Orjinalden alıntı: eagle_eagle katılmıyorum ama bunu derkende bütün fenerliler ukaladır şöyle kötüdür böyle fenadır da demiyorum. ama türkiyede üç büyük takımın kuruluş günlerine de dayanan bir takım misyonları ve bu misyonlara bağlı olarakta şekillenen taraftar çevreleri ve taraftar profilleri vardır. dünyanın bir çok yerinde böyledir bu.
dediğin gibi bu tartışma uzar gider. sonunda ben kendi düşündüğümle sende kendi düşündüğünle kalırsın, değişen birşeyde olmaz.
Hocam o dediğin taraftar profilleri bundan 40-50 sene önce bitti... evet bu misyonlar varmış zamanında... şimdi stadda maçları seyreden adamlara bu misyonları sorsan %5 inden fazlası ne dediğini bile anlamaz... (sadece klasik, yok GS burjuva takım..vs.. derler, ki çok eksiktir)
Dediğin misyon birçok ülkede var (Celtic-Rangers , Barca-R.Madrid, Juventus-Roma , Dinomo-Spartak...vs..) ama Türkiye de bu iş çoktan bitti... Çünkü bizim takımlarımız ülkeye yayılmış durumda, semt ya da şehir takımı değiller artık, veya bir kesimi temsil etmiyorlar....
quote:
Orjinalden alıntı: Aerobero
Pazar akşamı kayınbiraderim ile evde bu maçı izleyecektik. Daha doğrusu ben bir FB li olarak zaten izleyecektim, ama futbolla hiç alakası olmayan, sadece sözde (yanlış anlaşılmasın, öylesine anlamında) BJK li olan kayınbirader de benimle aynı odada olduğu için izlemek durumunda kalacaktı... Kendisi heralde hayatında toplasan 1-2 maç izlemiştir, onlarda Türkiye nin Dünya kupası yarı finali ve GS ın UEFA finali falan sanıyorum.. Yani o derece ilgisiz...
Maçı izlerken birşey dikkatimi çekti, Kayınbiraderim doğru düzgün futbol kurallarını bile bilmezken, takımlarda kimseyi tanımazken bile, üstelik BJK li olmasına rağmen maç boyunca GS yi destekledi... Üstelik yanında FB yi destekleyen ben olmama rağmen... Öyleki GS yi desteklemesinin tek nedeni ise FB yi sevmemesiydi... Ayrıca kayınbiraderim kimseyle futbol sohbeti de etmez... etrafındakiler dahi ilgilenmiyorlar futbolla, biliyorum...
Şimdi bunu biraz düşündüm... Bir insan, futbol hakkında, o sezonki olaylar hakkında, bu kadar az bilgisi olup da, neden bir takıma karşı bu kadar nefret duyar? Ben zaten kendisiyle o zamana kadar hiç futbol konuşmamıştım, o gün maç sırasında da neredeyse hiçbir yorum yapmadım... Ancak kayınbiraderimin bu kadar FB yi sevmemesi beni baya bir düşünmeye sevk etti...
Herkes ilk olarak diyecektirki, FB taraftarı antipatik, kendisini beğenmiş ..vs... o yüzden sevmiyordur... Hayır değil... Çünkü dediğim gibi böyle birileri yok etrafında, ki kimseyle futbol muhabbeti yapmayan birisi... Bu seneki desteklediği takım GS olabilir, belki biliyordur hani hep Türk le oynadığını falan diyeceğim... Hayır değil... hiçbirşey bilmediğini biliyorum...
Düşünüp de bulabildiğim tek şey şu oldu;
Kayınbiraderim de herkes gibi gazete okuyor ve TV seyrediyor... Futbol haberlerini okuyup izlemese bile artık magazin kısımlarına bile futbol giriyor ve o kadarını takip ediyor... (aslında bu örnek neredeyse çoğu kadınlar için de aynı). Ve sadece bu kadarı bile FB yi sevmemesi için yeterli...
Bir de şöyle bir söylem var... "FB li medya".... Şimdi bir medya düşününki, yaptığı yayınlarla, yaptığı haberlerle, konunun iç yüzünü bilmeyen, konudan bihaber kişileri bir taraf hakkında nefret, diğer tarafa sempati uyandırsın... Üstelik bunun üzerine de o medyaya FB li medya densin... Hadi FB diyelimki hakediyor bu nefreti (ki kimsenin birbirinden farkı olmadığını aklı selim insanların bilmesi gerekir), eğer medya FB li olsaydı bunun tam tersini göstermeye çalışmazmıydı? veya en azından nötr yapmaya?? Peki bunu nasıl ve niye FB üzerinden yapıyor... Çok basit; FB nin her başarısını abartıyor, her zaman haberlerde en üstte, tüm söylemlerdeki istediklerini cımbızla çekiyor, başarısızlığını abartıyor ve kışkırtıyor... Neden FB, çünkü ekmek orda.. en popüleri FB, ve gerçekten onların ekmeğine yağ süren yöneticiler ve taraftar mevcut... O şekilde başlandı bir kere, ve bir kere kutuplaşma olduktan sonra sadece bunu daha da büyütmek kalıyor...
