Şimdi Ara

Denemelerim, Şiirlerim .. (10. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
218
Cevap
5
Favori
9.440
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yağmurda yürürdük ıslanma pahasına hep kızardın bana şemsiye açtığımda
    Yağmurda umut ederdik geleceği
    Yağmurda söz vermiştik birbirimize
    Yağmurda öpmüştüm ilk seni
    Yağmurda anlamıştım doğru insan olduğunu
    Yağmurda etmiştik ilk kavgamızı
    Yağmurda atmıştın ilk yalanını
    Ve yağmurda yürüdüm bugün yalnız.
    Sen yoktun , hayal,gelecekte yoktu
    Koyu bir yalnızlık kalmış sadece geriye
    Korktum
    Ve ilk kez şemsiyemi açtım.
  • 3 Haziran'dan bu yana ki olan yazılarını okudum ve eskilere nazaran kulağa çok daha güzel geldiğini farkettim . Neye dayanarak yazdığını merak ettim yani yazılarının çıkış noktası ne ? (örneğin; yaşanmışlılıklar, hala yaşadıkların, yaşamayı istediklerin, gözlemlemelerin gibisi)
  • Hocam hissettiklerim ,yaşadıklarım ,kurguladıklarım :) hepsi var içinde. Ama çıkış noktası çoğunda yaşanmışlıklar.
  • tutmadığın o eller hala havada sanki
    yorgun , ama hala umutlu
    bazen dersin: 'olmayacağını bile bile'
    onun gibi birşey..
    gerçekleri biliyorum dediğimde
    bunu bildiğimi sandığımdan değil
    gerçekten hissettiğim için demiştim.
    bir gün hissedersen içimden geçenleri
    bil ki o hissettiklerin gerçek
    söylemek istediklerim ; gerçek
    olmayacağını bile bile belkide en gerçek..
  • Hocam nerelerdesin beaaa :) ? İyi olmus paylasim yapip kendini hatirlatman :))

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Oğuz06

    Hocam nerelerdesin beaaa :) ? İyi olmus paylasim yapip kendini hatirlatman :))

    buralardayızda pek yazmadık uzun zamandır. daha çok yazacağım inşallah:)
  • bazen şarkılar ile yakınlaşırsın bazende düşündükçe.
    ama birgün bunlarda biter.
    sen şarkı dinlemeye devam edersin ama melodiler ondan çoktan uzaklaşmıştır
  • takip
  • Takip
  • Ellerinize sağlık.

    Takip.
  • herkes aşk acisi cekiyor burada

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: The Mogolo

    herkes aşk acisi cekiyor burada

  • sebepsiz gelmeler gibidir aşk hesapta yoktur aslında onun için çarpan yürek.
  • bazen alıp başını çekilirsin uzaklara
    uzaklık birimi ile ölçülmez o uzaklık
    yüreğinin gittiği yere gidersin çünkü
    bazen onun kalbindesindir
    bazen ondan en uzak yerde
    bazen nerde olduğunu bilmezsin
    bazen gidersin , sadece kendin için..
  • sen giderken arkandan bağırmak istedimm
    içimde kopan frtınalar
    dışarıya bir avuç göz yaşı şeklinde
    boşaldı her dökülen göz yaşım anılarımızı anlatıyordu
    akıttım inadına anılarımı akıttım
    yüreğimde saa dair tek bir şey kaldı
    oda aşkın yerini sarmış nefretti
    hayatım boyunca yüreğimde saplı kalacak bir nefret
  • bitmesini istemediğin filmler olur ya
    öylesin benim için
    kapalı gişe bir film, bir delikanlı birde güzel kız
    yani başrolde ikimiz

    ama hayır bu olmadı
    benim hikayemde yoktun
    bu film sensiz çekildi
    sensiz bir adam ve bekleyiş şarkılarıyla



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PoseDn -- 3 Aralık 2012; 20:52:01 >
  • GİZEMLİ GÖLGELER

