Ekrem İmamoğlu, Kıbrıs’tan İstanbul Üniversitesi’ne nasıl geçiş yaptığını anlattı. (3. sayfa)

Ne güzel bir hayat.

Tadından yenmez.

Milletin oğlu kızı, milyonlarca genç çalışıp didinsin, dershanelere gidip kafa patlatsın, ana babalar o dershanelere olmayan paralarını yatırsın ama sen hiç zahmete girme. Ne gerek var tatlı canını üzmeye. Hayaller şelale tabii. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne girmek istemişsin, hem de İngilizce olanına. Ama sonuç hüsran olmuş. Vallahi ben demiyorum, senin için yazılan kitapta var bu satırlar. Zaten en az 400-450 puanı tutturacağına sen de inanmıyordun. Ama ne gam. Hoop! Bir bakmışsın ihalelerin vazgeçilmez ismi, ANAP’lı müteahhit baban parayı bastırmış, Kıbrıs’ta Özel Girne Amerikan Üniversitesi’ne kapağı atmışsın.

MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR

Oradaki okul hayatını sosis mosis, futbol hikâyeleri ile anlat ama asıl meseleyi saklayamazsın.

Belli ki bir-iki yıl vakit geçirmiş sonra da nasıl ayarladıysan, kazanamadığın İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne yatay geçiş yapmışsın. Hem de hukuksuz ve usulsüz olarak.

Neden hukuksuz ve usulsüz?

Çünkü yatay geçiş yaptığın 1990 yılında özel Girne Amerikan Üniversitesi’nin YÖK nezdinde VE Türk üniversitelerinde denkliği yok. (*)

1993-94 döneminde konulmuş denklik.

Bu ne demek? Sen 1990 yılında oradan buraya yatay geçiş yapamazsın demek güzel kardeşim.

Mızrak çuvala sığmıyor anlayacağın üzere.

Sen de bal gibi biliyorsun bu geçişin hukuk dışı ve usulsüz olduğunu. Kıvranman, saçmalaman bu yüzden. Tuhaf masallar anlatıp yalan üstüne yalan söylüyorsun be arkadaş. Terliyorsun, acayip el kol hareketleri ile konuşuyorsun. Hiç durmuyorlar. Beden dili okuyanlar çoktan teşhisi koydular bile.

Yalan söyleyenlere özgü davranış biçimi.

Gerçi bu bizim için malumun ilanı da neyse.

TEZEKTEN TERAZİNİN…

Sonuçta hukuksuz ve usulsüz olarak girdiğin İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletmeden İngilizceyi öğrenemeden mezun olmuşsun. Daha doğrusu seni mezun etmişler ve eline de bir diploma tutuşturmuşlar.

O diploma geçersiz dostum.

Neden geçersiz olduğunu günlerdir anlatıyoruz.

Hukuksuz ve usulsüz girdiğin okulda okuyamaz ve mezun olamazsın.

Sana bu diploma hukuk dışı verilmiş. Onu hiçbir yerde KULLANAMAZSIN, bilmiş ol.

Buradaki asıl suçlu sadece sen değilsin.

Sana bu imkânı tanıyan o zamanki yetkililerin tamamı da bu durumdan sorumlu.

Hani bir laf vardır ya “Tezekten terazinin b.ktan olur dirhemi” diye… Tam da o hesap.

Buna izin veren sistem varken sadece sana niye kızalım ki.

Kimdi o zamanın Rektörü?

Cem’i Demiroğlu.

Evet, o ve onunla birlikte çalışan tüm yetkililer, bu yasa dışı geçişlerden sorumlular.

YÖK VE İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ NEYİ BEKLİYOR?

Yatay geçiş skandalı ortaya çıkınca okulunu ziyaret etmiş.

Ne garip adam. Her yol mübah onun için. Hiçbir normatif değeri yok sanki. Ağızlarını açtıklarında ahlaktan dem vuranların ona sempatilerini ise Anomi, yani değersizleşme, ahlaki rehberlikten yoksunluk olarak görüyorum.

Her şey ortada.

YÖK ve İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü derhal bir açıklama yapmalıdır. Eğer minareye kılıf hazırlıyorlarsa bilmeliler ki karşılarında, bu ülkede çocuklarını istedikleri okullara sokmak için canlarını dişlerine takıp hayat mücadelesi veren anne babaları, bu yolda kafa patlatan ama bunun gibiler yüzünden hakları ellerinden alınan gençleri bulurlar.

Var mı böyle dünya? Sen gece gündüz aylarca çalış didin, İngilizce İşletmeyi kazanmak için uykusuz geceler geçir, sonra birileri gelsin, baba parasıyla girdiği özel okullardan, üstelik de DENKLİK OLMADIĞI HALDE, hukuksuz olarak YATAY GEÇİŞ yapıp senin hakkını gasp etsin.

Babasının dediğine göre onunla birlikte 11 kişi daha varmış.

YÖK ve İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ kim bu 11 kişi açıklamalı. Yazıklar olsun, gerçekten.

Yataydan diplomanın alameti farikası ve Ekrem İmamoğlu ile Asil Nadir’in üç ortak noktası - Fuat Uğur - Köşe Yazıları - TV100

Yok reis, benim İmamoğlundan yana bir derdim yok. Sadece ilahi adaletin tecellisini belirttim. Zira topluma hak ettiği adaleti tam sağlıyor. Kasımpaşalı Reis'in diploma sorunsalı, bir başka Karadenizli'ye sıçradı. Reis'i diploma üzerinden vururken, hiç aklına gelir miydi başka bir Reis'i yine diploma üzerinden savunmaya geçeceğin?!

