Beyler Tuvalet Çok Pis Tıkandı Yardım Lütfen :S (3. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: ykp2534

Bu mesaj silindi.

quote:

Orijinalden alıntı: ustalarkanalizasyon

http://www.ustalarkanalizasyon.com/
http://ustalarkanalizasyon.blogspot.com.tr/
Tel: 05379402749

TÜNEL: Yeni inşaatlarda ve ya eski binalarda binanın lağım gideri üst yapıya müdahale etmeksizin yaklaşık iki -yedi metre derinlikten tünel gidilerek, binaya ait rögara bağlanır, yine rögarın gideri de üst yapıya müdahale etmeksizin yaklaşık iki - yedi metre derinlikten ve 5 ile 45 metre uzunluğunda tünel gidilerek, kanalizasyon hattına bağlanır, bütün bu işlemler yerin altından yapılarak bahçeye, parkelere kaldırıma ve asfalta zarar vermeden itina ile yapılır.
Hali hazırda bütün eşyaların yerleştirilmiş olduğu, fayans, kalebodur veye laminat parke döşenmiş olduğu evinizde, ve ya peyzaj ve çevre düzenlenmesi tamamlanmış bahçenizde, veya bir saniye bile durdurulması imkansız olan yaya ve araç trafiğinin bulunduğu işyerinizde sonradan ortaya çıkan kanalizasyon ve alt yapı arızasının giderilmesi ve ya yeniden yapılması için tercih edilecek eni iyi yöntem KAPALI YATAY TÜNEL yöntemidir. Kapalı Yatay Tünel Yöntemini gerekliliğini, önemini, sebeplerini şu şekilde etraflıca anlatabiliriz.
Binaların ve sitelerin zemin ve bodrum katlarında kanalizasyon hattının deforme olmasından dolayı su sızıntıları olmaktadır. Bu su sızıntıları zamanla bodrum ve zemin katları katların tamamını kapsayacak şekilde pis ve ağır kokulara neden olmaktadır. Bu kokuların ve su sızıntıların giderilmesi konusunda değişik yöntemler denenmektedir. Her ne yön
Binaların ve sitelerin zemin ve bodrum katlarında kanalizasyon hattının deforme olmasından dolayı su sızıntıları olmaktadır. Bu su sızıntıları zamanla bodrum ve zemin katları katların tamamını kapsayacak şekilde pis ve ağır kokulara neden olmaktadır. Bu kokuların ve su sızıntıların giderilmesi konusunda değişik yöntemler denenmektedir. Her ne yöntem denenirse denensin ilk bakışta bir çözüm gibi gözükse de zamanla aynı problem tekrar ortaya çıkmaktadır. Çünkü problemin kaynağı olan kanalizasyon hattında meydana gelmiş olan deformasyon devam etmektedir. Her şeyin bir ömrü olduğu gibi kanalizasyon hattında kullanılan boru ve küng gibi malzemelerin de bir ömrü vardır. Zamanla dayanıklılığını yitiren malzemeler çeşitli yerlerinden arıza vermeye başlamaktadırlar. Binanız ister yeni olsun ister eski olsun kanalizasyon hattının tamamını yenileme çalışması yada her hangi bir yerinde lokal çalışma yapma konusunda dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bunlardan en önemlisi çalışma yaparken çevreye zarar vermeme, kullanılan malzeme ve işin en güzel şekilde yapılması yani avam tabiri ile ustalık veya işçiliktir. Aslında bahsetmiş olduğumuz üç hususun her biri ayrı bir konu olarak ele alınması gerekir ancak biz burada özet bilgi ile anlatmaya çalışacağız.
Çevreye zarar vermeme konusu deyince aklımıza ilk başta kanalizasyon hattı üzerinde çalışma yaparken hattın geçmiş olduğu kısımlardaki beton ve fayans gibi malzemelerin kırılması akla gelmektedir. Evet bu elbette önemlidir, bina içerisinde yapılacak olan çalışmalarda oldukça az zayiat vermek gerekir. Ancak Daha da önemli olan ise bina dışında yapılacak olan çalışmalarda Elektrik, Doğalgaz, Su ve Ptt hatlarını belirlemek bunlara hiçbir zarar vermeden çalışmayı tamamlamak gerekir. İşte biz bu noktada devreye giriyoruz, kanalizasyon hattını bu hatlara zarar vermeden kuruyoruz. Kanalizasyon hattında bu hatların var olması kanalizasyon çalışmasını engellemez çünkü bu durum sadece kanalizasyon hattında değil Elektrik Doğalgaz, Su ve Ptt hatlarında aynı durum söz konusundur. Bazen doğalgaz bazen Elektrik bazen su ve Ptt hatları biri ili çakışır, söylediğimiz gibi çakışması yapılacak olan çalışmayı engellemez çünkü hangi hat olursa olsun bir şekilde kurulması gerekir. Biz böyle durumlarda çeşitli yöntemler ile işi en güzel şekilde tamamlaya çalışıyoruz, bu yöntemleri de başka yazılarımızda anlatmak istiyoruz ancak bizim uzmanlık alanımız olan YATAY TÜNEL yöntemini biraz açıklamak istiyorum.
Yatay tünel yerin altında, yere pareler olarak yapılan tüneldir. Genellikle 2 ve 7 metre arası derinlikte 3 ile 45 metre arası uzunlukta tünel yapıyoruz, böylelikle;
Zemin üstünde, sokak veya cadde üzerinde bulunan telefon, elektrik doğal gaz gibi hatların yaklaşık bir metre altında bir derinlikte çalışarak bu hatların zarar görme ihtimalini ortadan kaldırıyoruz, yer altında çalıştığımız için yapılan çalışma esnasında yaya vatandaşları ve araç sürücülerini rahatsız etmiyoruz, çünkü çalışma yapmış olduğumuz yer bazen insanların ve araçların çok yoğun olduğu yerler olabiliyor, böyle yerlerde insanları ve ya araç trafiğini bazen 3 dakika bile durdurmak imkansız hale geliyor. Diğer bur husus yerin altından çalıştığımız için üst yapıya zarar vermiyoruz, üst yapıda her hangi bir işlem yapmıyoruz, üst yapıda sadece fayans ve beton kırma şeklinde zayiat yoktur bunların yanında çit bitkileri, süs bitkiler, süslemeler gibi zamanla bin bir emekle yapılmış bir çok şey vardır, anlatmış olduğumuz gibi yine yerin altından giderek üst yapıya hiçbir şekilde müdahale etmiyoruz, zaten yer altında değil de yüzeyde yapılacak olan çalışma her şeyden önce görüntü kirliği ve gürültü kirliğine neden olmaktadır. Milyonlarca insanın bir arada yaşadığı çağımızda diğer insanları olumsuz etkileyecek hiçbir çalışmaya müsaade edilmemektedir. Kanalizasyon çalışmalarında ise diğer insanları olumsuz etkileme ihtimali oldukça yüksektir. İş te biz bu noktada ustalığımız ve tecrübemizle bu problemin üstesinden geliyoruz. 45 yıllık Kapalı Yatay Tünel tecrübemiz ile probleme çare oluyoruz……
Kanalcı Fatih Usta

