Şimdi Ara

Bilimsel Olarak Her An Ölebilir miyiz ? Potansiyel %100 mü (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
26
Cevap
0
Favori
1.359
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • OLASILIK kavramini pek iyi anlamamissin :D

    Simdi oturursun hesaplarsim bu ulkede gunde kac kisi ne sebep oluyor. Bunu tutar butun nufusa bolersin vs. sonucta eline x/y seklinde bi oran cikar. Ordan bi olasilik hesaplarsin. Bu olasilik da hicbir zaman %100 degildir.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Evren tümüyle birbirine geçmiş parçalardan oluşur. Evrenin bir ucundaki bir elektrona yapacağınız müdahale evrenin tamamına etki eder. Ancak bu hissedilmeyebilir. Ya da devamında meydana getireceği reaksiyonlar büyüyerek değil küçülerek devam eder.

    Bu yüzden her an her şey olabilir. Deprem,sel,meteor,kalp krizi, kalbe gelen sempatik sinirlerde oluşan komplikasyon sonucu kalbin durması, yahut koroner atar damarlarında (her yaşta olabilir) oluşacak bir pıhtı ile meydana gelen tıkanma ve sonrasında kalp kaslarının oksijensiz kalması sonrası miyokard enfarktüs(kalp krizi).... Uzatabiliriz bunları fakat bunların net olasılıklarını bilemeyiz çünkü milyonlarca bilinmeyeni olan ve bu bilinmeyen sayısının,niceliğinin her an bağımlı şekilde değiştiği bir denklemden bahsediyoruz.

    Bu yüzden bilimsel olarak bir insanın ölümü ya da yaşam süresi ile ilgili net bir veri ortaya koyamayız. Ya da bir olasılık. Sadece şunu söyleyebiliriz, ekstrem koşullar haricinde ya da her şey(vücud mekanizmaları için) normal bir şekilde devam ettiği sürece gibi şartlar koyarak belli sürelerden veya olasılıklardan bahsedebiliriz. Varsayımlı konuşuruz yani. hani 40-50 yıl daha yaşar gibisine. Bunu da en çok eldeki geçmiş verilerden yararlanarak söyleriz. Yani 0-18 yaş arasında kalp krizi geçirme ya da kaza dışında meydana gelen doğal sebeplerden ölüm sayısı gibi. Ancak bir insanı elimizde geçmişe ait veri olmadan birkaç saniye sonrası için ölebilir mi? diye incelersek bunun için bir tahmin yürütmemiz olanaksız.

    Ayrıca Islam dini hiçbir zaman bilim ile(eğer gerçekten rasyonel olarak evreni açıklıyorsa bahsedilen bilimin şubesi) çelişmez. Çeliştiğini iddia edenler ancak müteşabih konulara ve ayetlere takılırlar bu da onların sapmak için aradıkları yolların Allah tarafından önlerine çıkarılmasıdır.

    Ancak ölünce anlaşılacak galiba Islam,evren,bilim falan hiçbir zaman birbirine zıt,aykırı,ayrı ya da bunların birbirinden bağımsız olmadığı.

    Vesselam.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Behnanbalaban -- 3 Mayıs 2014; 3:50:42 >




  • Behnanbalaban kullanıcısına yanıt
    hocam evrenin tümüyle biribirine geçmiş parçalardan oluştuğu fikri çok eskiye dayanan ve aslında öyle olmadığına dair çok sağlam kanıtların olduğu bir fikirdir. evrendeki her parçacık bir diğerine etki etmez demiyorum. ediyor olabilir. ancak tümüyle birbirine geçmiş parçalardan oluştuğu fikri artık yanlış gibi.

    ayrıca birkaç sn sonrası için de tahmin yürütmek imkansız değildir. istatistik bilmi bunun için var zaten. böyle hesapları yapabilirsiniz, yeterli derecede veri havuzunuz olduğu sürece. çok basit bir hesapla dünyada saniyede kaç insanın öldüğünü bulur bunu bütün dünya nüfusuna oranlasanız bile sizin ölme ihtimaliniz kaç bunu hesaplayabilirsiniz. ve tabi ki bütün olasılık hesaplarında olduğu gibi varsayımsal bir hesaptır bu. burda da anormal bir durum yok.

    dinler ile ilgili konular teokratik ve bilimle kesişimi olmayan konular. kişisel fikirlerinizdir, saygı duyuyorum.




    not: MI tam olarak kalp krizi değildir :)




  • cydonianknight kullanıcısına yanıt
    Evrenin içiçe geçmiş olduğu sadece kütle çekim yasasıyla bile izah edilebilir.