Baştan beri bir tezim vardı; Reis'i neyle suçuluyorsan yarın bir başka Reis'i aynı şey üzerinden aklamaya çalışacaksın. Buna karma da diyebilirsin, ya da ilahi adalet, ya da yansıma.

Milyonlarca diplomalı içinden diploma sorunsalı yaşayan ikiliyi kim bahşetti bu topluma; Tanrı yoktur diyebilir misin. Her şey tesadüf mü?!

Bu daha başlangıç. Tezim gerçeklelecek. Reis'in diğer her sorunsalı yeni Reis'de tecelli edecek.

Tek ayak üstünde 40 yalan söylüyor

adam cambazın biri...

Hatta usta bir hokkabaz...

İstanbul tekfuru, "Kanun tanımam deler geçerim" diyor!

Kurdun dişine kan değdi bir kere, durmaz artık.

Hokus pokusla milleti cambaza baktırıp duruyor.

Paralı uşaklarına "siyasi yasak" muhabbeti yaptırarak mahkemeye baskı kuruyor...

Ama adamın yumuşak karnı diploması!

O mesele ... uykularını kaçırıyor.

Özgür Özel'e bel altı vuruşların sebebi de diplomadır!

Seni gidi kurnaz seni!

Senin için siyaset yasağına gerek yok oğlum...

Sen zaten otomatik olarak yasaklısın...

Ne diyor cumhurbaşkanı seçilme şartları?

"40 yaşını doldurmuş olmak."

Yaşta sorunun yok tamam...

Ama diğer şart sorun yaratıyor.

"Yükseköğrenim mezunu olmak!"

Bu durum sende yok oğlum...

Var da yok!

Bir de "Allah'ın sopası yok" derler...

Bundan âlâ sopa mı olur?

Yaptığın sahtekârlık gün gelir bumerang gibi sana döner.

Reis'in diplomasını diline dolayan alçaklar, hadi Ekrem'inkini de konuşsanıza...

Ama Saygı Öztürk gibi palavra keserek değil...

***

Ekrem İmamoğlu'nun Kıbrıs'tan yatay geçişiyle ilgili sahtekârlığın ortaya çıkması, babasının ve ekibinin kimyasını bozdu.

Tezgâhı Fuat Çelebioğlu'nun hazırladığı, işin içinde eski ANAP Trabzon mebusu Eyüp Aşık'ın adının geçtiği iddia ediliyor.

Baba Hasan İmamoğlu'nun ANAP Merkez İlçe Başkanı olması bu uyduruk geçişte etkili oldu.

Rahmetli Necmettin Karaduman'ın ve Orhan Karakullukçu'nun adından boşuna söz ediliyor.

Dedik ya Allah'ın sopası yok!

Sahtekârlık yaparsan gün gelir karşına dikilir...

KKTC'deki YÖK muadili YÖDAK 1993'te kuruldu.

O yıllar YÖK istese de Kıbrıs'taki bir üniversiteyi tanıyamazdı!

Denklik işi baştan tıkalı yani.

"Yatay geçiş" yapılamaz!

Denklik 93-94'te konulmuş...

Boşuna lataris etme oğlum!

Sen "latarisin" ne demek olduğunu iyi bilirsin...

O diploma geçersiz, yalanı dolanı bırak...

***

1990 senesinde Özel Girne Amerikan Üniversitesi'nin Türk üniversitelerinde hiçbir karşılığı yok...

Siyasi yasağa da gerek kalmadı...

Adam "tahsilden" yasaklı zaten!

YÖK eninde sonunda bir açıklama yapacaktır.

Zamanını bekliyorlardır.

O yılların fakülte genel sekreteri sağdır konuşabilir...

Baba Hasan'ın "Beştepe Hayalleri" suya düştü yazık!

Ekrem kendini var eden Kemal Kılıçdaroğlu'nu yedi.

Kılıçdaroğlu şimdi sinsi sinsi gülüyordur...

Ekrem'in elemanı İsmail Saymaz, Gülşah Durbay iddiasını Kemal Kılıçdaroğlu'na dayatıp meseleyi "diplomadan" uzak tutmaya çalışıyor ama yemezler oğlum.

Bel altı vuruşlar Özgür Özel'in de Deniz Baykal gibi bırakıp gitmesini sağlamak içindir.

Bu tezgâh da tutmadı Ekrem Efendi...

***

Bu beceriksiz adam İstanbul'u borç alamaz hâle getirdi.

Bakan Mehmet Şimşek'le buluşması, Paris ya da Roma gezisine para istemek için bile olabilir. Sosyal medyadan biri aşağıdaki tespiti yaptı:

Ekrem İmamoğlu, sağcı değil.

Solcu değil.

Şeriatçı değil.

Laik değil.

Dindar değil.

Atatürkçü hiç değil...

Yağmur nereye yağarsa tarlayı oraya çeken birisidir.

Bir yıl önce Feshane'de satanizm ve LGBT temalı sergi açıldı.

Serginin hamisi İBB... İmamoğlu'na satanizm temalı heykel verildi. Bu zihniyete ülke teslim edilirse 1 yıla kalmaz devlet eliyle bakire kurban etme ayinleri bile başlar.

Diploman geçersiz oğlum - ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY) (sabah.com.tr)