quote:

Orijinalden alıntı: Peynir Alti Suyu Tozu

Zamanında benimde tıkanmıştı bu da bi alıntı...

Tıkanan Klozeti Açma Projesi
26 Şubat 2009

Uzun zamandır bloguma yazı yazmayı ihmal ettiğimin farkındayım, bunun nedeni sadece aşırı yoğun olmam değil aynı zamanda aşırı tembel olmam sanırım. Kendime çok kızıyorum. Fakat monoton geçen hayatımda ne olabilir ki oturup burada yazmaya değer olsun. Ben böyle düşünüp dururken geçen hafta sıradışı eğlenceli (benim açımdan en azından) bir olay yaşadım. İçimde “işte bunu yazmalıyım” şeklinde bir istek belirdi. Yine de olayları sıcağı sıcağına yazmayı başaramadım. Geç de olsa buradan sizlerle tecrübelerimi paylaşmak, ihtiyacı olanlara yardım eli uzatmak isterim.

Her haftasonu olduğu gibi geçen haftasonu da kardeşim E…’e gitmiştim. Hüseyin, kardeşinin doğumgününe gittiği için evde yoktu ve biz iki kardeş sıcak! yuvamızda oturmuş tv izleyerek ya da kavga ederek sıradan bir gün geçiriyorduk. Bir ara E… tuvalete gitti. Döndüğünde suratında acıklı bir ifade ile klozetin tıkandığını söyledi. Ben hiç şaşırmadım:) Bunun nedeni sanırım bir önceki akşam da suyun yavaş gittiğini farketmem ama üşengeçliğimden kimseye birşey söylememem olabilir.

