Şimdi Ara

Marmaray projesi hakkında... (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
58
Cevap
0
Favori
1.423
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Üçüncü yanlışınız: Güneyden geçecek batırma tüp tünel içinde sadece iki adet raylı hat vardır ve bunlar iki dakikada bir işleyeceği iddia edilen metro katarlarına aittir. Tüp geçit içinde kıtalararası veya şehirlerarası demiryolunun geçeceği iddiası büyük ölçüde, topluma karşı bir aldatmacadır. Ancak, metro işletmesi saatlerce durdurularak ve metro yolcularına çile çektirilerek demiryolu işletmesine geçilebilir. Eğer, bu yeterli (!) bir çözüm ise, tüp geçit kuzeyden geçtiği zaman da aynı şekilde demiryoluna geçit verilebilir. Dolayısı ile, güney tüp geçiti savunurken, demiryolu geçişine olanak verip vermemek konusu gündeme getirilemez. Çünkü, durum her ikisi için de aynıdır.

    İleride şehirlerarası hızlı trenlere de büyük ihtiyaç duyulacaktır. Hızlı trenler için tüp geçitte hiç bir hat ayrılmamıştır. Siz İstanbul şehir metro işletmesini durdurup mu hızlı trene yol vereceksiniz? Yanlışınızı düzeltmek için zamanınız var. Derhal tüp geçit içine iki adet daha demiryolu hattı yerleştiriniz. Bu ilâve, sizin İstanbul halkına ödenmesi gereken bir borcunuzdur.




  • Madde 8 - Cevabınız 3e


    3e) Kuzeyden geçen bir güzergâhın özellikleri araştırıldı. Avrupa Yatırım Bankasının talebi üzerine geniş kapsamlı trafik talebi çalışmaları yapıldı ve daha önce İdaremizin yaptırdığı çalışmalar ve SPROF Raporu yeniden doğrulandı. �

    Yanılgılar : Bu ifadeler de yanıltıcıdır. Çünkü, İstanbul Boğazını geçecek yolculukların tahmin edilmesi başka bir şey, bu yolcuların hangi güzergâhı kullanmak isteyeceklerinin belirlenmesi başka bir şeydir. İstanbul'un gelecekteki trafik tahminleri global olarak ilçe bazında elbette yapılmıştır ve bu tahminler birbirini doğrulayabilir. Ancak, sizin yapmadığınız, yapmaktan kaçındığınız ancak, mutlaka yapmanız gereken bir çalışma vardır. O da, iki Boğaz Köprüsünden geçen yolcuların, başlangıç (origin) ve varış (destination) noktalarının saptanmasıdır. Boğaz Köprüsünü geçen yolcular arasında, örnekleme yolu ile, her gün nereden nereye gidiyorlar ?diye bir anket çalışması yaptınız mı? Biz, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ile 1998 Mayıs ayında, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü gişelerinde 1457 adet özel araba sürücüsü ile böyle bir anket çalışması yaptık ve sonuçlarını da yayınladık. Karşıdan karşıya yolculuk istek hattı ve ağırlık ekseni Kuzguncuk Ortaköy istikametinden geçiyor (Ref. 5, 6, 7 ve 8) . Üsküdar - Kumkapı arasından değil.




  • 1950'li yıllarda bile �seyahat istek hattı' denilen çalışmaya ihtiyaç duyulmuşken (Ref. 11) Ulaştırma Bakanlığı adına İstanbul Master Ulaşım planını hazırlayan IRTC konsorsiyumu ve bu raporu güncelleştirmek ve tüp geçitin güzergâh savunmasını yapmak üzere görev üstlenen İTÜ İnşaat Fakültesi Ulaştırma Anabilimdalı uzmanları böyle bir çalışmaya neden gerek duymamıştır ?

    Ne ilginçtir ki, çeşitli yöntemlerle 2005 yılında bulunan � seyahat istek hattı � = seyahat bileşke vektörü 1950'lerde Karayolları Genel Müdürlüğünce bulunan bileşke vektörü ile üst üste düşmektedir. Peki o zamanlar, Karayolları yetkilileri neden Haydarpaşa - Sirkeci banliyösünü birleştirme, kıtalararası taşımacılık vs. gibi boş nedenlere başvurmadılar da, teknik etik ve bilimsel zorunluluk gereği � Bu halk nereden geçmek istiyorsa, köprüyü oraya yapalım � diye düşündüler ? İsteyen gerçeği, 1950'lerde bile bulabiliyor.

