Şimdi Ara

lise performans ödevi acil yardım yapana steamde 10 tl lik cüzdan kodu

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
1
Cevap
0
Favori
459
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Rıhtımın ucunda gözlerini kapatacak kadar cesur bir kadın. Topuklu ayakkabısını çıkarıp yanına koymuştu. Ruzgarın sertliğine elleriyle sıkıca tutunduğu tahtalarla karşı çıkıyordu.

    Siyah elbisesi düzgün vücudunda ruzgarla dans ediyordu. Dalga sesleri huzuru, havada süzülen kargalar ise durgunluğu simgeliyordu. Kıyı boyunca rahatsızlık verebilecek tek bir insan parçası bile yoktu. Bu rıhtımın gemiler tarafından terkedilmiş olması bile başlı başına bir huzurdu.

    Paylaşmayı sevmeyen kadın. Hislerini açmayan kadın. Bu yuzden yalnız ve gergin. Huzuru boşlukta arayacak kadar dalgın. Yaşadığı kısa hayatı, sahip olduğu küçük masa başı kariyeri ve daha bir çok hatanın bedeli. Hepsi ders alınmak için sıraya girmişti.

    İçine kapandığı ilk zamanlar 7 yaşındaydı. Annesinin babası tarafından dövülerek öldürüldüğü yıllar çocuk olduğu için büyük ve kapanmayacak yaralar açmıştı.

    Rıhtımın üzerinde ufak bir bulut belirdi. Yeryüzüne bıraktığı küçük damlalar her gece rüyasında yaşadığı ânı, annesinin kucağında döktüğü göz yaşlarını anımsattı. Yıllar geçmişti aradan. Ona göre asırlar. Hıçkıra hıçkıra ağlayamamıştı, bir kere bile. Annesinin o yumuşacık dizlerine başını koyup hiçbir şey umurunda değilmişçesine ağladığında içinde beliren o huzuru,o sıcaklığı yıllar boyunca bi gram bile hissedememek. “Kelimeler” dedi manken. “Beni sınırlıyor”.

    Kısık martı seslerini ve dalgaları dinlerken sinsice sokulan rüzgar ürpertmişti. Saç tellerinden birkaçını umarsızca savurdu sağdan sola. Göz kapaklarını kıstı denizin göremediği sonunu görmeye çalışırken. İçindeki o merak duygusunun kaynağıydı sisler içindeki atlantis. Gitmeyi her düşündüğünde beraberinde ne kaybedeceğim sorusu geliyordu aklına. Ufak bir ev tefek birikimler. Gölgesi usul usul ayrılmaya çalışıyordu kendinden. Gittikçe uzaklaşıyordu. Biraz daha uğraştıktan sonra karanlığa gizlenip terk edecekti bu düzgün vücutlu, buruk kalpli kadını. Pek geçmeden gitmişti gölgesi, diğer her şey gibi. Ne martı sesi onunlaydı ne de baktığında ferahlatan sisli manzara. Ne dalgalar onunlaydı ne de sürprizler yapan narin rüzgar. Gecenin karanlığı vardı elbisesinin karanlığına karışan. Gökyüzünün ay’ı vardı ojelerinin kırmızısıyla buluşan. Ve birde denizin feneri vardı ellerinin kanına ilişen. İşlediği günahı gemi kaptanlarına anlatmaya çalışırcasına dönüyordu rıhtıma ırak deniz feneri. Denizin enginliğine sakladığı cesedi su üstünde bulabilmeleri için dönüyordu. Hayatını mahvettiği için babasını mahvetmişti. Sonrada o kirli günahı, bu rıhtımdan açılıp tertemiz maviliğe silmeye çalışarak alçak gönüllü denizi mahvetmişti. Babasını seçme şansı vermediği için annesinin ölümünü izlemesine neden olan dine kızarak imanını mahvetmişti.

    Şimdi her akşam kirli elleriyle bulanık suya karşı kirletemediği rüzgarla temizlenmeye çalışıyordu. Siyah elbisesinin dansına eşlik eden topuklularıyla. Hikayesindeki KELİME GRUPLARI ACİL



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ManiCully -- 18 Aralık 2014; 21:20:38 >







  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.