Sonuç:
Her zaman anlatmaya çalıştığım şey; Türk medyası kaos tan, reyting ten, olaylardan, spekülasyondan beslenir... Türkiye'de herhangi bir konudaki kutuplaşma medyanın ekmeği... Bu saatten sonra kimsenin FB ye sempati duymasını, veya bu kutuplaşmanın yokolmasını beklemiyorum... Ancak bunun sorumlusunun da bence mantıklı olarak düşünülüp neden olduğu bilinirse en azında aşırılıktan uzaklaşabileceğimizi düşünüyorum... Bunun yanında klup yöneticilerinin de suçu yokmu?.. var... ama inanın hiç kimse diğerinden daha masum değil... Ne yazıkki biz ise, yani bu kışkırtılıp, birbirinden nefret eden, kutuplaşanlar ise, sadece medyanın oyununa geliyoruz... Rekabet iyidir, zevklidir... Ama bu iş artık anlamsız bir nefrete dönüşüyorsa insanın dönüp bir kendine bakması gerekir diye düşünüyorum...
Okuyan herkese teşekkürler...
Dolaylıda olsa kendini yani FB yi eleştirebildiğin için bravo sana bizim BJK yada diğer takımlari ile yakınlaşmamız nasıl oldu bilmiyorum ama aramız çok iyi neyse medya neden taraf tutsun nerde para orda medya :)
(aklıma geldi birden)... Konuyu birazcık hortlatmış olacağım ama başlıktaki tez ile ilgili en önemli kanıt, bu medyadaki "Hıncal Uluç" tur...
Futbolla veya Hıncal ın yazdığı herhangi bir konu ile çok ilgili olan herkes (konu hakkında yüksek bilgi sahibi), Hıncal'ın yazdığı konuda (ne olursa olsun) kesinlikle az veya yanlış bilgi sahibi olduğunu anlar...
Yani klasik müzik hakkında birşey yazmışsa, azcık klasik müzikten anlayan insan "vay be, adam doğru söylemiş, ne kadar bilgili helal olsun" der.. Ama klasik müziğin içinde, yalamış yutmuş olan adam ise ne kadar eksik, yanlış veya taraflı olduğunu anlayacaktır... Futbol da da aynı şeyi yapar Hıncal...
Hıncal uluç her konuda yazıyor, ve güzel yazıyor, okutuyor kendini... İşte Futbol dan anlamayan insanlar onun yazılarını görüyorlar, başlığını görüyorlar hegün Sabah ın en tepesinde...
Ve bu şahıs, Sabah gibi, NTV gibi 2 büyük yayın organında, saygın bir yerde... Sabah'ın internet sayfasını açın 2 günde bir en tepede bu adamın yazdıklarını görürsünüz... Çünkü kendisinin kalemi ve konuşma uslubü çok kuvvetli... Ama söyledikleri yanlış, eksik, taraflı... kime ne??
En büyük düşmanı Fenerbahçe... GS ı eleştirirken "yönetimin kötülüğünden, basiretsizliğinden" bahsederken, iş FB yi eleştirmeye gelince, resmen yalan da olsa, iftira da olsa FB nin ve A.Yıldırım'ın ne kadar kötü olduğuna, mafyasına, para yedirdiğine...vs.. sadece çamur atmakla kalıyor... ispatlanmasın, saçmalasın farketmez... O bir kere atıyor çamurunu...
Sonra hiçbirşeyden anlamayan insanlar FB den nefret ediyor... Neden acaba??
Selçuk Yula var mesela birde, ve hatta Ercan Saatçi... Ama herkes onların ne kadar fanatik bir FB li olduğunu bilir, zaten ikisininde aksi bir iddiası, "ben objektifim" gibi söylemleri yok (tıpkı Kazım Kanat gibi)... Onlar sırf objektif olmak veya gözükmek için FB yi eleştirmezlerde zaten... Ama Hıncal Uluç öyle değil işte... Tehlikeli, çünkü hepsinden daha provakatör ve fanatik olmasına rağmen, o kadar güzel kullanıyorki kalemini, diyorsunuzki "yaw bu adam GS li ama ne biçim eleştiriyor GS yi, hakikaten objektif"... Ama GS yi eleştirirken bahsettiği şeyler, yanlış tercihler, teknik konular vs.. iken, iş FB ye gelince değişiyor... Objektif sıfatını üzerine alan Hıncal, başlıyor Fenerbahçe nin Türk futbolu için ne kadar kötü olduğuna, Aziz Yıldırımın mafyalığına, herşeyi satın aldığına hakemlerin bilerek FB yi şampiyon yaptığına..vs..vs...
Hıncal Uluç un yaptığı çok açık söylüyorum ki porvakatörlüktür... Ve spor kamuoyun üzerine ekilen nefret tohumlarının medyadaki 1 numaralı sorumlusudur...
quote:
Orjinalden alıntı: subsonic
Yıllardır yaratılan imajı nedir Fenerbahçe'nin?
