Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
*** DH MERCEDES-BENZ YILDIZ KULÜBÜ ( İMZA EKLENDİ RESİMLERLE 111 ÜYE) ***2017*** (26. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
1990 model , W124 kasa 200E aracımız var.
Araç en baz donanımlı sayılır ama 1996 yılından beri araç bizde.
Sakaryada yaşıyorum ancak servisten memnun değilim. Hep ucuz yaptır,araba seni götürsün şeklinde hareket ediyorlar.
Ben ise aracı aileden biri olarak görüyorum,üniversite hayatım bittiğinde lpg söküp,orjinal şekilde revizyona sokmayı düşüniyorum.
Sizlere sormak istediğim,özellikle istanbulda ve sakaryada,bu kasa mercedesler ile en iyi ilgilenen nereyi önerirsiniz?
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Merhaba arkadaşlar ismim Murat
www.mbturkiye.com sitesinin yöneticisiyim 1994 Model W124 Kasa AMG paket aracım vardır.
Bu markaya gönül vermiş arkadaşlar ile tanışmaktan mutluluk duyarım.
1 Temmuz PAZAR günü büyük istanbul buluşması olacaktır.
Sizleride aramızda görmekten mutluluk duyarız. -
quote:
Orijinalden alıntı: The JuDGe
Merhaba arkadaşlar ismim Murat
www.mbturkiye.com sitesinin yöneticisiyim 1994 Model W124 Kasa AMG paket aracım vardır.
Bu markaya gönül vermiş arkadaşlar ile tanışmaktan mutluluk duyarım.
1 Temmuz PAZAR günü büyük istanbul buluşması olacaktır.
Sizleride aramızda görmekten mutluluk duyarız.
Merhaba,
Evet sitenize üyeyim bende ama ikamet Aksaray'da buluşmada olmam mümkün değil benim. -
Merhaba bende aranıza katılmak isterim.1993 w124 m111 motorlu e 200 siyah aracımla bende yıldızcı oldum.Daha önce 1976 w114 bir mercedesim vardı.7 yıl kullandım.Sonra bir mazda 626 maceram oldu.Fakat hiç sevemedim.Sonunda bu yıl w124 üme kavuştum.O kadar çok özlemişim ki binmek, kullanmak için bahaneler uydurup eşimi, annemi hatta kayınvalidemi istedikleri yerlere gönüllü götürüyorum.Araca hiç lpg takılmamış, ben de düşünmüyorum.Son benzin zammıyla şehir içi 55-56 kuruş yakıyor.Varsın yaksın.Aslan besleyen et masrafını düşünmemeli.Lpg ile 40 kuruş yakacak.aracın orijinalliği bozulacak. En iyisi hiç taktırmamak.klm.si 311400de ama hala zıplıyor.Kırmızı ışıkta kimse yetişemiyor.Afyondayım ama plakasını değiştirmedim.34 SAC 34 çok hoşuma gidiyor.Ben yıldızımdan çok memnunum,Allah herkese bir yıldız versin.Herkese kazasız sürüşler...(Bu arada MB club trye üyeyim ve herkesi de beklerim.)
-
1987 230 E İzmir
2300 cc
124 kasa
Aracı babam kullanmakta babam bundan sonra 2000 motor aşağısına binmem dedi.
Yağ gibi gidiyor.
-
1991 190 E 2.0 
-
yilmaz aksu romanya w126 300 se 1990 model
-
Sayfayı güncelleyelim
-
transformers4 *** 1996 W210 E200 Avantgarde ***İSTANBUL***MUSTAFA EMRE
MERCEDES’İ TANIMLAYAN ADAM: BRUNO SACCO
Mercedes-Benz: Uzun ömür, sağlamlık, güvenirlik… Zihinlerimize kazınmış Mercedes imajının yaratıcısı; otomobili tasarlamaktan öte tanımlayan ateş kanlı İtalyan bugün 78. yaş gününü kutluyor!
Mercedes-Benz: Uzun ömür, sağlamlık, güvenirlik… Zihinlerimize kazınmış Mercedes imajının yaratıcısı; otomobili tasarlamaktan öte tanımlayan ateş kanlı İtalyan bugün 78. yaş gününü kutluyor!
Sonraki 25 yıl boyunca dönemin şef tasarımıcısı Friedrich Geiger’ın ekibinde pek çok projede görev aldı. Bu süreç boyunca çalıştığı tasarım ve mühendislik projelerinde bir yandan Mercedes-Benz kültürünü özümserken, bir yandan kendi tasarım felsefesini şekillendirmeye başladı. Takvimler 1975’i gösterdiğinde montaj hattından çıkan yıldız logolu her taşıtın görünüşünden sorumlu kişi; kısaca Mercedes-Benz Şef Tasarımcısı oldu. Bu, Mercedes-Benz markası için yeni bir devrin başlangıcı demekti.
