|
[Cevap yazmayın, konuyu üste taşımayın! ]Hastalığıma çare bulamıyorum... (14. sayfa)
-
-
Üveit için testler yapılmıştı, belki buna da bakılmıştır. Ama yine de fırsat bulursam bizzat bu bahsettiğiniz testleri yaptıracağım bi'iznillah.
Rabbim sizi iyileşmeme vesile olmuşçasına mükâfatlandırsın, çok teşekkür ederim.... -
s.a ilk önce bu hastalıkları yaşayan arkadaşlara mevlam şafi ismiyle şifa versin
yaklaşık gene bu aylardı 2 sene önce ilik kanserine yakalandım ve özel bir hastanede tedaviye başladılar.
ve allahıma binlerce şükür olsun ilik bulundu ve nakil oldum nakil sonrası az bi uyumsuzluklar yaşadım )))
aslında biraz fazla nakil reddi yaşadıgım için vucudun yoklamadıgı bi alan kalmadı desem belki yalan olmaz her organ iligi reddetti bundan dolayı yurtdışından gelen bazı ilaçlar la tedaviye devam edildi ve hamd olsun rabbime hepsi düzeldi,gerçekden büyük ıztıraplar çektim ama sonuç ve netice hepsi geçti lakin bu ilaçlardan ve bazı mikrobik olaylardan gözde gözyaşı kurulugu başladı gittigim her doktor zamana bırak dedi ve suni gözyaşı restasis vb ilaçlar kulandırmaya başladılar1 seneyi geçti ve halen gözyaşım yok biraz uzun yazmamdaki neden okadar kemoterapi gördüm hastalıklar atlattım bu gözkurulugunda yaşadıgım kadar piskolojim bozulmadı.ne büyük bir nimetmiş gözyaşı imtahana girmeden anlamıyoruz degerlerini.ama arkadaşım gene halimize hamd edelim bu yazıları bile yazabiliyoruz bizler gene suni vb şeylerle görüyoruz ya mevlam görme sıfatını alsaydı diye düşündükce insan rahatlıyor .
genede rabbimden duamız tez zamanda şifa bulmak
bol bol sadaka dagatalım inş mevlam insan ogluna kaldıramayacagı yükü vermez imtihanımızı isyanla geçirmeyelim
bakalım mevlam neyler neylerse güzel eyler.
slm ve dua ile
-
Kardes hastaligina bir care var.Ist.da Sinan Goker goz grup goz kuruluguna lazerli tedavi yapiyor.Konuyla ilgilen bence.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
-
Up! Gecmis olsun arkadasim. Sikayetlerinin aynilari baslangic seviyeside olsa bende de mevcut. Son durumun nasil var mi bir gelisme ?
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Fuducuk aynı sorun bendede vardı kırmızı üzüm çekirdeğiyle çözdüm Hemen etki etmeyelebilir süzenli olarak günde 1 tatlı kaşığı sabah çekirdek akşam bir tatlı kaşığı akşam çekirdek taze çekiceksin çok ince çeken alet alman lazım hani türk khavesine yakın çekeek kadar iyi araştır 1 haftada etki gösteriri birde toz c vitamini al buda iyi gelir 1- çay kaşığı çekirdekle beraber -
Selamün Aleyküm kardeşim. Yaklaşık 1,5 yıl önce ağır göz kuruluğu yaşıyordum. O zamanlar araştırma yaparken bu yazınızı görmüştüm. Eğer bir çare bulursam bu kardeşimle de paylaşayım diye içimden geçirmiştim. Şimdi paylaşmak istiyorum kardeşim. Ankara'da alternatif tıp konusunda uzman bir doktorun kliniğinde tedavi oldum. Bu alanda pek çok tedavi yöntemi uygulandı ve evde de kendim bazı uygulamalar yaptım. Allahıma binlerce kez şükürler olsun çok faydasını gördüm. Eğer ilgilenmek isterseniz Google'a "Doktor Ceyhun Nuri" yazarsanız doktorun sitesine ve iletişim bilgilerine ulaşabilirsiniz. Rabbim tüm hastalara Şafi isminin hürmetine şifalar versin inşallah. Hayırlı günler...
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
1. Kronik göz kuruluğu bir sonuç'dur, asıl ana hastalık başkadır. Ağacın kökleri olmasa bile, ana gövdesi hastalığı oluşturuyor, sonucu hastalık olarak dallarda görüyoruz. her bir dal farklı organı temsil ediyor, dalı( organları) kesip atamıyoruz. dala ne ilacı verirsek verelim, geçici, anlık etkileri olur, asıl kaynakta'ki, ana gövdedeki sorunu çözmek gerekir. Bozulan artık eskisi gibi olurmu bilemem, ama belki eskiye yaklaşabiliriz .