    Siz, batırma tüneli dilediğiniz yerde inşa edebilirsiniz. Ama, bu tüp geçiti kullanıp kullanmama hakkı da halkımızındır. Böyle bir anket, 1 (bir) milyar dolarlık maliyeti olan ihaleniz içinde, sadece 30 ilâ 40 bin dolarlık çok küçük bir masrafı gerektirir. Ama size de, halka da, sizden sonra yatırım yapacaklara da ışık tutar. .. Hiç � vakit geçirmeden lütfen, Boğaz Köprülerini geçen yolcular arasında, böyle bir başlangıç - varış (origin-destination) anketi yaptırınız. Ama, anket yaparken, tüp geçitle seyahatin Göztepe - Taksim arasında 45 dakika, Göztepe � 4 Levent arasında ise 55 dakika süreceğini bildirip, bu durumda tüp geçiti kullanıp kullanmayacaklarını onlara sorunuz. Yoksa, şu veya bu tarihte, şu veya bu kuruluş tarafından yapılmış global İstanbul trafik tahminleri ile, güzergâhınızın yanlış seçildiği iddiamızı çürütemezsiniz.




  • Öyle ezbere olmuyor bu işler, trafik yoğunluğunun tespiti için hiçbir çalışmanın olmadığı söyleniyor, iddia ediliyor. Eden de ben değilim. Boğaziçi Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih S. Tezcan iddia ediyor hatta yol gösteriyor.


    Not: Yönetici arkadaşlar bu şekilde provoke etmeyi amaç edinmiş seviyesizlere müdahale bekliyorum sizlerden, bu aralar seviyesizliğinden, hakaretlerinden bıkıp usandığım bir sürü var. Sürdürdüklerine göre hadleri bildirilmiyor diye düşünmeye de başladım.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sinanoglu.net

    Öyle ezbere olmuyor bu işler, trafik yoğunluğunun tespiti için hiçbir çalışmanın olmadığı söyleniyor, iddia ediliyor. Eden de ben değilim. Boğaziçi Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih S. Tezcan iddia ediyor hatta yol gösteriyor.


    Not: Yönetici arkadaşlar bu şekilde provoke etmeyi amaç edinmiş seviyesizlere müdahale bekliyorum sizlerden, bu aralar seviyesizliğinden, hakaretlerinden bıkıp usandığım bir sürü var. Sürdürdüklerine göre hadleri bildirilmiyor diye düşünmeye de başladım.




    hakaret mi ettim?
    kufur mu ettim?
    ezici davranisda mi bulundum?
    uygunsuz resim mi upload ettim?
    ben ne ettim?


    bende senin bu siteden uzaklastirilmani rica ediyorum SN.site yoneticilerinden...
    hiz asli astari olmayan yazilari gelir buraya koyuyorsun...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Nightmare_2

    Yukarıdaki iki cevap örnekte verildigi gibi
    Örnek 1A kanuni001 ve onun fake i yada dünkü banlanan ftzinin kendisi


    @Nightmare_2@ Kafana göre yorum yapıp sen onun fakesisin sen bunun fakesisin diyip ortaya atlayıp zıplama ne ben birisin fakesiyim nede başka biri benim fakem. Ben buraya kendi yorumumu yazdım... Hoşuna gitmedi diye kimsenin üstüne yok onun fakesisin bunun fakesisin diyede zıplama... Öyle birşey olsa bu forumun yöneticileri bunu İP adresinden belirleyecek bilgi ve beceriye sahiptir... Çıkıpta bilip bilmeden onun bunun ismini karalamaya kalkma...
  • Madde 9 - Cevabınız 4.1a ila j


    4.1 a ilâ j) Avantajlar ve dezavantajların değerlendirilmesinden sonra Batırma tünel tipinin tercih edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır .

    Yanlışlar : Bu ifadeler çok yanıltıcı ve aldatıcıdır. Çünkü, delme tünel çok avantajlı olduğu halde, nasıl oluyor da, batırma tünel tercih ediliyor anlamak mümkün değildir. Tokyo Körfezindeki tünel karayolu tüneli olup 14 metre gibi çok geniş çaplıdır. Halbuki, biz 7 metre yarıçaplı metro tünelinden bahsediyoruz. Elma ile armut misali, karayolu tüneli ile, metro tüneli başka başka şeylerdir, karşılaştırılamazlar. Şimdi vereceğim örnekleri lütfen iyi dinleyin:

    İngiliz ve Fransız mühendisleri tam otuz yıl etüd ettikten sonra 40 kilometre uzunluğundaki Manş tünelini , sizin kanaatınızın' aksine, batırma yerine delme tünel yaptılar.

