yahudilerin toprakları geri verdiği gibi bir izlenimi nasıl edindiniz? Yahudilerin "vatansız bir millet için,milletsiz bir vatan" ideolojisini hiç duymadınız heralde... Bence birçok insanın (emin değilim ama) muhtemelen senin de mensubu olduğun bir toplumun değerleri hakkında(hele hele din gibi) "cahil" diye aşağılayıcı tabirler kullanmak son derece yanlıştır. Filistin, yahudilerin atalarının malı değildir.Hiç bir toprakta tarihte bir milletin malı olmamıştır. Zayıf olan millet er ya da geç silinmeye mahkumdur,şu an Filistinlilerde bunun mücadelesini veriyor zaten. Sizin bu söyleminiz kendilerinden başka insanlara değer vermeyen siyonist düşüncenin parçasıdır. Acaba başkasına yaşam şansı vermeyen bakış açısına sahip olanlar Filistinliler mi, yoksa yahudiler mi?İnsana değer vermeyen, hayvanların bile o şekilde ölmesini içine sindiremeyeceğiniz kimyasal silahlar kullanan Filistinliler mi? Öldürmenin bile bir adabı vardır. Filistinliler şiddet saçmıyor kendilerini savunmaya çalışıyorlar, belki bunu yapmak isteyen bazı cahiller öldürme etkisinden yoksun dandik roketler atıp İsrailin eline koz veriyor,doğru. (Bunda da büyük ihtimalle israilin parmağı vardır ya neyse.) Soykırımda kelle sayısının önemi yoktur.1300 ya da 1.300.000, farketmez."Birleşmiş Milletler'in 1948 tarihli Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne göre bir eylemin soykırım olarak nitelendirilebilmesi için, belirli bir insan topluluğunun; milliyeti, ırkı, etnik kökeni veya dini dolayısıyla yok edilmesi niyetinin bulunması gerekir." tanımından da çıkarılacağı gibi. Kendi ayağımıza kurşun sıkmaktan vazgeçelim lütfen.
-
Neden bunu yapma gereği duyuyor bu adam ? Neden daha yeni yeni düzelmeye başlayan ilişkilerimizi yeniden geriyor ? -
arkadaşım şu yazdığınız cümleye bakarmısın: "Acaba o toprakların tümü Filistin toprağı olduğu için, o bayrakla kaplanmış olmasın?" bu düşünce yapısı zaten o savaşın bitmeme nedeni, israilil yokmu sayıyorsun. 6 milyon insan yokmu olacak kardeşim. başkalarına yaşama şansı vermiyorsun farkındamısın?
yahudiler vatansız millet değildir. vatansız bırakılmış bir milllettir. tekrar yazıyorum bu savaşların suçlusu "atalarının anavatanında egemenliğini savunmak zorundaki" israil değil, şiddet saçan başkasına yaşama şansı vermeyen (kendi anavatanlarında bile) sizlerin de dahil olduğu insanları cahil robot yapan dini ideolojinizdir.
filistin hiç bir şeyin mücadelesini vermiyor. sadece ve sadece terörislik yapıyor. hem kendi halkının huzurunu hemde dünyanın ağız tadını bozuyor. bak bugünkü haberleri izledin mi ateşkesi bir mayınlı kahpe tuzakla bozdular bir aracı havaya uçurdular. görmüyormusun kahpeliği eğer buna kızmıyorsan pkk ya kızmaya kalleş demeye hakkın kalır mı senin. o da bağımsızlık mücadelsi veriyor kalleşçe. ve ilginçtir PKK da silahlı kuvvetleri kimyasal silah kullanmakla suçluyor.
türk askerinin kötü muamele yaptığına şahit gösterebilirmisinm diyorsun . ama askerin de bir insan olduğunu unutmuşsun. askerliğimi yaptğım için az çok oraları biliyorum ve neden askeri sevmediklerini iyice anlıyorum. benim bir delilim yok fakat türkiyeden nefret eden yüzbinlerce rum olduğunu biliyorum. hepimizin tek kaynağı resmi kaynaklar olduğuna göre ne kanıtında bahsediyorsun.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-058B8D3E6 -- 29 Ocak 2009; 15:58:25 >
-
Şerefsiz:) Ne için!? eğer doğru söylediyse kendi milletine ihanet ettiği için:) Söyledikleri doğru değilse ;milletine çamur attığı için.. Ölen sizden olduğunda açıklayan Rum olduğunda!Rum un şerefsiz olması gibi!!!
Sorgulanması gereken ; söylediklerinin doğruluğu yanlışlğıdır. Doğruysa; yaptıkları kendi, kültürüm adına yanlıştır. Yanlışsa; kendini bağlar bir milleti değil...
Bir insanının şerefini şerefsizliğini oturduğum yerden asla yargılayamam. İsnat olunan sıfat size geldiğinde ne yaparsınız! Aklamaya çalışırsınız. Neyle aklarsınız? Bugünki doğrularla hukukla! Hukuğun bu kişinin şerefsizliğini belirtir bir kararı varmıdır!? Yok! Ki hukuk en adi suçluyu dahi şerefsizlikle itham etmez. KEm söz sahibine aittir.
Saygılarımla, -
Forum yöneticilerine herhangi bir konuda şikayette bulunmadım. Şerefsiz nitelemesinin hem küfür hem de kişilik haklarına saldırı olduğu düşüncesiyle bu yazının silinmemesini esefle karşılıyorum...Birisine kızalbilirsiniz hatta ona düşman olabilirsiniz, karşınızdaki azılı suçlu da olabilir. Ama ona şerefsiz diyemezsiniz. Zira suçun oluşumana bakmak gerekir! Günün doğruları dahilinde hukuğun mahkum etmediği bir insan hakkında yargıya varmak "suç" tur. Eğer hukuğa inanmıyorsak yazdıklarımı yok sayabilirsiniz.
Son olarak, komik olacak ama ben Kahraman olgaç ın oğlu Atilla olgaç değilim:) Her ikisini tanıyorum, genel kültürüm sebebiyle!
Saygılarımla, -
Benim anlamadığım bir nokta var ; şimdi bu adam ben esirleri öldürdüm diyor ama bunu aldığım emirle zorunda kalarak gözyaşları içinde yaptım diyor. Ama tv'lerde hep bu adam savaş suçlusu olarak yargılanmalı deniyor. Ama bu emri veren veya verenlere hiçbir şey söylenmiyor. O zaman susması için bu üstü kapalı bir tehdit değil midir ? -
Delinin biri bi taş atmış kuyuya, kırk akıllı çıkaramamış muhabbeti.
Bana kalırsa da palavraydı sözleri. Hani lise yıllarımızda gördüğümüz, "..ondan sonra bi kafa ona koydum, bi dönen tekme arkadakine, üçü de yerdeydi.." diye abarta abarta sallama öyküler uyduran sahte kabadayılar vardır ya, aynı onlar gibi hava atmaya çalıştı Attila efendi. Sonunu düşünmeden hareket etti. Ağzının ayarı yokmuş işte.
Şimdi çık işin içinden çıkabilirsen. -
bu adamın yaptığıda bir vatan hainlidir 
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
