Dünya'nın gözünde Türkiye'nin önemi. (2. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: wehrmacht

Yeni tv ler var böyle renkli gözlükler takılır öyle seyrediliri bazı yayınlar sizin bu büyük oyunda öyle bir aletle mi izlenebiliyor bir siz görüyorsunuz ve bizlere bildiriyorsunuz aslında aleni ama sadece toplumda sayılı bir guruba bahşedilen büyük oyun...

quote:

Orijinalden alıntı: Miklo*

quote: Orijinalden alıntı: wehrmacht Yeni tv ler var böyle renkli gözlükler takılır öyle seyrediliri bazı yayınlar sizin bu büyük oyunda öyle bir aletle mi izlenebiliyor bir siz görüyorsunuz ve bizlere bildiriyorsunuz aslında aleni ama sadece toplumda sayılı bir guruba bahşedilen büyük oyun...

bak bu da demiş

quote:

Orijinalden alıntı: Miklo*

quote: Orijinalden alıntı: wehrmacht Yeni tv ler var böyle renkli gözlükler takılır öyle seyrediliri bazı yayınlar sizin bu büyük oyunda öyle bir aletle mi izlenebiliyor bir siz görüyorsunuz ve bizlere bildiriyorsunuz aslında aleni ama sadece toplumda sayılı bir guruba bahşedilen büyük oyun...

bak bu da demiş

quote:

Orijinalden alıntı: pUnduli

Gene klasik "Avruba Amariga bizi çekemiyür, hepisi bize düşman, göklerden gelen karar vardur" vırt zırt retoriği. Tam da adamların dediği gibi "Büyük resmi görmüş ilkokul mezunu AKP seçmeni" kafasıyla yazılmış 3. sınıf senaryo.

Türkiye'nin şu an ki en büyük sorunu kendi beceriksizlik ve İslamcı kompleksleri nedeniyle yıllardır rezil edilen bir ülkede, yığıt kontrolü için ortaya konan "reyize engel olacaklar, yeni Osmanlı gelüyür, bozun oyunu" geyiği. Senin ülken , almayanın kafasına dolar attıkları zaman aldığı parayla birbirine beton satıp lale devri yaşasın, dünya ortalamasının altında büyüsün onu geçtim savaşlardan depremlerden felaketlerden geçen Türkiye Cumhuriyetinin geçmiş ortalaması kadar anca büyüsün, tüm dünyada bolluk bereket varken teknoloji daha da ivmelenmiş ilerlerken turistik deve gibi izlesin, Katar ve Suudi Arabistan parasıyla ekonomi doğrultsun (karşılığında Sünni ileri karakolluğu görevini ifa etsin) ; ondan sonra bizi engelliyorlar.

Bugün dünya ticaretinin değer olarak %80 i Avrupa ve ABD arasında gerçekleşmekte, Türkiye'nin şu an dünya ticaretindeki payı takriben %0.89, 2023 te %1.5 yapma hedefi var. İşin aslı biz kimiz (hangi doğruyu yaptık ki anlamında) ki adamlar bizden ölesiye korkacaklar? Neo-Osmanlı fantazilerini yemeye dünden hazır bir güruha yapılan servisten başka birşey yok şu anda.

3. havaalanını Almanlar istemiyor ama elektronikleri Almanlardan alıyoruz ne hikmetse, İngilizler Türkiyeyi karıştırmak istiyor ama Rolls-Royce ile ortak askeri projeler peşinde koşuluyor. Artık uyanın, modern dünyada kapitalizm için şu anda belli alım gücüne sahip bir pazar, ölü değil canlı olarak lazım, dünyada ekonomik olarak fizibl olmadığı için savaş çıkmıyor, sadece etnik/mezhepsel bölgesel çatışmalar var.

