Iktidar, kopek konusunda ozellikle oldurme bahsiyle neyi hedefliyor? (3. sayfa)

olayin yasadigin yerle bir alakasi yok

ben baska ulkede yasiyorum die ulkemde olan bitene sirt ceviremem, bence bu yanlis bir davranis

burada tartisilan konu insanlarin ve ozellikleri cocuklarin guvenligidir  

hocam yapici olamazsin artik cunku sayi cok fazla

sokaklarin temizlenmesi gerek

empati yaparsak cocugunu kaybeden bir anne yada baba adina nasil olucak?

bende diyorumki ülkede doğal sınırın çok üstünde köpek var kimi 5 diyor kimi 10 milyon diyor ben sayıyı bilmiyorum o yüzden yorum yapamam ama gerçek olan sokakta çok köpek var

böyle olunca hepsi hayatını kötü yaşıyor çünkü yetemiyoruz yetişemiyoruz kimi hayvanlar ormanlık alanda doğruyor aç sefil halde yavrularına bakamıyor o yavrular bakımsızlıktan kurtlanıyor acı içinde ölüyor

hiç kurtlanmış bir yavruyu canlı gördünmü?

bu sokağımda köpek son derece zararsız akıllı idi ve gerçekten bizimle birlikte ömrünü tamamlayacaktı ama olmadı diğer köpekler onun bizimle yaşama şansını elinden aldı

şimdi barınakta ne haldedir bilmiyorum üzülüyorum ama elimdende birşey gelmiyor

benim bu konudaki önerim

sayıyı ciddi şekilde azaltmak evet öldürmek

büyük ırklar kesinlikle öldürülmeli

sayı 10/1 seviyesine indirilip kalan kısırlaştırılacak

geri kalanlar çok daha iyi şartlarda yaşamış olucak

evet kötümü kötü katliam sayılırmı sayılır ama 1 kere yapacaksın sorunu çözeceksin kalanlar ve gelecektekiler rahat etmiş olucak

Siz de köpeklere sıra gelince Avrupalı oldunuz.

Avrupa'da itlaf edildikleri de doğru değil. 30 günde sahiplendirme biraz eskide kaldı, eski bilgi. Güzel güzel bakıyorlar, barınaklarda veya şehirden uzakta.

Mesele zaten o. Hindistan'dan farkı olmayan ülke için köpkeleri öldürmek yazık. Gezmeye parkımız, yürümeye kaldırım olsa köpekleri öldürünce denilir ki, ettik bir iş ama hiç olmazsa kentin tadını çıkarıyoruz. Şu resimdeki yazıları değiştirin ne farkı var Türkiye'nin Hindistan'dan?

Köpekleri öldürmenin değiştireceği tek şey köpek haberleri yerine hafriyat kamyonu haberlerini okumak olacak.

Arkadaşlar her gün kim bilir kaç kümes hayvanı, küçükbaş, büyükbaş, balık vs öldürülüyor, çıkmışsınız köpek öldürülmesin diyorsunuz.

Kedinin köpeğin diğerlerinden farkı nedir? Bugün vahşi doğada gezseniz tenhada sizi bir puma, bir ayı falan kapar götürür.

Şehir dinamiklerine göre düşünüyorsunuz bunun hastalığı, fiziksel zararı, sosyal olarak yaşamı ciddi etkileyen sonuçları var.

Millet sokakta yürüyemiyor anasını satayım. Bugün kadınlar, çocuklar bir adamın yanından yürürken tedirgin oluyor küme küme dolaşan

serseri mayın gibi sürünün yanından geçmenin ne kadar anksiyete yaptığını siz düşünün. Herkes sizin gibi cevval değil.

Kaldı ki günde kaç tane araba hayvanlara vuruyor. Millet köpek ezilmesin diye takla atıp anasını, babasını, oğlunu, kızını kaybediyor

daha kaç gün oldu bir aileden 3-4 kişi ölmüş. Bir sürü maddi ve manevi zarar.

Duygusal davranıyorsunuz ama pandemi yaşanmasa millet hala Çin'de köpek yemeye devam edecekti.

Esasında öldürme gerçekten tek çözüm ama sayıları bu kadar fazla olunca olay katliama doğru gidiyor. İlk iş seferberlik yapar gibi kısırlaştırma yapmak olmalı. Erkek-dişi bütün kedi-köpekler kısırlaştırılmalı. Sayılar gün be gün azalır bu yolla. Daha sonrada taşra ilçelerinden başlayarak hafif hafif uyutulmalı. Zira buradaki hayvanlar düzenli olarak insanlara saldırıyor.

