Şimdi Ara

Kütle çekim alanında ışığın hareketleri (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
28
Cevap
1
Favori
1.316
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • speedy_ kullanıcısına yanıt
    Anlıyorum sizi fakat hızın değişmediği iki şekilde de belirlenebiliyor. Tekrar etmiş gibi olacağız ama;

    1) x= v.t Işığın o yolu hangi sürede kat ettiği kolaylıkla saptanabilir. Aynı şekilde, Genel Görecelik ile de ne kadar sapacağı, dolayısıyla da katettiği yol bulunabilir, bulundu.

    2) c = dalga boyu x frekans. Dalga boyunun değiştiğini zaten biliyoruz. Frekans ise, tekrar dediğim gibi, karşılaştırmalı(başka kaynak, başka ölçüm cihazı-konum olarak da farklı, bizzat alet olarak da) hesaplanıp hızın değişmediği olgusuna ulaşmışlar.

    Kendiniz ne demişsiniz bak; " katedilen yol kısaldığı için ışığın bu yolda aldığı zaman da kısalacağından hızı yavaşladı diyebiliriz bence. " Yol ve zaman değerlerinin ikisi de azaldığı için hızın değiştirmesine gereken hiç bir neden yok.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huddleston

    Anlıyorum sizi fakat hızın değişmediği iki şekilde de belirlenebiliyor. Tekrar etmiş gibi olacağız ama;

    1) x= v.t Işığın o yolu hangi sürede kat ettiği kolaylıkla saptanabilir. Aynı şekilde, Genel Görecelik ile de ne kadar sapacağı, dolayısıyla da katettiği yol bulunabilir, bulundu.

    2) c = dalga boyu x frekans. Dalga boyunun değiştiğini zaten biliyoruz. Frekans ise, tekrar dediğim gibi, karşılaştırmalı(başka kaynak, başka ölçüm cihazı-konum olarak da farklı, bizzat alet olarak da) hesaplanıp hızın değişmediği olgusuna ulaşmışlar.

    Kendiniz ne demişsiniz bak; " katedilen yol kısaldığı için ışığın bu yolda aldığı zaman da kısalacağından hızı yavaşladı diyebiliriz bence. " Yol ve zaman değerlerinin ikisi de azaldığı için hızın değiştirmesine gereken hiç bir neden yok.

    evet dediğim şey olayın geçtiği yer için aynen dediğiniz gibi değişmez olarak ölçümlenir ancak benim dediğim dışardan bakan gözlemcinin ne gördüğüdür.
    dışardan bakan gözlemci kütle çekim alanında kısalan yolu görür ve bu yol içinde ışığın baştan sona aynı zamanda yol aldığını görür buna göre daha kısa bir yolda aynı zamanda alınıyorsa hız azalmış demektir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sybercomp

    quote:

    Orijinalden alıntı: speedy_

    Bu ara richard feynmanın kuantum elektro dinamiği isimli kitabını okuyorum. Işığın cam üzerindeki hareketini ve yansımasındaki garip davranışını müthiş bir ustalıkla anlatıyor. Sonra aklıma ışığın kütle çekim alanındaki dalga boyu değişiminin nedeninin ne olabileceği geldi. Öncelikle ışığın kütle çekim alanında yavaşladığını düşünüyorum. Aslında bu özel göreliliğe aykırı değil çünkü ışık kütle çekim alanından ayrılırken kızıla kayar , bu onun hız kazandığının göstergesidir ancak bu durumu aynı alan içindekiler ölçemezler. Işığın aynen cam içinde veya suda olduğu gibi kütle çekim alanında yavaşlamasının nedeni her zaman etkilşmeye geçtiği elektronların olduğunu düşünüyorum. Ancak bunlar çok kısa zamanda ortaya çokan ve kaybolan sanal parçacıklar. Bu parçacıkların kütleden uzaklaştıkça seyreleceğini ve bu nedenle kütle çekim alanını etkisini kaybedeceğini düşünüyorum. Hatta manyetik alanın nedeni de bu parçacıklar olabilir. Kütle çevresinde dans eden yoktan var olan ve anında yok olan bu parçacıklar belki de kütle çekim dediğimiz şeyin nedeni de olamaz mı. Belki de bu sanal parçacıklar maddenin içindeki elektronlarla anlık etkileşmeye geçerek onları daha yoğun sanal parçacık denizi olan ana kütleye doğru yaklaştırıyorlardır ve biz de buna serbest düşüş diyoruzdur. Biraz uçuk fikirler ama yine de aklıma geldi işte