2. Kroniklik ne kadar uzun yıl devam etmişse o kadar kemikleşmiştir, iyileşmek veya durumu hafifletmek o kadar uzun sürebilir.
3. Yardım isterken, dumumuzu anlatırken diğer bütün kronik hastalıklarınızıda yazın, ki tıpa tıp ikiz/benzer hastalar bir birini tanısın ve teşhis konulan kişi, senin hastalığın bu diyebilsin, böylece sonuca çok daha hızlı ulaşılabilir.
Bu yazıyı özelden yazıp yazmamak'da kararsız kaldım.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi banasat -- 27 Nisan 2020; 22:57:30 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Ben de sizin gibi düşünüyorum, gözlerimdeki problemin bir sonuç olduğuna, sebebinin ise başka bir kaynaktan geldiğine inanıyorum. Ancak organlararası veya vücut içerisindeki sistemleri topluca inceleyen bir tıp altyapımız yok. Modern tıp her organı kendi içerisinde değerlendiriyor. Sanıyorum ki bu yüzden gözümdeki problem hep gözlerimde arandı. Tüm bunların dışına çıkarak diğer tüm olasılıklar için gerekli teşebbüslerde bulundum ancak onlar da sağlam çıktı. Bildiğim bir kronik hastalığım da yok.quote:
Orijinalden alıntı: banasat
1. Kronik göz kuruluğu bir sonuç'dur, asıl ana hastalık başkadır. Ağacın kökleri olmasa bile, ana gövdesi hastalığı oluşturuyor, sonucu hastalık olarak dallarda görüyoruz. her bir dal farklı organı temsil ediyor, dalı( organları) kesip atamıyoruz. dala ne ilacı verirsek verelim, geçici, anlık etkileri olur, asıl kaynakta'ki, ana gövdedeki sorunu çözmek gerekir. Bozulan artık eskisi gibi olurmu bilemem, ama belki eskiye yaklaşabiliriz .
2. Kroniklik ne kadar uzun yıl devam etmişse o kadar kemikleşmiştir, iyileşmek veya durumu hafifletmek o kadar uzun sürebilir.
3. Yardım isterken, dumumuzu anlatırken diğer bütün kronik hastalıklarınızıda yazın, ki tıpa tıp ikiz/benzer hastalar bir birini tanısın ve teşhis konulan kişi, senin hastalığın bu diyebilsin, böylece sonuca çok daha hızlı ulaşılabilir.
Bu yazıyı özelden yazıp yazmamak'da kararsız kaldım.
Gökten bir şifa inmezse de bundan sonra iyileşeceğime inanmıyorum. Konunun başında da belirttiğim gibi artık yardım istemiyorum ve bir çözüm önerisi istemiyorum. Hayatımın en değerli yılları geçti, 38 yaşına geldim. Herşeyimi kaybettim. Yalnız başıma öleceğim günü bekliyorum.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fuducuk -- 28 Nisan 2020; 0:39:46 >
-
Merhaba, öncelikle çok geçmiş olsun.quote:
Orijinalden alıntı: fuducuk
Ben de sizin gibi düşünüyorum, gözlerimdeki problemin bir sonuç olduğuna, sebebinin ise başka bir kaynaktan geldiğine inanıyorum. Ancak organlararası veya vücut içerisindeki sistemleri topluca inceleyen bir tıp altyapımız yok. Modern tıp her organı kendi içerisinde değerlendiriyor. Sanıyorum ki bu yüzden gözümdeki problem hep gözlerimde arandı. Tüm bunların dışına çıkarak diğer tüm olasılıklar için gerekli teşebbüslerde bulundum ancak onlar da sağlam çıktı. Bildiğim bir kronik hastalığım da yok.
Gökten bir şifa inmezse de bundan sonra iyileşeceğime inanmıyorum. Konunun başında da belirttiğim gibi artık yardım istemiyorum ve bir çözüm önerisi istemiyorum. Hayatımın en değerli yılları geçti, 38 yaşına geldim. Herşeyimi kaybettim. Yalnız başıma öleceğim günü bekliyorum.
Alıntıları Göster
Birçok şeyi denediğinizi söylemişsiniz. Ama asıl çözümü denediniz mi bilmiyorum.
Göz dahil, vücutta çıkan çoğu sorunun nedeni kronik inflamasyondur. Kortizonlu ya da immünsüpresif göz damlaları almanız bu kronik inflamasyonu, yani bağışıklık sisteminizin gözünüze saldırmasını engellemez.
