Bakan Güler açıkladı: Türkiye F-35 programına geri dönebilir! (2. sayfa)

troller f35 yeren mesajlarını bulup silmeye başlasa iyi olur  

3. dünya savaşı çıkarsa zaten uçağa gerek kalmaz, savaş kısa sürede nükleere döner. Sesten bilmem kaç kat hızlı nükleer füzeleri de durdurabilecek bir savunma yok şu an.

Belirsizlikler bir tarafa, öyleyse de kötü bir haber. Ancak ABD veya Çin - ya da eski Sovyetler Birliği - gibi saf iktisadi kasa sahip majör güçler çok sayıda uçak modelinin bulunduğu aşırı çeşitlendirilmiş bir hava kuvvetleri destekleyebiliyorlar. Şimdi bu tarz haberler ve yetkililerin de devamlı konuşarak beslediği ortalıkta dönen böyle spekülasyonlar nedeniyle Türkiye'nin havacılık gelişimi sabote edilircesine Türkiye kaynak akışının çok bölüneceği çeşitli opsiyonlara sürükleniyor gibi bir hava mevcut. Hem Eurofighter hem F-35 hem KAAN olmaz. Bence ikisi birden bile olmaz. Birisine ağırlık verirsen öbürlerinde çok gelişim gösteremezsin.

ABD bile F-18 ve F-16 gibi orta kalibre uçaklarına ağırlık veriyor. F-22 veya F-35 filolarına daha stratejik roller biçiyor. Daha niş uçak modellerini veya çok sayıda egzotik savaş uçağını durmaksızın seri üreteceğim diye zorlamıyor. Çünkü pahalı. Finansal açıdan da düşünmek ve özellikle KAAN'ı nasıl etkileyeceğine bakmak gerek. Eğer KAAN'ı geliştirmek kısa ve orta vadede Türk Hava Kuvvetleri için zafiyet teşkil edecekse bu ödenmesi gereken bir bedeldir. Yoksa politik buzun erimesi ve yaptırımın kaldırılmasıyla beraber F-35 alıp kaynaklarını KAAN yerine kolayca F-35'e de gömebilirsin. Ama bunun bedeli de KAAN'ın tarihteki çeşitli egzotik Amerikan ve Sovyet uçakları gibi aşırı niş, çok az sayıda üretilmiş, ancak hava gösterilerinde, basit tatbikatlarda veya müze malzemesi olarak boy gösterecek bir modele dönüşmesi olabilir (bknz: F-35 tasarımında etkisi bulunan Sovyet-Rus yapımı Yak-141 gibi).

Ondan bu gelişmeyi esasında çok soğuk karşıladım. Bahse girerim; Batılı stratejistler Türkiye'ye hava kuvvetleri konsolidasyonu konusunda finansal bir sabotaj yapma ama bir yandan çok uluslu hale gelmiş büyük savunma sanayii şirketlerinin ceplerini doldurma derdinler. Bir yandan hesaplarına göre verecekleri uçaklar Türkiye'nin tamamen güçten düşmesini de önleyip Türkiye'yi - Doğu'daki düşmanlarına karşı kullanabilecekleri - stratejik bir asset olarak yeterince değerli de tutacak. Bu şekilde hem NATO bağlamında Türkiye Batı'nın Doğulu düşmanlarına karşı denge siyasetinde güçlü kılınacak hem de Batılıların çizdiği sınırlar dahilinde kontrol edilebilir bir güç olarak kalmaya devam edecek.

Batı - Rusya'nın Sovyetleşerek aradan çıktığı bir bağlamda Birinci Dünya Savaşı'ndaki Almanya ile yapılmış ittifakı Mondros ve Sevr ile cezalandırma hareketleri hariç - hiçbir zaman ne çok zayıf, ne de çok güçlü bir Türkiye istemedi. Batı'nın Türkiye tavrı böyle okunmalıdır. Başından beri F-35 Projesi'nde yer alışımız da, S-400 satın alınca çıkarılışımız da, S-400'lerin kısmi etkisizliği ve KAAN'ın gelişimi görülünce tekrar F-35'e katılış tutum ve söylemlerinin gelişimi de bence en iyi şekilde bu bahsettiğim çerçevede anlamlandırılabiliyor. Türkiye zayıf düştüğü veya atılım yaptığı - ya da şu anki durumda paradoksal biçimde ikisi birden geçerli - Batılılar hemen bir adım atmaya yelteniyor ama her seferinde Türkiye'nin eline kendi sermayelerinin cebini dolduran ağır bir fatura veriyorlar. Bunu sadece bize değil, komşumuz Yunanistan'a da yapıyorlar. Yalnız onların ekonomisi ve nüfusu daha düşük siklette olduğu için onlar bunu daha ağır hissediyorlar.

Diğer arkadaşı bilmiyorum da joven, por favor ve şakacı bende bloklu. Por favor aktroll, şakacı ise koyu akepeli veya aktroll'dür bilmem. Parti savunmasına ve partisi için saldırı yapmaya her zaman varken acı gerçeklerin olduğu konularda ölü taklidi yapar, hiçbir zaman göremezsib bunları.