    Kütle çekimi yoktur uzayın bükülmesi vardır uzay büküldüğü için yolu uzuyorda olabilir. Einstein uzayın bir çarşaf gibi büküldüğünü söylüyor cisimler bu yüzden girdaba girmiş gibi karadeliklerden kaçamıyor olmayan çekim kuvvetinden değil.

    evet aynen dediğiniz gibi olduğunu ben de bu forumda defalarca yazdım zaten ben de yukarda kütle çekim alanı diye yazdım kütle çekim kuvveti değil




  • quote:

    Orijinalden alıntı: speedy_

    Bu ara richard feynmanın kuantum elektro dinamiği isimli kitabını okuyorum. Işığın cam üzerindeki hareketini ve yansımasındaki garip davranışını müthiş bir ustalıkla anlatıyor. Sonra aklıma ışığın kütle çekim alanındaki dalga boyu değişiminin nedeninin ne olabileceği geldi. Öncelikle ışığın kütle çekim alanında yavaşladığını düşünüyorum. Aslında bu özel göreliliğe aykırı değil çünkü ışık kütle çekim alanından ayrılırken kızıla kayar , bu onun hız kazandığının göstergesidir ancak bu durumu aynı alan içindekiler ölçemezler. Işığın aynen cam içinde veya suda olduğu gibi kütle çekim alanında yavaşlamasının nedeni her zaman etkilşmeye geçtiği elektronların olduğunu düşünüyorum. Ancak bunlar çok kısa zamanda ortaya çokan ve kaybolan sanal parçacıklar. Bu parçacıkların kütleden uzaklaştıkça seyreleceğini ve bu nedenle kütle çekim alanını etkisini kaybedeceğini düşünüyorum. Hatta manyetik alanın nedeni de bu parçacıklar olabilir. Kütle çevresinde dans eden yoktan var olan ve anında yok olan bu parçacıklar belki de kütle çekim dediğimiz şeyin nedeni de olamaz mı. Belki de bu sanal parçacıklar maddenin içindeki elektronlarla anlık etkileşmeye geçerek onları daha yoğun sanal parçacık denizi olan ana kütleye doğru yaklaştırıyorlardır ve biz de buna serbest düşüş diyoruzdur. Biraz uçuk fikirler ama yine de aklıma geldi işte

    Işığın ikili yapısından kaynaklanıyor.
    Bildiğimiz gibi ışık hem dalga, hem de parçacık özelliği gösterir. Taşıyıcısı da foton denilen lepton türü parçacıktır.
    Bu iki etkiyi zaten normal hayatımızda çok kolay bir şekilde gözlemliyoruz.

    Dalga etkisi bildiğimiz su dalgası gibi. Birbirine açılı gelen iki dalga çakıştığı yerlerde girişim deseni (çukurlar-tümsekler) oluşturur ama bu alandan çıkınca aynı yön ve hızda devam ederler. Kısaca birbirini etkilemezler. Yine yarık-köşe gibi yerlerden geçerken yayılma girişimi deseni oluştururlar. Işık da bu etkiyi gösterir. Farklı yönlerden gelen ışıklar da girişim deseni oluşturur. Ancak girişim alanının dışında aynı yöne aynı şekilde devam eder. Aynı şekilde yarıktan vb geçince yayılma deseni de oluşturur. Bir ışık diğer ışığı engellemez, yani etkilemez. Yani kesin dalga niteliği vardır.

