var mı giden? yorumlar kötü geldi bana. |
Kolpaçino 4 4 lük (2024) (2. sayfa)
-
-
Bende seyretmedim ama ilk 2 filmden kötü diyorlar (o ayarda olamaz zaten) ama 3 den iyi diyorlar. Bana yeter.
-
3. filmden iyiyse bana da yeter. Hatta ben 3. filmden daha kötü bir şey bekliyordum açıkçası. Şafak Sezer'in Kolpaçino serisindeki istikrarlı kalite düşüşü grafiği bunu gösteriyordu.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 14 Ocak 2024; 23:20:34 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Kadroda 1 tane normal insan yok :)
-
Kolpaçino 4 4'lük filmini, vizyona girdiği ilk 10 günde tam 1 milyon kişi izledi
-
Demek ki vizyonda izlemeye değecek adam gibi bir tane film yok ki millet bu açlıkla Kolpaçino'ya saldırmış. Umarım film iyidir de güleriz biraz.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Kolpaçino 3 2016 da çıkmış. Arada tam 8 sene var. Hadi 1 senesi çekimlerle sürsün 7 sene. Düzgün bir senaryo yazılamadımı bu zamanda. Senaryo neredeyse sıfır. Ganyotçu yok, galerici şahin'i tanıyamadım bile , sabri abi bir ayağı çukurda oynamış. Galerici şahin deli deli konuşsa yeterdi. Biz o adamı efendi birisi olduğu için değil deli olduğu için sevdik. Zaten bu film sosyal medyanın 4. filmi yoğun biçimde istemesi yüzünden çekildi. Nereden tutarsam tutayım elde kalan bir yapım.
-
Hocam film o kadar mı kötü ya? Böyle filmlerin çekimleri çok kısa sürüyor hocam. Recep İvedik filan 2 haftada çekildiği filmleri var. Kolpaçino hadi taş çatlasın 2 ayda çekilsin. Senaryo sıfır dediğinize göre aradan geçen yıllarda senaryo yazmak için hiç vakit ve efor ayırmamışlar demek ki.
Gerçi seri her yapımda kendini tekrar etmişti. O yüzden ilk film yine en iyisiydi. Ben henüz izlemedim ancak 3. filmi dahi mumla arayacağız galiba. Bu olumsuz mesajdan bu yorumu çıkarıyorum.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
3. film bunun yanında gayet güzel bence. Bazı konuşmalarda çok sıkıldım. Hatta dikkatim dağıldı, başka şeyler düşünmeye başladım. Her sene ilk 2 filmi tekrar seyrederim. Kalbimdeki kolpaçino 1 ve 2. İbrahim Tatlıses'li, Serdar Ortaç'lı afişi görünce zaten huylanmaya başlamıştım.
-
Evet filmi bugün izledik. Gerçekten tamamen eski filmlerin ekmeğini, kaymağını yemeye çalışan zorlama bir film olmuş. Sanırım serinin en kötüsü bu.
Aynen ganyotçu yok. Diğer elemanlar da yaşlanmış. Şafak Sezer zaten son Kutsal Damacan filminden beri yüzü gözü bir acayip görünüyordu. Botoks mu ne yaptırmışsa kötü ve anlamsız olmuş. Aydemir Akbaş zaten yaşlıydı ama şimdi çok daha yaşlı, adam sanki her an can verebilir gibi duruyor, üzücü. Karakter daha doğrusu oyuncular yaşlanınca haliyle performans ve onların yaşlılığını görmek hem üzüyor hem de olmamışlık hissi veriyor. Artık oyuncu da zaten kendini filme pek vermiyor gibi duruyor.
Senaryo hakikaten yok gibi bir şey. İlk filmden beridir bir kopyala-yapıştır gidiyor. İlk film orijinal 2. film neyse de artık aynı şeyleri tekrar etmek kabak tadı veriyor. Ganyotçu yok ama onun yerine çakmasını koymuşlar. Berbat bir ruhsuz oyunculukla anlamsızca atar gider yapıyor ama ganyotçu gibi değil böyle daha odunsu. 2. 3. filmde böyle yancı, Sabri'nin şoförlerinden biri vardı "on numara namaz kılarım abi" diyordu. Mesela oradaki karakteri resmen ganyotçunun akrabası olarak gelmiş elemana kopyala-yapıştır yapmışlar.
Bir de İbrahim Tatlıses'in Mehmet Ali Erbil'in, Cengiz Kurtoğlu'nun ve Serdar Ortaç'ın bu filme katkısını anlayamadım. Hadi Tatlıses uzun süreli görülmesiyle bir nebze neyse de diğerlerinin filme hiçbir katkısı yoktu. Hadi Serdar da gerçekten hayatta kumarbazın teki olaya gerçekçilik katsın dekor olsun diye konulmuş ama diğer ikisi de gerekli değildi. Sırf film gişede biraz iş yapsın ses getirsin diye kadroya dahil edilmişler.
Filmde yine çok gereksiz anlamsızca küfür ve argolar mevcuttu. Sırf iş olsun diye karakterlerin ağzını bozdurmuşlar. Fazla zorlama küfürler olmuş. Netflix'in ilk küfürlü dublaj yapımları gibi. Anlamsız ve ucuzca. Bu arada Aydemir Akbaş da harbiden gerçekte de bayağı bozuk ağızlı. Kamera arkasında epey sövüyordu, çekim tekrarı olunca.
Filmdeki diyaloglar filan çok tıraş. Nasıl desem böyle ortaya bir cümle atılıyor anlamlı anlamsız ve aniden dikkatler başka konulara başka şeylere çekiliyor. Bu sürekli yapılıyor bir diyalog ve sonrasında durum komedisi olarak yorumlanması ve gülünmesi bekleniyor sanırım. Bunu ilk filmden beridir yapıyor ama ilk film ilk olmasıyla daha bir doğallık içerdiğinden bu fikir yiyordu, yani o zaman gülümeyip gülebiliyorduk. Ama aynı şeyi büyük bir ruhsuzlukla 4. kez tekrarlayınca olmuyor.
Şafak Sezer kendisinin başrolde oynadığı son Kutsal Damacana filmine yani kendi filmine gönderme yapmaya çalışmış. Tıpkı Cem Yılmaz'ın zaman zaman gerçek oyunculara diğer filmlere yaptığı ve sürekli yaptığı hâlde bunu mizah unsuru olarak sayması gibi ama Şafak Sezer'inki daha bir komik değil, daha da mizaha uzak, gülümsetmeye uzak. Komik olduğu düşünüldüğü için konulmuş ama yanlış fikir.
Bu arada filmin finali de olmamış. 1 saat 37 dk'lık film goygoyla geçilmiş. Yani her şeyi kopyala-yapıştır yaparken eski düşmanların yakınlarının yine yenisinde de savaş başlatmasını bir araya gelmesini ve kaos çıkarmasını bekledim olmadı. Bir de üstüne bi 20-30 dk daha ekleyip finalle taçlandıracakken resmen bir film daha çekeriz buna düşüncesiyle olayı yarıda kesmişler. Bu resmen ucuzluk, çakallık. Sadece 20 dk daha uzun yaparak olayı sonuçlandırabilirlerdi ama don lastiği gibi sonradan bir filmle daha uzatırız diye düşünmüşler. Olmamış.
Filmde en çok hoşuma giden tek olumlu şey bizim İstanbul taksicilerine giydirmiş olmaları. 2 sahnede bizim taksicilerin ne mal oldukları vurgulanmış. Güzel olmuş oraları ben beğendim.
4/10.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 6 Temmuz 2024; 5:32:5 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X