    Kaybolur giderdim saf bakışlarında
    Islanır yürürdük meleğimle sabahın ilk ışıklarında...
    Tek vücut olur ruhumuz rüyalarda
    Savrulur dururum gözlerindeki deryalarda
    Artık ümit yok, çareler yok umutlardan..
    Kıvılcım gibi düşeriz bembeyaz bulutlardan..
    Gözleri mavi, saçları kahverengi kışın...
    Benim sisli gözlerimden şelale gibi akışın..
    Asırlar geçsede değişmezdi o fevkalade bakışın..
    Cehennemden önce kalbimi, ruhumu yakışın...
    Nisan geceleri dolunayın rengini alırdın..
    Bensiz geçen günlerde hep ayazda kalırdın..
    Şafak vakti beni terkedip yıldızlara sarılırdın..
    Ayrılık vakti alırdı bizleri hüzün..
    Martılarımla gülümserdi gökyüzün...
    Kıyamet koptuğu anda kanatlarıma sızmış...
    Kim bilirdi ki onun temiz kalbi çöl gibi ıssızmış...
    Sana eşlik etmiştim sonsuz düşlerinde..
    Meğer şeytanlık akarmış sahte gülüşlerinde...
    Bensiz geçen gecelerde üzgün olursun anlarım...
    Ey sevgili gözyaşların olur birer birer damlarım...
    Ben yılanların olduğu boş bir tabut...
    Sen ise ay gibi pırıldayan yakut..
    Biz gecenin kuytularında dolanan iki aşık..
    Biz birbirimizi zehirleyen iki yabani sarmaşık..
    Hep arınırdım, korunurdum sımsıcak gölgende...
    Sonsuz'a dek kalacaksın sol bölgemde...
    Bir ağustos akşamı gök gürültüsü, fırtına, bir de enkaz...
    Son bir dileğim var ceylan gözlü kraliçem...mezarımı sen kaz....
    Güneş ışığıyla yeşerecek bir tohum...
    Sisler çöktüğünde son nefesini verecekti ruhum...
    Ölüm döşeğinde olduğum zaman hislerim...
    Kraliçem için yankılanıyor kabirden azap seslerim...
    Sen benim hürriyetim,namusum gizlim saklım...
    Cennet bahçeleri uğruna feda olsun boncuk yanaklım...
    Senden beklemezdim ihanet...
    Boşver hayattaki insanların hepsi birer lanet..
    Bizi ayırdı, sonunda kazandı kehanet..
    Kim ki incitirse saçının telini...
    And olsun ruhuna, ödeteceğim bedelini...
    Üzülme sevdiğim seni iliklerime gömüyorum...

    ''Ağaçlar yapraklarını döktüğünde bende yavaş yavaş ölüyorum...''

    Mücahit Hitay



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 'Death' -- 25 Kasım 2012; 1:54:29 >




  • GEÇMİŞTEN GELECEĞE

    O soğuk adını asırlardır sayıklıyorum.
    Seni ümitsiz kaderime yazıyorum..
    Bana sadece sevgi ve huzur ver,
    Sensiz bana cehennem her yer
    Son kez göreyim seni diri diri,
    Bakarsın giderim bir gece zifiri
    Ne olduda o gözlerin ruhumu unuttu
    Beni bir gül gibi kuruttu
    Soğuk sözleri içimi titretti
    Bütün günahlarını bana kitledi
    Sana duyduğum aşk yok edilemez asla
    Bedenim sıcaklığına alışmıştı oysa
    Ben ezip geçmişim 'reali'
    Birazda onlar yaşasın hayali
    Rüzgara karışan kokun olayım
    Zamanım gelince menekşeler gibi ellerinde solayım
    Sen iste kainatı ayaklarına sereyim
    Bu aşka ezelden beri köleyim!
    Sen iste gözlerinde boğulurum!
    Kötü günde gözyaşın olurum!!
    O kadar garip ki bazen dejavu yaşarım..
    Şiirimi yazarken ay'a bakar geçmişi hatırlarım
    Yüreğimde yaşayacak olan sevgi sensin!
    Kanımda Mikropmuş gibi dolananda sensin!
    Bazen yalnız kalacaksın ruhun beni isteyecek
    İşte o zaman anlayacaksın bensizliğim seni kahredecek!
    Sensizlik saplandı şah damarıma
    Sen yoksan azap gelir hep aklıma
    Kan kaybeder gibi seni kaybediyorum
    Yokluğunda boğazda oturmuş şerefine içiyorum!
    Beni sana sorarlarsa öldü de gitsin
    Dayanılmaz acı bitecekse böyle bitsin
    Ben ölünce arkamdan okutursun bir ağıt
    Aç gözünü uyan artık biraz kafanı dağıt.
    Bu nasıl mutluluk, bumu sevgi, bu nasıl kader
    Meğersem hayattaki tek gerçekmiş Keder!
    Unutma biz içimizdeki o ışığı bitirdik
    Meleklerin ağladığı gece birbirimizi yitirdik
    Sana verdiğim son gül dursun ellerinde
    Saat 00'00 ı vurunca yankılanır sesin içimin derinliklerinde....

