Chiplet teknolojisi, farklı sayıda ve türlerdeki işlemci parçalarının bir arada, tek bir yapıda kullanılmasına imkan sunuyor. Bosch ve Tenstorrent’in amacı, bu teknolojiyle otomotiv sektörüne yeni nesil çipleri daha kısa sürede ve daha düşük maliyetlerle sunmak. Bennett, iş birliğinin otomobil üreticilerinin silikon (çip) satın alma ve üretme şeklini yeniden tanımlamayı hedeflediğini dile getirdi.
Elektrikli araçların yaygınlaşması ve sürücüsüz araç teknolojilerinin gelişimi, araçların artık büyük ölçüde bilgisayarlara benzer bir yapıya bürünmesine yol açtı. Bu dönüşüm, otomotiv üreticilerini daha karmaşık çip teknolojilerine yöneltti. Nvidia, Qualcomm ve Intel'in sahibi olduğu Mobileye gibi çip devleri, sürücü destek sistemleri için geniş bir ürün yelpazesi sunarken, Bosch ve Tenstorrent’in iş birliği, bu alandaki teknik gereksinimlerin standardizasyonunu sağlayarak maliyetlerin düşürülmesini amaçlıyor.
Tenstorrent'in tasarım alanına Jim Keller önderlik ediyor
Bosch ve Tenstorrent arasındaki bu iş birliğinin henüz spesifik bir çıktısı yok. Ancak, Tenstorrent’in tasarım çalışmalarına çip dünyasında büyük bir tecrübeye sahip olan Jim Keller önderlik ediyor. Dolayısıyla bu ortaklığın otomotiv sektörü için önemli yenilikler getireceği tahmin ediliyor. Keller, Tesla'nın otonom sürüş için çip tasarlama çalışmalarını yönetmiş olup, geçmişte AMD ve Apple için de çip tasarımlarına imza atmış bir isim.
Bilmeyenler için Keller, AMD K8 mikro mimarisinin (orijinal Athlon 64 dahil) baş mimarıydı ve Athlon (K7) ve Apple A4/A5 işlemcilerinin tasarımında yer aldı. Ayrıca x86-64 komut seti ve HyperTransport ara bağlantı spesifikasyonlarının ortak yazarıydı. 2012'den 2015'e kadar AMD K12 ve Zen mikro mimarileri üzerinde çalışmak üzere AMD'ye geri dönmüş ve ardından 2016’da Tesla’nın Otopilot Donanım Mühendisliği Başkan Yardımcısı olarak mevcut otonom sürüş donanımlarının temellerini atmıştı.