     Bilimsel Olarak Her An Ölebilir miyiz ? Potansiyel %100 mü

    bu denklemde yer alan r iki kütle arasındaki mesafedir. Evet çok büyük uzunluklar matematikte limit vasıtasıyla +0 kabul edilebilir fakat bu o kuvvetin olmadığı anlamına gelmez. Bu teori değil yasadır dikkatiniz çekerim.

    İkinci olarak evrende hiçbir hareket yoktur ki ondan öncesinde etkiler söz konusu olmasın. Yani hiçbir reaksiyon,etkileşim kendinden önce ona sebep olan,yönlendiren kuvvetler,etkiler olmaksızın olamaz. Bu ancak büyük oluşum(big bang) teorisindeki başlangıcı açıklayamaz zaten big bang'den öncesi içinde ne bir deney ne de bir izah söz konusu ancak tahminler mevcut.

    Diyelim ki kütle çekim yasasını yok saydık, evrenin birbirine en uzak iki protonu arasındaki bağ big bang'e kadar da olsa dayanır. Yani birbirini etkilemişlerdir bu şu an devam etmiyor olsa bile yapacakları her harekette o ilk etkileşimin etkileri vardır. Bakınız direkt demiyorum, direkt olmayan bir şekilde vardır. Asist yapan oyuncuya pası atan oyuncunun gole katkısı gibi düşünülebilir.

    ------

    Bakın ben net bir veri konamaz diyorum, kesinlik arz edecek şeyleri söyleyemeyiz. Söylediklerimizin hepsi gelecek adına varsayımdır, olasılıktır. Yüzde 99,99999 bile olsa bu olasılıktır ve kesin değildir. Ayrıca net olarak da bilemiyoruz. Çünkü en basitinden söyleyeyim güneşteki füzyon reaksiyonları sonucunda kütlenin enerjiye dönüşümü sonucu güneşin kütlesi azalıyor. Çekim kuvveti de azalıyor bu çekim kuvvetinin her uzaklığa ve her kütleye etkisi farklı. Şimdi bu etkinin bir insanın kalp krizine korele olduğu kütle çekim yasasıyla sabittir. Ancak buradaki katsayı ihmal edilecek derecede küçüktür ve hesaplanması oldukça da güçtür. Bu yüzden olasılık denklemlerinden bu tür ekstrem ve etkisi ihmal edilecek düzeyde az olan bilinmeyenler çıkarılır. Yani yine tam olasılığı bilemiyoruz. Ki bu verdiğim örnek gibi binlerce etki daha vardır bir insanın kalp krizine ama en büyükleri bulursunuz o zaman bir olasılık çıkar. Ben bunları söylerken bahsettiğim olasılıklar geçmişe ait bir veri olmaksızın hesaplananlar. İstatistik ise ayrı bir konu. Zaten istatistik ile de kesin veriler elde etmek imkansız.

    İngilizce heart attack
    Türkçe kalp krizi
    Tıbbi terim olarak ise miyokard enfarktüsü

    Bunların hepsi aynı şeyi tanımlıyor fakat dillerin kökenine de mi girelim? Kelimelerin nasıl ortaya çıktığını mı izah edelim anlamıyorum. Hangi bilgiye göre tutup MI aslında tam olarak kalp krizi değildir diyebiliyorsunuz?

