Şimdi Ara

Haçlı Seferleri Hakkında Tavsiye Kitap...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
3.073
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar merhaba,

    Haçlı seferleri ile ilgili siyasi, ekonomik sonuçları vs... çok ayrıntıya girmeden yani sıkmayacak şekilde bir kitap arıyorum.
    Arapların Gözünden Haçlı Seferleri - Amin Maalouf (bu kitap dışında lütfen).

    Teşekkürler.



  • Sanırım oldukça detaylı yazılmış bir kitap lakin başka arkadaşların ilgisini çekebilir...(Ben okumadım)


    Haçlı Seferleri Tarihi (3 Cilt)
    Steven Runciman
    TÜRK TARİH KURUMU

    KİTAP I
    HRISTİYANLIĞIN KUTSAL YERLERİ
    Birinci Bölüm: Tahribatın Dehşeti
    İkinci Bölüm : Deccal'ın Hakimiyeti
    Üçüncü Bölüm: Hıristiyan Hacılar
    Dördüncü Bölüm: Felakete Doğru
    Beşinci Bölüm: Doğuda Karışıklıklar


    KİTAP II
    HAÇLI SEFERLERİNİ VAAZEDENLER
    Birinci Bölüm: Kutsal Barış ve Kutsal Savaş
    İkinci Bölüm: Petrus'un Kayası
    Üçüncü Bölüm: Çağrı


    KİTAP III
    SAVAŞA DOĞRU YOLCULUK
    Birinci Bölüm: Halkın Seferi
    İkinci Bölüm : : Alman Haçlı Seferi
    Üçüncü Bölüm: Haçlı Reisleri ve İmparator

    Not:Arapların Gözünden Haçlı Seferleri - Amin Maalouf kitabı dışında demişsin...Bu kitabı okudun mu?Senin yorumun nedir?




  • Arapların Gözünden Haçlı Seferleri elimde var. Tümünü okumasamda aralıklı olarak yaklaşık 70-80 sayfasını okudum. Dili akıcı olsada istediğim bilgileri tam olrak vermiyor. Neden sonuç ilişkisi içine pek girmemiş.
  • Bende de var kitap ama henüz ona başlamadım...Yakında okuduğumda bende yorum yaparım
  • Ayrıca şu kitapta dikkatimi çekti;


    Haçlı Seferleri
    Horald Lamb
    İLGİ YAYINLARI

    “Kudüs’e gitmek ya da gidenlere yardım etmek için, hayret verici bir tutku zengini de, fakiri de, erkeği de, kadını da, din adamlarını da, köylüleri de sardı. Kocalar sevgili eşlerinden ayrılmaya hazırdılar; kadınlar ise – her ne kadar gözyaşları içinde de olsa – çocuklarını geride bırakıp kocalarını izleme eğilimindeydiler. Bu zamana dek muazzam değerde olan araziler, çok düşük fiyatlara satıldı ve herkes kâfirlere karşı Tanrı’nın intikamını almak için silahlar edindi. Hırsızlar, korsanlar, pek çok farklı suçu işlemiş olanlar kutsandılar ve sefaletlerinin uçurumundan döndüler. Böylece Papa, kâfirlere karşı silah kullanabilecek durumda olanları cesaretlendirdi. Muazzam gücünün faziletiyle onları, haçı taktıkları andan itibaren önceki günahlarından tamamen arındırdı.”
    Urban başarmıştı. Sefer başlıyordu. Altın Papa, duyulmamış bir güç istiyordu. Kılıcını kuşanmıştı ve şimdi onu kendi yararına kullanıyordu. O artık sadece hizmetkarların hizmetkarı, danışman değil, ayrıca Hıristiyanlık ordusunun önderiydi. O bir kraldan çok daha öteydi…
    Büyük Haçlı Seferi, kendiliğinden gerçekleşti. Urban’ın çağırdığı adamlar, kendi arzularıyla haça koştular. Avrupa’nın bütün farklı ırklarından geliyorlardı ve bambaşka liderler altında ilerlediler. Urban onları çağırdı, ama onlara önderlik etmedi. Asker kalabalığı antik yollardan tozlar kaldırarak doğuya doru ilerliyordu.
    Onları başarıya götüren, boyun eğmez ruhlarıydı. Muhtemelen çeyrek milyon adam öldü ve otuz bin kadarı Kudüs’e girebildi. Orada da fedakârlık ve coşkunluk onları ayakta tuttu. Liderler tereddüde düştüğü zaman, sıradan insanlar, büyük başarılar kazandılar. Kudüs’ü ele geçirdiklerinde, onlara rehberlik edecek kimse yoktu. Ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Haçlı ruhu yaşadığı sürece, yeni kazanımlar da devam etti. Bu ruh zayıfladığında ise haçlılar, ilk etapta o bütünü oluşturan unsurlara bölündüler – feodal baronlara, kilise hizmetkârlarına, geçici hacılara ve tacirlere. Farklı istek ve ihtiyaçları ortaya çıktı. Geriye, tek bağlayıcı unsur olarak, Kudüs kaldı...
    Büyük Haçlı Seferi’nin hikâyesi kısaca böyledir. Bu sefer Kudüs’ün ele geçirilmesiyle değil, Haçlı ruhunun kaybedilmesiyle sona ermiştir.
    Bir daha asla böyle bir Haçlı seferi yapılmadı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarih Bilinci

