Memlekette egr,dpf,adblue konusunda bile doğru düzgün bilgi yok. (2. sayfa)

Hocam çok güzel ifade etmişsin düşüncelerini. Yazılarını okurken akıcılığın daima dikkatimi çekiyor. Blog yazsan okurum, takipçin olurum hatta birçok konuda da detaylı mesajlarını görmüştüm o sebeple söylüyorum bunu.

Hocam insanlar Dmax da ve Discovery kanalında "tamirat tadilat" programını izleyip çok özeniyor ben de bir dönem izleyip çok iç geçirirdim ne güzel yapıyorlar arabaları diye. Sen de izlemişsindir eminim. Yaptıkları arabalar bazen çok düşük model bazen yeni modeldi hatırlarsın. Program ilk başladığında İngiltere delerdi sonra Amerika ya geçmişlerdi sonra da Edd China ayrılmıştı hatırlarsan.

O programda da dikkatimi hep çeken şey parçaların aşırı ucuz oluşu idi. Yani markadan modelden bağımsız bütün parçaları çok ucuza bulabiliyorlardı. Elbette bu ucuzluğun programa has yapılan indirimler olup olmadığını bilmiyoruz ama öyle olduğunu da çok zannetmiyorum zira Mike parça ararken hatırlarsın gittiği yerler adeta araba fabrikaları gibi yedek parça dolu olurdu.

Şimdi bizde yetkili servisleri boşver, sanayilerin elinde de yedek parça pek bulunmuyor. Yedek parça kalemlerinin çoğu sipariş üzerine gelen malzemeler. Şu kadar bekle bu kadar bekle muhabbetinden söz ediyorum.

https://forum.donanimhaber.com/yetkili-servislerin-parca-yurtdisindan-gelecek-uzun-surer-gelmesi-demeleri-hakkinda--157177442

Hatta böyle bir konu bile açtım hatırlarsın bu konuyu.

Üstüne her şeyi geç, zenginin oyuncağı dediğin konuya şöyle bir katkı sunabilirim. Bizim öyle bir araba alıp onun sağıyla soluyla oynayacak çok da bir paramız yok kendim açısından konuşursam. Mesela arabamda sis lambaları bile yok. Taktırsam taktıramaz mıyım? Elbete taktırırım ama gittiğim yerler tesisat çekilecek şu lazım bu lazım dediği için yanaşmıyorum. Çünkü onu bağlayacak takacak kişinin hatası ile araba alev de alabilir bildiğin gibi elektriksel arızalarla yanan araç çok. Onu da geçtim yetkiliden bunu istediğinde de tahmin edeceğin üzere kol böreği gibi bir fatura çıkarıyorlar elektrik tesisatı çekmek için. Lambaların maliyeti daha içinde değil bu hesabın.

E ne oluyor günün sonunda, ağrımaz başıma iş almayayım moduna giriyorsun. Bu daha en basit örnek bu arada. Çünkü elektriksel bir arızam olsa ne karşılayacak durumum var ne de bu arızalarla boğuşarak harcayacak zamanım var. Yani velhasıl hani derler ya sorunsuz ise elleme diye. Aslında biz o düşünceye hem maddi sebeplerle hem de manevi sebeplerle itiliyoruz. Bana sanayide "yarım saatlik iş tesisat" diyen ustanın yüzüme gülüşüne aldanıp belki de arabanın söktüğü taktığı ellediği yerleriyle ilgili yaşayacağım sıkıntılarda yüzüme sırtını dönecek. Bunları asla bilemeyiz yani.

Ben forumda hep diyorum ya, güvenilir ustan varsa en iyi araba senin arabandır. Çünkü güvendiğin kişi seni kandırmaz, kandırma gereği duymaz vesaire. Bunlar çok önemli mevzular. Eğer bu yok ise zaten yetkiliden başka gidecek yer yok zira diğer türlü forumda konu açıp sanayide şöyle dolandırıldım böyle dolandırıldım konuları açılıyor bildiğiin gibi.

Benim duymayı en sevmediğim laf "o parça yok sipariş ile gelir araba 3 gün yatar" cümlesi. Bunu da herkes öyle kanıksamış ki yani düşün 81 ili olan bir ülkedesin ama parça yok beklemen lazım gelmesi için. Ben İstanbul dayım mesela Opel için elinde tüm parçaların stoğu olan bir parçacı asla yok. Birisinde olan diğerinde yok, birisinde olan diğerinde yok.