O gün akşama kadar zavallı kardeşim bir yandan tuvaleti en son kendisi kullandığı için şansına lanet ederken (üstelik kendisi bu klozeti normalde hiç kullanmaz) bir yandan da kimseyi karıştırmadan tıkanıklığı açmanın yollarını aradı durdu. Bu süre zarfında ben klozetin benim kullanışımla tıkanmamasının dayanılmaz hafifliğini tv izleyerek kutluyordum. Bir yandan da Allah’ın sopası yok ya benimle kavga edersen böyle b…tan işler gelir başına diyerek alay ediyordum.

Zaman böylece akıp gitti, ta ki saat 23.00 civarında E… artık klozet ile giriştiği haklı ve kahramanca mücadelesinde son perdeye girmişti. Artık son kozlarını oynamalıydı. Çünkü yarın Hüseyin gelecekti ve klozeti açmak ve kahraman olmak için banyoya gidecekti. İşte bu noktada E… ile ilişkileri yepyeni bir döneme girebilir, hatta bu aptal klozet aşklarına geri dönüşü imkansız yaralar açabilirdi. Zavallı bedbaht kardeşim aşkını bir klozet yüzünden kaybetmeye niyetli görünmüyordu. İşte bu noktada herşey bana yöneltilen, tonlamasından Küçük Emrah filmleri tadı aldığım şu cümle ile olayların akışı bambaşka bir boyut kazandı:

-Abla, sen makine mühendisi değil misin?

-Hmm

-O zaman şu tuvaleti açsana yaaaaa:(((((((((

Artık bir abla bu haykırışa daha ne kadar kayıtsız kalabilirdi ki? Bunun için taş kalpli olmak gerekirdi. Kardeşim sabahtan beri her türlü kimyasal ve fiziksel silah ile topyekün seferberlik ilan etmiş ama bizim klozet bana mısın dememişti. Google’da klozet tıkanıklığı, tıkanan tuvalet nasıl açılır?, Klozet açma gibi sayısız arama yapıp bulduğu bütün yöntemleri uygulamıştı üstelik. Bu işlemler sırasında 1 lt sıvı 4 paket katı olmak üzere lavabo açıcı kimyasal malzeme, 18 sifon çekimi, 6 kettle kaynar su, 5 m televizyon anteni kablosu (ki hikayesi de ayrı komik) kullandı. Aslında 2 el bombası veya bir iki dinamit lokumunun daha iyi olacağını önerdim ama ciddiye almadı.

Kendisinden yeterince intikam aldığımı da göz önüne alarak birşeyler yapmanın vakti geldiğini anlamıştım. Öncelikle problemimiz tanımlandı: tıkanmış bir klozet :( Sonra tecrübelerime dayanarak tıkanan bir borunun en iyi pompalayarak açıldığı sonucuna vardım. Aksi gibi bizim evde tuvalet pompası yoktu. E…’e ayağını sokmasını önerdiysem de kendisi Çaresiz olduğunu ama o noktaya henüz varmadığını ifade etti. Madem bizim tuvalet pompamız yoktu ve o saatte açık bir dükkan da bulunmazdı, tesisatçı çağırmak ve ufacık iş için 100 kağıt vermek söz konusu bile olamazdı, öyleyse kendi pompamızı kendimiz üretmeliydik. Buna karar verdikten sonra hemen proje aşamasına geçtim. Evde kullanabileceğimiz ne gibi malzemeler varsa bir göz attım. Gözüme ilk çarpan Hüseyin’in t-shirt’ü oldu. O farketmeden yıkar yerine koyarız desem de Elif “Hüseyin belki kızar” dedi. Ben de şöyle bir proje geliştirdim. Bir orta boy poşet içerisine gazete kağıtlarını kırıştırıp doldurdum. Yaklaşık hentbol topu ile voleybol topu arası bir top elde ettim diyebilirim. Eve taşındığımızdan beri balkonda duran sopaya benzer birşey vardı. Çapı yaklaşık 3 cm kadar olacak.Bu sopayı gazeteleri ortalayarak poşete soktuktan sonra sağlam bir çamaşır ipi ile poşetin ağzını sıkıca bağladım.

Bu aşamadan sonra yapmanız gereken tek şey aleti klozete sokup ileri geri hareketlerle tıkanıklığı açmaya çalışmak. Biz de bu kutsal görev E…’e düştü. Zaten ben istesem de beni içeri almazdı:) Ben kapıda durup kendisini yönlendirdim, zaten 3 defa pompalamaya kalmadan foşşşş diye bir ses apartmanda yankılandı.

