Şimdi Ara

Gerçek olabilir mi ?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
23
Cevap
0
Favori
11.841
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • İki Bin Yıllık Taş Kesilen İnsanlar



    Kuran'da geçmiş kavimlerin haberleri ile ilgili pek çok ayet vardır. Kuşkusuz bu haberler, üzerinde düşünülmesi gereken konulardır.



    Kuran'da geçmiş kavimlerin haberleri ile ilgili pek çok ayet vardır. Kuşkusuz bu haberler, üzerinde düşünülmesi gereken konulardır. Bu kavimlerin büyük bölümü, kendilerine gönderilen peygamberleri yalanlamış, hatta onlara düşmanlık göstermişlerdir. Bu taşkınlıklarından dolayı da 'ın azabıyla karşılaşmışlar ve yeryüzünden silinmişlerdir. Kuran'da, bu helak olaylarının sonraki insanlara da birer ibret olması gerektiğini bildirir.

    Vezüv Yanardağı'nın patlaması ile tarihten silinen Pompei kentinin durumu da bu konuya örnektir. Vezüv Yanardağı, İtalya'nın, özellikle de Napoli kentinin sembolüdür. Vezüv'ün batı yamacında Napoli, doğu yamacında ise Pompei kenti yer alır. Yaklaşık 2000 yıldır sessizliğini sürdüren Vezüv Yanardağı'nda geçmişte yaşanan bir lav ve kül felaketi, bu kentin insanlarını ani bir biçimde yakalamıştı. Felaket öylesine ani olmuştu ki, herşey 2000 yıl öncesinde olduğu gibi kaldı. Sanki zaman dondurulmuştu.

    "İbret Dağı" olarak adlandırılan Vezüv'ün bu şekilde tanımlanması boşuna değildir. Ünlü Sodom ve Gomorra kentlerinin başına gelen felaketle, Pompei'de yaşananlar birbirine çok benzemektedir.

    Kuran'da, 'ın kanunlarında hiçbir değişiklik olmadığı haber verilir. 'ın kurallarına aykırı giden, O'na başkaldıran herkes, aynı ilahi kanunla karşılık görür. Roma İmparatorluğu'nun dejenerasyonunun sembolü olan Pompei kavmi de, aynı Lut kavmi gibi, cinsel sapkınlıklara batmıştı. Sonu da Lut kavmiyle benzer oldu. bu konuyla ilgili olarak Kuran'da şöyle buyurmuştur:

    "... Onlara uyarıcı-korkutucu geldiğinde, nefretlerinden başkasını arttırmadı. (Hem de) Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp düzenleyerek. Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıp-kuşatmaz. Artık onlar öncekilerin sünnetinden başkasını mı gözlemektedirler? Sen, 'ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın ve sen, 'ın sünnetinde kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın." (Fatır Suresi, 42-43)

    Pompei'nin böyle bir felaketle yeryüzünden silinmesinde elbette ders çıkarılabilecek bir yön vardı. Tarihi kayıtlar, şehrin yok olmadan önce tam bir sefahat ve sapkınlık merkezi olduğunu gösteriyor. Şehrin en belirgin özelliği ise, fuhuşun çok yaygın olmasıydı.

    Pompei faciası öyle ani olmuştu ki, Vezüv'ün lavları bir anda tüm kenti haritadan sildi. Olayın en ilginç yanı ise, kentin günlük yaşantısı içinde, Vezüv'ün korkunç patlamasına rağmen, kimsenin kaçamaması ve adeta büyülenerek felaketin farkına bile varamamış olmasıydı. Yemek yiyen bir aile, sofradaki halleriyle aynen taşlaşmıştı. Pompei kalıntılarından çıkarılan taşlaşmış insan cesetlerinin, bazılarının yüzleri hiç bozulmadan kalmıştı. Cesetlerin yüzlerinde ise şaşkınlık ifadelerini görmek mümkündür.