    Batırma tünelin mi, yoksa delme tünelin mi daha ekonomik ve daha güvenli olacağını anlamak için, dış ülkelerde, ihaleye her iki alternatif de dahil edilmekte, kararı konsorsiyumların vereceği fiyat teklifleri belirlemektedir. Nitekim, Danimarka'da Storebaelt Körfezi'nde, Sproge ile Halsskov ilçeleri arasında geçirilecek 8025 metre uzunluğundaki demiryolu tüneli için, 1986 yılında üç ayrı alternatif tünel tipi uluslararası ihaleye çıkarılmıştır. Biri beton cidarlı, diğeri çelik cidarlı olan iki ayrı batırma tüp tünel önerisi (Cowi Consult ve Parsons Brinckerhoff firmaları) ile, yer altından gidecek olan üçüncü delme tünel önerisi (Mott, Hay & Anderson firması) için verilen teklifler incelendiğinde, hem ucuzluk, hem inşaat süresi, hem de güvence nedenleri ile, Parsons firmasının batırma tünel önerisi sizin kanaatınızın aksine, reddedilmiş, delme tünel tasarımı büyük bir farkla tercih edilmiş ve uygulamaya konulmuştur. Ne tuhaftır ki, İstanbul'daki batırma tüp tüneli de, Danimarka'daki teklifi kabul edilmeyen Parsons Brinckerhoff firması önermiştir.

    İkinci bir tuhaflık da, İstanbul'da önerilen batırma tüneli onaylayan Japonya'nın, kendi ülkesine gelince, delme tüneli tercih etmesidir. Tokyo Körfezi'nden geçen ekspres yolun (Trans - Tokyo Bay Highway) 9.4 kilometre uzunluğundaki tünel kısmı için ayrıntılı ve alternatif tünel tipleri üzerine ihale çalışmaları yapılmış ve sonunda, ekonomi, inşa süresi, habitat, deniz navigasyonu ve çevre kirliliği sorunları karşısında, sizin kanaatınızın aksine, batırma tüp tünel yerine, Danmarka'da olduğu gibi gene delme tünel seçilmiş ve inşa edilmiştir.

    Eğer, Boğazda kuzeyden Kuzguncuk Ortaköy arasından geçen ve 12 kilometre uzunluğunda olan delme tünel (Şekil 2) alternatifi seçilse idi, inşa maliyeti batırma tüneldeki 830 milyon dolar yerine, sadece 400 milyon dolar olacak, inşa süresi beş sene yerine, sadece iki seneye inecek, Suadiye - 4 Levent arasındaki yolculuk süresi 1 saat yerine sadece 15 dakika sürecekti. Ayrıca, depremde aşırı güvenceli, askeri açıdan tahrip edilemez ve çevre dostu olurdu. Halbuki, sizin batırma tüneliniz, güvenlik, maliyet, inşaat süresi konularında bütün büyük ve önemli sakıncaların hepsini birden tümüyle içeriyor.




  • Madde 10 Cevab ınız 4.2 a, b ve c


    4.2 a,b ve c � Delme tünelin her bir kilometresinin yapım bedeli, yaklaşık 250 milyon USD tutarındadır. Batırma tünelin her bir kilometresinin yapım bedeli ise yaklaşık 150 milyon USD tutarındadır. �

    Birinci yanlışınız , delme tünelin kilometre maliyetini 250 milyon USD tahmin etmenizdir. İstanbul, İzmir ve Ankara metrolarının ihale bedelleri açıkça gösteriyor ki, Türkiye'de delme tünelin kilometre maliyeti, araçlar ve istasyonlar hariç, raylar ve tüm elektro-mekanik işler dahil, anahtar teslimi sadece 30 milyon USD'dir (Ref. 5, 7 ve 8) . Bu Fahiş ve yanlış maliyet veren Japon mühendisin bu yanlışına ortak olan siz, lütfen gidip, İstanbul, İzmir ve Ankara şehir metrolarının ihale ve/veya kesin kabul bedellerini öğreniniz. Delme tünel maliyetinin komple anahtar teslimi maliyetinin kilometre başına 30 milyon dolar olduğunu bulacaksınız.

