Şimdi Ara

Çanakkale Harp Hatıraları Müzesi--İZMİR(Buca-Hasanağa bahçesi) (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
36
Cevap
0
Favori
5.408
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Süngü Çeşitleri...
     Çanakkale Harp Hatıraları Müzesi--İZMİR(Buca-Hasanağa bahçesi)
  • Bu güzel organizasyonda emeği geçen herkesten Allah razı olsun inşallah...
    Çadırın içinden görüntü...

     Çanakkale Harp Hatıraları Müzesi--İZMİR(Buca-Hasanağa bahçesi)
    İçersi loş olduğundan görüntü biraz karanlık




  • Ve temsili şehitlik...
     Çanakkale Harp Hatıraları Müzesi--İZMİR(Buca-Hasanağa bahçesi)

  • "Ey şehid oğlu şehîd, isteme benden makber,
    Sana ağuşunu açmış duruyor, Peygamber.."
  • Mermileri bitti ,göz göze ,süngü süngüye çarpıştılar ne için sadece bizim bugünleri görebilmemiz için Evet bunun için kendilerini feda ettiler...İngiliz hançerini yüreğinin en derinden yediler sadece bugünlerimizi için






    Ruhlarınız şad olsun...
  • [Deleted by Admins]
  • Yer: Yine Çanakkale…

    Çanakkale Savaşı insanlık tarihinin kaydettiği en büyük savaşlardan biridir. 8,5 ay boyunca Boğazın iki yakası adeta bir yeryüzü cehennemine dönüşmüştü. Bu savaşta yarım milyondan fazla asker hayatını kaybetti.

    Sadece İngiliz ordusunun kaybı 34.000 askerdi. Bu gün bunların 27.000′inin mezarı vardır. Yani kaybolan İngiliz askerlerinin sayısı 7000 civarındadır. Fakat savaş bittikten sonra hepsi değil, özellikle 267’si arandı durdu…

    Tarih: 10 Ağustos 1915
    Yer: Çanakkale
    Olaya Şahit Olanlar: Yeni Zelandalı Askerler
    Olayı Rapor Edenler: istihkam Eri Künye No: 4/165 F. Reichard, istihkam Eri Künye No: l 3/416 R. Nevnes ve Künye Numarası verilmeyen istihkam Eri J.L. Newman
    Olayın Alındığı Yer: “Râtselhafte Phanomene” Dergisi Sayı: 64

    İngilizler askeri tarihlerinin en büyük yenilgilerinden birine adım adım yaklaşıyorlardı… İngiliz komutanı Sir Hamilton, korkunç bir yenilgiye uğrayacağını sezmiş, savaşı kazanmanın tek şansını, taze kuvvetlerle birlikte yapılacak büyük bir saldırıda görmüştür.

    Kraliyet Norfolk Alayı, taze kuvvetlerin bir parçası olarak 29 Temmuz 1915′de İngiltere’de gemilere bindirildiler. Ve Çanakkale’ye doğru yola çıktılar. Savaşta her şey olabilirdi ama Norfolklular, Çanakkale’de başlarına gelecek olayı asla düşünemezlerdi…

    Sir Hamilton, Tekke ve Kavaktepeleri’ne bir gece karanlığında ani ve hızlı bir saldırı yapmayı planlamıştı. Bu is için 12 Ağustos gecesi 54. Tümen ilerlemeye başladı. İçlerinde Norfolklular’ın Tugayı da bulunuyordu. Tepelerin yamacına kadar gelecekler ve şafak sökerken saldırmak üzere hazırlanacaklardı. Fakat, gece yürüyüşünün yapılacağı Küçük Anafartalar Ovası denilen yerde, Türk askerlerinin pusuya yattığı zannediliyordu. Bu yüzden Norfolklular’ın bir Tümeni önden giderek yolu açmak amacıyla, l 2 Ağustos öğleden sonra harekete geçti.

    Bu öncü Tümen’in ilerleyişi, tam bir bozgunla sonuçlandı. Gelibolu Savaşı’nda İngilizlerin gösterdiği şaşkınlık ve beceriksizliğin tipik bir örneğini verdiler. Öğleden sonra, saat 4′de topçu desteği başlayacaktı ama 45 dakikalık bir gecikme oldu. Haberleşme hatası yüzünden gecikmeyi öğrenemeyen topçu desteği gereksiz yere, saatinden önce ateşe başladı ve boşuna ateş gücünü harcadı.