    İşte facianın en dikkat çekici yönü buradadır. Nasıl olmuş da binlerce insan hiçbir şey görmeden ve duymadan, adeta ölümün gelip kendilerini yakalamasını beklemişlerdir?

    Olayın bu yönü, Pompei kavminin yokoluşunun Kuran'da anlatılan helak olaylarına benzediğini gösteriyor. Çünkü Kuran'da, helak olayları anlatılırken "birden yok olma" üzerinde durulur. Örneğin Yasin Suresi'nde anlatılan "şehir halkı", tek bir anda topluca ölmüşlerdir. Surenin 29. ayetinde bu durum şöyle anlatılır:

    "(Onlara) Yalnızca bir tek çığlık (yetti); anında sönüverdiler." (Yasin Suresi, 29)

    Pompei halkının ölümü de ayetlerde anlatıldığı şekilde, "anında yok olma" tarzında gerçekleşmiştir.

    İşte bazıları Kuran'da bildirilen bu gibi helak olaylarının önemli bir bölümü, modern çağda yapılan arkeolojik araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Kuran'da sözü edilen olayların delilleri olan bu bulgular, Kuran kıssalarının "ibret olma" özelliğini daha da açık bir biçimde göstermektedir.

    alıntıdır.

     Gerçek olabilir mi ?







  • quote:

    Orjinalden alıntı: s£stavina

    İki Bin Yıllık Taş Kesilen İnsanlar



    Kuran'da geçmiş kavimlerin haberleri ile ilgili pek çok ayet vardır. Kuşkusuz bu haberler, üzerinde düşünülmesi gereken konulardır.



    Kuran'da geçmiş kavimlerin haberleri ile ilgili pek çok ayet vardır. Kuşkusuz bu haberler, üzerinde düşünülmesi gereken konulardır. Bu kavimlerin büyük bölümü, kendilerine gönderilen peygamberleri yalanlamış, hatta onlara düşmanlık göstermişlerdir. Bu taşkınlıklarından dolayı da 'ın azabıyla karşılaşmışlar ve yeryüzünden silinmişlerdir. Kuran'da, bu helak olaylarının sonraki insanlara da birer ibret olması gerektiğini bildirir.

    Vezüv Yanardağı'nın patlaması ile tarihten silinen Pompei kentinin durumu da bu konuya örnektir. Vezüv Yanardağı, İtalya'nın, özellikle de Napoli kentinin sembolüdür. Vezüv'ün batı yamacında Napoli, doğu yamacında ise Pompei kenti yer alır. Yaklaşık 2000 yıldır sessizliğini sürdüren Vezüv Yanardağı'nda geçmişte yaşanan bir lav ve kül felaketi, bu kentin insanlarını ani bir biçimde yakalamıştı. Felaket öylesine ani olmuştu ki, herşey 2000 yıl öncesinde olduğu gibi kaldı. Sanki zaman dondurulmuştu.

    "İbret Dağı" olarak adlandırılan Vezüv'ün bu şekilde tanımlanması boşuna değildir. Ünlü Sodom ve Gomorra kentlerinin başına gelen felaketle, Pompei'de yaşananlar birbirine çok benzemektedir.

    Kuran'da, 'ın kanunlarında hiçbir değişiklik olmadığı haber verilir. 'ın kurallarına aykırı giden, O'na başkaldıran herkes, aynı ilahi kanunla karşılık görür. Roma İmparatorluğu'nun dejenerasyonunun sembolü olan Pompei kavmi de, aynı Lut kavmi gibi, cinsel sapkınlıklara batmıştı. Sonu da Lut kavmiyle benzer oldu. bu konuyla ilgili olarak Kuran'da şöyle buyurmuştur:

    "... Onlara uyarıcı-korkutucu geldiğinde, nefretlerinden başkasını arttırmadı. (Hem de) Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp düzenleyerek. Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıp-kuşatmaz. Artık onlar öncekilerin sünnetinden başkasını mı gözlemektedirler? Sen, 'ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın ve sen, 'ın sünnetinde kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın." (Fatır Suresi, 42-43)

    Pompei'nin böyle bir felaketle yeryüzünden silinmesinde elbette ders çıkarılabilecek bir yön vardı. Tarihi kayıtlar, şehrin yok olmadan önce tam bir sefahat ve sapkınlık merkezi olduğunu gösteriyor. Şehrin en belirgin özelliği ise, fuhuşun çok yaygın olmasıydı.

