Esed rejimi: Hatay'ı Türk işgalinden kurtarmayı hedefliyoruz (3. sayfa)

Suriye ile anlaşamazsak ypg engelleyemezsin lafı komik olmuş. ypg şuan tırlar dolusu silah yardımını yapan Suriye değil Amerika hatırlatırım. olayın perde arkasındaki ülkeyi es geçmen ilginç bir durum .. amerikanın desteklediği terör örgütünü ortada bir devlet yokken Suriye devleti demen 'de acayip bir durum Rusya ve İran diyeceksin Suriye diye şuan bir devlet yok...

Suriyeliler bu saatten sonra Esad orda durduğu sürece gitmez.. kendi halkına varil bombası atan bir şahsa kimse güvenemez. Irak'tan bu saatten sonra bir şey beklenilemez bölünmüş bir durumda. İran desen geçmiş tarihten günümüze kadar tarafımıza sinsi politika izleyen bir anlayışları var .. Suriye zaten hiç konuşmayalım ortada bir devlet yok sadece bir piyon var.

Amerika'nın borusu artık bu bölgede geçmez. YPG'ye tüm destek Amerik'dan ama Rusya'nın da kaşı gözü oynuyor. Bizim de Rusya ile pek çok yerde görüş ayrılığımız var. Hiç değilse burada "e madem öyle diyorsun" ABD'nin değil Rusya'nın yanında konumlanmalıyız. Biz Rusya'ya ödün verirsek o YPG'yi peçete gibi atar bir kenara. Hem şunu da unutma Suriye bir devlet. Eğer bu düşmanlık uzun yıllara yayılırsa ne onlar için ne de bizim için iyi olur.

İşte bu bölgede herkes birbiri ile düşman olduğu için emperyalistler her birini sırayla mideye indiriyor.

hatayda bi çok evde esad ın fotoğrafı vardır. sevenleri vardır hatta Mihraç Ural aslen hataylı suriye ordusunda komutandır.

Türkiye Suriye den çekilirse sana olacağı söyleyeyim esad dediğin bu piyon direk kuzey bölgesini ypg peşkeş çekecek. çünkü işine gelecek bunların şu vaziyette bile Hatay İskenderun demesi hala aklında bir soru işareti bırakmıyor mu? Esad'ın babası Pkk alenen destek veren birisiydi teröristlere kamp tahsis ediyordu.. keza Esad'da öyle. konunun başlığından bile bunların emelleri ortadayken neyin anlaşmasını yapacaksın.

Zamanında Apoyu vermezseniz giriyoruz dediğimiz ülke bizi bugün işgal etti. Teşekkürler Türkiye

Esed yok yalnız, sadece adı kaldı, aslında Rusya+İran ile ABD Suriye'yi paylaştı bile.

Hataydakiler Nusayridir de ondan. Müslüman Suriyelilere sor bakalım Esed'i seviyorlar mı? Mihraç Ural denen köpek de yıllardır Türkiye'nin terör listesindedir, geberemedi gitti; aslen TC vatandaşıdır ama Esed'in safında savaşıyor. Eski THKP-C üyesidir."İskenderun Sancağının Kurtuluşu için Halk Cephesi"nin komutanıdır. Anla artık bunun ne mal olduğunu.

Nusayri rejimi diyerek niyetin baştan belli. Suriye kürtleri aynı şekilde demokrasi istese aynı şekilde mi yazacaktın? Tabiki hayır. Mezhep kastederek kimseye o dinden bu dinden değil diyemezsin. Sünniler olmasa suriye ordusu ayakta kalamazdı. Ayrıca sunni dediklerinin toplanmasını ve birlik olmasını kim sağladı? Abd, bae, türkiye gibi ülkeler. En büyük kazığı yiyen türkiye.