Türkiye'nin enerji yolları üzerinde olması önemlidir ama yeri doldurulamaz bir özellik değildir. Kaldı ki kendini "Lozan 2023 te bitiyormuş o zaman madenleri çıkarıp şov yapacük" temalı saçmalıkta gösteren madenle zenginleşme (kontoryum ya da elmas madeni bulmadıysanız) geçen yüzyıldaydı. Toprağa dayalı zenginleşme de ona keza. Kendi üzerinde oturduğun toprağı abad ettin de milletin toprağı mı kaldı? Konya kadar Hollanda ekonomik büyüklükte sana kafa tutup geçiyorsa, önce yaşadığın toprağı adam et sonra başkasının toprağına göz dik.

Birde Türkiye'de "ırk ayrımı, mezhepçilik, laik-dinci" ayrımı yaptırıyorlar deyip komik olmayın. Bu denilen ayrımları yapan sadece tek bir siyasi lider var Türkiye'de o da Sarayda oturuyor. Madem bunlar dış güçlerin oyunu, oy devşirmek için politikacı olduğunun 1/10'u kadar devlet adamı ol da yaptırtma. Gezi'de ısrar etmese bunlar olmazdı (dolar 5 kuruş artınca ülkemizi batıriyürsünüz diye gezen palalı tipler şimdi nerelerdeyse artık) , toplumu yığıtların safını sıklaştırmak daha kötüsü ilkel değerler üzerinden tatmin olacak bu güruhu başımıza sarmak için kullanmasa , kısaca devlet adamlığı yapsa bunlar olmazdı. Ondan sonra da "bize niye destek olmuyürsünüz, hepimiz aynı gemideyiz", her seferinde gemiden milleti atmaya çalışıpta sıkışınca aynı gemideyiz demekte biraz ayıp oluyor iyi de.

Birde konuyu açan arkadaş "en büyük kozlarımızdan birisi olan boğazlarımızı aldılar" diye sallamış. Bir kere boğazlar Montrö sözleşmesi gibi standart kanal sözleşmelerinden daha iyi hükümlere sahip Türkiye'ye belli avantajlar sağlayan bir sözleşme, o kadar iyi bir sözleşme ki Türkiye yarın Montröyü kaldıralım dese ilk Amerika tuzla koşar söyleyen hıyara. Öyle modern dünyada düşündüğünüz gibi "boğaz benim değel mi işime gelen geçer gelmeyen geçmez, vergi kodum ödeyin lan" diye birşey yok, yaptırmazlar kısaca.

Birde "bu oyunlar devam edecek, müslüman bir devletin laik olması da " bunlardan birisi demeye getirmiş. Eğer Afganistan ya da Suriye'den hallice vasat bir Ortadoğu İslam ülkesinde değilde Türkiye gibi 2. Mahmuttan beri ıslahat ve modernleşme peşinde koşan bir ülkede yaşıyorsan, bunu en çok Atatürk ve yine en çok laiklik ilkesine borçlusun. O yüzden laikliğin ne olduğunu bile bilmeden boştan atıp tutmayın, ben anlatmaktan bıktım.

Millet sizin içi boş, ılımlı Türk islamı feat. Asr-ı Saadet tablosu fantazinizden artık bıktı; çünkü sizde ne onu yapacak kapasite ne de niyet var. Anca kuru kalabalık ötüp duruyorsunuz, sizin dediğiniz fantaziyi bile yapsa yapsa bu ülkenin Cumhuriyetçi aydın kesimi yapar.

quote:

Orijinalden alıntı: pUnduli

quote: Orijinalden alıntı: TruuChainz quote: Orijinalden alıntı: pUnduli Gene klasik "Avruba Amariga bizi çekemiyür, hepisi bize düşman, göklerden gelen karar vardur" vırt zırt retoriği. Tam da adamların dediği gibi "Büyük resmi görmüş ilkokul mezunu AKP seçmeni" kafasıyla yazılmış 3. sınıf senaryo. Türkiye'nin şu an ki en büyük sorunu kendi beceriksizlik ve İslamcı kompleksleri nedeniyle yıllardır rezil edilen bir ülkede, yığıt kontrolü için ortaya konan "reyize engel olacaklar, yeni Osmanlı gelüyür, bozun oyunu" geyiği. Senin ülken , almayanın kafasına dolar attıkları zaman aldığı parayla birbirine beton satıp lale devri yaşasın, dünya ortalamasının altında büyüsün onu geçtim savaşlardan depremlerden felaketlerden geçen Türkiye Cumhuriyetinin geçmiş ortalaması kadar anca büyüsün, tüm dünyada bolluk bereket varken teknoloji daha da ivmelenmiş ilerlerken turistik deve gibi izlesin, Katar ve Suudi Arabistan parasıyla ekonomi doğrultsun (karşılığında Sünni ileri karakolluğu görevini ifa etsin) ; ondan sonra bizi engelliyorlar. Bugün dünya ticaretinin değer olarak %80 i Avrupa ve ABD arasında gerçekleşmekte, Türkiye'nin şu an dünya ticaretindeki payı takriben %0.89, 2023 te %1.5 yapma hedefi var. İşin aslı biz kimiz (hangi doğruyu yaptık ki anlamında) ki adamlar bizden ölesiye korkacaklar? Neo-Osmanlı fantazilerini yemeye dünden hazır bir güruha yapılan servisten başka birşey yok şu anda. 3. havaalanını Almanlar istemiyor ama elektronikleri Almanlardan alıyoruz ne hikmetse, İngilizler Türkiyeyi karıştırmak istiyor ama Rolls-Royce ile ortak askeri projeler peşinde koşuluyor. Artık uyanın, modern dünyada kapitalizm için şu anda belli alım gücüne sahip bir pazar, ölü değil canlı olarak lazım, dünyada ekonomik olarak fizibl olmadığı için savaş çıkmıyor, sadece etnik/mezhepsel bölgesel çatışmalar var. Türkiye'nin enerji yolları üzerinde olması önemlidir ama yeri doldurulamaz bir özellik değildir. Kaldı ki kendini "Lozan 2023 te bitiyormuş o zaman madenleri çıkarıp şov yapacük" temalı saçmalıkta gösteren madenle zenginleşme (kontoryum ya da elmas madeni bulmadıysanız) geçen yüzyıldaydı. Toprağa dayalı zenginleşme de ona keza. Kendi üzerinde oturduğun toprağı abad ettin de milletin toprağı mı kaldı? Konya kadar Hollanda ekonomik büyüklükte sana kafa tutup geçiyorsa, önce yaşadığın toprağı adam et sonra başkasının toprağına göz dik. Birde Türkiye'de "ırk ayrımı, mezhepçilik, laik-dinci" ayrımı yaptırıyorlar deyip komik olmayın. Bu denilen ayrımları yapan sadece tek bir siyasi lider var Türkiye'de o da Sarayda oturuyor. Madem bunlar dış güçlerin oyunu, oy devşirmek için politikacı olduğunun 1/10'u kadar devlet adamı ol da yaptırtma. Gezi'de ısrar etmese bunlar olmazdı (dolar 5 kuruş artınca ülkemizi batıriyürsünüz diye gezen palalı tipler şimdi nerelerdeyse artık) , toplumu yığıtların safını sıklaştırmak daha kötüsü ilkel değerler üzerinden tatmin olacak bu güruhu başımıza sarmak için kullanmasa , kısaca devlet adamlığı yapsa bunlar olmazdı. Ondan sonra da "bize niye destek olmuyürsünüz, hepimiz aynı gemideyiz", her seferinde gemiden milleti atmaya çalışıpta sıkışınca aynı gemideyiz demekte biraz ayıp oluyor iyi de. Birde konuyu açan arkadaş "en büyük kozlarımızdan birisi