    Delme tünel kilometresinin inşa maliyeti için 250 milyon USD gibi gerçek dışı, çılgınca rakamlar vererek yanlışlarınızı üst üste katlamayınız. Karayolu tünelinin maliyet tahminlerini, metro tünellerine uygulamak gibi bir yanlışın içine de girmeyiniz.

    İkinci yanlışınız , Marmaray projesi ihale bedelinde, 1.6 kilometrelik batırma tünel dışında kalan 12 kilometre uzunluğundaki ikiz delme tünel maliyetinizi yanlış hesaplamanız veya yanlışınızın bilincinde olmayışınızdır. Çünkü, toplamı 830 milyon USD olan ihale bedelinizin batırma tünel kısmının maliyeti (350 milyon USD) ile, dört adet yolcu istasyonunun ilâve maliyeti (120 milyon USD) toplam ihale bedeli olan 830 milyon'dan düşülürse, geriye 12 kilometrelik ikiz delme tünelin kilometre başına maliyeti olan ( 360 / 12 ) = 30 milyon USD kalır. Dolayısı ile, kendi ihale bedeliniz içindeki 12 kilometrelik ikiz delme tünelin kilometre maliyetinin sadece 30 milyon USD olduğunu söylemek bile, delme tünelin bir kilometresi için verdiğiniz 250 milyon USD'nin ne kadar fahiş, yanlış, yanıltıcı ve gerçek dışı olduğunu ispatlamaya yeterlidir.




  • Böylece, benim (Boğaziçi Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih S. Tezcan'ın) Söğütlüçeşme - Kuzguncuk- 4 Levent arasında önerdiğim 12 kilometrelik delme tünelin maliyeti, istasyon ve araç bedelleri hariç, yaklaşık 360 milyon USD'dir. Sizin, batırma tüp geçit maliyeti olan 830 milyon USD'nin yanında sadece yüzde 43'ü. Türkiye'nin sokağa atacak 470 milyon USD parası mı var ki, tüp geçite 360 yerine 830 milyon USD ödüyorsunuz? Üstelik inşa zamanı da 5 yıl yerine 2 yıl. Sokağa atacak zamanımız mı var ?
  • Madde 11 Cevabınız 5a ve b

    5 a ,b ) Sistemin işletime açılacağı yıl olan 2010 yılında Banliyo demiryollarını kullanarak Boğazı geçecek olan ortalama yolcu sayısı yaklaşık olarak 515 000'dir.

    Yanlışlar : Bu yolculuk tahmini de bir hayaldir. Çünkü, yukarıda, açıklandığı üzere, güzergâh yanlış seçilmiş olduğu için, Suadiye - 4 Levent arasındaki çoğu yolcu hem gidiş hem gelişte 1 saat sürecek bir metro yolculuğu yerine, Boğaz köprülerini kullanacaktır.

    Bu tahminimizin isabetini, anket yaparsanız, siz de göreceksiniz. Bu gün (2005) Sirkeci Banliyo demiryolunu günde ortalama sadece 60 bin kişi kullanıyor. 2010 yılında ne olacak ki, 60 bin yolcu aynı koridor üzerinde aniden 515 bine fırlayacak! Tamamen hayali bir beklenti!
  • Bu konuda, eğer bizim tahminlerimize güvenmiyor ve kendi tahminlerinizin daha isabetli olduğuna inanıyorsanız, lütfen, Boğaz Köprülerini kullanan yolcular arasında anket yaptırın. Suadiye - 4 Levent arasında geçecek seyahat süresini (55 dakika) doğru olarak zikretmek şartı ile, onlara, tüp geçiti mi, yoksa köprüyü mü kullanacaklarını sorun, size en doğru cevabı onlar verecektir. Böyle bir anket yapmadıkça, metronun yolcu taşıma kapasitesini, sanki gerçek yolcu sayısı imiş gibi göstermeğe devam edemezsiniz.
  • Madde 12 Cevabınız 6a, b ve c


    6 a, be ve c ) JBIC kredisinin tutarı, 1 milyar USD'nin biraz altındadır. Geri ödemesiz dönem 10 yıldır; ve geri ödeme dönemi 10. ve 40. yıl arasındadır. Faiz oranı binde 7,5 gibi düşük bir orandır. Bu kredi koşulları, hangi kriterlere göre değerlendirilse son derece uygun kredi koşullarıdır .�

    Yanlışlar : Bu bakış açısı milli ekonomimize ve milli çıkarlarımıza son derece zararlıdır. Çünkü, nereden bakarsanız bakın bu bir borçtur. Elli yıl sürecek bir borç. Torunlarımız bile ipotek altına giriyor. IMF borçlarından ne çektiğimizi çok iyi biliyoruz. Şimdi de Japon IMF'sini' mi başımıza dert edeceğiz? Üstelik, bu borç müstemleke ülkesi gibi, Japon müteahhitlerin ve onları sözde denetleyen (!) Japon müşavirlerin güdümünde ve iradesinde sarf ediliyor. JBIC kredisi faizinin binde 7.5 gibi düşük bir değer olması sadece bir aldatmacadır. Çünkü, bu gülünç derecede düşük faizin en az 20 (yirmi) katı kadar parayı birbirleri ile anlaşmalı olarak ihaleye giren Japon müteahhitler, tüp geçit inşa bedelinin içinde ülkelerine örtülü olarak geri götürecekler de ondan� Japonlar, sizi dolayısı ile Türk hazinesini, üstü örtülü aldatıyorlar Sayın Bakan, lütfen uyanalım�




  • Sonuçlar

    Yukarıda, mümkün olan bütün çıplaklığı ile Madde 1 ~ 12'de açıklanmaya çalışıldığı üzere, şu özet sonuçlar sıralanabilir:

    a) Batırma tünelin oturduğu zeminin büyük bir kısmı ıslah kabul etmeyecek kadar sıvılaşma ve göçme riski taşımaktadır. Zemin ıslahı yapılsa da, bu risk kâmilen ortadan kaldırılamayacaktır. Şiddetli bir İstanbul depreminde ( M = 7.3 ~ 7.5 ) batırma tünelin yerinden oynama ve tünelin su baskınına uğrama riski yüksektir.
  • tespitler çok güzel. paramızın nasıl sokağa atıldığını ve kimlerin bundan kazanç sağladığını öğrenmiş oluyoruz. mail ile tüp geçiti savunan arkadaşlarıma yolladım çok iyi oldu
  • b) Batırma tünelin güzergâhı İstanbul Metrosu için yanlış seçilmiştir. Bu yüzden beklenilen yolcuyu bulamayacaktır. Bu hususu şimdiden görebilmek için, Boğaz Köprülerini kullanan yolcular arasında, örnekleme yolu ile, anket çalışmaları derhal yapılmalıdır. Söğütlüçeşme - Kuzguncuk - Ortaköy - 4 Levent arasında öneri bir delme tünel en kesiti ilişikte verilmiştir. Tüp geçitin ekseni buraya kaydırılmalıdır.
  • c) Batırma tünelin maliyeti fahiş, inşa zamanı uzun ve yüksek akıntı nedeni ile inşaatı risklidir. Beklenmedik deniz kazaları riski de yüksektir. Delme tünel olursa, maliyet ve inşa süresi yarıya inecektir.

    d) İnşaat sırasında uluslararası navigasyon önemli ölçüde aksayacak ve Türk Hükümeti döviz olarak büyük demeraj (gemi bekletme) cezaları ödemek zorunda kalacaktır.
  • e) Boğaz tüp geçişi için, torunlarımızı ipotek altına alacak bir borç yükü altına girmeye hiç gerek yoktur. Yap-işlet-devret modeli ile, yirmi yıllık işletme süresinde, yedi adet tüp geçit inşa edecek, yaklaşık 7 milyar USD, gelir elde edilir.
  • f) Bu safhada (Temmuz 2005) yapılacak en akıllıca şey, ihalenin feshedilmesi ve Japonların tası tarağı toplayarak evlerine dönmeleridir. Çünkü, ısrarla ifade ediyorum ki, esasen Türk milli ekonomisi ve İstanbul toplu ulaşım (metro) sistematiği açılarından sakıncalar ve kamburlar yumağı oluşturan bu batırma tünel projesi, ya inşaat safhasında başımıza çorap örmek veya işletme safhasında beklenen yolcuyu bulamamak, ya da şiddetli bir İstanbul depreminde bir faciaya neden olmak gibi olumsuzlukların en yüksek risk niteliklerini taşımaktadır.
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.