    Parçacık etkisi de bildiğimiz dinamik yasalarına uygun. Bunu da suya veya bilardo toplarına benzetebiliriz. Su bir engele çarparsa yön değiştirir. Veya bilardo topu banda çarpınca aynı açı ile sekerek yönü değişir. Işık taşıyıcısı foton parçacıkları da bilardo topu gibi davranır. yansıtıcı bir yüzeye çarpınca aynı açı ile sekerek yön değiştirir. Bu durumda kesin parçacık niteliği de taşır.

    İkisi nasıl oluyor konusu biraz kuantumun derinliklerini, süpersicim kuramını vb bilmeyi gerektiriyor.

    Kütleçekim etkisi ise ışığın parçacık özelliği ile alakalı. Kütlesi olan her şey dört temel kuvvetten biri olan kütleçekiminin etkisine maruzdur. Diğerleri zayıf ve kuvvetli çekirdek kuvveti ile elektromanyetik kuvvet. Çok büyük olmayan kütleçekim kaynakları (gezegenler-yıldızlar vb) çok hızlı fotonlara büyük bir kuvvet uygulayamaz ve ışığın yönünde ölçülebilir bir sapmaya neden olmazlar. Sapma mutlaka olur ama anlayabilmek için aşırı uzak mesafeler gerekir ve bizim tespit imkanımız buna yetmez. İki galakside (en azından yıldızda) iki ayrı gözlemci gerekir ki imkansız.

    Bununla birlikte karadelikler ve gökadalar yeterli kütleye sahiptir ve ışığı bükebilirler. Yani foton taneciklerinin yönünü değiştirirler. Buna mercek etkisi denir ve gökbilimde bundan çok faydalanılır. Aradaki bir galaksi-karadelik tarafından mercek etkisi ile bükülmüş ışık nedeni ile arkadaki cismi de görebiliriz. Hatta aynı cisim iki tane filan görünebilir ve bu uzayda mesafe-büyüklük ölçümlerinde oldukça işe yarar. İki farklı yönden gelen ışık birleştirilerek girişim deseni oluşturulur ve istenmeyen ışık gürültüsü-kirliliği elenerek daha net ve büyük görüntüler elde edilir.

    Işık karadeliğe yakın geçiyorsa çok fazla bükülebilir. Bu tür mercek etkisine uğramış bir cisim çok farklı yönlerde birden fazla görünebilir. Karadeliklerin hiçbir maddenin ve ışığın bile kaçamayacağı olay ufku denen bir sınırı vardır. Merkezi ise çok daha içerde ve küçüktür. Bu ölçüye sanırım Schwarzschild yarıçapı deniyordu. Olay ufkuna giren ışık tamamen bükülerek karadelik merkezine döner ve dışarı kaçamaz. Bu nedenle karadelikler görünmez ama mercek etkisi (ve de yuttuğu maddelerin son ışımaları) ile tespit edilirler.

    Kütleçekimi karmaşık bir konudur. Einstein tarafından ortaya konulan uzay-zamanın (görelilik kuramları) eğriliği ile ilgilidir. Buna göre aslında ışık düz bir hatta gitmektedir. Eğilen ışık değil uzay zaman dokusu, yani ışığın izlediği yoldur. Tren gibi düşünebiliriz. Rayda hep aynı istikamette gider ve kendi yön değiştiremez. Ama ray değiştirebilir.

    Sonsuz boyutlu uzay-zamanı (uzam) iki boyutlu kareli bir çarşafa indirgeyelim. Çarşaf gerginken kare deseni düz hatlar şeklindedir. Üzerine bir kütle koyunca çukurlaşır ve karenin çizgileri eğrilir. Kütle ne kadar büyükse çukurlaşma (yerçekimi) o kadar büyük olur. Aynı kütledeki cisimlerin de çapı küçük olanı daha fazla çukurlaştırır.

