İnsan Doğuştan Bütün Dilleri Bilerek mi Doğar ?

Dilleri bilerek doğmayız; dilleri linguistik refleks olarak öğrenebilecek, dilleri duyma, anlama ve konuşma refleksi olarak tetiklenip kullanılmak üzere nöron şablonlara kazıyabilecek, sürekli güncellenen bir nörobiyolojik altyapıyla, konuşma ve duyma edimlerini sağlayan bir fizyolojiyle doğarız. Bu altyapılar sayesinde, dilin fonetik akışı içinde dilsel girdileri kulaktan duyusal sinyal olarak alır, bu girdilerdeki kodları beyindeki nöron ağların giderek maruz kalınan dile özelleşen yapılanmasıyla çözümleyip öğrenir ve anlamlı seslerin şifrelerine uygun şekilde ses tellerine ve dudak gibi diğer sesli ifade unsurlarına gerekli çıktıları oluşturacak sinyalleri yollayarak dili konuşur hale geliriz. Dil öğrenme süreci küçük yaşta başlıyor ve bu süreç oldukça önemli. Bu dile maruz kalma sürecinden tamamen mahrum bırakılan bireyler sonrasında hiçbir dili düzgün öğrenemeyebiliyorlar. Adeta maymunlardan farksız hale geliyorlar. Bunun örnekleri var. Dil kısaca içinde doğulan çevreye göre kazanılan ama bir refleks halini aldığı için öyle olmadığı halde doğuştan gelen bir özellikmiş izlenimi veren bir olgu. Halbuki doğuştan sahip olduğumuz dil öğrenme ve kullanma yetimiz; herhangi bir dil değil.