Gözünüzde problemlere yol açan kronik inflamasyonun nedeni ise beslenme. Bizler 2 milyon yıl boyunca avcı ve toplayıcı yaşamış ataların torunlarıyız. Vücudumuz son 10 bin yıldır hayatımıza giren tahıl ürünlerine, süt ürünlerine, baklagillere ve son 50 yılda hayatımıza giren şeker, endüstriyel ürünlere alışık değil. Bunlara alışık olmayan insan vücudunun bağışıklık sistemi bunlara aşırı cevap veriyor ve sonucunda kendi hücrelerimize zarar veriyor.
Çözüm en az 6 ay boyunca asla ve asla tahıl ürünü (ekmek, unlu ürünler, yulaf, yani hepsi), şeker, süt ve süt ürünleri, abur cuburları, makarna, patates, pirinç gibi karbonhidrattan ibaret gıdaları, sağlıksız yağları (margarin, ayçiçek yağı, mısır yağı) gibi tüketmemek. Ayrıca kuruyemişleri de bırakmalısınız.
Yani açıkçası tüketebileceğiniz şeylerden bahsetmek gerekirse, sebzeler, et, sakatat, yumurta, balık, organik tavuk, zeytin, soğuk sıkım zeytinyağı temelli beslenmelisiniz. Sebzeler tabi bol nişastalı sebzelerden olmayacak. Bol bol ıspanak, pırasa, brokoli, karnabahar, semiz otu, kereviz, soğan, sarımsak, havuç, yeşil yapraklıları, aşırıya kaçmayan şekilde de domates, biber, kabak, patlıcan gibi şeyleri tüketmelisiniz. Etten ve sakatattan asla korkmayın. Bu bahsettiğim sebze yemeklerinize kıymanızı, etinizi ekleyebilirsiniz. Her hafta bir balık yemeği yapabilirsiniz. Hormonsuz, doğal beslenmiş tavuk eti bulabiliyorsunuz arada onu da yiyin. Yumurta da serbest gezen tavuk yumurtası olursa iyi olur. Mümkün olduğunca antibiyotikten, hormondan uzak durmaya çalışın yani.
Daha önce omega 3, astaksantin, lutein, resrevatrol gibi takviyeleri denediğinizi düşünüyorum. Fakat bu beslenmenin yanında, bu tarz iltihabı düşüren gıda takviyeleri de öneririm. Ayrıca zerdeçal-karabiber karışımını da öneririm, zerdeçalın içindeki curcumin de inflamasyonu azaltır.
Siz 6 ay bu tarz beslenin, iltihabı azaltan gıda takviyelerinden yararlanın, inanın hayatınız değişecek. İlk hafta ya da ilk ay hemen iyileşmeyi de beklemeyin, zamanla iyileşeceksiniz.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi franklyy -- 28 Nisan 2020; 14:58:35 >
-
Merhabalar. Hint Yağı kullandınız mı acaba? Youtube da bir adam hint yağıyla kuru gözlerini tedavi ettiğini belirtiyordu. Linki bırakıyorum.
That Vietnamese GuyyoutubeWatch the 1st part here https://youtu.be/uBTFIalRsrIhttps://www.youtube.com/watch?v=SUJu8GCSavg&t=308s -
Merhaba arkadaşım, Eylül 2020’den beri ben de kronik göz kuruluğu hastasıyım. Seni çok iyi anlıyorum yalnız değilsin. Hepsini birebir ben de yaşıyorum fakat restasis vs kullanmaya erken başladım o yüzden ayda 4-5 kez 1-2 gün atak olarak geçiriyorum. Sürekli böyle değilim. Hala bir gözyaşı tabakam var neyse ki. Bura bu konuda popüler olduğu için ben de gelen geçene birkaç şey söylemek isterim.
- Göz kuruluğu çok hızlı ilerleyen agresif bir hastalık. Tedaviye çok hızlı bir şekilde başlamalısınız. Gözünüz kurudukça inflamasyon artıyor, inflamasyon arttıkça gözünüz daha çok kuruyor. Bu kısır döngüyü kırabilen duymadım henüz.
- Bu konuda yazıldığı gibi bir hastalık enflamasyon kökenlidir. Yani artık burdaki gibi semptomlarınız varsa bu hayatınızdaki pek çok yanlış şeyin sonucudur. Sürekli kötü beslenme, sigara, alkol, az su içme, az uyku, aşırı ekran süreleri, yetersiz göz kırpma vs. Bir tür yıllardır vücudunuza kötü davranmanızın, asla spor vs yapmayışınızın sonucudur.