    Pompei faciası öyle ani olmuştu ki, Vezüv'ün lavları bir anda tüm kenti haritadan sildi. Olayın en ilginç yanı ise, kentin günlük yaşantısı içinde, Vezüv'ün korkunç patlamasına rağmen, kimsenin kaçamaması ve adeta büyülenerek felaketin farkına bile varamamış olmasıydı. Yemek yiyen bir aile, sofradaki halleriyle aynen taşlaşmıştı. Pompei kalıntılarından çıkarılan taşlaşmış insan cesetlerinin, bazılarının yüzleri hiç bozulmadan kalmıştı. Cesetlerin yüzlerinde ise şaşkınlık ifadelerini görmek mümkündür.

    İşte facianın en dikkat çekici yönü buradadır. Nasıl olmuş da binlerce insan hiçbir şey görmeden ve duymadan, adeta ölümün gelip kendilerini yakalamasını beklemişlerdir?

    Olayın bu yönü, Pompei kavminin yokoluşunun Kuran'da anlatılan helak olaylarına benzediğini gösteriyor. Çünkü Kuran'da, helak olayları anlatılırken "birden yok olma" üzerinde durulur. Örneğin Yasin Suresi'nde anlatılan "şehir halkı", tek bir anda topluca ölmüşlerdir. Surenin 29. ayetinde bu durum şöyle anlatılır:

    "(Onlara) Yalnızca bir tek çığlık (yetti); anında sönüverdiler." (Yasin Suresi, 29)

    Pompei halkının ölümü de ayetlerde anlatıldığı şekilde, "anında yok olma" tarzında gerçekleşmiştir.

    İşte bazıları Kuran'da bildirilen bu gibi helak olaylarının önemli bir bölümü, modern çağda yapılan arkeolojik araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Kuran'da sözü edilen olayların delilleri olan bu bulgular, Kuran kıssalarının "ibret olma" özelliğini daha da açık bir biçimde göstermektedir.

    alıntıdır.

     Gerçek olabilir mi ?






    ßismiLLah ßunLar Ne. Kaynak Ne ?




  • Olabilir.

    Ama sanırım yanlış bölüme açmışsın konuyu.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: .TaneR.

    Olabilir.

    Ama sanırım yanlış bölüme açmışsın konuyu.



    Farkındayım aslında iki ayrı sekme açıktı pencerede yanlışlıkla bu tarafa açtım :(
  • Öncelikle büyük afetler sadece Pompei'de yaşanmadı. Antik Çin depreminde ya da mezopotamyada yaşanmış o meşhur büyük kasırga sonrası binlerce insanın öldüğünü bilmekteyiz ki sözünü ettiğim olaylar ilk tek tanrılı dinin doğmasından yüzlerce hatta binlerce yıl önce yaşanmıştır. Dolayısıyla bu insanları bir dine mensup olmamakla suçlayamayız...

    Gelelim Pompei'ye. Yanardağdan lavlar yükselmeye başladığında halk bir patlama olacağını anlamıştı. Ancak olaya şu anki inanç sistemiyle değil de, bir Romalı gözüyle bakacak olursanız şunu düşüneceksiniz "Dağ tanrısı öfkelendi, bir şeyler yapmamız lazım" Öfkelenen tanrıları sakinleştirmenin yolu da onlara rüşvet vermekten geçer, yani onlara kurban sunmak. Bu basit ritüellerle kuraklığı, fırtınaları ya da bu tür afetleri yenebileceklerine inanıyorlardı. Yani bu belayı onların başlarına saran onların ulusal tanrılarıydı ve
    sonuç olarak kaçmamış olmalarını büyülenme gibi bir şeye bağlayamayoz.