    Savaş alanı hiç incelenmemişti, İngiliz komutanlarının, arazi hakkında bilgileri yoktu. Hedefleri hakkında tam bir karara varamamışlardı. Haritaların çoğu son anda çalakalem çizilmişti ve yarımadanın diğer tarafını gösteriyordu. Ayrıca Türk kuvvetlerinin gücünden de habersizdiler.

    163. Tümen, gün ışığında çıplak ovayı geçmeye çalışmanın bariz bir hata olduğunu anladığında, ancak 900 metre kadar ilerleyebilmişti. 4. Norfolk Taburu onların gerisindeydi. Türkler’in direnci, İngilizlerin tahmin ettiğinden çok daha büyüktü. İngiliz Tümeni’nin büyük bir kısmı yoğun makinalı tüfek atışı altında kaldığı için, olduğu yerde çakılmıştı. Ancak sağ tarafta yer alan 5. Norfolk Taburu daha az bir mukavemetle karşılaştığından ilerlemeye devam etti.

    Esrarengiz Bulutun İçine Doğru…

    İşte, tam bu sırada, 22 kişilik Yeni Zelanda sahra birliğinin gözleri önünde, Norfolk Alayı’nın 4. Taburu’na bağlı askerler, karşılarındaki tepeye doğru yürümeye başladılar. Tepenin üzeri, ekmek somunu şeklinde beyaz bir bulutla kaplıydı, İngiliz askerleri, yavaş yavaş tepeye yaklaştılar ve bulutun içinde gözden kayboldular. Bulut yüzünden askerler görülmüyordu. Son asker de bulutun içine girdikten sonra, beyaz bulut yavaşça havalanmaya başladı ve rüzgarın aksi yönüne doğru hareket etti. Bulutun hareket etmesiyle birlikte tepenin üstü de, görüş alanına açılmıştı. Ama 4. Norfolk Taburu’ndan hiç bir asker tepede görünmüyordu!…

    Komutan Hamilton, İngiliz Savaş Bakanı Lord Kitchener’e gönderdiği telgrafta, olaya şöyle anlattı: “Savaş sırasında, 163. Tümen her bakımdan üstün olduğu bir anda, çok. garip bir şey meydana geldi… Türkler’in zayıflamakta olan kuvvetlerine karşı, Albay Sir H. Beauchamp, cesur ve kendinden emin bir subay olarak büyük bir gayretle, hızla ilerledi ve savaşın en önemli kısmı böyle başladı. Mücadele iyice kızışmış ve iyice karışmıştı. Albay, 16 subayı ve 250 askeriyle önüne düşmanı katmış, hızla ilerlemesine devam ediyordu… Daha sonra bunlardan hiç bir haber alınamadı. Ormanlık bölgeye hücum ettikten sonra gözden kayboldular ve sesleri de duyulmadı, içlerinden hiç biri geri dönmedi.”

    267 kişi hiçbir iz bırakmadan kaybolup gitmişti…

    Savaş sonunda bu Tabur kayıp ilan edildi. 1918 yılında Anadolu işgal edildiğinde, İngiltere’nin ilk talebi, bu Tabur’un iadesi olmuştu. Buna karşılık Türkler böyle bir Tabur’un varlığından haberdar olmadıklarını bildirmişlerdi.

    Bu Olayın Sonunda Yenilgi Kaçınılmaz Oldu

    O gün, öğleden sonra başlayan ilerleyişin başarısızlıkla sonuçlanması, Sir Hamilton’ın savaşı kendi lehine döndürme ümidini de yok etmişti. Böylece, 1915 yılı sonunda Müttefik Kuvvetler, geri çekilerek, büyük bir yenilgiye uğradılar. Gelibolu Savaşı, 8,5 ay sürdü ve 46.000 askerin ölümüyle sonuçlandı. O zamanın savaşları için, bu korkunç bir rakamdı…

    50 yıl sonra…

    Çanakkale Savaşı’nın bitmesinden 50 yıl sonra, olayın görgü tanıklarından üç Yeni Zelandalı asker ortaya çıktılar ve çok önemli bir açıklama yapmak istediklerini bildirdiler: “Aşağıda anlatılanlar, 12 Ağustos 1915 tarihinde meydana gelmiş garip bir olayın dökümüdür…” sözleriyle başlayan bir rapor sundular. Raporda bu garip olayın ayrıntıları, tüm açıklığıyla anlatılmıştı. Raporlarını: “…Olayın 50. yılında, geç de olsa, aşağıda imzası olan bizler, anlattığımız bu olayın kelimesi kelimesine doğru olduğunu beyan ederiz” sözleriyle bitiriyorlardı…

    Olaya Dünya Basını’nda Geniş Bir Şekilde Yer Verildi

    Bu savaşta hayatta kalanlar, yaşadıklarını hiç bir zaman unutmadılar. Hatıralarını gelecek kuşaklara anlattılar. Savaşın tarihi yazıldı. Ölenlerin, yaralıların, kaybolanların sayısı tespit edildi.