Aşağıda aleti kullanmadan önce hatıra amaçlı çekilmiş bir fotoğraf görüyorsunuz. Gerçi ürünün patentini almayı amaçlıyordum ama halka hizmet olsun, buradan bütün sırrımı açıkladım. Yalnız aletin bir sorunu var, o da tek kullanımlık olması. Eğer içiniz kaldırır da ziyan olmasın ben yeniden kullanırım derseniz o başka tabi.

İşte asrın mucizesi full manuel klozet açma makinesi;

quote:

Orijinalden alıntı: NinJaus

Adamlar işi ticarete dökmüşler birde hesap açıp reklam yapıyorlar

quote:

Orijinalden alıntı: Peynir Alti Suyu Tozu

Zamanında benimde tıkanmıştı bu da bi alıntı...

Tıkanan Klozeti Açma Projesi
26 Şubat 2009

Uzun zamandır bloguma yazı yazmayı ihmal ettiğimin farkındayım, bunun nedeni sadece aşırı yoğun olmam değil aynı zamanda aşırı tembel olmam sanırım. Kendime çok kızıyorum. Fakat monoton geçen hayatımda ne olabilir ki oturup burada yazmaya değer olsun. Ben böyle düşünüp dururken geçen hafta sıradışı eğlenceli (benim açımdan en azından) bir olay yaşadım. İçimde “işte bunu yazmalıyım” şeklinde bir istek belirdi. Yine de olayları sıcağı sıcağına yazmayı başaramadım. Geç de olsa buradan sizlerle tecrübelerimi paylaşmak, ihtiyacı olanlara yardım eli uzatmak isterim.

Her haftasonu olduğu gibi geçen haftasonu da kardeşim E…’e gitmiştim. Hüseyin, kardeşinin doğumgününe gittiği için evde yoktu ve biz iki kardeş sıcak! yuvamızda oturmuş tv izleyerek ya da kavga ederek sıradan bir gün geçiriyorduk. Bir ara E… tuvalete gitti. Döndüğünde suratında acıklı bir ifade ile klozetin tıkandığını söyledi. Ben hiç şaşırmadım:) Bunun nedeni sanırım bir önceki akşam da suyun yavaş gittiğini farketmem ama üşengeçliğimden kimseye birşey söylememem olabilir.

O gün akşama kadar zavallı kardeşim bir yandan tuvaleti en son kendisi kullandığı için şansına lanet ederken (üstelik kendisi bu klozeti normalde hiç kullanmaz) bir yandan da kimseyi karıştırmadan tıkanıklığı açmanın yollarını aradı durdu. Bu süre zarfında ben klozetin benim kullanışımla tıkanmamasının dayanılmaz hafifliğini tv izleyerek kutluyordum. Bir yandan da Allah’ın sopası yok ya benimle kavga edersen böyle b…tan işler gelir başına diyerek alay ediyordum.

Zaman böylece akıp gitti, ta ki saat 23.00 civarında E… artık klozet ile giriştiği haklı ve kahramanca mücadelesinde son perdeye girmişti. Artık son kozlarını oynamalıydı. Çünkü yarın Hüseyin gelecekti ve klozeti açmak ve kahraman olmak için banyoya gidecekti. İşte bu noktada E… ile ilişkileri yepyeni bir döneme girebilir, hatta bu aptal klozet aşklarına geri dönüşü imkansız yaralar açabilirdi. Zavallı bedbaht kardeşim aşkını bir klozet yüzünden kaybetmeye niyetli görünmüyordu. İşte bu noktada herşey bana yöneltilen, tonlamasından Küçük Emrah filmleri tadı aldığım şu cümle ile olayların akışı bambaşka bir boyut kazandı:

-Abla, sen makine mühendisi değil misin?

-Hmm

-O zaman şu tuvaleti açsana yaaaaa:(((((((((

Artık bir abla bu haykırışa daha ne kadar kayıtsız kalabilirdi ki? Bunun için taş kalpli olmak gerekirdi. Kardeşim sabahtan beri her türlü kimyasal ve fiziksel silah ile topyekün seferberlik ilan etmiş ama bizim klozet bana mısın dememişti. Google’da klozet tıkanıklığı, tıkanan tuvalet nasıl açılır?, Klozet açma gibi sayısız arama yapıp bulduğu bütün yöntemleri uygulamıştı üstelik. Bu işlemler sırasında 1 lt sıvı 4 paket katı olmak üzere lavabo açıcı kimyasal malzeme, 18 sifon çekimi, 6 kettle kaynar su, 5 m televizyon anteni kablosu (ki hikayesi de ayrı komik) kullandı. Aslında 2 el bombası veya bir iki dinamit lokumunun daha iyi olacağını önerdim ama ciddiye almadı.