Tabi mama lobisi hayvanlar hakkındaki hemen hemen her çözüme karşı çıkıyor. Hayvan sayısı arttıkça toplanan bağışlar artıyor, satılan mamalar çoğalıyor. Çok ciddi miktarda paralar dönüyor. Başkasının mahallesinde yere dökülen bir avuç mama ile hayvan sevgisi diye insanları kandırıyorlar. Sitede oturan yaz sıcağında 3 ay köpeğe bakıp, kasım ayında arabaya atıp, gece kondu mahallesine atıp kaçanlar savunmaya devam ediyor.

Türkiye'de başı boş sokak köpeklerinin yarattığı bir problem var. Böyle bir problem yok demek herkesin gördüğü bildiği şeyi sadece inkar etmek olur, ülkede böyle bir problem olmadığına kimseyi de inandıramazsınız zaten. Sabahın 8'inde çıktığım sabah koşusunda bir anda etrafımı saran 4,5 kangal-çoban köpeği ve birkaç saniyeliğine yaşattıkları korkuyu anlatamam. Neyse ki deniz kenarındaydım en kötü denize atlardım ama herkes o kadar şanslı olamayabilir. Zaten değil de. Her gün okuyoruz işte şu sokak köpeği şuna saldırdı, sokak köpeğinden kaçan çocuğa araba çarptı vs. diye.

Bir sorun var arkadaşlar. Sorun yok demekle sorun ortadan kaybolmuyor. Sanırım bu konuda da herkes hemfikir ama fikir ayrılıkları sorunun çözüm şeklinde yaşanıyor. Bu konuyu derinlemesine inceleyen, konuya hakim kişiler hayvanları kısırlaştırmanın, toplamanın sorunu çözmeyeceğinden bahsediyor. Geriye de zaten tek bir yol kalıyor o da insancıl değil.

Bence bunun orta yolu bulunabilir. Saldırgan, insanlara saldırmış, kazalara sebep olmuş kötü huylu köpekler uyutulabilir. Onun dışında kalan sokak hayvanları kısırlaştırılıp barınaklara alınabilir. Sokaklarda yüzbinlerce hayvan var. Elbette hepsi kötü huylu değil. Kimseye zararı olmayan hayvanlarla diğer hayvanlar bir tutulmamalı.

Sanırım petshoplarda hayvan satılmıyor artık ama eğer varsa da bunlara korkunç cezalar kesilmeli. Avrupa'da özellikle Avrupa'nın küçük ülkelerinde köpek yetiştirciliği öyle herkesin isteyip yapabildiği bir şey değil. İnternetten köpek sipariş edip yemek söyler gibi ayağınıza da getirtemiyorsunuz. Çoğu kez haftalar süren karşılıklı araştırma, yazışma sürecinden ve binlerce euro ödedikten sonra bir hayvan sahibi olabiliyorsunuz (özellikle cins hayvanlarda). Yani o kadar kolay bir şey değil. Evcil hayvan özellikle de köpek sahibi olmak bu kadar kolay bir şey olmamalı.

Avrupa'da sokak hayvanlarının olmamasının en büyük sebebi oradaki insanların bilinçli olması. Bakmayacakları hayvanları sahiplenmiyorlar. Bu konuyu ciddi şekilde çözmek isteyen bir iktidar çaresini bulur. Nasıl insanlara silah satarken ruhsatı vs. silah sahibi olmak için belirli kriterler koyuyorsun aynısı köpek sahibi olmak isteyenler için de yapılabilir. Şehirlerarası yolculuk yaparken 30 kere polis kontrolünden geçiyorsunuz. Hepimiz GBT vs. kontrolüne girmişizdir. Yani hükümet isterse paşalar gibi ileriye dönük problemin daha da büyümemesi için caydırıcı kurallar getirebilir. Yeter ki istek, kapasite ve vizyon olsun. Mevcut problemi şu an çözsen bile kalıcı çözümler üretmediğiniz sürece bir şekilde tekrarlanacaktır.

Yanlız bu konu gerçekten çok çetrefilli. Birkaç gündür forumda genelde hükümet karşıtı olan ve hemen her konuda anlaşan arkadaşlar bile birbirlerine girmişler. Bu sorunu kim nasıl çözer ama bir ihtimal (vermiyorum gerçi) çözülürse çok sıkıntılı olacağı aşikar