    Karadelik gibi kütlesi çok büyük fakat çapı çok küçük (hatta tekil) cisimler ise teorik olarak çarşafı sonsuza kadar çukurlaştırır ve dibi olmayan, çıkılamayan bir kuyu-delik oluşturur. Işık aslında hala çarşaftaki çizgileri izlemektedir ama artık çizgiler farklı yöndedir.

    Basitçe bu kadar anlatabildim. Evrenin temel yapıtaşları diye bir kitap var. Bu konulara da değiniyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi melikulupinar -- 31 Ekim 2013; 1:07:02 >




  • melikulupinar kullanıcısına yanıt
    yazı için teşekkürler anlattığınız konuları birçok kitaptan birçok defa okudum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: speedy_

    Bu ara richard feynmanın kuantum elektro dinamiği isimli kitabını okuyorum. Işığın cam üzerindeki hareketini ve yansımasındaki garip davranışını müthiş bir ustalıkla anlatıyor. Sonra aklıma ışığın kütle çekim alanındaki dalga boyu değişiminin nedeninin ne olabileceği geldi. Öncelikle ışığın kütle çekim alanında yavaşladığını düşünüyorum. Aslında bu özel göreliliğe aykırı değil çünkü ışık kütle çekim alanından ayrılırken kızıla kayar , bu onun hız kazandığının göstergesidir ancak bu durumu aynı alan içindekiler ölçemezler. Işığın aynen cam içinde veya suda olduğu gibi kütle çekim alanında yavaşlamasının nedeni her zaman etkilşmeye geçtiği elektronların olduğunu düşünüyorum. Ancak bunlar çok kısa zamanda ortaya çokan ve kaybolan sanal parçacıklar. Bu parçacıkların kütleden uzaklaştıkça seyreleceğini ve bu nedenle kütle çekim alanını etkisini kaybedeceğini düşünüyorum. Hatta manyetik alanın nedeni de bu parçacıklar olabilir. Kütle çevresinde dans eden yoktan var olan ve anında yok olan bu parçacıklar belki de kütle çekim dediğimiz şeyin nedeni de olamaz mı. Belki de bu sanal parçacıklar maddenin içindeki elektronlarla anlık etkileşmeye geçerek onları daha yoğun sanal parçacık denizi olan ana kütleye doğru yaklaştırıyorlardır ve biz de buna serbest düşüş diyoruzdur. Biraz uçuk fikirler ama yine de aklıma geldi işte

    Bence doğru yerdesiniz..Işık hızı zaten en fazla değerini vakumlu ortamda alır..Bu ortamda bahsettiginiz parcacıkların en aktif olduğu yerler..Boşlukta gelişi güzel var olan anlık parcacıklar ortamda bir dalgalanma yaratabilir..Bu dalgalanma ışığı ileriye taşıyor olabilir..Yani aslında bu parcacık ciftleri bulundukları ortamı dalgalandırdıklarından ışık bundan etkileniyor olabilir...Hatta dediğiniz gibi kütle çekiminin nedenide olabilirler..Kücük olanın buyuk olana hareketinin nedenide farklı büyüklükteki tepki kuvveti yüzünden büyük kütlenin hareket edememesidir..Bu sanal parcacık ciftleri anlık olarak bir madde parcacıgını etkılermı bilemem ama birbirlerini yok ettikleri anda dalgalanma yaratırlar..




  • Bu konular hakkındaki bilginiz okuduğunuz bölümle mi alakalı yoksa bireysel çalışmalar mı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Photographer Boy

    Bu konular hakkındaki bilginiz okuduğunuz bölümle mi alakalı yoksa bireysel çalışmalar mı?



    sadece bu konularda çok merakım var ve kitaplar okuyorum
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.