- Bu hastalığın tedavisi yoktur. Şu an piyasadaki en iyi yöntemler olan lipiflow ve IPL bile max 6 ay rahatlama vaad eder. Çok şey okudum, nem yüzünden ülke değiştirenden daha az canı yanması için göz kapağı ameliyatı olana. İyileşen yok.
- Türkiye’deki göz doktorlarının büyük bir kısmı tecrübelerime göre göz kuruluğu hakkında pek bir şey bilmiyor. Gittiğim onca doktora rağmen hala neden göz kuruluğuna sahip olduğumu öğrenebilmiş bile değilim. Çoğu sizi hemen IPL ve lipiflowa almak istiyor. İyi de daha nedeni teşhis edemedin yani. Örneğin lipiflow ve IPL gözünüzde yağ azlığı dışında bir sorun varsa (mesela yetersiz gözyaşı üretimi) fayda etmeyebilir. Bu tedaviler bu yağları eritmeye yarıyor.
- Bu hastalık teşhisi konduysa artık en önemli amacınız sürünmeden yaşayabilmek. Yani semptomları en azından daha hafifletmek. Bunu kabul ederek başlayın.
- curcumin, astaksantin, zeaksatin, omega3 gibi takviyeleri hayatınızın bir parçası haline getirin.
- göz damlalarından mucizeler beklemeyin.
- iyi aydınlatılmamış ortamlarda asla ekran kullanmayın, parlaklıkları sıfıra yakına getirin.
- kadınsanız regl döneminde göz kuruluğunuz artar, sebebi hormon değişikliği. PKO hastasıysanız da göz kuruluğunuz artar sebebi hormon dengesizliği.
- tiroidlerinize baktırın.
- evdeki nem oranını %40’ın altına düşürmeyin.
- güneş gözlüksüz yazın dışarı çıkmayın.
- sıcak iyi gelmiyorsa soğuk kompres deneyin.
- en az 3 ay inflamasyon diyeti yapın.
- sabah gözleriniz yapışık uyanıyosanız muhtemelen kronik blefarit, akşama doğru kötüleşen gözleriniz varsa MGD’niz olabilir.
- gözleriniz kötüleştiği günlerde zorlamayın. Gidin ve uyuyun.
- bu hastalıkta stres düzeyinizi kontrol etmek çok önemli, hafife almayın.
- en başta söylediğim gibi, bu hastalığın sanılandan çok daha karmaşık ve komplike bir durum olduğunu hatırlayın. Tek bir çözüme odaklanmayın. Hayat tarzınızı ve hayata bakışınızı değiştirin, mecbursunuz.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Merhabalar, yaşadığınız sorunların neredeyse çok benzerini bende yaşıyorum yaklaşık 2 senedir hemde hiç geçmeden. Acaba bir çözüm bulabildiniz mi çözüm bulamadıysanız dahi rahatlatıcı birşeyler bulabildiniz mi acaba ?
-
Merhaba. Bulamadım. Geçmiş olsun...
-
hocam benim kendimi bildim bileli cocuklugumdan beri goz problemim var. gitmedigim doktor kalmadi ama yapilan tedavi goz kuruluguyla alakali ve asla bir cozum bulunamadi. sabah ilk uyandigimda yanma batma gozde agirlik hissi oluyor ve cok fazla capak oluyor gozumde. ilerleyen saatlerde geciyor tum problemler sadece goz yorgunlugu kaliyor o da hic takmadigim birsey alistim artik. kapali ortamlarda ozellikle daha kotu oluyor. yaklasik bir senedir restasis kullaniyorum. restasis iyi geliyor, kullanmadigim doneme gore gozlerim daha rahat ama asla kesin olamadi. sadece semptomlar azaldi ve capaklanma eskiye oranla daha az. şimdi şoyle garip bir durum var. spor yapinca butun semptomlar kayboluyor cok garip bir sekilde. asla anlamadim sebebini doktorlar da anlayamiyor. eger sabah uyandigimda gozlerim cok kotuyse hemen dus alip birseyler atistirip gidip agir bir antrenman yapiyorum ve aninda duzeliyor gozler. mesela denize girdigim zaman da buyuk bir rahatlama oluyor. tuzlu su mu iyi geliyor bilmiyorum. bir de 10 saniye gozlerimi kasisam gozler direkt iptal oluyor cok yogun bir batma meydana geliyor ve gozlerimi asla acik tutamiyorum o derece yogun bir aci oluyor. ne olabilir sizce bi tahmininiz var mi
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X