    Ancak belli bir süre sonra patlamaların şiddetlenmesiyle depremler de oluşmaya başladı ki bu depremler yanardağdan kaynaklandığı için kısa süreli değil, dakikalarca süren sarsıntılar şeklinde olmuştur. Sarsıntılardan sonra halk limana kaçmaya çalıştı ancak şiddetleri depremlerden oluşan dev dalgalar önlerini kesti. Küçük gemilere binmeyi başaranları ise aynı son bekliyordu. Dev dalgalara dayanamayan tüm gemiler sonuç olaral alabora oldu. Gökyüzünden yükselen taşlar ve gaz bulutu şehri artık kaplamıştı . Görüş mesafesi sıfırdı ve panikle Vezüv'e doğru koşan insanlar dahi vardı. Bunu elde ettiğimiz arkeolojik verilerden biliyoruz. İnsanların çoğu bu gaz bulutu yüzünden boğularak ölmüşlerdir. Kızgın küllerin yağmasıyla şehrin üstü örtüldü ve 200 bin insan 15 dakika içerisinde can verdi. Şehir keşfedilinceye kadar üzerindeki bu kül tabakası tarafından korundu.

    Bu tür şehirleri keşfetmek bambaşka bir heyecandır. Sonuçta zaman dondurulup üstü örtülmüştür sanki. Fırınlarda o gün pişirilen ekmekler, oyuncaklarla oynayan çocuklar, kılıç bileyen demirci ustası, çömlek atölyesindeki dua eden çömlekçi... Herkes son anında ne yapıyorsa kül tabakasının üstlerini örtmesiyle o şekilde taş kesilmişlerdi.


     Gerçek olabilir mi ?


     Gerçek olabilir mi ?


     Gerçek olabilir mi ?


     Gerçek olabilir mi ?


     Gerçek olabilir mi ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AnarcheeR -- 3 Ocak 2008; 13:15:25 >




  • bunların hepsi doğru
  • Ali bunların normal heykel değilde taşlaşmış insan olduğunu kanıtlayan şey nedir peki ?
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Taşlaşmış değil de tüfleşmiş diyelim bu insanlar için.
    Mermer, kireç taşı vs. sert kayaçlar heykel yapımında kullanılmıştır bir çok kez tarafından ancak tüfün yumuşak yapısı yontulmasına izin vermemektedir.Yani heykel için uygun bir hammadde değildir ki zaten üzerlerindeki tüf kaldırılınca yanmış cesetlere ulaşmak mümkün.

    Tabi resimlere baktığımızda biz iyi korunmuş örnekleri görüyoruz, heykel gibiler adeta ama kimi cesetlerin üzerindeki tüf kalkmış.

     Gerçek olabilir mi ?
  • Merak ettiğimde buydu Ali sağol yani neden onların heykel değilde insan olduğu düşünülüyor diye
  • Doğru Olabilir
  • Aman efendim rica ederim : )
  • Kara Murat filminde babasına kılıç kaldıran çocuğun eli taş kesiliyordu.
  • Konuyla ilgisi olabilir.


  • Konunun yanlış yerde olduğu doğru. Ama yine de bir kaç bir şey söyleyeyim.

