Divergent 3D ile Peugeot markası el sıkıştı

 

San Francisco merkezli markanın geliştirmiş olduğu otomobil geliştirme yöntemi, sadece 27 kg ağırlığında bir otomobil gövdesini bir araya getiriyor. Seri üretime geçilecek otomobil üretimi çevrecilik ve verim kapsamında şu ana kadarki tüm otomotiv rekorlarını tarihe gömecek.

 

Yeni yöntemin uygulanması sayesinde otomobiller 50 kat düşük anapara yatırımı ile üretilebilecek ve 3 kat düşük sarfiyatla çalışacak. Hem kullanıcıların hem de otomobil üreticilerinin gözünden kaçmayan bu detay, Fransız Peugeot Firması ile varılan anlaşmayla gelecek dönemde yollara çıkacak.

 

Divergent 3D markasının iki yıl önce geliştirmiş olduğu "Blade" süper arabası, silindirik karbonfiber sütunların üzerine 3D yazıcıda geliştirilmiş hafif alaşım gergi elemanı şasisiyle rakiplerinden çok daha hafif ve teknolojinin üstünlüklerini ortaya çıkarmakta başarıyla ortaya konmuş bir sanat eseri adeta.

 

 

San Francisco'lu markanın teknolojisindeki kilit nokta, kimya sanayiinin buluşu hafif karbon elyafları ile makine sanayiindeki 3D yazıcılarının "madeni pekiştirme" üretimi arasında kurabilmiş olduğu denge. 3D yazıcıdan çıkartılan metal alaşım gergi elemanları, aracın iki yanında seyir eden tekerlek eksenleri boyunca gövdeyi sarıyor ve metalin doğal esneyiş direnci sayesinde titreşimlerin karbon fiber sütunlara ulaşmadan soğurulmasına yarıyor.

 

Şu zamana kadar geliştirilmiş teknolojik şasi üretiminde, karbonfiber alaşımlar şasinin tüm yapısını oluştururken bir miktar esneklik çekmeleri gerekiyordu. Divergent 3D'nin Blade tasarımında ise her bileşen sadece kendi görevini yerine getiriyor. 

Karbon fiber bilindiği gibi son derece sağlam bir yapı unsuru ancak sadece elyaf ipliklerinin örüldüğü yön doğrultusunda kuvvet ortaya koyabilen bir alaşım. Bu eksen dışından ağırlıklara mağruz kaldığında ise elyafı oluşturan akrilik gövdede çatlaklar oluşuyor ve elyaflar zaman içerisinde çözülerek parçanın kırılmasına neden oluyor.

 

 

3D yazıcıdan üretilen metal aksamlar ise sıcak eriyik halinde püskürtülerek tabaka tabaka oluşturuyor. 3D yazıcıdan çıktığı haliyle arabanın bir kenarını bir bütün halinde oluşturan parçalar, aynı zamanda gövdenin yukarı aşağı eksenlerdeki ana direnç aksamını oluşturuyor. Bunun ardından aralara karbonfiber çubuklar gövdeye yerleştirilerek, yan yüklere karşı karbonfiberin sağlamış olduğu maksimum direnç ile şasinin virajlardaki tepkisi arttırılıyor.

 

San Francisco yerlisi markanın buluşu elbette ki otomotiv sektörünün yerli oyuncularının gözünden kaçmadı. Daha öncesinde elektrikli araba üreticisi Tesla, Mercedes Benz tarafından elektrikli motor aküsü için anlaşma masasına davet edilmiş, ama görüşmeler neticeye varmamıştı. Divergent 3D buluşunun tüm taşıtları esastan etkileyecek kapsamı neticesinde, Fransız Peugeot markasının kararı çok daha net oldu.

 

 

Gergi elemanları olarak 3D yazıcıda pekiştirilmiş metal aksamlar ve şasinin ana kuvvet bileşeni olarak karbonfiber sütunları bir araya getirmek daha önce hiçbir markanın denememiş olduğu bir çözüm ve üretim hatlarında büyük bir hafifleme sağlayacak. Peugeot bu teknoloji sayesinde Divergent3D'nin tescillediği "MikroFabrika" üretimine tesislerini açabilir ve bu sayede 21. yüzyılın sanayii atılımına yelken açabilir.

 

Fransız otomobil üreticileri, 1980'lere kadar tüm Avrupa kıtasını baskısı altına alan ithal Japon otomobilleri rekabetiyle karşı karşıyaydı. Markalar, ürettikleri araçlara pazar bulabilme sorununu ticari kotalar ve yönetmeliklerle aşmıştı ancak yakın hafızada olan zorlukların bir kez daha tekrarlanmaması için teknolojik ilerleme avantajını kaçırmamaları, geçmişten kazanılan dersler de olduğunu gösteriyor.