“Bir otomobil 3-5 yılda geliştirilir. Ortalama 8 yıl boyunca bantta kalır ve banttan inen son otomobil, takip eden 20 yılın ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede olmalıdır.” Dönemin otomobil tasarımcılarının bir otomobil için öngördükleri 5-10 yıllık ömre karşın, Sacco’nun 30 yıllık bir süreci kapsayan üretim anlayışı, yaratmaya çalıştığı “Mercedes-Benz imajı” için yapılan ilk hamleler niteliğinde idi.
“Bizde ne formun fonksiyona, ne de fonksiyonun forma üstünlüğü vardır”
“Bir Mercedes daima bir Mercedes’e benzemelidir.” Sacco, tasarım felsefesini bu şekilde özetliyor ve ekliyor: “Tasarım ve teknik asla ayrı düşünülemez. Ünlü Amerikan mimar Louis Sullivan’ın “Form, fonksiyonu takip eder” sözüne karşın bizde ne formun fonksiyona ne de fonksiyonun forma üstünlüğü vardır. Ortada estetik bir ürün varsa, bu ürün asla teknoloji yoksunu olmamalıdır.” Tasarladığı tüm otomobillerde kendine has çizgilerine rastlamak mümkün olan tasarımcının asıl amacı, farklı modellerde kullanılan benzer dizayn unsurları ile insanların gözünde ortak bir Mercedes yüzü oluşturmaktı ve oluşturduğu bu ortak marka yüzünün, mekanik açıdan mükemmel kalitede otomobillerle birleşmesi sonucunda “Mercedes-Benz imajı” günden güne güçlenmeye devam etti.
Babanızın 70’lerde giydiği kırmızı ceketi şimdilerde göğsünüzü gere gere ve zevkle giyebiliyorsanız, o ceketi tasarlayan, moda dünyasının Bruno Sacco’sudur. Tasarladığı otomobiller farklı segmentlerde, farklı amaçların otomobilleri olsalar dahi Sacco’nun otomobillerinin değişmeyen ortak noktaları, yıllar sonra bile tıkır tıkır işleyen mekanik aksam ve boyası solmaya yüz tuttuğunda bile Pamuk Prenses’e sunulan kırmızı elma kadar çekici form oldu. Şef tasarımcı olarak çalıştığı 25 yıl boyunca yarattığı her otomobil, insanların zihinlerine işlediği Mercedes nakışının bir ilmeği niteliğindeydi.
20. yüzyılın son çeyreğinde üretilen tüm Mercedes modelleri onun imzasını taşıdı. Mercedes kelimesini duyduğumuzda hala onun otomobillerini anımsıyoruz çünkü bu otomobiller, üzerinden yıllar geçmesine rağmen sağlıklı çalışmaya ve her gördüğümüzde kendilerine baktırmaya devam ediyorlar zira Bruno Sacco otomobillerini görünce baş çevirme hastalığına henüz bir tedavi yöntemi bulunmuş değil. Günümüzde yıldız bu kadar ışıltılı parlıyorsa, bu Bruno Sacco’nun yarattığı “Mercedes-Benz imajı” imajı sayesindedir.
Kaynak:http://ismailterzi.com
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi galatasaraylı1989 -- 27 Ekim 2012; 12:45:19 >
-
çok güzel bir paylaşım.
sonuna kadar katılıyorum.
98 model 14 yaşındaki aracım hala gösterişli ve günümüzdeki araçlardan
çok daha üstün konfor öğelerine sahip ayrıca çok da dayanıklı.
düşünün 14 yıldır bir kere bile arıza yapmamış elektrik ayarlı ve hafızalı direksiyon sistemi var.
14 yıldır bozulmamış elektrikli katlanır aynaları var.
bilmiyorum ama bunlar bence basit şeyler diil. içinde elektrik ve elektronik geçen komponentleri
ancak mercedes yaparsa bu kadar sağlam oluyor ve yıllara meydan okuyor. -
Merhaba arkadaşlar benide aranıza alın.2012 e 250 cgi AMG
-
Arkadaşlar istanbul civarı bildiğiniz iyi bir motorcu varmıdır mercedes den anlıyacak uçuk fiyat vermiyecek adam gibi motor yapacak usta arıyorum.Saygılarımla.. 
-
Bu sayfa fazla aktif değil ama beni de aranıza katabilirseniz sevinirim
İleride çok isterim bir yıldızımın olmasını babamın da vardır yıldız sevdisi
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Megadeth -- 7 Kasım 2012; 4:02:21 > -
Yıldız güncel arkadaşlar..
-
Kompresör (Supercharger) Nasıl Çalışır?
Süperşarjörler genellikle burgu tip kompresörlerdir ve ya bir dişli ya da kayış aracılığı ile doğrudan krank miline bağlıdırlar. Krank mili döndükçe kompresörü de döndürür.
Supercharger motorun emebildiğinden daha fazla havayı yanma odasına sokabilen bir hava kompresörüdür.Supercharger’ın kasnağı krank kasnağı ile birlikte döndükçe arka taraftaki hava sıkıştırma tekerleğini çevirir. Bu tekerlek hava moleküllerini salyangoz şeklindeki kollektöre doğru iter. Sıkıştırılan hava emme manifolduna girer.
Mercedes Benz firması birçok modelinde “Kompressör” seçeniğini sunuyor. Bu araçlar supercharger yerine kompresör ismi kullanılıyor.
Deniz seviyesinde ve ideal şartlar altında motorumuza giren havanın basıncı 1 bardır. Supercharger ise bu 1 bar hava basıncının üzerinde basınç oluşturur. Örneğin 1 bar atmosferik basınç ile 240 beygir güç üreten 3,30a 0,25 barlık supercharger monte edildiğinde 300 beygir güç elde edilir.
SUPERCHARGER Neye Yarar? Avantajları nelerdir?
Süpercharger gücünü motordan aldığı için dezavantajlı gibi gözükürler. Dolaysıyla motor devrine göre bir net kazanç-kayıp eğrileri vardır. Belli devirlerde net kazanaç üretirlerken diğer devirlerde net kayıp söz konusu olabilir. Bu tamamen kompresör tasarımı ile ilgili bir şeydir. Genellikle yüksek motor devirlerinde daha verimlidirler ve o yüzden yarış otomobillerinde yaygın bir şakilde kullanılırlar. Supercharger ın limitleri ise motor devriyle sınırlı olmalarıdır. Ancak motor devri kadar hızlanabilirler.
Avantajlarıda vardır. Daha motor çalıştığı ilk anda çalışmaya başlarlar ve gücünü gösterir. Turbo gibi yanan gazın türbini doldurmasını beklemez. Motor rölantiden itibaren güç üretmeye başlarlar. Yani alt devrilerde motorun gücüne katkıları hissedilir düzeydedir ve daha az bakım gerektirirler, daha dayanıklıdırlar.
EN ÇOK HANGİ TİP SUPERCHARGELER KULLANILIR?
Otomobil dünyada başlıca Roots, Screw ve Centrifugal superchargerlar kullanılıyor. ASA kitlerinde centrifugal modeli bulunuyor.
Superchargerlarda basıncın önemi
Supercharger motora giren hava miktarını arttırır. Daha fazla hava ile birlikte daha fazla benzin yanar, yanma odasındaki basınç yükselir ve pistonlar daha hızlı bir şekilde krankı çevirir.
Kaynak:www.modifiyelisahin.com
Süperşarj, içten yanmalı motorlarda güç üretimini artırmaya yönelik uygulanan bir tekniktir.
Normalde bir pistonun pozitif yer değişimi sonucu silindir içerisine hava dolar ve bu hava sıkıştırılarak yanmada kullanılır.Silindir içerisine ne kadar çok hava gönderilebilirse üretilen güç o denli yüksek olur. Süperşarj tekniği de bu prensibe dayanır. Bu teknikte hava silindire gönderilmeden önce bir kompresör ile sıkıştırılır ve yüksek basınç sayesinde aynı hacimdeki silindir içerisine daha çok hava verilmiş olur.Sonuç olarak daha fazla yakıt yakılarak aynı motordan süperşarj sayesinde motor hacmini büyütmeden daha fazla güç elde edilmiş olur.Süperşarj (yaklaşık olarak) "normalden daha fazla yüklemek" anlamına gelir. Süperşarj üniteleri mekanik su pompalarından esinlenilerek yapılmıştır dünyada ilk fotoğraftaki Bentley üzerinde kullanılmıştır.
1-Mercedes Supercharger
2-supercharger'in bağlı olduğu plaka
3-gergi makaraları
4-Kasnak
Kaynak:http://www.subaruclubtr.com
http://coloradocobras.com/whipple/superchargers/history-supercharging.html
-
Mercedes Patentli Teknolojiler
ABC (Active Body Control)
Yol ve sürüş durumuna göre kendini ayarlayabilen aktif süspansiyon sistemine verilen isimdir.
Mercedes dünyada ilk kez bu sistemi sunan otomobil firmasıdır. CL ve SL'de (S 600, S 63 AMG ve S 65 AMG) standart olarak bulunan sistem şimdilik sadece opsiyonel olarak S sınıfı kullanıcılarınada sunuluyor.
ESP (Electronic Stability Program)
1994 yılında ilk kez Mercedesin kullandığı bu teknoloji Mercedes ve BOSCH tarafından geliştirilmiştir. 1998 yılından itibaren bütün Mercedeslerde standart olarak sunulmaya başlanmıştı...