    Elmaya elma değil bu aslında apple demek gibi bir şey sizinki. Ya da elma ile apple farklı şeyler demek gibi

    İngilizce
    http://en.wikipedia.org/wiki/Myocardial_infarction

    Türkçe
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Kalp_krizi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Behnanbalaban -- 6 Mayıs 2014; 21:23:31 >




  • Behnanbalaban kullanıcısına yanıt
    hocam ben doktorum. o yüzden tam olarak aynı şey değil dedim. ancak tutup da bunun açıklamasını yapmayacağım biraz sinirlenmişe benziyorsunuz çünkü. neyse mi konu değil zaten.

    evrendeki iç içe geçmişlikten kastınız aradaki kuvvetlerse bu noktada haklısınız. zaten ben de bunu belirttim. ancak şuandaki bilgilerimize göre evrendeki maddeler iç içe geçmekten öte biribirnden oldukça ayrık biçimdeler. atom altı parçacıklar aralarında bile baya bir boşluk var. bütün evrendeki kütleleri bulamaç haline getirseniz şuanki haliyle kıyaslanamayacak derecede ufak bir alan kaplarlar. nitekim karadelikler böyle bulamaçlara örnek. herneyse;

    şimdi sizin orada yaptığınız o olasılık hesabına hiç gerek yok. ölüm insidansı diye bir olay var. bu hesaplanan bişey. yani tıbbi olarak tamamen sağlıklı olan bir insanın da yılda hangi ihtimalle bir stroke, bir mi geçirerek öleceğini hesaplayabilirsiniz. bu da tamamen olasılık hesapları içinde olur, kaldı ki burda arkadaş herhangi bir ölümden bahsetmiş. o daha da kolay kılıyor işi. dünya üzerinde sn de kaç insan ölüyor bunu bulur, o rakamı toplam insan sayısına bölerseniz sizin 1 snde ölme ihtimalinizi hesaplarınız. sizin bahsettiğiniz gibi bir hesap yapmak için geçmişteki verilerden sıyrılmak lazım ya da tamamen yepyeni bir ortamda olmak lazım. örneğin marsa giden bir astronot için bu bahsettiğiniz şekilde bir hesap gerekli olabilir. ancak dünya için gereksizdir. yapılamaz demiyorum. yapılabilir ama gereksizdir. çünkü istatistik bilminin zaten varolma amacı böyle şeyleri hesaplamaktır. bilimde hiçbir zaman kesinlik yoktur zaten. olasılık hesabının da özünde olasılık yoktur. biliyorsunuz bir zarı 500 defa atsanız da 6 gelmeyebilir. burda zaten bir kesinlik yok. burda kesinlik yokken istatistik içinde kesinlik aramak saçmalık olur zaten.

    verdiğiniz kütle çekim yasası klasik fizikte kalmış durumda. ve malesef artık evreni anlamak için bilim adamları newton fiziğinden vazgeçmiş durumdalar. çünkü en basitinden ışığın kütle çekiminden etkilenmesini açıklayamıyor. newton fiziği ancak ve ancak bizim düzeyimizdeki alem için geçerlidir. makro ve mikro düzeylerde problemler çıkarır. zaten bu yüzden einstein fiziği ve quantum fiziğine ihtiyaç duyulmuştur. bahsettiğiniz kütle hesapları da quantum fiziğinde önemini yitiriyorlar. çünkü quantum fiziğinde kütle ile enerji ayrı tözler olarak düşünülmüyor.




  • çok oturmaktan bacaklarında pıhtı oluşup kalbine gidebilir,sivri sinek ısırabilir ve ölebilirsin (en çok insan ölüdren canlı sivri sinekti sanırım),deprem olabilir ki bununda zamanını tam kestiremezsin.uyurken yataktan düşüp ölme ihtimalin var.kayıp düşebilirsin.telefonunun pili patlayabilir.yediğin birşeyden zehirlenebilirsin. böyle böyle gider baya,sebepsiz bir insan ölür mü o konuda bir fikrim yok

    not: dini olarak her an ölebilecek olmak sebepsiz ölmek anlamına gelmez.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fikirist -- 23 Mayıs 2014; 22:55:54 >
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.