Şimdi Ara

Ford neden tüm modellerini sunmuyor? (3. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
45
Cevap
0
Favori
5.675
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Bence de Connect sedan olmuş Türkiye'de satılan modellerin çok daha şık olduğunu düşünüyorum, ecoboost gibi motorların gelmesi de yakındır.

     Ford neden tüm modellerini sunmuyor?
  • ecoboost motorlar bi gelse ah ahhh. o zaman atarız havamızı. beklemeye devam...
  • geri zekalı herifler Focus 1 i siteden kaldırmayı unutmular
  • ford a alman markası diyen arkadaş en kısa zamanda kendine reset atsın.

    ford amerikan markasıdır tamamıyla. çeşitli yrlerde fabrikası var diye oranın malı olacak diye birşey yok.
    O zman türkiye nin bir çok markası var
  • Ford dünaynın her yerine yayılmış bir marka. Ama Amerikalı bir markadır. Ancak Amerikan otomobil kültürü Avrupa'ya göre bambaşka olduğundan Avrupa pazarı için ayrı modeller geliştirmiştir. Bunların başında Fiesta, Focus ve Mondeo gelir. Transit Connect de böyledir.

    FOrd'un Avrupa'daki merkezi İngiltere'dir. Avrupalı modeller de burada geliştiriliyor. Gebze'deki ar-ge merkezinde çalışan bir arkadaşımdan biliyorum, sürekli İngiltere'ye gidip geliyorlar.

    Şunu iyi bilin ki Ford Amerikalı modelleri ile Avrupa pazarında hiçbir şekilde rekabet edemez. Ki bu yüzden Avrupa için ambaşka modeller üretiyorlar. Yeni Fiesta, Focus ve Mondeo ile üstünde durdukları şey daha kaliteli, konforlu ve güvenli hissettirebilmektir ki, "Germanic Feel" bile demişlerdir buna. Yani Alman markaları ile yarışmaya çalışıyorlar bu pazarda. Ki bunu da hem kısmen başarıyorlar, hem de rekabetçi fiyatlandırma ile B C ve D segmentlerinde birinciliğe oynuyorlar. Opel'i geçip gittiler, VW nin yanına geldiler pek çok açıdan. Üstün yol tutuş gibi belli özellikleri de ayrıca öne çıkıyor bu modellerin.

    Bu Germanic Feel meselesinin iyi bir örneği Ford Focus'tur misal. Direksiyonuna oturduğunuzda gerçekten kaliteli bir arabada olduğunuz hissini verir. Kullanılan malzemeler, koltuklar premiumdur, işçilik ana detaylarda çok özenlidir. Ama arkasına geçtiğinizde büyü bozulur, arka taraf öyle değildir. Tabi fiyatı normal tutmak için böyle yapmışlar adamlar, sineye çekmek lazım. Mondeo ise çok daha iyi bu konuda.

    Avrupalı bir Ford'dan inip Amerikalı bir Ford'a bindiğinizde Ford'un neden Mondeo'yu ürettiğini anlarsınız. Kullanılan malzemeden tutun da ergonomiye kadar pek çok nokta da olumsuz yönde farklılıklar hissedersiniz. Ayrıca bu arabaların çok yaktığını, çabuk döküldüğünü görürsünüz. Zaten AMerika'da sayamayacağımız kadar çok araba modeli vardır ve bunların Avrupa pazarında esamesi bile okunmaz, çünkü bir kere kalitesizliklerinden ve hantallıklarından başka olarak işe yaramaz arabalardır, herhangi bir segmente giremezler, girseler bile karşılarında kendilerine 5 basacak onlarca modelle rekabet etmek durumunda kalırlar.

    O zaman diyeceksiniz ki neden Avrupalı modeller Amerika'ya girip Amerikan arabalarının canına okumuyor. Mantıksız bir durum gibi görünse de işin içinde başka işler var. Birincisi Amerika'da politik olarak hemen her şeyin ithalatının önünde belli engeller var. Hem kendi tüketim kültürlerini bize ihraç ediyorlar, hem de tersinin olmasına engel oluyorlar. Ayrıca devletle iç içe geçmiş olan kendi özel şirketlerini koruyorlar. Üstüne AMerikan insanı hem bilinçli olarak Amerikan malına rağbet gösteriyor, hem de kendilerine öğretilmiş Amerikalı kimliğinin bir gereği olarak AMerikan arabasına biniyorlar. Yani aşırı derecede büyük ve kaba (bize göre kaba) arabalar, saloon modeller, SUV lar. Adamlar bizim A ve B segmenti araçları arabadan saymıyorlar. C segmentini çok küçük buluyorlar, D segmenti falan ancak kesiyor bunları. Bazen filmlerde Passat'a falan binenleri görüyoruz tek tük. Ki onun da en büyük motorlularını alıyorlar. Tabi bir BMW nin Mercedes'in orada da bir prestiji var ama, belli adetlerde belli insanların binebildiği arabalar olmaktan öteye geçemiyorlar orada. Bunun dışında VW nin SUV modelleri ve Amerika pazarı için ürettiği Routan gibi modelleri iyi satılıyor, tuningci gençlik ise Japon arabalarını seviyor. Ama burada yüksek pazar paylarından söz etmiyorum, başarı elde eden modeller de zaten Amerikalının kafasındaki otomobil kavramı ile ters düşmeyen modeller. Gözü açık bazı Amerikalılar Avrupalı arabanın üstünlüğünü biliyor, ki yakın zamanda Ford'un Avrupalı Fiesta'yı Amerika pazarına sunması söz konusu. Türk Transit Connect ise zaten pazara sunuldu. Bu da bir adımdır ama tutunabilecekler mi bilemem.

    Söylemek istediğim şu ki, görüntülerini beğenseniz bile Amerikan arabaları Avrupalı arabaların yanında metal ve plastik yığınından başka bir şey değildir. Bunu en prestijli ve pahalı bir Amerikan SUV'undan inip, Avrupalı bir SUV'a bindiğiniz anda anlayabilirsiniz. Ya da Japonlara diyeyim, onlar da Avrupalı sayılırlar, Avrupa pazarının beklentilerine cevap verebilmişlerdir. Tıpkı Amerikalı Ford gibi. Ha bir de Opel'in mirasını devralan Chevrolet var.




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.