Kendisinden yeterince intikam aldığımı da göz önüne alarak birşeyler yapmanın vakti geldiğini anlamıştım. Öncelikle problemimiz tanımlandı: tıkanmış bir klozet :( Sonra tecrübelerime dayanarak tıkanan bir borunun en iyi pompalayarak açıldığı sonucuna vardım. Aksi gibi bizim evde tuvalet pompası yoktu. E…’e ayağını sokmasını önerdiysem de kendisi Çaresiz olduğunu ama o noktaya henüz varmadığını ifade etti. Madem bizim tuvalet pompamız yoktu ve o saatte açık bir dükkan da bulunmazdı, tesisatçı çağırmak ve ufacık iş için 100 kağıt vermek söz konusu bile olamazdı, öyleyse kendi pompamızı kendimiz üretmeliydik. Buna karar verdikten sonra hemen proje aşamasına geçtim. Evde kullanabileceğimiz ne gibi malzemeler varsa bir göz attım. Gözüme ilk çarpan Hüseyin’in t-shirt’ü oldu. O farketmeden yıkar yerine koyarız desem de Elif “Hüseyin belki kızar” dedi. Ben de şöyle bir proje geliştirdim. Bir orta boy poşet içerisine gazete kağıtlarını kırıştırıp doldurdum. Yaklaşık hentbol topu ile voleybol topu arası bir top elde ettim diyebilirim. Eve taşındığımızdan beri balkonda duran sopaya benzer birşey vardı. Çapı yaklaşık 3 cm kadar olacak.Bu sopayı gazeteleri ortalayarak poşete soktuktan sonra sağlam bir çamaşır ipi ile poşetin ağzını sıkıca bağladım.

Bu aşamadan sonra yapmanız gereken tek şey aleti klozete sokup ileri geri hareketlerle tıkanıklığı açmaya çalışmak. Biz de bu kutsal görev E…’e düştü. Zaten ben istesem de beni içeri almazdı:) Ben kapıda durup kendisini yönlendirdim, zaten 3 defa pompalamaya kalmadan foşşşş diye bir ses apartmanda yankılandı.

Aşağıda aleti kullanmadan önce hatıra amaçlı çekilmiş bir fotoğraf görüyorsunuz. Gerçi ürünün patentini almayı amaçlıyordum ama halka hizmet olsun, buradan bütün sırrımı açıkladım. Yalnız aletin bir sorunu var, o da tek kullanımlık olması. Eğer içiniz kaldırır da ziyan olmasın ben yeniden kullanırım derseniz o başka tabi.

İşte asrın mucizesi full manuel klozet açma makinesi;

quote:

Orijinalden alıntı: Afrika sucugu

quote: Orijinalden alıntı: Peynir Alti Suyu Tozu Zamanında benimde tıkanmıştı bu da bi alıntı... Tıkanan Klozeti Açma Projesi 26 Şubat 2009 Uzun zamandır bloguma yazı yazmayı ihmal ettiğimin farkındayım, bunun nedeni sadece aşırı yoğun olmam değil aynı zamanda aşırı tembel olmam sanırım. Kendime çok kızıyorum. Fakat monoton geçen hayatımda ne olabilir ki oturup burada yazmaya değer olsun. Ben böyle düşünüp dururken geçen hafta sıradışı eğlenceli (benim açımdan en azından) bir olay yaşadım. İçimde “işte bunu yazmalıyım” şeklinde bir istek belirdi. Yine de olayları sıcağı sıcağına yazmayı başaramadım. Geç de olsa buradan sizlerle tecrübelerimi paylaşmak, ihtiyacı olanlara yardım eli uzatmak isterim. Her haftasonu olduğu gibi geçen haftasonu da kardeşim E…’e gitmiştim. Hüseyin, kardeşinin doğumgününe gittiği için evde yoktu ve biz iki kardeş sıcak! yuvamızda oturmuş tv izleyerek ya da kavga ederek sıradan bir gün geçiriyorduk. Bir ara E… tuvalete gitti. Döndüğünde suratında acıklı bir ifade ile klozetin tıkandığını söyledi. Ben hiç şaşırmadım:) Bunun nedeni sanırım bir önceki akşam da suyun yavaş gittiğini farketmem ama üşengeçliğimden kimseye birşey söylememem olabilir. O gün akşama kadar zavallı kardeşim bir yandan tuvaleti en son kendisi kullandığı için şansına lanet ederken (üstelik kendisi bu klozeti normalde hiç kullanmaz) bir yandan da kimseyi karıştırmadan tıkanıklığı açmanın yollarını aradı durdu. Bu süre zarfında ben klozetin benim kullanışımla tıkanmamasının dayanılmaz hafifliğini tv izleyerek kutluyordum. Bir yandan da Allah’ın sopası yok ya benimle kavga edersen böyle b…tan işler gelir başına diyerek alay ediyordum. Zaman böylece akıp gitti, ta ki saat 23.00 civarında E… artık klozet ile giriştiği haklı ve kahramanca mücadelesinde son perdeye girmişti. Artık son kozlarını oynamalıydı. Çünkü yarın Hüseyin gelecekti ve klozeti açmak ve kahraman olmak için banyoya gidecekti. İşte bu noktada E… ile ilişkileri yepyeni bir döneme girebilir, hatta bu aptal klozet aşklarına geri dönüşü imkansız yaralar açabilirdi. Zavallı bedbaht kardeşim aşkını bir klozet yüzünden kaybetmeye niyetli görünmüyordu. İşte bu noktada herşey bana yöneltilen, tonlamasından Küçük Emrah filmleri tadı aldığım şu cümle ile olayların akışı bambaşka bir boyut kazandı: -Abla, sen makine mühendisi değil misin? -Hmm -O zaman şu tuvaleti açsana yaaaaa:((((((((( Artık bir abla bu haykırışa daha ne kadar kayıtsız kalabilirdi ki? Bunun için taş kalpli olmak gerekirdi. Kardeşim sabahtan beri her türlü kimyasal ve fiziksel silah ile topyekün seferberlik ilan etmiş ama bizim klozet bana mısın dememişti. Google’da klozet tıkanıklığı, tıkanan tuvalet nasıl açılır?, Klozet açma gibi sayısız arama yapıp bulduğu bütün yöntemleri uygulamıştı üstelik. Bu işlemler sırasında 1 lt sıvı 4 paket katı olmak üzere lavabo açıcı kimyasal malzeme, 18 sifon çekimi, 6 kettle kaynar su, 5 m televizyon anteni kablosu (ki hikayesi de ayrı komik) kullandı. Aslında 2 el bombası veya bir iki dinamit lokumunun daha iyi olacağını önerdim ama ciddiye almadı. Kendisinden yeterince intikam aldığımı da göz önüne alarak birşeyler yapmanın vakti geldiğini anlamıştım. Öncelikle problemimiz tanımlandı: tıkanmış bir klozet :( Sonra tecrübelerime dayanarak tıkanan bir borunun en iyi pompalayarak açıldığı sonucuna vardım. Aksi gibi bizim evde tuvalet pompası yoktu. E…’e ayağını sokmasını önerdiysem de kendisi Çaresiz olduğunu ama o noktaya henüz varmadığını ifade etti. Madem bizim tuvalet pompamız yoktu ve o saatte açık bir dükkan da bulunmazdı, tesisatçı çağırmak ve ufacık iş için 100 kağıt vermek söz konusu bile olamazdı, öyleyse kendi pompamızı kendimiz üretmeliydik. Buna karar verdikten sonra hemen proje aşamasına geçtim. Evde kullanabileceğimiz ne gibi malzemeler varsa bir göz attım. Gözüme ilk çarpan Hüseyin’in t-shirt’ü oldu. O farketmeden yıkar yerine koyarız desem de Elif “Hüseyin belki kızar” dedi. Ben de şöyle bir proje geliştirdim. Bir orta boy poşet içerisine gazete kağıtlarını kırıştırıp doldurdum. Yaklaşık hentbol topu ile voleybol topu arası bir top elde ettim diyebilirim. Eve taşındığımızdan beri balkonda duran sopaya benzer birşey vardı. Çapı yaklaşık 3 cm kadar olacak.Bu sopayı gazeteleri ortalayarak poşete soktuktan sonra sağlam bir çamaşır ipi ile poşetin ağzını sıkıca bağladım. Bu aşamadan sonra yapmanız gereken tek şey aleti klozete sokup ileri geri hareketlerle tıkanıklığı açmaya çalışmak. Biz de bu kutsal görev E…’e düştü. Zaten ben istesem de beni içeri almazdı:) Ben kapıda durup kendisini yönlendirdim, zaten 3 defa pompalamaya kalmadan foşşşş diye bir ses apartmanda yankılandı. Aşağıda aleti kullanmadan önce hatıra amaçlı çekilmiş bir fotoğraf görüyorsunuz. Gerçi ürünün patentini almayı amaçlıyordum ama halka hizmet olsun, buradan bütün sırrımı açıkladım. Yalnız aletin bir sorunu var, o da tek kullanımlık olması. Eğer içiniz kaldırır da ziyan olmasın ben yeniden kullanırım derseniz o başka tabi. İşte asrın mucizesi full manuel klozet açma makinesi;