-Zengin,sansasyonel,güçlü.... Sadece zengin imajı bile yeter antipati için bence.Dünkü yarı final maçında bile eminim çoğunluk Liverpool'u destekliyordu.Güçlü görünüyor Fenerbahçe bizim halk da mazlumu sever
GS-FB derbisi öncesi kanalın biri Liverpool-Chelsea maçını izleyen istanbuldaki ingilizlerin görüşlerini alıyordu GS-FB derbisi hakkında adamın biri aynen şunu söyledi; GS'nin kazanmasını istiyorum çünkü FB yi Chelsea'ye benzetiyorum, onun gibi zengin parası çok, bu yüzden GS kazansın istiyorum, gördüğünüz gibi sebep yok sadece zengin olduğu için adam sevmiyor FB yi, şimdi bu adamın davranışını belirli bir mantık çerçevesine oturtabiliyormuyuz hayır tamamen içgüdüsel bir davranış...FB'nin çok zengin olduğu sanılıyor evet diğerlerine göre daha iyi durumda ama fark çok fazla değil, sadece iyi yönetildiğimizi düşünüyorum...sırf bu yüzden bu yönetime çamur atmaya kalkışanlar var...bunu direk söyleme cesaretinde bulunumayanlar en ufak bir olayın arkasına sığınarak aslında bu nefretlerini dışa vuruyorlar.
fenerin sınırsız yabancı sevdası hazmedemeyişleride büyük bir etken...zaten bu seneki şampiyonluk galatasaraya neden sempati duyulabileceğini gösterdi.ardayı serveti topalı ayhan ı konuşuyoruz bundan daha güzel ne olabilirki.ali sami yeni,metin oktayı.gündüz kılıç ı,hagisi,hakan şükürü gerçekten din mezhep gibi birşey bu galatasaray.
evet fenerbahçe ingilterede chelsea yı benzer Galatasaray da ManU ya her ikiside maddi yönden bizim klüblerimizden üstünde olsa fener le chelseanın çok ilginç bir ortak noktası var bakalım siz bulabilecekmisiniz
quote:
Orjinalden alıntı: vavuli
evet fenerbahçe ingilterede chelsea yı benzer Galatasaray da ManU ya her ikiside maddi yönden bizim klüblerimizden üstünde olsa fener le chelseanın çok ilginç bir ortak noktası var bakalım siz bulabilecekmisiniz
- Man.Utd şu anda bütçe olarak Chealsea den daha büyük. Bunun en büyük nedeni ise bir dünya markası olması... - Chealsea nin parasal gücü Abrahamovic den geliyor... Ancak bu genellikle direk olarak para yönlendirmesi... Peki FB nin parasal gücü nereden geliyor? Aziz Yıldırım'ın cebinden gelmediğini sizde gayet iyi biliyorsunuz... FB nin gelirleride forma+kombine+fenerium+stad gelirlerinden geliyor... Yani bir marka olma yolunda...
Sence bu yukarıdaki durumlara göre FB Chealsea ye mi daha çok benziyor Man.Utd a mı?
Burada, FB nin Chealsea ye benzetilmesinin tek nedeni, Türkiye'deki diğer kluplerin çok kötü yönetildiği için sadece FB nin maddi gücü olmasındandır... Ve sanki bu maddi gücün sadece Başkanın (ki A.Yıldırım sadece başkandır, Abrahamovic gibi klubün sahibi değil) cebinden geldiği düşünülüyor, ve öyle gösterilmek isteniyor... Halbuki Aziz Yıldırım gittikten sonra da Fenerium lar olacak, stad kalacaki kombineler yine satılacak.. Ama Abrahamovic ten sonra (giderse birgün) Chealsea yine eskisi gibi Premier ligi sıradan takımı olacak...
Senin ilginç (!) dediğin ortak nokta ise sadece sizin görmek istediğiniz...
Ben de yazının tamamını okudum. Güzel bir yazı olmuş gerçekten.
Medyanının kaos tan, reyting ten, olaylardan, spekülasyondan beslenmesi sözü çok doğru. Bu sadace futbol için geçerli olan bir şey değil. En güncel siyasi olaylarda bile bunu fark etmemek imkansız. Adamlar ülkeyi resmen ikiye böldüler aslında türbanlı ile başı açık arasında hiç bi problem olmayacakken medyanın kışkırtması sonucu şimdi ne hale düştük. gerçekten çok alçakça adice bir oyun bu. ülkedeki istikrarsızlıktan, kaos ortamından faydalanıp ceplerini dolduruyorlar ve bizde onlara yardımcı oluyoruz. Bir an önce bu oyundan kurtulmamız lazım.
aslında olay türk milletine yıllarca aşılanan eziklik,arabesk kültüründen dolayı oluyor bunlar. 2 seneye kadar para yok ama huzur var yalanını unutmuslardı ama yeniden bu laflar dönmeye başladı..Kendilerinde yanı gsde de para her zaman vardı yanlış işlerin arkasına gizlendi.. ben bilmiyorum ama gs 2007-2008 sezonunda transfere ne akdar para harcadı yazabılırm?
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme