Şimdi Ara

bionas Petrole su ve bitki katarak yüzde 30-40 tasarruf (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
36
Cevap
0
Favori
1.424
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: NCL

    bitki yerine bütün bitkiler dahil mi

    Hint fıstığı olarak da bilinen jatropha bitkisi üzerinde gerçekleştirilen çalışmalar sonucu elde edilen Bionas petrol katkı maddeleri, alanında dünya lideriymis

    ben bukadar materyale ulastım ama bunu bilen bikisi daha cıkmadı nasıl biseydie bende merak landım cevap alırım die actın sayfayı ama.....

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • tamam hoca sakin 3 atmışsın aynı mesajı bildirim manyağı oldum @muti1
  • quote:

    Orijinalden alıntı: NCL

    tamam hoca sakin 3 atmışsın aynı mesajı bildirim manyağı oldum @muti1

    sistem msj göndermio dioduda ondan öyle olmustur kerdesim sildim simdi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • heralde ben dahil kimse bu olayı bilmiyo

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Petrol, ve diğer yanıcı maddelerin tamamında atom bileşenlerine baktığımızda hidro karbon atom sarmalı olduğunu görürüz. Hidrokarbon bağlar uzadıkça (ör.dizel, gazyağı) yanma potansiyeli düşecek basınç altında patlayarak içindeki enerjiyi ortaya çıkarırken, kısa hidrokarbon yapısına sahip (benzin , alkol) maddeler normal basınç altında dahi küçük bir ateşle yanma potansiyeline sahiptir. Sadece hidrojeni baz aldığımızda ise normal atmosfer basıncı altında güneş ışığına maruz kalsa dahi alevlenir. Uzun zamandır Brezilya Hükümetinin 1986 yıllarında Arabistan'a uygulanan ambargo nedeniyle petrol sıkıntısını yaşamasının ardından %96 etil alkolü benzinli motorlarda kullanan bir hükümet haline gelmiş, A.B.D bu gelişmeyi varsayarak chicago eyaletinde yıllardır akaryakıtı bu tipte satmış, hala da satmaya devam etmektedir. Bu faktör özellikle Brezilya için uygundur. Nedeni amazon havzası gibi büyük bir havzada Alkol üretimi yapabilmek için gerekli bitkilerin yetiştirilme olasılığıdır. ( Şeker kamışı, mısır v.b)

    Gelelim su ve bitki meselesine. Su aslında takdir-i ilahinin en mucizevi bir bileşenidir. Bir yanda yanıcı hidrojen atomuyla diğer yanda yakıcı oksijen atomunun bir araya gelmesiyle oluşan bir madde. Elektroliz yöntemiyle hidrojen atomu ile oksijen atomu birbirinden ayrılır. Peki aynı şey bitkilerle yapılabilir mi? Dünya oluşumunda atmosferde hiç bulunmayan oksijen nasıl oluştu? Diye bir soru sorsak kendimize? Cevap storomatoidler ... Yıllarca kayalıklarda, yosunlar içerisinde yaşayan storomatoidler su içerisinde ki hidrojeni alıp güneş ışıgı ile sentezleyerek kendi bünyeleri için çok basit bir glikoza çevirirken oksijen serbest kalıyor. Ve Dünya atmosferi gerekli oksijen seviyesine ulaştığında bir nevi yaşamda başlıyor... Konu farklı yere gitmeye başladı :)
    Satırbaşı yaapalım;

    Benzin içerisine karıştırılmış su storomatoidler tarafından sentezlenip su bileşiğini elementlere ayırırsa ne olur? Yakıt içerisinde hidrojen ve Oksijen olur. hidrojen yakıta extradan yanma kuvveti sağlar oksijen ise yanmanın daha verimli olmasını sağlamak adına yanma sonrası yakıt içerisinde ki karbonla tek bağ ve çift bağlı yapılar oluşturarak karbonmonoksit ve karbondioksite dönüşürler... Aslında gerekli bilgi sonrasında zincirin halkalarını bir araya getirdiğimizde araçlarımızı hareket ettirmemiz için sadece ve sadece petrole muhtaç değiliz. Ama petrol miras gibidir. Bizim için milyarlarca yıldır hazırlanmış son 1.5 asırdır biz bu mirası tüketiyoruz. Bu tip çalışmalar her ülke tarafından yapılıyor. Ve bu çalışmalar geneli gizli tutuluyor. Artık sabırları zorlayan petrolün gücü, yarım asır sonra iflasın eşiğine geldiğinde ne olacak? gibi bir sorunun cevabı şimdiden çözülmeye başlanmış. En güzel çözüm (Büyük miktarda tarım alanı ve iklimin elverişliliği olması halinde) Ethanol gibi görünüyor. Ama artık elektroliz, katalizor , rafineri gibi işlemler uygulanarak yosundan dahi biyoyakıt üretimi söz konusudur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: serdarzirve

    Petrol, ve diğer yanıcı maddelerin tamamında atom bileşenlerine baktığımızda hidro karbon atom sarmalı olduğunu görürüz. Hidrokarbon bağlar uzadıkça (ör.dizel, gazyağı) yanma potansiyeli düşecek basınç altında patlayarak içindeki enerjiyi ortaya çıkarırken, kısa hidrokarbon yapısına sahip (benzin , alkol) maddeler normal basınç altında dahi küçük bir ateşle yanma potansiyeline sahiptir. Sadece hidrojeni baz aldığımızda ise normal atmosfer basıncı altında güneş ışığına maruz kalsa dahi alevlenir. Uzun zamandır Brezilya Hükümetinin 1986 yıllarında Arabistan'a uygulanan ambargo nedeniyle petrol sıkıntısını yaşamasının ardından %96 etil alkolü benzinli motorlarda kullanan bir hükümet haline gelmiş, A.B.D bu gelişmeyi varsayarak chicago eyaletinde yıllardır akaryakıtı bu tipte satmış, hala da satmaya devam etmektedir. Bu faktör özellikle Brezilya için uygundur. Nedeni amazon havzası gibi büyük bir havzada Alkol üretimi yapabilmek için gerekli bitkilerin yetiştirilme olasılığıdır. ( Şeker kamışı, mısır v.b)

    Gelelim su ve bitki meselesine. Su aslında takdir-i ilahinin en mucizevi bir bileşenidir. Bir yanda yanıcı hidrojen atomuyla diğer yanda yakıcı oksijen atomunun bir araya gelmesiyle oluşan bir madde. Elektroliz yöntemiyle hidrojen atomu ile oksijen atomu birbirinden ayrılır. Peki aynı şey bitkilerle yapılabilir mi? Dünya oluşumunda atmosferde hiç bulunmayan oksijen nasıl oluştu? Diye bir soru sorsak kendimize? Cevap storomatoidler ... Yıllarca kayalıklarda, yosunlar içerisinde yaşayan storomatoidler su içerisinde ki hidrojeni alıp güneş ışıgı ile sentezleyerek kendi bünyeleri için çok basit bir glikoza çevirirken oksijen serbest kalıyor. Ve Dünya atmosferi gerekli oksijen seviyesine ulaştığında bir nevi yaşamda başlıyor... Konu farklı yere gitmeye başladı :)
    Satırbaşı yaapalım;

    Benzin içerisine karıştırılmış su storomatoidler tarafından sentezlenip su bileşiğini elementlere ayırırsa ne olur? Yakıt içerisinde hidrojen ve Oksijen olur. hidrojen yakıta extradan yanma kuvveti sağlar oksijen ise yanmanın daha verimli olmasını sağlamak adına yanma sonrası yakıt içerisinde ki karbonla tek bağ ve çift bağlı yapılar oluşturarak karbonmonoksit ve karbondioksite dönüşürler... Aslında gerekli bilgi sonrasında zincirin halkalarını bir araya getirdiğimizde araçlarımızı hareket ettirmemiz için sadece ve sadece petrole muhtaç değiliz. Ama petrol miras gibidir. Bizim için milyarlarca yıldır hazırlanmış son 1.5 asırdır biz bu mirası tüketiyoruz. Bu tip çalışmalar her ülke tarafından yapılıyor. Ve bu çalışmalar geneli gizli tutuluyor. Artık sabırları zorlayan petrolün gücü, yarım asır sonra iflasın eşiğine geldiğinde ne olacak? gibi bir sorunun cevabı şimdiden çözülmeye başlanmış. En güzel çözüm (Büyük miktarda tarım alanı ve iklimin elverişliliği olması halinde) Ethanol gibi görünüyor. Ama artık elektroliz, katalizor , rafineri gibi işlemler uygulanarak yosundan dahi biyoyakıt üretimi söz konusudur.