Konuyu hortlattim ama cok haince olmus bnm basimada geldi misafirlikte ve kimseye caktirmadan uygulamaya koyuluyorum

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: ykp2534

Bizim evinde Tuvalet gideri tıkandı bir hafta önce internetten arama yaparken bir firma buldum tel aradım yakınmış bizede geldiler makine ile boruyu açtılar,1 ay sonra alakasız mutfak borusu tıkandı üst kattan döküyorlar bzden çıkıyor çağırdım tekrar ustalar tıkanık boruyu açtılar bu firma hrm uygun hemde dürüst birileri tavsiye ederim
site adı:http://www.borutikanikligiacma.com/kirmadan-mutfak-borusu-acma-tikandi-mutfak-borusu-nasil-acilir/

quote:

Orijinalden alıntı: Peynir Alti Suyu Tozu

Zamanında benimde tıkanmıştı bu da bi alıntı...

Tıkanan Klozeti Açma Projesi
26 Şubat 2009

Uzun zamandır bloguma yazı yazmayı ihmal ettiğimin farkındayım, bunun nedeni sadece aşırı yoğun olmam değil aynı zamanda aşırı tembel olmam sanırım. Kendime çok kızıyorum. Fakat monoton geçen hayatımda ne olabilir ki oturup burada yazmaya değer olsun. Ben böyle düşünüp dururken geçen hafta sıradışı eğlenceli (benim açımdan en azından) bir olay yaşadım. İçimde “işte bunu yazmalıyım” şeklinde bir istek belirdi. Yine de olayları sıcağı sıcağına yazmayı başaramadım. Geç de olsa buradan sizlerle tecrübelerimi paylaşmak, ihtiyacı olanlara yardım eli uzatmak isterim.

Her haftasonu olduğu gibi geçen haftasonu da kardeşim E…’e gitmiştim. Hüseyin, kardeşinin doğumgününe gittiği için evde yoktu ve biz iki kardeş sıcak! yuvamızda oturmuş tv izleyerek ya da kavga ederek sıradan bir gün geçiriyorduk. Bir ara E… tuvalete gitti. Döndüğünde suratında acıklı bir ifade ile klozetin tıkandığını söyledi. Ben hiç şaşırmadım:) Bunun nedeni sanırım bir önceki akşam da suyun yavaş gittiğini farketmem ama üşengeçliğimden kimseye birşey söylememem olabilir.

O gün akşama kadar zavallı kardeşim bir yandan tuvaleti en son kendisi kullandığı için şansına lanet ederken (üstelik kendisi bu klozeti normalde hiç kullanmaz) bir yandan da kimseyi karıştırmadan tıkanıklığı açmanın yollarını aradı durdu. Bu süre zarfında ben klozetin benim kullanışımla tıkanmamasının dayanılmaz hafifliğini tv izleyerek kutluyordum. Bir yandan da Allah’ın sopası yok ya benimle kavga edersen böyle b…tan işler gelir başına diyerek alay ediyordum.

Zaman böylece akıp gitti, ta ki saat 23.00 civarında E… artık klozet ile giriştiği haklı ve kahramanca mücadelesinde son perdeye girmişti. Artık son kozlarını oynamalıydı. Çünkü yarın Hüseyin gelecekti ve klozeti açmak ve kahraman olmak için banyoya gidecekti. İşte bu noktada E… ile ilişkileri yepyeni bir döneme girebilir, hatta bu aptal klozet aşklarına geri dönüşü imkansız yaralar açabilirdi. Zavallı bedbaht kardeşim aşkını bir klozet yüzünden kaybetmeye niyetli görünmüyordu. İşte bu noktada herşey bana yöneltilen, tonlamasından Küçük Emrah filmleri tadı aldığım şu cümle ile olayların akışı bambaşka bir boyut kazandı:

-Abla, sen makine mühendisi değil misin?

