^^Babam yıllar önce akşam yemeklerinin artıklarını sokak kedilerine verirdi. Ve babamın bir de favori kedisi vardı. Adını babam 'Boncuk' koyduydu(vay peder, çok özgün bi isimmiş). Sonra bi gün 'babamın favori miyavı vefat etti. O gün bu gündür yemeğin artıklarını kedilere vermedi babam 'benim yemek verdiğim favori kediler ölüyo' diye düşündü hep. Her akşam adını andık 'favori kedi Boncuk'un 'Nur içinde yatsın favori.
^^Babam kardeşime de 'eşşek sıpası' lakabını takdıydı. Ve akşam yemeğimizi zehir zıkkım etme yetisi ihsan eyledi ona.
^^bizim evde sürekli yemek konuşulur. Bazılarının küçüklükten ingilizcesi yüksektir, çünkü evinde ingilizce konuşan birileri vardır. Benim de türk mutfağı üzerine azımsanmayacak nitelikte teorik bilgilerim var ailem sayesinde. Teorik sadece heee, pratiğe geçiremem hiç o ayrı bi konu. her yemekten sonra babam karnını okşayarak; -nasıl yedik be hanım' der. Ama öyle bir der ki göbek yerine kucağında dolu poşet var, yüzünde VUSLATA ERMİŞ bir tebessüm ile. Ve annemin yaptığı ilginçtir 'eline sağlık' dediğin zaman hemen yemeğin tarifini anlatmaya başlar. Ve babam derki: -ben dışarı çıkıyorum Hanım. Biraz gezeyim, yorulayım ki bir daha acıkayım ve bir daha yemek yiyeyim. Nasıl bir hayat lan bu. Her gün tekrarlanırsa insan çıldırır değil mi? Aile evinde hergün bu muhabbetleri duyup ziyafet çekmektense, öğrenci evinde aç kalıp bu sohbetleri duymamak daha iyi. (bu söylediğime hiç inanmıyorum, makarna komasına girmemişim henüz demekki bu yazıyı yazarken)
^^Liberal Ali'nin sözü: bana ingilizce 1 kelime öğretenin 40 yıl ofisboyluğunu yaparım.
^^Çok yalancı bir insan düşün. Bu adam çok yalancı olduğundan kimse inanmıyor. Bizim yalancı bir gün ölüyor. Yıkatıp pamuk tıkmaya götürüyorlar, yalancı bir anda canlanıyor. -bana pamuk tıkmayın, bakın yaşıyorum.. karşısındaki; -Ulan adam yaşarken yalan konuşuyodu, öldü hala yalan konuşuyo... -abi valla ölmedim, yaşıyorum. -bak hala yalan konuşuyo. (tüm çabalarına, hatta yapmış olduğu bale gösterisine rağmen yaşadığına inandıramayıp pamuğu tıktırıyor. yalancı; -En değerli yerime pamuğu tıktılar yaşasam nolur artık. E gömün bari... diyor.(güzel karikatür olur bence bu senaryodan değil mi?)
^^Ergenliğe yeni girmiş tecrübesiz kişileri ben 'amatör abaza' olarak tanımlıyorum ve bence iyi ediyorum.
Tanıdık bir amatör abazayla toplu taşıma araçlarında beraber bulunmak sinir bozucudur. Sana birşey sorar ve sen cevap verirken sağda solda kız keser. Dinlemiiceksen ne soruyosun lan mr. abaza. Soru sormasının sebebi de bu amatör abazanın yaptığı kız kesme operasyonu'nun toplum tarafından ahlaksız birşey olduğunu düşünüp diğer insanlara şu mesajı vermesi içindir. -bakın ben konuşulanı dinlerken etrafı sadece öylesine bakınıyorum, aslında konuşulanı dinliyorum. Kız kesmiyorum. Amatör bir abaza değilim.
^^ Kızların tokalaşma biçimi çok ilginçtir. zaten tokalaşma yeteneğini geliştirmiş bir bayan kariyer yapma potansiyeline sahiptir.Potansiyele sahip olmayan bayanlar; elinin uzun olan 3 parmağının yüzde 40'lık kısmını tutmana izin verir.O tokalaşma şekliyle bir bayanı kurbanlık pazarlığı yaparken düşünemiyorum. -Kurbancı bey %40'ımı aştınız. -Butçenizin yüzde gırkını mı? - Hayır, elimin sadece yüzde kırkını tutturuyorum Kurbancı bey. - Gurbancı bey gurban olsun saa. Nasıl filsefedir bu!. Yirim senin patini.
Kendinize iyi bakın dostlar...Görüşürüz, ensenizden şaplattım. ;)