    kardesim gayet iyi acıklamısın maddelerin nasıl reaksiyonla yanıp güc ürettiğini motor icin sağolasın da

    bu bionas denilern madde nasıl bisey olacak ben onu merak ediom tabletmi ( bunu bizler oranını tutturamaya bilirliz) yosa 20-30 lt bidonlarda satılacak sıvı seklindemi acep bide kullanıslımı kine

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: serdarzirve

    Petrol, ve diğer yanıcı maddelerin tamamında atom bileşenlerine baktığımızda hidro karbon atom sarmalı olduğunu görürüz. Hidrokarbon bağlar uzadıkça (ör.dizel, gazyağı) yanma potansiyeli düşecek basınç altında patlayarak içindeki enerjiyi ortaya çıkarırken, kısa hidrokarbon yapısına sahip (benzin , alkol) maddeler normal basınç altında dahi küçük bir ateşle yanma potansiyeline sahiptir. Sadece hidrojeni baz aldığımızda ise normal atmosfer basıncı altında güneş ışığına maruz kalsa dahi alevlenir. Uzun zamandır Brezilya Hükümetinin 1986 yıllarında Arabistan'a uygulanan ambargo nedeniyle petrol sıkıntısını yaşamasının ardından %96 etil alkolü benzinli motorlarda kullanan bir hükümet haline gelmiş, A.B.D bu gelişmeyi varsayarak chicago eyaletinde yıllardır akaryakıtı bu tipte satmış, hala da satmaya devam etmektedir. Bu faktör özellikle Brezilya için uygundur. Nedeni amazon havzası gibi büyük bir havzada Alkol üretimi yapabilmek için gerekli bitkilerin yetiştirilme olasılığıdır. ( Şeker kamışı, mısır v.b)

    Gelelim su ve bitki meselesine. Su aslında takdir-i ilahinin en mucizevi bir bileşenidir. Bir yanda yanıcı hidrojen atomuyla diğer yanda yakıcı oksijen atomunun bir araya gelmesiyle oluşan bir madde. Elektroliz yöntemiyle hidrojen atomu ile oksijen atomu birbirinden ayrılır. Peki aynı şey bitkilerle yapılabilir mi? Dünya oluşumunda atmosferde hiç bulunmayan oksijen nasıl oluştu? Diye bir soru sorsak kendimize? Cevap storomatoidler ... Yıllarca kayalıklarda, yosunlar içerisinde yaşayan storomatoidler su içerisinde ki hidrojeni alıp güneş ışıgı ile sentezleyerek kendi bünyeleri için çok basit bir glikoza çevirirken oksijen serbest kalıyor. Ve Dünya atmosferi gerekli oksijen seviyesine ulaştığında bir nevi yaşamda başlıyor... Konu farklı yere gitmeye başladı :)
    Satırbaşı yaapalım;

    Benzin içerisine karıştırılmış su storomatoidler tarafından sentezlenip su bileşiğini elementlere ayırırsa ne olur? Yakıt içerisinde hidrojen ve Oksijen olur. hidrojen yakıta extradan yanma kuvveti sağlar oksijen ise yanmanın daha verimli olmasını sağlamak adına yanma sonrası yakıt içerisinde ki karbonla tek bağ ve çift bağlı yapılar oluşturarak karbonmonoksit ve karbondioksite dönüşürler... Aslında gerekli bilgi sonrasında zincirin halkalarını bir araya getirdiğimizde araçlarımızı hareket ettirmemiz için sadece ve sadece petrole muhtaç değiliz. Ama petrol miras gibidir. Bizim için milyarlarca yıldır hazırlanmış son 1.5 asırdır biz bu mirası tüketiyoruz. Bu tip çalışmalar her ülke tarafından yapılıyor. Ve bu çalışmalar geneli gizli tutuluyor. Artık sabırları zorlayan petrolün gücü, yarım asır sonra iflasın eşiğine geldiğinde ne olacak? gibi bir sorunun cevabı şimdiden çözülmeye başlanmış. En güzel çözüm (Büyük miktarda tarım alanı ve iklimin elverişliliği olması halinde) Ethanol gibi görünüyor. Ama artık elektroliz, katalizor , rafineri gibi işlemler uygulanarak yosundan dahi biyoyakıt üretimi söz konusudur.