    Şimdi o yılları yaşayan çok az sayıda insan kaldı… O yıllarla ilgili unutulmayan pek çok şey oldu… Fakat tek bir şey, özellikle unutulmadı. O da, Norfolk alayının garip bir şekilde kaybolan askerleriydi…




  • Uhud'da, Bedir'de kullarını yalnız bırakmayan Allah, Çanakkale'de de yalnız bırakmadı ve düşmana karşı boynumuzu eğdirmedi.Ki herşey düşman lehine ilerlerken, savaşı kazanmaları kaçınılmaz görünürken...
    Allah yalnız bırakırmı ki Muhammed'in Ümmetini?
    Kuluna yardım eden, dinini üstün tutan Allah'a hamdolsun.
    Hamdolsun Alemlerin Rabbi'ne...
    Hamdolsun Alemlerin Sahibi'ne...
  • Bu güzel sergiden fotolar için teşekkürler sn. Hades ancak son iki yazı hem tarihi gerçeklere aykırı hemde Çanakkalede canını vermiş kahraman vatan evlatlarına saygısızlık. Norfolk Alayı masalı, Türkler karşısında en saygın askerlerini kaybetmiş olmanın ezikliği ile ingilizler tarafından uydurulmuştur. Norfolk Alayı erenler, bulut vb hurafeler tarafından değil kahraman Türk askerleri tarafından etkisiz hale getirilmiştir. Bu savaş hakkında genelkurmay kaynaklarında
    yeteri kadar ayrıntılı bilgi mevcuttur.

    Çanakkale gibi dev bir direnişi önceleri küçümseyen, ırak Necef savaşlarının tırnağı etmez diyen marazlı zihniyet hem nalına hem mıhına Çanakkaleyi İslami misyonerlik faaliyetlerine alet etmeye çalışmaktadır. Çanakkale, bu ulusun "tamam bittiler" dedikleri anda ayağa kalkış destanıdır. Emperyalizme geçit vermeyişin öyküsüdür.

    Bu tür hurafelere inanmaya elverişli olanlarımız sadece kendilerine bu savaştan önce "kâfirlere" karşı kaybettiğimiz bir çok savaşta erenlerin nerede olduklarını sorgulasınlar. 1683 II. Viyana kuşatmasından sonra hemen hiç savaş kazanamadık. Hele 1715-1716 yıllarında 150.000 Türk ve Müslümanın kafa derilerinin bile yüzülerek katledildiği "petervaradin" de neredeydi acaba bu erenler? Sarıkamışta 75-90 bin dolayında donan askerlerimizi ısıtmak daha mı zordu Çanakkale'de savaşmaktan.

    Çanakkale bu milletin direniş destanıdır. Yobazlığa alet edilemez...




  • Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
    Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
    Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
    Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
    "Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın
    .
    Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
    Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.


    Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
    "Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın
    . bu sözleri her gördüğümde kan akışım hızlanıyor , içimi tarifi imkansız bir gurur kaplıyor :(
  • quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35

    Bu güzel sergiden fotolar için teşekkürler sn. Hades ancak son iki yazı hem tarihi gerçeklere aykırı hemde Çanakkalede canını vermiş kahraman vatan evlatlarına saygısızlık. Norfolk Alayı masalı, Türkler karşısında en saygın askerlerini kaybetmiş olmanın ezikliği ile ingilizler tarafından uydurulmuştur. Norfolk Alayı erenler, bulut vb hurafeler tarafından değil kahraman Türk askerleri tarafından etkisiz hale getirilmiştir. Bu savaş hakkında genelkurmay kaynaklarında
    yeteri kadar ayrıntılı bilgi mevcuttur.

    Çanakkale gibi dev bir direnişi önceleri küçümseyen, ırak Necef savaşlarının tırnağı etmez diyen marazlı zihniyet hem nalına hem mıhına Çanakkaleyi İslami misyonerlik faaliyetlerine alet etmeye çalışmaktadır. Çanakkale, bu ulusun "tamam bittiler" dedikleri anda ayağa kalkış destanıdır. Emperyalizme geçit vermeyişin öyküsüdür.