    Bu tip faciaların sadece İtalya'da yaşanmadığı doğrudur. Ancak bu işi sadece volkanlara bağlamamak lazım. Örnek olarak Sodom ve Gomore kentleri vardır. Kutsal kitaplarda çok sık bahsedilir. Nedenini bilen bilir, açık açık yazmayacağım burada. Ama ölümcül günahlara bir ceza olarak Tanrı'nın bu iki kenti cezalandırdığı bildirilir. Kutsal kitaplara göre bu iki şehrin üzerine ceza olarak sülfür ve kükürt katkılı ateş yağmıştır. Yapılan arkeolojik kazılar bunu doğrular. Ama bu iki elementin nereden geldiği hala sırdır. Bilim adamları, tıpkı İtalya'da olduğu gibi o zamanlar orada bir aktif volkanın olduğundan söz ederler. Ama şimdiye kadar bu yönde hiç bir somut bulguya rastlanamadı.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Algol

    Konunun yanlış yerde olduğu doğru. Ama yine de bir kaç bir şey söyleyeyim.

    Bu tip faciaların sadece İtalya'da yaşanmadığı doğrudur. Ancak bu işi sadece volkanlara bağlamamak lazım. Örnek olarak Sodom ve Gomore kentleri vardır. Kutsal kitaplarda çok sık bahsedilir. Nedenini bilen bilir, açık açık yazmayacağım burada. Ama ölümcül günahlara bir ceza olarak Tanrı'nın bu iki kenti cezalandırdığı bildirilir. Kutsal kitaplara göre bu iki şehrin üzerine ceza olarak sülfür ve kükürt katkılı ateş yağmıştır. Yapılan arkeolojik kazılar bunu doğrular. Ama bu iki elementin nereden geldiği hala sırdır. Bilim adamları, tıpkı İtalya'da olduğu gibi o zamanlar orada bir aktif volkanın olduğundan söz ederler. Ama şimdiye kadar bu yönde hiç bir somut bulguya rastlanamadı.

    Bu nası bi entellektualite algolpm atıyorum ayrıca




  • O değil de, çok ilginç bir şey çekti dikkatimi şimdi.

     Gerçek olabilir mi ?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: 1881

    Konuyla ilgisi olabilir.




    komik




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Algol

    O değil de, çok ilginç bir şey çekti dikkatimi şimdi.

     Gerçek olabilir mi ?




    666 ydı =(



    Yalnız konuya döndüğümüzde islamiyet ve hristiyanlığa göre ( diğer kutsal din hakkında pek bilgim olmadığı için adı geçmedi ) Tanrı insanları son güne kadar yargılamıyordu hani?


    Ama burda direk müdahale var gibi _?




  • @Algol

    Abi biz bu boğayı avlayamıyoruz, bu olsa olsa tanrıdır. Halkım bundan sonra boğa, fırtına tanrısının kutsal hayvanıdır ona göre...
    Abi bu yağmura da anlam veremiyoruz.. Tamam o da olsa olsa gök tanrısının işidir.
    Abi, yerin altında ne var acaba. :ban sana. Yer altı tanrıları var tabiki.
    Bu yaan şey de ne beyaz beyaz... Tanrıları öfkelendirdik, nefretlerini kusuyolar. Tez kurbanlar kesile

    Güneşin doğuşuna anlam veremeyip onu mucizeleştiren ya da avlayamadığı hayvanlara tapınan ilkel zamanlara döndü bu iş. Nedir bu her olayda bir mucize arıyoruz ? Sözünü ettiğin Sodom ve Gomorrah kentlerinin yerleri henüz bilinmiyo. Sodom ile ilgili sadece bir tahmin var ki, onu da destekleyen bir veri yok. Ayrıca o tahmini kentin sonu da volkan patlamasına değil, büyük tufana dayandırılıyo.


    İlla bir mucize arıyosan, yaşıyosun işte yetmez mi.
  • Neyse din tartışmaları kültür/bilim bölümüne... Kültür/Bilim bölümünde yeterince yapıyorum zaten, burada da hiç çekemem.

    Ama sadece bir düzeltme yapıyorum; Sodom ve Gomore tufanda yok olmadı. Gökten kükürt ve sülfür yağdı. İstediğin yeri araştır. Ayrıca yeri de yaklaşık bellidir. Kudüs'ün bir kaç yüz kilometre kuzeyinde ve sahil kıyısında olduğu tahmin edilir...

    Bu kadar...
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.