ABS, ASR ve BAS sistemleri ile birlikte çalışan bu sistem otomobilin kaymasını, yoldan çıkmasını önlemek için gerekli olan tekere ihtiyaç duyulan fren gücünü otomatik olarak uygular...
MB'nin araştırmasına göre ESP'nin sayesinde kazalar %25 kadar azaldı.
ASR (Acceleration Slip Regulation)
1987 yılında Bosch ve Mercedes ilk üretici olarak ABS sisteminin daha gelişmişi olan ASR sistemini piyasaya sürmüştür.
RDK (Reifendruckkontroll e)
3 parçadan oluşuyor... Sibob'un ağızındaki Basınç sensörü, Alıcı ve Verici... Tekerin içindeki Havabasıncı düşecek olursa şöför anında uyarılıyor...
Çok basit ama güzel bir sistem...
DTR (Distronic, Abstandsregeltempom at)
1998 yılında dünyada ilk kez S ve CL sınıfında kullanılmaya başlandı....Artık nerdeyse bütün modellerde istenilirse alınabiliniyor...
Ön ızgaranın arkasında bulunan 77 gH'lik radar 100m'lik alanda bulunan üç şeride kadar olan yollarda otomobilleri tespit edebiliyor...
30km/h ila 180km/h arasındaki hızlarda çalışan sistem öndeki araca 1 veya 2 saniye arasındaki uzaklıktaki mesafeyi korumaya yarıyor... Mesafe manuel olarakta ayarlanbiliniyor ama en az bir saniyelik en fazla iki saniyelik mesafe...
AIRSCARF
R171 bir ile yani yeni kasa SLK ile birlikte çıkartılan, otomobil dünyası yeniliklerinden biri daha...
Koltuğun kafalık bölgesinin hemen altına yerleştirilen havalandırma sistemi, serin olan havalarda bile Roadster veya Cabrio'nuzda üstü açık olarak gezmenizi mümkün kılıyor...
Havalandırma Baş, ense ve omuzlara hıza göre otomatik artan veya manuel olarak (3 kademeli) ısı veriyor... 120 km/h ve üstünde manuel müdahale iptal oluyor ve araç gerekli olan ısıyı kendisi ayarlıyor...
ASR (Anti Schlupf Regelung)
Boşa dönen tekerlekleri frenlemeye yarayan sistem 1987 yılında ilk kez MB tarafından kullanılmıştır...
Düşük hızlarda tekeri frenleyen sistem, yüksek hızlarda tekeri frenlemek yerine motorun gücünü keserek otomobilin savrulmasını önlemektedir... Çünkü boşa dönen bir teker ise otomobilin dengesi bozulacaktır... Ve sağ sola savrulacaktır...
ASR devreye girip birşeylere el atacak olursa hız göstergesinin içindeki Sarı ünlem işareti yanıp sönecektir... Tamamen devre dışı bırakılmışsa devamlı olarak yanacaktır.
BAS (Brake Assist)
1996 yılından beri ilk kez MB'de kullanılan sistem (S-SL) 1997 yılından itibaren bütün MB'lerde standart donanıma dahil edildi...
Sistem yeterli fren gücü uygulanmadığını anlıyarak gerektiğinde bütün fren gücünü kulanabiliyor... Buda 100-0km/h inene kadar 6mt ila 40 mt arasında avantaj sağlıyabiliyor (şöförüne göre)... Ayak bir anda gaz pedalından çekilirse, frene dokunacak dahi olsanız otomobil bütün fren gücünü uygulayacaktır... ABS ve ESP ile birlikte çalışmaktadır.
Keyless-Go
1998 yılında ilk kez MB tarafından kullanılan bu sistem otomobile kredikartına benzer bir kart ile otomobile giriş ve çıkışları sağmaktadır... Alıcı antenler iki tanedir bunlardan biri şöför kapısında diğeri ise bagaj tarafında... Diğer birçok firmanın anahtarsız sisteminin aksine, kesinlikle kartı cüzdanınızdan çıkarmanıza gerek yoktur.
ABS (1978-1979)
Dört-tekerlek ABS, tekerlek kilitlenmesini önleyerek, sürücülere acil frenleme durumlarında kararlılık ve yön kontrolü sağlamaktadır. İlk kez 1936 yılında Almanya'da geliştirilmiş ve patenti almıştır.
İlk 1967 de Mercedes test araçlarında geliştirmeye başlamış ve ilk olarak w116 kasa 1978-1979 ortalarında kullanılmıştır.
İlk 6 silindir üsten çift egsantrikli motor 1951.
1951 yılında ilk üsten çift egsantrikli motor.
3 nokta emniyet kemeri
Nano boya teknolojisi(30 yıl paslanmazlık garantisi)
Kaynak:http://www.gencsau.com
-
-
-
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