    Bu tür hurafelere inanmaya elverişli olanlarımız sadece kendilerine bu savaştan önce "kâfirlere" karşı kaybettiğimiz bir çok savaşta erenlerin nerede olduklarını sorgulasınlar. 1683 II. Viyana kuşatmasından sonra hemen hiç savaş kazanamadık. Hele 1715-1716 yıllarında 150.000 Türk ve Müslümanın kafa derilerinin bile yüzülerek katledildiği "petervaradin" de neredeydi acaba bu erenler? Sarıkamışta 75-90 bin dolayında donan askerlerimizi ısıtmak daha mı zordu Çanakkale'de savaşmaktan.

    Çanakkale bu milletin direniş destanıdır. Yobazlığa alet edilemez...






    genel kurmay kaynaklarında ne kadar bilgi mevcut bilemem ama, bunu herkes çok iyi biliyor ki Allah'ın izni ve yardımıyla kazandık.sonuçta insanları Allah yaratmadı mı? Yarattığı kullarına yardım etmiş olması neden tuhaf geliyor size?tamam senin dediğin gibi olsun desem asıl ben büyük bir hata yapmış olurum.hurafe dediğin, uydurma eren dediklerin sayesinde, onların duaları sayesinde bugün bu konumdayız.sen cephede askerlerimizin dua ederken, namaz kılarken çekilmiş bir sürü resimlerine ne diyeceksin?O şerefle anılası askerlerden bahsederken gururlanışın, özenişin niyaz bakımından da olsun ozaman.

    Savaş kazanamayışımızı kendi yaptığımız hatalara bağlamıyoruz da yerin ve göğün ve bütün bir Arşın yaratıcısına yüklüyorsan sana bir sorum olacak.peki Erenler, Allah dostları yardım etmedi.bunlar tamamıyla hurafe.(senin düşüncene göre gidiyoruz)bunları düşman askerleri uydurdu ve kanıtı ya da gören kimse yok.
    o halde bana aklını göster.resmini çek görmek istiyorum.bu birincisi.
    ikincisi Peygamber Efendimiz'in(s.a.v) torunları Kerbela'da nasipsiz kişiler tarafından şehit edildi.
    Hz.Hüseyin Allah'a ''Yarab bize göklerden yardım etmeyeceksen, Hakkımızda ondan daha hayırlısını ihsan et''diye niyaz ediyor.Görüyorsun değilmi bizler gibi isyan etmek yerine o en zor anda Allah'tan daha hayırlısını istiyor.sarıkamış'ta yine askerlerimiz kahramanca şehit düşmüştür.ve şehitlik gibi yüksek bir meretebe ile müjdelenmişlerdir.Allah her daim kulları hakkında hayırlısını ihsan etsin.

    üçüncüsü Bedir savaşında 125.000 sahabi ve Peygamber Efendimiz Mekke müşriklerine karşı azınlıkta görünmelerine karşın Allah,uğruna görmüş olduğun herşeyi, kainatı, cenneti yarattığı Habibi'ni yalnız bırakmadı.
    Önce Hz. Mikail'in komutasında 1.000 melek Resulallah'ın sağında, Sonra Hz.İsrafil'in Komutasında 1.000 melek Resulallah'ın solunda ve Hz.Cebral'in komutasında 1.000 melek Resulallah'ın önünde, 3.000 melek alaca atlarda yardım ediyor Allah'ın izniyle.ama sen bunları nereden biliyorsun dersen Kur-an'ı Kerim var Müslümanlara gönderilmiş kitap.hangi ayetinde, kaçıncı suresinde dersen onu da yazarım.
    biz herşeyi bu kitaptan öğrenip, yaşamımıza geçirmeye çalışırız.Buradan anlarız herşeyin Allah'ın izni ve yardımıyla olduğunu.bunlar hakikattir.görmek, anlamak ve öğrenmek ise isteyenindir.

    Son olarak görülmeyen şey yoktur demek, tam bir cehalettir. Var olan herşeyi görmeye çalışmak da tam bir gaflettir.Çünkü böyle bir görevimiz olmadığı gibi, kabiliyetimiz de mevcut değildir.
    Mesela, normal bir insanda akıl vardır, fakat görülmez.Görülmüyor diye aklı inkar etmek, ilme ve hakikate terstir.Bunu hiçbir akıl da kabul etmez.
    Çanakkale zaferi Allah'ın bizlere yardım etmesiyle olmuştur.Çok şükür Allah'a.
    Kulunu koruyup, zalimlere boyun eydirmeyen, dinini üstün tutan Allah'a hamdolsun..




  • Sorduklarıma yanıt vermek yerine konuyu nereden nereye getirdiniz. Üstelik yazdıklarınızın gerçekle hiç bir ilgisi yok. Bedir Savaşı yaklaşık 300(üç yüz) kişinin katılımı ile gerçekleştirilmiş bir kuyu baskınıdır.

