Doğru her toplumda vardır ama Türkiye'dekiler eğitimli diye bilinenler bile aslında eğitimsizler! Yabancı dilleri zor öğreniyorlar! Çan Eğrisi gibi bir dağılım oranları da yoktur! Artık heryerde üniversite var ama içi boş mezunları boş. Eskiden tanınmış üniversiteler şimdi kalite kaybı var. Oradaki kaliteli akademisyenler ya part time ya full time başka özel/ vakıf üniversitelere geçmişlerdir! Vakıf Üni maaşları da çok düşük . Kendini kanıtlamış donanımlıların çoğu yurtdışında. Geriye kalanlar da idealistlerdir ! Onların da çabaları esas çözümü sağlatmayacaktır anca birkaç yeni nesildekiler yine yurtdışına beyin göçüne sebep olacaklardır. Yurtdışında daha verimliler potansiyelleri görülüyor... Ar-Ge vasattı dibi boyladı. Hepsini geçtim öğrenci başına kitap sayısı üniversiteler berbat! ... Bu ülkeye tek adam ile bir yere kadar! Burada tek adam misali her jenerasyonda ve her şehirde her kademede her alanda vatandaşlar olmalıydı ! Tek Adam Kültürü Atatürk istemese de oluştu! İnsanlar Atatürk'ü geçmeyi düşünmüyor aksine en üst seviye her daim son nokta nirvanası filan görmekteler bir bakıma dolaylı da olsa tapanlar vardır ... Dini tapınma manasında değil elbette . Gerçi Nutuk'u dini kitap gibi gören emekli Albay eğitmenleri de gördük ! ... Terapi gibi aradabir okuyarak rahatladığını ifade ederdi ... Birşeyleri fark etmek te bir umut denilebilir. Sürdürülebilir disiplinli siyasi partiler üstü bir proje ile en az 40 yıl düzenle takip edilirse 40 yıl sonrası yeni jenerasyonların büyümeleriyle bir umut olabilir ... İmkansız değildir tam olmasa da benzerlerini başaranlar var : Singapur örneği ... |
Japonya, 2025’te uzaydan Dünya’ya güneş enerjisi gönderecek (2. sayfa)
-
-
Geleceğe gitmeye gerek yok. Şu anda dünya çapında an be an 40 milyar kW elektrik üretiliyorsa uzaylara çıkıp uzaydan güneş enerjisi göndermeye gerek yok. Hayallerle kandırılıyorsunuz. Hayaller gerçeklerden cok daha iyi satar.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Öncelikle hiç lafı dolaştırmadan söyleyeceğim, tipik bir derinliği olmayan sığ ve primitif düşünce tarzı.
Sebepler;
Şimdi dünyadaki gece-gündüz dönüşümü, bulutlar, tozlu havalar, mevsimleri atmosferik girişim gibi etkilerin uzayda olmamasından dolayı panellerin atmosfer dışında çok daha güçlü güneş ışığına ve yüksek şiddette fotonlara maruz kalmasından dolayı çok daha etkin bir şekilde ışığı hasat edebilmesi gibi avantajları bir kenara bırakıyorum.
Bu olay bir ekipman üretimi ya da mevcut durumda enerji ihtiyacına çare olmaktan ziyade yeni bir teknolojinin geliştirilmesidir ve teknolojiler ha deyince geliştirilmiyor. Bazen arkasında onlarca hatta asırlık araştırma gerekiyor. Burada bedava bir kaynaktan enerjinin toplanıp kablosuz bir şekilde bir hedefe aktarılmasından bahsediyoruz. Bu teknolojinin kullanım alanı sınırsız uygulamalara sahip olabilir. Teknolojiyi geliştirip mükemmelleştirdikten sonrası artık hayal gücüne kalmıştır. Bugün kullandığımız fosil yakıtlar ve nükleer enerjinin hepsinin gezegenin sağladığı kısıtlı kaynaklardan üretildiği ve ileride hepsinin tükeneceği göz önünde bulundurulursa, ileride bir gün tüm motorlu alet ve araçların elektrikli versiyonlarının olacağı kesindir. Zaten yoğun bir şekilde dönüşüm başladı bile.
Şimdi böylesi bir teknoloji elde edildiği zaman, ileride elektrikle çalışan araçların kablosuz şarj edilmesi mi dersin, okyanusu geçmeye çalışan elektrikli gemiler mi dersin, artık menzil sorunu olmayacak elektrikle çalışan uçaklar (yolcu veya savaş uçağı farketmez) mı dersin, çöl ortasında mobil araçlar ya da yerleşim birimleri mi dersin, ya da dağ başında kurulacak tesisler mi dersin, çok daha ileri yüzyıllarda aynı şeyin yüzbinlerce km uzaktaki uzay araçlarının şarj edilmesi mi dersin vs vs vs.
Bugünün gerçekleri dünün hayalleri ve dün de bugün olduğu gibi ne gerek var ya diyenler vardı.
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X