-Hmm

-O zaman şu tuvaleti açsana yaaaaa:(((((((((

Artık bir abla bu haykırışa daha ne kadar kayıtsız kalabilirdi ki? Bunun için taş kalpli olmak gerekirdi. Kardeşim sabahtan beri her türlü kimyasal ve fiziksel silah ile topyekün seferberlik ilan etmiş ama bizim klozet bana mısın dememişti. Google’da klozet tıkanıklığı, tıkanan tuvalet nasıl açılır?, Klozet açma gibi sayısız arama yapıp bulduğu bütün yöntemleri uygulamıştı üstelik. Bu işlemler sırasında 1 lt sıvı 4 paket katı olmak üzere lavabo açıcı kimyasal malzeme, 18 sifon çekimi, 6 kettle kaynar su, 5 m televizyon anteni kablosu (ki hikayesi de ayrı komik) kullandı. Aslında 2 el bombası veya bir iki dinamit lokumunun daha iyi olacağını önerdim ama ciddiye almadı.

Kendisinden yeterince intikam aldığımı da göz önüne alarak birşeyler yapmanın vakti geldiğini anlamıştım. Öncelikle problemimiz tanımlandı: tıkanmış bir klozet :( Sonra tecrübelerime dayanarak tıkanan bir borunun en iyi pompalayarak açıldığı sonucuna vardım. Aksi gibi bizim evde tuvalet pompası yoktu. E…’e ayağını sokmasını önerdiysem de kendisi Çaresiz olduğunu ama o noktaya henüz varmadığını ifade etti. Madem bizim tuvalet pompamız yoktu ve o saatte açık bir dükkan da bulunmazdı, tesisatçı çağırmak ve ufacık iş için 100 kağıt vermek söz konusu bile olamazdı, öyleyse kendi pompamızı kendimiz üretmeliydik. Buna karar verdikten sonra hemen proje aşamasına geçtim. Evde kullanabileceğimiz ne gibi malzemeler varsa bir göz attım. Gözüme ilk çarpan Hüseyin’in t-shirt’ü oldu. O farketmeden yıkar yerine koyarız desem de Elif “Hüseyin belki kızar” dedi. Ben de şöyle bir proje geliştirdim. Bir orta boy poşet içerisine gazete kağıtlarını kırıştırıp doldurdum. Yaklaşık hentbol topu ile voleybol topu arası bir top elde ettim diyebilirim. Eve taşındığımızdan beri balkonda duran sopaya benzer birşey vardı. Çapı yaklaşık 3 cm kadar olacak.Bu sopayı gazeteleri ortalayarak poşete soktuktan sonra sağlam bir çamaşır ipi ile poşetin ağzını sıkıca bağladım.

Bu aşamadan sonra yapmanız gereken tek şey aleti klozete sokup ileri geri hareketlerle tıkanıklığı açmaya çalışmak. Biz de bu kutsal görev E…’e düştü. Zaten ben istesem de beni içeri almazdı:) Ben kapıda durup kendisini yönlendirdim, zaten 3 defa pompalamaya kalmadan foşşşş diye bir ses apartmanda yankılandı.

Aşağıda aleti kullanmadan önce hatıra amaçlı çekilmiş bir fotoğraf görüyorsunuz. Gerçi ürünün patentini almayı amaçlıyordum ama halka hizmet olsun, buradan bütün sırrımı açıkladım. Yalnız aletin bir sorunu var, o da tek kullanımlık olması. Eğer içiniz kaldırır da ziyan olmasın ben yeniden kullanırım derseniz o başka tabi.

İşte asrın mucizesi full manuel klozet açma makinesi;

quote:

Orijinalden alıntı: AssasainTurk

Em onu.

quote:

Orijinalden alıntı: melihgezer

pipet sok çek içine

quote:

Orijinalden alıntı: B-2 Spirit

quote: Orijinalden alıntı: melihgezer pipet sok çek içine

anırdım

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Bucketthead

Em onu.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: ustalarkanalizasyon

tuvalet tıkanıklığının bir çok sebebi vardır, öncelikle bir şeyi ayırt etmek gerekiyor, tuvaletin tıkanması spontane bir durum mu yoksa sürekli tıkanıyormu, eğer sürekil tıkanıyorsa bu sorunl aililgil bir çok şey anlatmak gerekiyor,

Alıntıları Göster