Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Web Tasarım - Programlama
  • Yazılım Geliştirme
  • Delphi / C++ /Vb
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

C++ Egzersizleri (2. sayfa)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
25
Cevap
0
Favori
2.656
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
0 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Bu sadece bir "neden öğrenmiyorlar", "öğrenseler ya.." meselesi değil.

    Öncelikle sermaye sahiplerinin her şeyden önce fırıldak yap, para kap zihniyetini terketmesi gerekiyor. Terketmezseniz ne olur? Çin veya neyse, bakın oradan geliyor. Ucuz işçilikle, çalışanı sömürerek pek fazla gitmek mümkün değil. İşte tekstil filan, ne oldu görüyorsunuz.

    Efenim Denizli batmış. Aha şu kadar fabrika vs. neyse kapanmış. Millet aç kalmış, işsiz kalmış. Eh, ne bekliyordunuz ki? Oradaki fabrika patronları, işçiyi yolunacak kaz görmeseydi de, bu hale düşmeseydi.

    Şimdi burada mevzu siyasi vs. bir terane değil. Buradaki mevzu şu. Bu zihniyet, kendini geliştiren ve işi bilen adamın buna karşılık hakettiğini alabilmesine imkan vermeyen bir zihniyet. Neden kişiler, insanlar kendilerini geliştirsinler ki? Bu insana somut bir şey katmıyor ki?

    Sen eğer yatırımını niteliğe değil niceliğe göre yaparsan, dünün amelesini, rençberini tarladan alıp fabrikaya koymaksa derdin, buyur işte, bu sürdürülebilir değil. Apaçık ortada.

    İnsanları kendini geliştirmeye özendirecek bir şey lazım. Ama bu yok. Böyle olunca, talep arz dengesi ancak buralara gelebiliyor.

    Denizli'ye dönelim. Yazık, işçiler işsiz kalmış, evlerine nasıl ekmek götürecekler? Vah vah...

    İyide, bu işçiler acaba kafalarını denizlinin sıcak kumlarından çıkarıp bakmışlar mı hiç? Acaba kendilerini geliştirmek adına gerçekten yatırım yapmışlar mı? Devir o devir değil. Ahada okudum, dokudum, aha bu oldum demekle olmuyor. Sürekli, daimi olarak kendinizi geliştirmek zorundasınız. Acaba bunu yapmışlar mı? İşlerinden çıkıp eve ulaşınca, açıp bir şeyler okumuşlar mı? Yoksa ilkokul diplomam yeter mi demişler.

    Bu döngü kırılmadıkça, bu işlerde asla iyiye gitmez. Bu işsizlik vs.de asla ve kata bitmez. Ne olacak, hangi sihirli değnek bu zinciri kıracak? Aman bor varmışta... Aman petrol varmışta karadenizde.. Boş masallarla kanıp "Ula şu boru/petrolü bir çıkarsalar, bir fabrika açsalar, bizde bakın ne güzel amelelik eder, eşek gibi çalışır, ekmek kazanırdık." diye kabahati kendimizde değil, başkalarında bulup duracağız.

    Ha, öbür yandan, kişi kendini geliştirse ne oluyor? Sanki bunu yaptığına değiyor mu?

    Patronun derdi, sömürecek, üç kuruşa çalışacak adam bulmak. Adamın derdi de, bilgisizliğine rağmen karnını doyurmak. Tencere yuvarlanıyor, kapağını buluyor, hepsi bu işte.

    Bizde burda, gidin kardeşim, C öğrenin, şu işlere hakim olun diye durmadan bir yerlerimizi yırtalım duralım, hikaye anlatıyoruz ya.. Yarın, teknoloji daha ilerledikçe o C#, Java vs ile bir kaç kopyala yapıştırla program yazdığını sanan, hazır komponentleri birleştirmekle programcılık yaptığını sananlar, acaba yarın bunun böyle süreceğini mi sanıyor?

    Biz okula giderken, hocalarımız vs. bizi aslen "Televizyon Tamircisi" olmaya güdülerdi. O zamanlar iyi bir işti. İşi bilen güzel karnını doyururdu. Peki şimdi ne oldu? Bir zamanlar, nalbantlık diye gözde bir meslek varmış, bilir misiniz?

    O zamanlar işin altını öğrenen, frekans neymiş, voltaj neymiş öğrenenler bugün hala elektronikten ekmek yiyor.