    ''Simsiyah gecenin ardından geçmişten geleceğe''

    Mücahit Hitay




  • CENNET VE CEHENNEM

    Bir bahar akşamı taptım kömür gözlerine.
    Mimiklerine,saçlarına taptım. Hemen kanmıştım sözlerine.
    Yalan yok, özendim güzelliğine.Dokundum ellerine.
    Sendin kuyruklu yıldızların pırıltısı.
    Sendin çaresiz gözyaşlarımın şırıltısı.
    Sensin terkedilmiş sokakların fısıltısı.
    Epey zaman geçti.Mevsimlerden sonbahar.
    Düşer kıvırcık saçlarına ince ince yapraklar.
    Hayatın tadı yok, rüyaların anlamı yok onsuz.
    Sen iste gerekirse yaşarım sonsuz.
    Daima seni görüyorum, benimsin adeta uykularda.
    Kokunu arar oldum sessiz kuytularda.
    Kötü günde başını omzuma yasla.
    Mahşer gününe kadar beni kalbinden yoksun etme asla.
    Sen yaradandan bana en kıymetli armağan.
    Arkana bakmadan gittin.Hayallerimiz darmaduman.
    Bazen sonsuz rüyalarıma girdi sesin.
    Yeryüzünde noktasını koyamadığım tek eserimsin.
    Ama hatıralar kül oldu. Sen artık başkalarının meleğisin.
    Şimdi kibir,şeytanlık senin en büyük silahın.
    Uçurtma gibi umutlandırıp, ümitlerimizi parçaladın.Affedilemez günahın.
    İnan günler sensiz ağarır.
    Denizler artık sessiz dalgalanır.
    Melekler her türlü acıya katlanır oldu.
    Sen yıllar geçsede kış çarpsada hiç donmayacak büyük nehir.
    Sen beni yakıp bitiren güçlü zehir.
    Sen eskiden düşlerimde beraber olduğumuz esrarengiz şehir.
    En çok kokuna hasrettim.
    Ama sen çok değiştin.Beni kahrettin.
    Aşkımızı bir hiç uğruna mahvettin.
    Zaten dünyadaki en büyük yalanız.
    Üzülme sevdiğim gözlerimizi kapar birlikte yanarız.
    Yağmurların dindiği gün kalacaksın arafta.
    Korkacaksın.O an kanın donacak.Didik didik arayacaksın beni etrafta.
    Anladım ki sen benim en kutsal acım.
    Ben ise kimsesiz kalbinde parlayan ilk kıvılcım.
    Eskiden dalgalar çarpardı cennetin kıyısında.
    Hayal'de olsa şimdi herşey rayında.
    Boğaza karşı köprünün tam ayağında.
    Oturuyoruz meleğimle rahmetlinin kayığında.
    Senin için yaptıklarım başımın gözümün sadakası olsun.
    Yeterki gözlerin dolsun, gözlerin doysun!
    Çok geçmeden dudağım pamuk yanaklarına bırakmış izi.
    Tanrı cennetine almamış bizi.
    Cehennemde arar olduk birbirimizi!
    Geçmişi unutabilirsin.Herşeyi unutabilirsin.
    Ama şunu unutma kalbinin ve aklının bir köşesine kazı!

    ''Bir gün sende cehenneme gideceksin ve gözyaşların sana yardımcı olmayacak!''

    Mücahit Hitay




  • SİYAH BEYAZ KADINIM

    Sen olmasan gizemli nehirlerim kururdu
    Sen doğmasan dünyam zindan olur dururdu
    Sen bulmasan beni, kalbim karaya vururdu
    Bazen tatlı, bazen saf, bazen de neşeliydi yapısı
    Gözlerinin içinde saklıydı cennet kapısı !
    O mübarek, o kıymetli ismin alnıma yazıldı..
    Beraber yatacağımız kutsal mekan kazıldı..
    Sen obi nehrinde yaşayan asil kuğu
    Ben baltık'ta yere saplanıp yıllanmış deniz kabuğu
    Kırlarda papatyaların açtığı o estetik bahar
    Yaşadığım en acı, en duygusal intihar...
    Bilmezsin, yaşıyorum şimdi sana inat!
    Senden çok daha güzelmiş kainat!
    Sen çamura saplandın, uçup gittin tozlardan...
    Ben ise sessiz sessiz seyrettim seni, pırıl prıl yakamozlardan
    Tertemiz ruhunu nankörlükle boğan
    Dolunay'a bakıp yokmuydu bizim gibi ağlayan..
    Cehenneme düştüğünde hiç durmayacak yelkovan...
    Yaptığın hataları bir bir azraile hatırlat!
    Simsiyah geçmişinden kurtul, Kalbini birazda olsa aydınlat!
    Kefaret öderken sürüneceksin sürüm sürüm
    Zihninde oluşacak kör bir düğüm
    Vücudunun derinliklerinde deccal'dı gördüğüm..
    Sende herkes gibi olmuşsun yabani
    Hiç merak etme, harika karşılayacak seni zebani

    ''Allahım yazma alnıma başka bir eş, O yokken nasıl doğabilirki güneş''

    Mücahit Hitay




  • 
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.