olan boğazlarımızı aldılar" diye sallamış. Bir kere boğazlar Montrö sözleşmesi gibi standart kanal sözleşmelerinden daha iyi hükümlere sahip Türkiye'ye belli avantajlar sağlayan bir sözleşme, o kadar iyi bir sözleşme ki Türkiye yarın Montröyü kaldıralım dese ilk Amerika tuzla koşar söyleyen hıyara. Öyle modern dünyada düşündüğünüz gibi "boğaz benim değel mi işime gelen geçer gelmeyen geçmez, vergi kodum ödeyin lan" diye birşey yok, yaptırmazlar kısaca. Birde "bu oyunlar devam edecek, müslüman bir devletin laik olması da " bunlardan birisi demeye getirmiş. Eğer Afganistan ya da Suriye'den hallice vasat bir Ortadoğu İslam ülkesinde değilde Türkiye gibi 2. Mahmuttan beri ıslahat ve modernleşme peşinde koşan bir ülkede yaşıyorsan, bunu en çok Atatürk ve yine en çok laiklik ilkesine borçlusun. O yüzden laikliğin ne olduğunu bile bilmeden boştan atıp tutmayın, ben anlatmaktan bıktım. Millet sizin içi boş, ılımlı Türk islamı feat. Asr-ı Saadet tablosu fantazinizden artık bıktı; çünkü sizde ne onu yapacak kapasite ne de niyet var. Anca kuru kalabalık ötüp duruyorsunuz, sizin dediğiniz fantaziyi bile yapsa yapsa bu ülkenin Cumhuriyetçi aydın kesimi yapar. Çok güzel saçmalamışsın. Senin yazdığın yorumdaki saçmalıkları tek tek cevaplıyım şimdi. Konya büyüklüğünde Hollanda Türkiye'den büyük bir ekonomiye sahip bunun neden'i de sürekli avrupa birliği tarafından beslenen ve ülke olarak büyük bir savaş veya yıkım geçirmeyen ülkelerden birisi'dir yani bugüne kadar Hollanda ülkesini tehdit eden veya ekonomisine darbe vuracak bir olay bir elin parmaklarını geçmez hatta o kadar bile yoktur yoksa ürettiği şeyler bir Almanya, Fransa veya İtalya kadar değil. Türkiye gibi Askeri varlığı yok ve ekonomisini silahlı kuvvetlerinin çok küçük bir payına harcıyor. Nüfus'u az, eğer Almanya gibi bir sanayi'niz yok ise çok nüfus zarar getirir bknz. Türkiye. Bu 1 &80'i Avrupa/ABD demişsin, ekonomik istatistiklerden haberin olmadığı buradan belli zaten, Sadece Çin Halk Cumhuriyeti AB'den ticaret hacminde yukarıda, bunu söylemem yeterli. Havalimanı elektronikleri nelerdir bunu bana bir söyler misin ? Havalimanı'na Almanya tabi ki karşı çıkacak kimse kendisine rakip başka bir havayolu istemez, ama yapıldığı taktirde'de kendi ticareti için anlaşma yapar. Almanya'nın yaptığı anlaşma'da havalimanındaki yolcuların uçağa bindiği kısa koridor/köprü tarzı yerlerin üretimini üstlenmek. Laik-Muhafazakar vs. ayrımları yapan sadece bir lider demişsiniz, yine sadece günümüzden konuşuyorsunuz oysaki ben genel olarak konuşuyorum, Okullar'da baş örtüsü yasağı kimin ülkeye getirdiği bir yasaktı, o lider'in mi ? ve bu bir ayrımcılık değil midir ? Bir örnek ile boğazların nasıl önem taşıdığını anlatayım, ve ekonomik getirisinede girmeyeceğim,Boğazlar elimizde olsaydı Rus uçağı düşürüldüğünde boğazlarımızdan geçen rus gemilerinin mürettabatının elindeki roketatar olmazdı, o gemi oradan geçemez'di bile. Bu sebeple Rusya, sürdürdüğü Suriye savaşına s300 s400 hava savunma sistemini farklı ve zor yollardan getirme yolunu arardı ve bunun gibi birçok muhimmatı, buda Rusya'nın Türkiye'ye ne kadar sinirli olsada fazla ses çıkaramamasını sağlardı. Anladın mı şimdi ? bu sadece bir örnek'ti Karadeniz'de Ukrayna, Gürcistan Bulgaristan Romanya var sen düşün.