    Ayrıca şu kitapta dikkatimi çekti;


    Haçlı Seferleri
    Horald Lamb
    İLGİ YAYINLARI

    “Kudüs’e gitmek ya da gidenlere yardım etmek için, hayret verici bir tutku zengini de, fakiri de, erkeği de, kadını da, din adamlarını da, köylüleri de sardı. Kocalar sevgili eşlerinden ayrılmaya hazırdılar; kadınlar ise – her ne kadar gözyaşları içinde de olsa – çocuklarını geride bırakıp kocalarını izleme eğilimindeydiler. Bu zamana dek muazzam değerde olan araziler, çok düşük fiyatlara satıldı ve herkes kâfirlere karşı Tanrı’nın intikamını almak için silahlar edindi. Hırsızlar, korsanlar, pek çok farklı suçu işlemiş olanlar kutsandılar ve sefaletlerinin uçurumundan döndüler. Böylece Papa, kâfirlere karşı silah kullanabilecek durumda olanları cesaretlendirdi. Muazzam gücünün faziletiyle onları, haçı taktıkları andan itibaren önceki günahlarından tamamen arındırdı.”
    Urban başarmıştı. Sefer başlıyordu. Altın Papa, duyulmamış bir güç istiyordu. Kılıcını kuşanmıştı ve şimdi onu kendi yararına kullanıyordu. O artık sadece hizmetkarların hizmetkarı, danışman değil, ayrıca Hıristiyanlık ordusunun önderiydi. O bir kraldan çok daha öteydi…
    Büyük Haçlı Seferi, kendiliğinden gerçekleşti. Urban’ın çağırdığı adamlar, kendi arzularıyla haça koştular. Avrupa’nın bütün farklı ırklarından geliyorlardı ve bambaşka liderler altında ilerlediler. Urban onları çağırdı, ama onlara önderlik etmedi. Asker kalabalığı antik yollardan tozlar kaldırarak doğuya doru ilerliyordu.
    Onları başarıya götüren, boyun eğmez ruhlarıydı. Muhtemelen çeyrek milyon adam öldü ve otuz bin kadarı Kudüs’e girebildi. Orada da fedakârlık ve coşkunluk onları ayakta tuttu. Liderler tereddüde düştüğü zaman, sıradan insanlar, büyük başarılar kazandılar. Kudüs’ü ele geçirdiklerinde, onlara rehberlik edecek kimse yoktu. Ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Haçlı ruhu yaşadığı sürece, yeni kazanımlar da devam etti. Bu ruh zayıfladığında ise haçlılar, ilk etapta o bütünü oluşturan unsurlara bölündüler – feodal baronlara, kilise hizmetkârlarına, geçici hacılara ve tacirlere. Farklı istek ve ihtiyaçları ortaya çıktı. Geriye, tek bağlayıcı unsur olarak, Kudüs kaldı...
    Büyük Haçlı Seferi’nin hikâyesi kısaca böyledir. Bu sefer Kudüs’ün ele geçirilmesiyle değil, Haçlı ruhunun kaybedilmesiyle sona ermiştir.
    Bir daha asla böyle bir Haçlı seferi yapılmadı.





    Şimdi bu kitabı inceliyordum. Ama bu kitap daha çok şavaş zamanında ki olayları ele alarak incelemiş gibi geldi. Benim aradığım birazdaha stratejik açıdan incelenmiş olması.




  • Benimde dikkatimi çeken kitap/kitaplar olursa paylaşırım
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Hepberaber.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.