Suriye ve diğer arap ülkeleri demokrasinin beşiğiydi de esad mı bozdu? Hayır. Hangi arap ülkesine demokrasi gelmiş? O günleri hatırlıyorum 6 ay dayanmaz dediler esad için. 10 sene oldu. Mülteci konusunda 100 bin kişi kırmızı çizgimiz demişti hükümet. 5 milyonu geçti.

Devletin ordusuna silah çeken her ülkede haindir. Halk protesto ediyor diye hükümeti bırakıp gidecek değil. Hem muhalif dediklerin silahı nereden buldu? Protestocuda o silahlar ne gezer?

Aynı filmi 1982'de de gördüler mısır destekli müslüman kardeşler denedi hama şehrinde bir tanesi bile canlı kalmayacak şekilde hepsini öldürdü suriye ordusu.

2011'den önce ypg yok denecek birşeydi, türkiyede suriyeli falan yoktu. İsyancıları allayıp pullayıp ismine milli ordu demekle milli olmuyor. Zaten esad büyük şehirleri hep almış halep-şam onda gerisi ne ki? Hem o sünni denen kesim savaşı kazansaydı bile bunları fonlayan ülkeler belli türkiyenin ne çıkarı olacaktı? İsrailden gelen suriye topraklarından geçecek doğalgaz boru hattı mı? Kuzeydeki halk kovulurken oraya ypg yerleşti türkiye kazığın hasını yedi.

çakaldaki mezhepçilik ülke sınırılarını da aşmış

sadece sunnileri müslüman olarak kabul ediyor

Çoktan işgale uğradı gaziantebe gazisuriye diyorlar. Avrupa birliği para verdikçe ne önlemi bunları tepemize çıkarırlar. Senden benden her türlü öncelikliler. Tek yapamayacakları bota binip yunanistana gitmek o zaman engelleniyorlar parayı veren öyle istiyor.

Türkiyenin yapması gereken sınırı kapatıp sınırın ötesine çadır kampları kurmaktan başka birşey değildi. Ortaasyadaki ülkeler afganlara sınırını açmadı. Batının oynuyla oynayıp bizi batırdılar. Adamların parası yandı bizim ülke bitti.

Sadece Esad rejimi değil Suriye Fransız mandacılığından çıktığından beri Hatay'ı geri istiyor.Suriyelilerin aklında Hatay Fransızlar tarafından Türkiye'ye verilen kendilerine ait bir toprak parçası.Dahası o dönem Hatay'ın adı ''İskenderun'' idi.Hatay adı Atatürk tarafından verilmişti.Hatay'ın anlamı hem Anadoludaki Hattilerle bağlantılı hem de Çin'in Kuzey'indeki Türk kabilelerinden 'Hıtaylar' ile bağlantılıdır.Atatürk'te İskenderun'u ''40 asırlık Türk yurdu'' olarak gördüğü için adını hem Anadolu ile bağlantılı hem de Orta Asya'daki Türk kavimleriyle bağlantılı olması açısından şehrin adını 'Hatay' olarak değiştirmişti.

Suriye ise Fransız mandacılığından çıktığından beri Hatayı her zaman geri istemiştir.Hatta 1950'li yıllarda iki ülke arasındaki ilişkiler Hatay meselesi yüzünden iyice gerilmiş ve Türk ordusu Suriye sınırına yığınak yapmıştı.Tabii Soğuk Savaş şartları içinde Türkiye'nin Suriye ile savaşması beklenemezdi ancak Türkiye Hatay konusunda hassas olduğunu Suriye sınırına asker yığarak tüm Dünya'ya göstermişti.Zaten 2000'li yıllarda temizlenmesi gündeme gelen mayınlı arazilerde 1950'li yıllarda Hatay üzerinde gerilen ilişkilerden dolayı sınırına döşenmişti.

Türkiye-Suriye ilişkileri bu nedenle 2000'lerin başlarına kadar her zaman gergin geçmiştir.Özellikle 1980'lerde Türkiye'de artan PKK terörüne baba Hafız Esad'ın aktif destek vermesi,PKK'lı teröristleri ülkesinde himaye etmesi dahası terör örgütü lideri Apo'nun Şam'da ikamet etmesine göz yumması iki ülkeyi savaşacak duruma getirmişti.Özellikle 1998'de Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Attila Ateş'in Suriye sınırında doğrudan Şam'ı savaşla tehdit etmesi üzerine Suriye PKK'ya olan desteğini kesmiş ve Apo'yu sınır dışı etmişti.

Baba Hafız Esad'ın 2000 yılında ölmesiyle beraberde Türkiye-Suriye ilişkilerinde yeni bir dönem başlamıştı.Özellikle 2002'de Türkiye'de iktidara gelen yeni bir partinin 'komşularla sıfır sorun' politikası en çok Suriyeden karşılık bulmuş ve Türkiye-Suriye ilişkileri önceki dönemlerde görülmemiş ölçüde gelişme kaydetmişti.Öyle ki;

1-Türkiye-Suriye arasında ticari,siyasi,askeri ve eğitim alanında anlaşmalar üst üste yapılıyordu

2-Türkiye-Suriye arasında vize şartının kaldırılmasına hazırlanılıyordu

3-1950'li yıllarda sınıra dökülen mayınların temizlenmesi gündeme geliyor ve temizlenen arazilerin Türk-Suriyeli köylüler arasında tarıma kazandırılması planlanıyordu

4-Türkiye ve Suriye hükümetleri ortak bakanlar kurulu toplantısı dahi yapabiliyordu (bu ilişkilerin hangi seviyeye geldiğini göstermesi açısından çarpıcıdır.Özellile o dönem paylaşılan şu haberlere ve altına yapılan yorumlara bakın: https://www.haber7.com/siyaset/haber/444407-turkiye-suriye-ortak-kabine-toplantisi

https://www.sabah.com.tr/gundem/2009/12/23/suriye_ikinci_evimizdir

5-İki ülkenin liderleri misafir edildiklerinde en üst seviyeden ağırlanıyorlardı

Velhasıl 2011'de Suriye'de ayaklanmalar başlayıncaya kadar Türkiye ve Suriye arasında ne Hatay sorunu vardı ne de PKK sorunu vardı.İki ülke geçmişte kalan sorunları deşmeden ilişkileri ileri seviyeye taşıma gayreti güdüyordu.

Şimdi kendimizi kandırmayalım Türkiye'nin 2011'de Suriye rejimine karşı tavır almasının tek nedeni Amerika'dır.Ne Hatay'dır ne de PKK'dır.Türkiye 2011'de Ortadoğuda yaşanılan Arap Baharı ile üst üste düşen rejimlerin ortaya çıkardığı boşluğu kendisi doldurmak istemiştir.Suriye'de de Esad'ın kısa sürede devrileceğini düşünmüştür.Aynen Mısır'da,Tunus'ta,Libya'da rejimlerin devrilmesi gibi...Hatta buna öylesine inanmışlardı ki Esad rejimine ömür bile biçiyorlar ''Üç aya kalmaz gider'' diyorlardı.Dahası bazıları hızını alamayıp ''Şam Emevi Camisinde Cuma namazı kılacağız'' bile diyordu.Bu düşüncelerin havada uçuştuğu günlerde bir de ortaya ''yeniden osmanlı'' sloganları çıkmaya başlamıştı.Öyle ki bazı kimseler ''90 yıllık rüya bitti Osmanlı tekrar geri dönüyor'' bile diyordu.

İşi özü bizim Esad rejimi ile düşman olmamızın nedeni ne Hatay'ı geri istemeleri ne de PKK'ya vaktinde destek vermeleriydi.Biz sadece Amerika ile beraber Suriye macerasına atıldık.Mesele bu kadar basit ve açıktır.

Suriye meclisinin bu kararına gelince hiçbir geçerliliği yoktur.Suriye meclisi muhtemelen bu kararı Rusya'nın isteği üzerine ilan etmiş gözüküyor.Zira Türkiye Karadeniz'de Rusya'ya karşı NATO'yu güçlendirme gayreti içinde.Dahası Kırımın Rusya tarafından ilhakınıda yasa dışı olarak görüyor ve kabul etmiyor.Türkiye bu meselede Ukrayna'dan yana.Doğal olarak Rusya'da Türkiye'ye karşı Hatay meselesini Suriye aracılığıyla gündeme getirmesi hiçte süpriz olmaz.Zaten geçen yılda Rus merkezli Sputnik haber sitesi ''Çalıntı bölge’ 80 yıl önce Suriye sınırında olan bölge Fransa tarafından Türkiye’ye neden verildi?” şeklinde bir haber yapmış ve Türkiye'de tepkiyle karşılanmıştı.Hatta Türkiye'de bulunan Sputnik Genel Yayın Yönetmeni ve üç çalışan gözaltına alınmıştı.

https://odatv4.com/guncel/hataya-calinti-bolge-dediler-29022038-179383

https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/son-dakika-sputnik-calisanlari-gozaltina-alindi-5654232

Yani her fırsatta ''Esed'in ne gücü var?Onun tüm gücü Rusya'dan geliyor.Putin izin vermese tuvalete bile gidemez'' diyen tiplerin gelip burada ''İşte bakın Esed rejimi bizden Hatay'ı geri istiyor'' demesi nasıl bir ironidir açıklayabilecek biri var mı?

Dahası Esad rejimi önce İsrail'e kaptırdığı Golan tepelerini geri alsın.Ayrıca Hatay'a gelinceye kadar şuan Türkiye İdlipte,Afrinde,El Babta ve Barış Pınarı harekatı bölgelerinde...Dahası YPG neredeyse tüm Kuzey Suriye'yi elinde tutuyor.Önce buraları geri almayı düşünsün ondan sonra Hatay meselesine gelsin...Gerçi böyle Suriye'ye bakınca aslında bu açıklamanın Rusya tarafından yaptırıldığı çok bariz gözüküyor.Suriye bırakın bugün Hatay'ı geri almayı bölünmemek için uğraşması gereken bir ülke...

Esad'in bu sacmalamasi ne "Turkiye'nin Esad ile anlasmasi gerek" diyenlerin kadar hakli olduklarinin en net gostergesi.

"Esad saksakcisi" dedikleriniz Turkiye Cumhuriyeti'nin cikarlarini sunni-ummetci hayalciligin ustunde goren gercek vatanseverlerdir. Turkiye'nin cikarlari komsu ulkenin ic savasina destek vererek degil, disaridan kontrol ederek; savasi uzatarak degil sonlandirarak saglanir. Suriye'de 10 yildir suregelen ic savasi sonlandirmanin tek yolu mesru yonetimin ulkenin topyekun kontrolunu 10 yil onceki haliyle eline almasidir. Ne kadar aglasaniz da o mesru yonetim Esad'dir. "Esad saksakcilari" dedikleriniz, Turkiye'nin Suriye'nin mesru yonetimiyle anlasmasi gerek diyenlerdir.

Sen Suriye'nin mesru yonetimini ve toprak butunlugunu tanimazsan, onlar da boyle ileri geri konusur, Turkiye'nin toprak butunlugunu tartismaya acmak, hatta tehlikeye atmak icin elinden geleni yapar.

Sen Musul, Kerkuk Turk'tur deyip isgalci politikalar gudersen baskasi da gelir Diyarbakir Kurt'tur, Hatay Arap'tir der, verecek cevap bulamazsin.

Sen baska ulkenin teror orgutunu sinir otesinden besler, egitir, ona karsi kullanirsan, baskasi da PKK'yi besler, egitir, kullanir, agzini acamazsin.

Sen önce topraklarını , petrollerini Rusya, ABD ve onun işbirlikçilerinden kurtar....Sonra gel konuşak aga.....Önce bir cami duvarı bul işe......