Sen varken senin kadar güzel saçmalayamam şimdi yiğidi öldür hakkını ver demişler.

Hollanda ekonomik büyüklük olarak Türk ekonomisine yakın olduğu için sadece örnek, canın isterse yerine Güney Kore'yi koy, istemezsen iki savaştan yıkım içinde çıkan Almanya'yı koy. "Almanya gibi sanayiniz yoksa çok nüfus zarar getirir" diye başkasına ölçek dersi ver sen, kıvırıp "birisi tahta dedi" diye sözüm ona cevap verdiğin kısma dönersek, elinde toprağı adam mı ettinde onun bunun toprağına göz diktin sorusuna cevap ver. " Ama bize bişey yaptıymıyolar amca :((( " diye ağlamaktan başka işiniz yok. Şimdi ki iktidar dolar bolluğunda ekibi yemleyelim inşaatla büyüyen ilk ülke olalım diye fantazi yaptığı için bu haldeyiz ama lafa gelince "hepisi kıskanüyür"

Çin Halk cumhuriyetinin ticaret hacmi aşağı yukarı Almanya ile denktir, rakamlara tekrar baktım, %80'i kendi aralarında olan ticaret hacmiymiş , dünya ticaretinin 1/3 ü bu bölgede, 1/10 nüfusa rağmen. Yine kıvırdığın ana fikre gelirsek, Türkiye'nin buradaki etkisiz eleman konumuyla inanılmaz önemli olduğuna inanan yığıt psikolojisi konusunda cevap ver.

Havalimanı "şurada minik bir pist olsun, şuraya kontrol kulesi koyalım" şeklinde yapılmaz. Bizim inşaatçı yiyici tayfaya binayla tarmac kısmını yaptırırsın da içeride bir de elektronikler (electronics) var maalesef. İki walkie talkie koyup "Metro Air sen in, Diyarbakır VIF Air sen kalk" yok maalesef. Yine kıvırdığın kısma gelirsek, iç politikada yığıt devşirmek için yapılan sallamalarla , dizilerde ingiliz prensi dövdürüp kendi tatmin etmelerle gerçeğin niye ilgisi yok ona cevap ver. İkincisi ise, adamların bölgede bir hub istememesi gayet doğal ama "Alamanya bizi kıskanüyür, ondan ülkemizin önünü kesmeye çalışıyür" zekasının bir açıklaması yok.

Laik-muhafazakar konusuna gelince, öncelikle muhafazakar değil dinci , muhafazakar farklı bir şey, Türkiye'de zamanında laiklik katı jakoben olarak uygulandı; o dönemin yanlışlarını emsal göstermenin getirisi yok. Ama bu dönemde artık Türk laisizmi , sekülerizme dönebilecekken ilkel İslamcı refleksleri ile süreci mahveden, sadece ben hep ben ille benci, kindar, dindar nesil soslu ama aslında ahlaken dibe vurmuş bu sürecin sorumlusuna sıra gelince ben genel konuşuyorum. Madem o kadar genel konuşuyorsun, çık iki şeyde "biliyorsunuz kendisi Alevi" , "kadın mı kız mı bilemem" diyen "onlar biz" diye toplumu ikiye bölenlere, utanmadan Kabataş yalanlarıyla iç savaş ateşleyenlere anlat. Hemen "hangısı yapmiyoki gardaş" moduna geçmekten başka icraatiniz yok. Laikliğinde ne olduğunu bilmeden bir daha konuşmayın.

