Şimdi Ara

Lozan ve Sevr

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
667
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar benim danışmak istediğim bir konu var.

    Bazı kişiler Sevr antlaşması imzalanmadı hiç,Lozan hezimettir falan diyorlar.

    Ancak kaybeden Almanya ile Versay,Avusturya-Macaristan ile Saint Germain antlaşması imzalandı.Yani Osmanlı ile de bir antlaşma imzalanacaktı.Kurtuluş savaşı yüzünden Sevr geçerli olmadı ve onun yerine Lozan imzalandı ki Sevr ile Lozan karşılaştırılınca Sevr çok çok daha fazla ağırdı.Sonuçta savaştan çıkan bir ülke var,onun için ben Lozan'ın o kadar ağır olduğunu düşünmüyorum.

    Bu konuda sizin düşünceleriniz nedir?



  • Lozan hezimet değildir yalnız atatürkün misaki milliye bağlı kaldığı için sadecene çizilen sınırlar içindeki toprakları aldık suriye ve ırağında alabilirdik bana göre

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Lozan o dönemin şartlarını ele alırsak imzalanabilecek en karlı antlaşmadır. Ha hatalarımız olmuştur. Mesela lozan görüşmelerine ismet paşa yerine diplomat ve uluslararası arenayı iyi bilen birilerinin gönderilmesi gerekiyordu.

    Şu oniki ada ve musul meselesi, hilafetin kaldırılması, gizli maddeler safsatasından dolayı günümüzde hezimet olarak aksettirmeye çalışan kimi çakma tarihçileri bir kenara bırakırsak lozan sevr'e göre binlerce kat daha karlı bir antlaşmadır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: erkurt02

    Lozan hezimet değildir yalnız atatürkün misaki milliye bağlı kaldığı için sadecene çizilen sınırlar içindeki toprakları aldık suriye ve ırağında alabilirdik bana göre

    İstese de alamazdı.Fransızlar suriyedeydi, ingilizler ise ırakta.Zaten ırakta göstermelik bir krallık kuruluyordu.Bizde ordu yok birşey yokken tekrar savaşa giremezdik.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bundeskanzler

    Lozan o dönemin şartlarını ele alırsak imzalanabilecek en karlı antlaşmadır. Ha hatalarımız olmuştur. Mesela lozan görüşmelerine ismet paşa yerine diplomat ve uluslararası arenayı iyi bilen birilerinin gönderilmesi gerekiyordu.

    Şu oniki ada ve musul meselesi, hilafetin kaldırılması, gizli maddeler safsatasından dolayı günümüzde hezimet olarak aksettirmeye çalışan kimi çakma tarihçileri bir kenara bırakırsak lozan sevr'e göre binlerce kat daha karlı bir antlaşmadır.



    İyide Oniki Adalar 1947'de Yunanistan'a devredildi bunun Lozanla ne alakası var ki ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: erkurt02

    Lozan hezimet değildir yalnız atatürkün misaki milliye bağlı kaldığı için sadecene çizilen sınırlar içindeki toprakları aldık suriye ve ırağında alabilirdik bana göre

    Almama sebebini bilmiyorum ama kendimce yorumum Atatürkün arapları sevmemesi almamış iyikide almamış. Şu an bir sömürge devleti olarak petrolüde sömürürlerdi bir işimize yaramazdı üstüne üstlük cihatcılarla ugrasırdık.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yürüyenmerdiven

    quote:

    Orijinalden alıntı: Bundeskanzler

    Lozan o dönemin şartlarını ele alırsak imzalanabilecek en karlı antlaşmadır. Ha hatalarımız olmuştur. Mesela lozan görüşmelerine ismet paşa yerine diplomat ve uluslararası arenayı iyi bilen birilerinin gönderilmesi gerekiyordu.

    Şu oniki ada ve musul meselesi, hilafetin kaldırılması, gizli maddeler safsatasından dolayı günümüzde hezimet olarak aksettirmeye çalışan kimi çakma tarihçileri bir kenara bırakırsak lozan sevr'e göre binlerce kat daha karlı bir antlaşmadır.



    İyide Oniki Adalar 1947'de Yunanistan'a devredildi bunun Lozanla ne alakası var ki ?

    Bazıları adalar lozanda verildi diyordu onunla bir ilgisi olmadığını söylemek için dedim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • sınır olarak bakılırsa bence iyi bir antlaşma oldu..daha çok toprak belki alabilirdi ama gerek yoktu bana kalırsa..ıraktaki suriyedeki toprakları alsak ne olacak bir faydası olmazdı bana göre..petrol çıkartamıyorduk yeraltından herhangi birşey çıkartamıyorduk o topraklar sadece kağıt üzerinde bizim olacaktı hiçbir anlamı yoktu..Ama bazı noktaları var ki cahilliğe ve aceleye gelmiş ve imzalanmış..
  • Her olayı, devrine göre ve şartlara göre değerlendirmek lazım, milletçe tarih konularında yaptığımız en büyük hatalardan biri bunu gözden kaçırmaktır. Misak-ı milliye sınırlarına bakarsan Lozan'da başarısızlık var gibi görünebilir. Yada kimi tarihsevere göre "1. dünya savaşından önce milyon kilometre olan sınırlar lozandan sonra bu hale gelmiş tüh tüh tüh vah vah vah bu mu başarı" diyip, haksızlık yapılabilir.

    Unutulmamalı ki, aslında lozanın şartları nasıl olursa olsun imzalamak zorundaydık. Çünkü artık ülkenin yumruk atacak ne gücü, ne aşı, ne silahı nede dermanı kalmıştı. Tek atımlık kurşunumuzu ege ye yunanı dökerek kullandık ve o masaya oturduk. O masadan anlaşamadan kalksaydık ve savaş devam etseydi bu elde ettiğimizden hiç birini de elde edemeyebilirdik. Bundan dolayı Lozan bence başarıdır.

    Lozana o gitmeseydi, bu gitseydi, şu şöyle deseydi, bu böyle deseydi vs vs vs olayı kişilere indirgemeden genel bakmak lazım. Olayın İsmet İnönüyle yada başka kişilerle alakası yok

    Bu arada Lozan da çözülemeyen tek konu, Musul konusudur. (İngiltere ile) Konu daha ileri tarihlere bırakılmıştır. İleriki tarihlerde de İngilizler Şeyh Sait isyanını körükleyip, konuyu Musul sorununa intikal ettirerek Musulu tamamen elimizden almışlardır.

    Bugün 5 yaşındaki yunan çocuğuna bile Konstantinapolisi öğretiyorlarsa, Ermeni hala Ararat'ın hayalini kuruyorsa, ayrılıkçı Kürtler, Kürdistanın başkenti Amed (Diyarbakır) diyorsa, yahudi 2000-3000 sene önce yazılan kutsal kitaplarının içinde geçiyor diye vaadedilen toprakları elde etmek istiyorsa bizde çocuklarımıza hiç yoktan Misak-ı Milliyi öğretmemiz lazım. Hala Selanik'in Batum'un, Musul'un, Batı Trakyanın hayaliyle yaşayan nesiller yaratmamız lazım.

    Saygılar




  • Sırf benimsediğiniz yere göğe sığdıramadığınız bir şahsiyetin hata yapmayacağına inandırdığınız için kendinizi, yapılması gerekilenin aslında tam aksine yapılan işler olduğunu anlayınca,kandırıldığınıza inanamayacak ve bu gerçeği kendinizden dâhi saklayacaksınız. O yüzden bu soruyu sormanın bir anlamı yok tarafsız bir yaklaşım asla olmayacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Valanis -- 20 Eylül 2014; 4:05:37 >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.