    eyvallaah




  • İşin sadece mantığını anlatmaya çalışıyorum. Örnek olarak ;

    2+2=4 ya da
    16\4 =4 gibi....

    Sonuç itibari ile aynı sayıya ulaştığımız işlemleri farklı sayılar ve farklı işlemler yaparak rahat bir şekilde ulaşıyoruz. ;)

    Mesela bizim alkolle ilgili kapsamlı testimizde benzinli araçlar için olması kaydı ile ; benzinin yanması için kurşuntetraoksit kullanmak yerine kurşun katalizorde %99.9 saflıkta damıtılmış alkolle ya da formasyona uğrayan methanolün %96 saflıkla etil alkole dönüşmüş halini enjeksiyonlu (benzinli) arabalar da %40 alkol, %60 benzinle kullanılmasından sonra %10 luk bir yakıt tasarrufu ve egzost emisyon değerlerinde % 50 oranında zararlı gaz çıkısı engellenmektedir. Normalde etil alkolün litresi 2 tl civarında iken devlet şu anda k.d.v dahil fiyatını benzinle eşit tutmaktadır.

    Çünkü benzin içerisine zamanında benzin satışı yapan istasyonlar belli bir yüzdelik oranla ( %25 civarında ) karıştırmışlardır.
    Şu da bir gerçektir ki 95 oktan kurşunsuz benzin içerisinde her litresinde %0.01 lik [ önceden satılan SÜPER BENZİN de bu oran litrede %0.1 idi. ] bir kursuntetraoksit bileşiği mevcuttur. Bu madde belli bir zamandan sonra subaplarda birikme yaparak aracın çekişini olumsuz yönde etkiler.
    Yakıt içerisinde kullanılan alkol subapları temizleme görevide üstlenir ;)

    Konu gene sapma gösterdi özür dilerim ;) ama konuda belirtilen Bionas ile ilgili olarak mantık çerçevesinde aynı ama teorikte nasıl olduğunu tam emin bilgilerle bilemiyorum.




  • muti1 M kullanıcısına yanıt
    Sanırsam bu madde sentezlenmiş bir halde gelir. Yani alırsın ve direkt yakıt deponda ki benzinin içine dökersin. Önemli olan oluşan karışımdan sonra yakıtın oktan değeri. Örneğin; Alkol örneğinde depomuzda 30 litre benzin olduğunu varsayalım. Buna % 40 lık bir oran da (ortalama 12 lt.) alkol koyduk. oluşan toplam yakıt 42 lt. olacak.

    Ama benzinin oktan değeri 95 alkolün ise %96 saflıkta RON 129 oktan karışım sonunda ise elimize 104 - 105 oktan seviyesinde bir yakıt olacak. Bu otomatik ECU sistemine sahip bir araç için sorun olmayacak fakat eski tip benzinli araçlar için özellikle motor soğukken ciddi titremelere sebebiyet verecektir. Bunun için subap ayarlarıyla oynamak gerekecek.

    Ya da şöyle söyleyeyim. Yazdığım yazıda da örneklendirdiğim gibi A.B.D Chicago eyaletinde satılan alkol karışımlı yakıtların oranı pompa da belirtilerek %15 alkol karışımlı yakıt ve % 85 alkol karışımlı yakıt olarak satılmaktadır. Fiyatları alkol ihtivasına göre değişkenlik göstermektedir. Eski karburator mantığıyla çalışan araçlar bura da %15 lik yakıta yönelirken otomatik ECU ya sahip araçlar gönül rahatlığıyla %85 alkol ihtiva eden yakıtları kullanmaktadırlar.

    Benzin 32 derecelik bir ısı sonrasın da verimli bir şekilde buharlaşma gösterirken, alkol 78 derecelik bir ısıdan sonra verimli şekilde buharlaşırlar. Alkol ihtivalı yakıtı kullanan araçların motorun sıcaklığı tam çalışma sıcaklığına geldikten sonra tam anlamıyla yanma odasına giren yakıtı en verimli şekilde yakabilirler.

    Bu ara da gene A.B.D de araçlar için ethanol kitleri satılmaktadır. (Bu kitler; buji ateşlemesini kuvvetlendirmek adına endüksiyon bobin voltajını yükseltir.)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: serdarzirve

    Sanırsam bu madde sentezlenmiş bir halde gelir. Yani alırsın ve direkt yakıt deponda ki benzinin içine dökersin. Önemli olan oluşan karışımdan sonra yakıtın oktan değeri. Örneğin; Alkol örneğinde depomuzda 30 litre benzin olduğunu varsayalım. Buna % 40 lık bir oran da (ortalama 12 lt.) alkol koyduk. oluşan toplam yakıt 42 lt. olacak.

    Ama benzinin oktan değeri 95 alkolün ise %96 saflıkta RON 129 oktan karışım sonunda ise elimize 104 - 105 oktan seviyesinde bir yakıt olacak. Bu otomatik ECU sistemine sahip bir araç için sorun olmayacak fakat eski tip benzinli araçlar için özellikle motor soğukken ciddi titremelere sebebiyet verecektir. Bunun için subap ayarlarıyla oynamak gerekecek.

    Ya da şöyle söyleyeyim. Yazdığım yazıda da örneklendirdiğim gibi A.B.D Chicago eyaletinde satılan alkol karışımlı yakıtların oranı pompa da belirtilerek %15 alkol karışımlı yakıt ve % 85 alkol karışımlı yakıt olarak satılmaktadır. Fiyatları alkol ihtivasına göre değişkenlik göstermektedir. Eski karburator mantığıyla çalışan araçlar bura da %15 lik yakıta yönelirken otomatik ECU ya sahip araçlar gönül rahatlığıyla %85 alkol ihtiva eden yakıtları kullanmaktadırlar.

    Benzin 32 derecelik bir ısı sonrasın da verimli bir şekilde buharlaşma gösterirken, alkol 78 derecelik bir ısıdan sonra verimli şekilde buharlaşırlar. Alkol ihtivalı yakıtı kullanan araçların motorun sıcaklığı tam çalışma sıcaklığına geldikten sonra tam anlamıyla yanma odasına giren yakıtı en verimli şekilde yakabilirler.

    Bu ara da gene A.B.D de araçlar için ethanol kitleri satılmaktadır. (Bu kitler; buji ateşlemesini kuvvetlendirmek adına endüksiyon bobin voltajını yükseltir.)

    Bir makine mühendisligi ogrencisi olarak zevkle okudum yazdıklarınızı. Böyle bilgiler gösterilmez genelde hep uyutmaya yönelik eğitim var ülkemizde kimse gözünü açmasını istiyorlar. Siz ne iş yapıyorsunuz ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rorschach_ -- 4 Haziran 2014; 23:40:50 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: rorschach_

    quote:

    Orijinalden alıntı: serdarzirve

    Sanırsam bu madde sentezlenmiş bir halde gelir. Yani alırsın ve direkt yakıt deponda ki benzinin içine dökersin. Önemli olan oluşan karışımdan sonra yakıtın oktan değeri. Örneğin; Alkol örneğinde depomuzda 30 litre benzin olduğunu varsayalım. Buna % 40 lık bir oran da (ortalama 12 lt.) alkol koyduk. oluşan toplam yakıt 42 lt. olacak.

    Ama benzinin oktan değeri 95 alkolün ise %96 saflıkta RON 129 oktan karışım sonunda ise elimize 104 - 105 oktan seviyesinde bir yakıt olacak. Bu otomatik ECU sistemine sahip bir araç için sorun olmayacak fakat eski tip benzinli araçlar için özellikle motor soğukken ciddi titremelere sebebiyet verecektir. Bunun için subap ayarlarıyla oynamak gerekecek.

    Ya da şöyle söyleyeyim. Yazdığım yazıda da örneklendirdiğim gibi A.B.D Chicago eyaletinde satılan alkol karışımlı yakıtların oranı pompa da belirtilerek %15 alkol karışımlı yakıt ve % 85 alkol karışımlı yakıt olarak satılmaktadır. Fiyatları alkol ihtivasına göre değişkenlik göstermektedir. Eski karburator mantığıyla çalışan araçlar bura da %15 lik yakıta yönelirken otomatik ECU ya sahip araçlar gönül rahatlığıyla %85 alkol ihtiva eden yakıtları kullanmaktadırlar.

    Benzin 32 derecelik bir ısı sonrasın da verimli bir şekilde buharlaşma gösterirken, alkol 78 derecelik bir ısıdan sonra verimli şekilde buharlaşırlar. Alkol ihtivalı yakıtı kullanan araçların motorun sıcaklığı tam çalışma sıcaklığına geldikten sonra tam anlamıyla yanma odasına giren yakıtı en verimli şekilde yakabilirler.

    Bu ara da gene A.B.D de araçlar için ethanol kitleri satılmaktadır. (Bu kitler; buji ateşlemesini kuvvetlendirmek adına endüksiyon bobin voltajını yükseltir.)

    Bir makine mühendisligi ogrencisi olarak zevkle okudum yazdıklarınızı. Böyle bilgiler gösterilmez genelde hep uyutmaya yönelik eğitim var ülkemizde kimse gözünü açmasını istiyorlar. Siz ne iş yapıyorsunuz ?

    dediğin gibi kardesim arkadasımız bu isin kitabını yutmus helal olsun ona

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • rorschach_ kullanıcısına yanıt
    Maalesef dediğiniz gibi. Örnek olarak bir maddeyle bi maddeyi birbirinize karıştırıyorsunuz şöyle oluyor deniyor. İyi hoş güzelde anlayacağımız seviyeye indirgeyerek bu işin mantığı anlatılmaz.

    Dilim lisan edebildiği kadar Bionas değil, sadece mantıken nasıl olduğunu anlatmaya çalıştım.

    Ben Kurumsal Network Uzmanıyım. Ama kimya ya olan ilgim mesleğimden de öte hobimdir. Özellikle hidrokarbon bağlar. Dünyanın kanı gibidir bu bağlar ;)
  •  bionas Petrole su ve bitki katarak yüzde 30-40 tasarruf
  • quote:

    Orijinalden alıntı: serdarzirve

    Maalesef dediğiniz gibi. Örnek olarak bir maddeyle bi maddeyi birbirinize karıştırıyorsunuz şöyle oluyor deniyor. İyi hoş güzelde anlayacağımız seviyeye indirgeyerek bu işin mantığı anlatılmaz.

    Dilim lisan edebildiği kadar Bionas değil, sadece mantıken nasıl olduğunu anlatmaya çalıştım.

    Ben Kurumsal Network Uzmanıyım. Ama kimya ya olan ilgim mesleğimden de öte hobimdir. Özellikle hidrokarbon bağlar. Dünyanın kanı gibidir bu bağlar ;)

    yaptın işle arastırdın ilgi duyduğun konuda baya bi bilgin ve ilgin var kardesim daha iyi seviyelere gelmen dileğiyle

    teşekkürler bilgin icin bide su adamlar yaptıkları işin nasıl calısacanı acıkladılarmı iş biter

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • muti1 M kullanıcısına yanıt
    Teşekkürler... İnşallah yarım asır sonrasında dünya ya yön verecek olan bu ve buna benzer buluşların ülkemizde de çok iyi durumlara gelmesi dileğiyle... Hoşçakalın...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: serdarzirve

    Teşekkürler... İnşallah yarım asır sonrasında dünya ya yön verecek olan bu ve buna benzer buluşların ülkemizde de çok iyi durumlara gelmesi dileğiyle... Hoşçakalın...


    teşekkür ederim kardesim insalalh dediniz gibi olur ve su yakıt palılından kurtuluruz insallah bizim mühendislerimiz su bizde dünyanın /75 bordan calısan arac yaparlarda
    ( motor ) daha rahat ederiz

    saygılar kardesim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.