Boğazlara gelirsek, dünyada öyle bir boğaz yok ki istediğini yapabilesin, kısaca yaptırmazlar, Türkiye Montro'nün tonaj ve süre açısından güncelleştirilmesini istese de Türkiye'den başka herkesin işine geldiği için kabul ettiremez. Elimizdeki anlaşma standart sözleşmeye göre çok daha iyi durumda. Normalde Milletler Cemiyeti idaresine girecek olan Boğazlardan Montrö sözleşmesine gelmeye "boğazlarımızı aldılar" falan denmez.

quote:

Orijinalden alıntı: montevo

oltadaki balık türkiye kitabını okursan ilk sayfalarında cevabı bulacaksın

quote:


«OLTADAKİ BALIK TÜRKİYE»
"Biz askeri paktlarımızı kurmayı ve sağlamlaştırmayı hedef alan tedbirlere devam etmeliyiz...
Büyük ölçüde politik ve askeri nüfuz garantileyecek genişlikte bir ekonomik yayılma planını
Asya, Afrika ve diğer az gelişmiş bölgelerde uygulamak zorundayız...
Yardımda- birinci gruba, bizimle dost olan ve bize uzun süreli askeri paktlarla
bağlanmış olan ülkeler girer. Bu ülkelere yapılacak yardımlar ve açılacak krediler
öncelikle askeri nitelikte olmalıdır.
OLTAYA YAKALANMIŞ BALIĞIN YEME İHTİYACI YOKTUR.
Bu noktada Dışişleri Bakanlığı ile aynı fikirdeyim, genişletilmiş iktisadi yardım,
-örneğin TÜRKİYE'YE- bazı hallerde düşünülenin tersi sonuçlar verebilir.
Yani BAĞIMSIZLIK eğilimini artırıp, mevcut askeri paktları zayıflatabilir.
Bu tip ülkelere -TÜRKİYE gibi - doğrudan doğruya iktisadi yardım da yapılabilir,
ama bu bize uygun ve bağlı hükümetleri iktidarda tutacak ve bize düşman muhalifleri
zararsız bırakacak biçim ve miktarda olmalıdır. Bunlarla bağlantılı olarak özel sermaye
yatırımlarım da ayarlamak gereklidir. Hükümet, özel sermaye yatırımlarını cesaretlendirmeli
ve onlardan akıllıca yararlanmasını bilmelidir. Bu yatırımlar yardımıyla birçok politik
amaca ulaşılabilir. Bu tip özel sermaye yatırımları zamanla bütün gayrı meşru muhalefeti ve politikamıza karşı mukavemeti ortadan kaldırabilmen veya nötralize edebilmelidir.
Ayrıca bizi desteklemekte kararsız ve sallantılı olan bütün şahsi teşebbüs ve menfaat
çevrelerini etkilemelidir. Aynı zamanda ABD ile işbirliğine hazır yerli işadamlarına
yardımı artırmalı ve böylece bu işadamlarının, İLGİLİ ÜLKENİN EKONOMİSİNDE kilit
noktalarını ele geçirmeleri, buna dayanarak politik etkilerinin artması sağlanmalıdır."

Nelson A. ROCKEFELLER’İN Başkan Eisenhower’a yazdığı mektup'tan

quote:

Orijinalden alıntı: sefa85

Bu uzay üslerini nasıl kurdular peki.batılı devletlerin ve batılı şirketlerin yaptığı yatırımlarla.ABDli şirketler ilk önce yatırım yaptığı yerin adetlerini öğreniyorlar.Hindistanda bir kız babasından izin almadan bir işte çalışamıyor bir yerde.Mesela kız IQ 120 üzerinde ve iş hayatında çok başarılı olacak gidip ABD şirketi çalışması için babadan izin alıyormuş