    Sadece tüm insanları Allah'ın yarattığı gerçeği Allah'ın onları birbirine kırdırmayacağı gerçeğini ortaya koyar. Allah, kullarını birbirine kırdırmaktan zevk alacak bir varlık değildir sanırım. Nasıl bir Allah algısı var anlamak mümkün değil. Herşeyi yarattığına inandığımız o müthiş güç, dilediği insanların yaşamına kendisi son veremez mi ki bizim yardımımıza gerek duysun?

    Neyse sergi fotoları için tekrar teşekkürler.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35

    Sorduklarıma yanıt vermek yerine konuyu nereden nereye getirdiniz. Üstelik yazdıklarınızın gerçekle hiç bir ilgisi yok. Bedir Savaşı yaklaşık 300(üç yüz) kişinin katılımı ile gerçekleştirilmiş bir kuyu baskınıdır.

    Sadece tüm insanları Allah'ın yarattığı gerçeği Allah'ın onları birbirine kırdırmayacağı gerçeğini ortaya koyar. Allah, kullarını birbirine kırdırmaktan zevk alacak bir varlık değildir sanırım. Nasıl bir Allah algısı var anlamak mümkün değil. Herşeyi yarattığına inandığımız o müthiş güç, dilediği insanların yaşamına kendisi son veremez mi ki bizim yardımımıza gerek duysun?

    Neyse sergi fotoları için tekrar teşekkürler.









    herşey Allah'ın ''Ol'' deyivermesiyle olur. Allah'a her surette muhtaç olan bizleriz.kendi başına nefes alabilmekten, yemek yiyip sindirebilmekten aciz, yürümekten, uyumaktan aciz kullarız.Allah kullarını ancak kendi isteği ile vesile kılar.
    yazdıklarım hakikattir.Kur-an'ı Kerim'de anloatılır.tatmin olmadıysanız Kur-an'ı Kerim'in mealini okuyabilirsiniz.bunları ben söylemedim.ya da uydurmadım dediğim gibi insanlara rehber olan, ışık saçan yüce kitaptan öğrendim.konuyu buraya ben getirmedim.ama her zaman olduğu gibi Allah'ın yardımlarından ve herşeyin O'nun izni ile olmasından bahsettiğim için birşey yazmak zorunda hissettiniz ve olayların akışı değişti.
    yazacağım herşeyi yazdım.umarım faydalı olmuşumdur.saygılar...




  • şu hakikattir ki; kazanılan bütün zaferler iman gücü ,meleklerin teşrifi ve yüce ALLAH ın yardımı ve inayetiyle kazanılmıştır.ama bunu anlamak için yani olaya dini taraftan bakabilmek için kişinin iman ve inanç sahibi olması gerekir aksi halde bu anlatılanları hurafe olarak değerlendirir.

    eğer böyle olsaydı diğer savaşlarıda kazanırdık diyen arkadaşa şunu söylemek istiyorum;sizin söylediğinizden yola çıkarsak ozaman dünyada niye bir kısım insanlar zengin bir kısımı fakir??çok çalıştığı halde zengin olmayan yada yatarak para kazanıp zengin olan insanlar var.ozaman siz bu durumuda şöyle değerlendiriyorsunuz,ALLAH niye bütün kullarını zengin yapmıyor ?? mu diyorsunuz?söylediğiniz bir nevi buna benziyor.
    herşeyde bir hikmet vardır ama biz aciz kullar bunları bilemeyiz.müslümanlığın en önemli noktası ve belkide buzamanda en zor tarafı TESLİMİYETTİR.müslümanım diyorsan 'neden niçin 'demeyeceksin emin ol zaten dinde bizden mantıksız ve saçma şeyler istemiyor zaten.
    ayrıca şunuda belirtmek istiyorum ALLAH niye kendi almıyor da insanlara aldırtıyor canlarını demişsiniz(savaşta),yine ALLAH alıyor canı ama sebep başkası oluyor ecel yanlış bilinmekte.
    şunuda unutmayın bazı şeyleri kazanmak için bazen önce kaybetmekte gerekebilir.....
    paylaşım için kardeşime teşekkür ediyorum ALLAH RAZI OLSUN




  • Gezip gördüğüm yerler arasında yeri en özel olan yer benim için Çanakkale.
  • Şunu belirmek isterim ki Çanakkalede bulunan mezarlarda doğulusundan batılısına kuzeylisinden güneylisine kadar her milletten insan mevcuttur.Şu zamanda bunu kullanmak gerekir ki barış ortamı oluşsun, birlik beraberlik sürsün...
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.