cıvıldayışını seviyorum kahrın ortasında kızılderili gülüşünü
ellerin bir şenlik yaratıyor gövdemde çocukluğumu sevindiriyorsun annemin bıraktığı yeri esmerliğimi öpen dudaklarınla, lacivert sözlerinle, diriminle vakti çıkarıp benden beni bir sonsuzluğa koyuyorsun yeryüzünü geçiyorum, yüreğimi geçiyorum, kendimi geçiyorum izmir'de martılar neş'e içinde nergisler şiirden dönüyor zambakların vakti gelmedi daha ellerim, kalbim, kırk yaşım korku ve titreme arasında bir iman ağrısı gibi ishak'ın boynu moria Dağı'nda ucu kör bir bıçak ne ölebiliyorum ne öldürebiliyorum bekleyişini, açlığını seviyorum vaktin ortasında frida kahlo gibi ağrıyışını nemini, derini
ürperişin bir keklik koyuyor avuçlarımın içine terim uyanıyor, gazelim uyanıyor, toprağım uyanıyor asi yanımla, susuz yanımla, kaderimle şuuraltı kavlamış şark'ım kanıyor nefti ve ela akın akın gelişin eriyor aynanın önünde muhabbetten muhabbet ki tüyünü döküyor kedi sırrını döküyor ayna yemişlerini döküyorsun suçiçeği çıkaran bir çocuk gibi ateşler içinde yalan desem de, inkar etsem de gamzelerin uykularımı kaçırıyor füsun diyorum onlara, ağrı diyorum, lezzet diyorum
aşkın işgaldir ey kahkaha çiçeği seni seviyorum dokunduğun taşları içtiğin su'yu yaktığın ateşi
söylediğin şarkı kalbimde poyraz sözlerin anadolu, sözlerin kahırdolu, sözlerin girdap atlarını saldın bir kere çiçeğini saldın terini akıttın filikalarını, bakırını gel saçların rüzgara ilk heceyken gel bozulsun imlası gövdemin dili bozulsun şahmeranı bozulsun kalbi atsın yeniden atsın üzerinden küfü pası tenekeyi gel izmir'in kavakları bir şiirden diğerine sallanmayı öğrensin seni öğreneyim gel hallerini hallerinden su içmeye gelen maralı hatırladım kertenkeleler kırlangıçlara doğru bükülür gel kervanın bir ürperişken sular henüz temizken sular akarken gel ser üzerime ipeğini ser üzerime kadınlığını, zenciliğini olayım sana gövereyim toprağa tamamlanayım allah'a, gel suçlarınla, kabilenle, mayhoşluğunla gelebildiğin kadar ne kadarsan o kadar mavileşebildiğin kadar sırlarınla, kuytularınla, kederinle gel boşalt acılarını üzerime boşalt kunduzlarını boşalt ebabillerini bir su damlası gibi doyayım yeryüzüne
celali saçlarınla savrul sür şiirini aşkın muazzam atlarınla tepele geç kanlı tarihi güllerin omuzlamakta kainatı, gel gel ki Yunus gelsin, Mevlana gelsin, Nazım gelsin taraçalarında nadide ay ışıkları büyüten annem gelsin alnında hangi dille yazıldığını çözemediğim billurdan bir su onca isyanın içinde tanırım seni, gel boylu boyunca bir tarihe uzanmış bedrettin gelsin deniz gelsin zaman ve mekandan tövbe uzak gülşen gelsin behçet sivas'ta hala bir çuha çiçeği olarak dolaşan iyi huylu bir cinnet gibi sardı ruhumu süvarilerin, gel raksınla gel, toroslarınla gel, fıratınla gel okşa saçlarımı, sıvazla yüzümü, öp! tashihleri yapılmamış yerlerimden turnalarımdan, alageyiklerimden papatyalar daha ölmemişken saçlarını beline kadar uzatan çayır nergisi havadaki tanrıları içine çekerken oburca aynalarıma gel, şahdamarıma ey peri'şanım
indir Kıbele'yi yeniden nasipleneyim o rüyadan bana kadar getirmiş seni o yol, o lila yol getirip ece yapmış, suların ecesi, hüzünlerin ecesi ah…sen yokken akşamlar şarabi ve buruk suretin ne kadar güzelmiş meğerse tanrım dediğin kadar varmış aşk, gel hayyam gel, ıtri gel, galip gel tufanındayım sana doğru eğilmenin ilminde turnaların,omurliğinde, sancısında ela bir çocuktur güzergahım, gel ırmakların ezelden beri bildiğine rüzgarın söylediğine, çeliştiği yere hayatın kalbine anlat uzun uzun çiy damlasını, aslını, kehribar olanı, gel açılsın makam caz olsun patlayışı tomurcuğun hicaz olsun, nihavent olsun, gel zulüm bitsin ben biteyim ney sussun.
güzelmiş...ıtriyide ayrı bi severim hani adının geçmesi güzel olmuş...
Hoşgeldin, epeydir yoktun.
quote:
Orjinalden alıntı: prokizya
Hoşgeldin, epeydir yoktun.
teşekkür ederim canım, nasılsın?
Kendi çekimim. Bu kahkaha çiçeği olsa gerek. Ama içine arı girmiş.