    Bir zamanlara bir iyi bakın. Bir dikkatli bakın. Wordstar bilmek iyi mmaşı olan bir büro elemanı olmanın yoluydu. Dbase programcısıyım diyenler vardı, kendine. Bir interneti eşeleyin, araştırın bakın. Ashton-Tate diye bir şirket vardı. Dbase'leri vardı, Dbase 3, DBase 4 filan. Buna "USE bilmem ne" yazmayı öğrenen kendini programcı ilan ediyordu. Nerde şimdi onlar?

    Ama o zamanlar Aseembler/C bilen, öğrenen, kullanan, bugün hala daha aranan eleman. Niye? Herşey değişti, ama bunlar hala yerinde kaldı. Bunlar işin temeli. Bunları bilen, sisteme hakim olur, sürekli kendini geliştirme şansını bulur.




  • @skoylu
    Doğru konuya deyindin. Eğer bir programcı olacaksanız C gibi temel dillerden başlamak mantıklı olur. Hazır fonksiyonların açıklarını bularak kendi fonksiyonunu yazmak, sürekli bunu kontrol etmek. Haklısınız. (7'e tam bolunen program konusundaki kodlarım acele ile yazılmıs ve güvenlik acıkları göz ardı edilmişti)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: skoylu

    Sende bir derleyici yaz. Tamam olmasa bile bir sürü şeyi öğrenmene faydalı bir egzersiz olur.

    Ama bunu burun kıvıracaksan, o zaman şunu yap derim.

    scanf, printf fonksiyonlarını kendin yazmayı bir dene. scanf yerine kullanılabilecek, özel bir tuşa, (ESC, ENTER, F1, Ok tuşları vs.) basınca geri dönecek, sadece istenen değerleri kabul edebilen (mesela sadece sayı alacak) uzunluk vs. limiti olan bir fonksiyon. Sonra bunu kullanırsın gerektikçe.


    Derleyici yazma konusunu düşünmedim değil. Fakat aklımda 1 adet bile fikir yok yapılabilme hakkında. Gerçi bu mesajı burada gönderirsem bana "Zaten programcılık da Nasıl? sorusunu sormaktan geçer" diyeceksiniz ve gayet haklı da olacaksınız. O yüzden bakacağım buna. scanf ve printf i C++ ta kullanmıyorum tam olarak. Bunun yerine cout, cin kullanıyorum daha çok. Fakat fonksiyon yapılarını inceleyip, ekrana nasıl verinin yazılmasını veya okunmasını sağlıyor bakacağım =)


    quote:

    Orijinalden alıntı: elektro_gadget

    3x3 lük bir dizi üzerinde tic-tac-toe oyunu yapabilirsin mesela. Programın kullanıcıyı devamlı yenmesi nispeten kolaydır. Esas zorluk programın insan gibi oynamasını sağlamak. Ara sıra yenilecek yani. Bu da ancak yapay zeka ile mümkün.


    Bunu zaten yapmıştım. İlk baştan yenme şekli hep aynı şekilde olsa da, sonradan 24 farklı hareketi array şeklinde ekleyip her oynayışta değişik oynamasını sağlamıştım. Yenme şansını arttırıyordu. Yaptım yani bunu...


    quote:

    Orijinalden alıntı: saxahan

    Ülkemizdeki programcıları yadırgamayalım lütfen. Biraz yetersiz olabiliriz ama herkes kendini düşünür. Belki bazıları farklı düşünebilir.
    @AlperXp
    Bana kalırsa struct yapıları ile çalışman iyi olabilir. Dosyadan veri okuyarak alınan bilgileri karşılaştırırsın. Örneğin bir sınıf database' in olsun ve kullanıcı aramak istediğini ekrandan girsin. Bu sayede dosya ile de bir iletişim içine girerek, dosya pointer yapısını kavrarsın diye düşünüyorum ;)


    Bunu bir kitapta örnek olarak görmüştüm. Cidden uzun zaman alacak ve beni geliştirebilecek bir uygulama. Sağolun.





    Peh. Örnekleriniz ve verdiğiniz uygulamalar gerçekten zor. Herhalde bunları yapana kadar birkaç ay harcarım :D Bu kadar zorlayıcı şeyler gerçekten beklemiyordum. Olsun çalışmak için konu çıktı diyorum sadece =)




  • yahu elimde güzel örnekler var soru olarakda , defteri çıkarmaya üşeniyorum ne yapıcaz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OzanWtd

    yahu elimde güzel örnekler var soru olarakda , defteri çıkarmaya üşeniyorum ne yapıcaz

    Açık açık söyle ne kadar istiyon.
    • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz, DH'yi kullanırken depoladığımız çerezlerle ilgili veri politikamıza gözatın.
Kabul Ediyorum