Şimdi bu esnaflar kendince haklı dövize endeksli malları alıp dükkanda tutmak istemiyorlar, siparişle almak istiyorlar. Mesela düşünsene bir araba aldın anadoluya gittin gezmeye araba bozuldu. Gittiğin yerde usta yok bildiğin, onu bulsan belki parça bulamayacaksın. Araban çekici sırtında oradan oraya gezecek. Motoru basit olan arabalarla ilgili hemen her yerde usta bulur işini görürsün ama kompleks motorlarda usta bulmak çok zor oluyor.

Bak bunu söyleyince de forumda "yetkili servise çektiririzzzzz" var. "Kaskodan ikame araç alırızzzzz" mevzusu var. Hocam kastettiğim bunlar değil benim. İşte bizim söylediğimiz Ankara bu üye gruplarının anladığı Antalya mevzusunda kastettiğim tam olarak bu.

Adam adını sanını duymadığımız bir marka araba almış forumda. Türkiye de bir tane iki tane yetkili servisi var kendisi de bu servislere 1000km uzaklıkta. Eee diyoruz yedek parça yok, usta yok bu arabadan kim ne anlayacak? Özelden yazıyor ki "fakirlerle muhatap olmam bunlar fakir düşünceleri" diyor.

Aynen işte mevzu bu. Kime ne anlatıyoruz.

onlarca farklı motorun onlarca farklı versiyonu ve kimsenin de içeriden yani üreticiden bilgi almasına imkan olmayan emisyon sistemleri söz konusu .

dolayısı böyle bir bilgi kirliliği olması çok doğal.

bir motor için geçerli formül diğer motoru yatak sardırsa şaşırılmamalı yani.

çok ağır maliyetle karşılaşılmadığı sürece mümkün olduğu kadar üreticinin konfigürasyonuna sadık kalınmalı bana göre.

Hayal ettiğimiz hayatları yaşayan insanları tabi ki de çoğu zaman izledim halen daha karşıma çıktıkça açar izlerim. Mike'ın bedavadan halliceye satın aldığı araçları Edd'in inanılmaz mekanik ve elektronik hatta kaporta bilgisi ile oraya çıkarttığı şaheserleri TV karşında oturup izlemek hem çok keyifli hem de çok can sıkıcı olmuştur hep benin için..

Yedek parçaları çok ucuza tedarik etmeleri bence programın bir oyunu değil aksine çok normal bir durum çünkü satın aldıkları araçların fiyatları ortada. Enflasyon yok, döviz diye bir sıkıntıları yok, nefes aldırmayan vergi sistemleri yok, birbirini kazıklamaya ant içmiş insanlar yok vs vs. bu liste uzar gider..

Bunlardan ziyade o programda sanayicilerin işlerini nasıl profesyonel bir şekilde yaptığına hep gıpta etmişimdir. Bir bölümde şunu görmüştüm;

Malum yeni nesil araçların çoğu ECU (TR'de ki tabiri ile beyin) ile yönetiliyor. Mike sorun yaşadığına inandığı ecu'yu alıp bir tesise gidiyor. Tesis tıpkı bir laboratuvar gibi içi dışı çalışanları sanki içeride biyolojik bir üretim havası var gibi. Öyle bir tesis kurmuşlar ki hangi aracın ecu'sunu getirsen getir yapmış oldukları pc destekli yapay araç kontrol sistemlerinde ecu'yu tıpkı aracın üzerindeki gibi teste tabi tutuyorlar. Sonucunda bir hata varsa ki Mike'ın getirdiğince entegre çip bozuk çıkmıştı arka tarafta 5 dakika direk sök tak lehimle test et gönder 100£. Hatta tesisin adını görüp internette araştırmıştım da şuan aklıma gelmedi.

Şu sorunu ülkemde yaşadığımı düşünmek bile istemiyorum.. Sırf sorunu tespit etmek için bile doğru düzgün çalışan parçaları bozmaya başlamışlar, araçta sökülüp takılan parça kalmamıştı. Kaç yer gezilip kaç ustanın deneme yanılma yaparak yalama ettiği aracında, bir sorunu düzelmek için yeni yeni sorunlar ile gezer dururdun..

Bu sadece bir örnek, ayarlı tork anahtarı ile belli bir kuvvette sıkılan cıvatalara kadar uygulanan hassasiyet aslında buradaki beni cezbeden olay. Maalesef bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da baştan savma yaşıyoruz, pisliği temizlemek yerine genelde halının altına süpürüyoruz.

Hal vaziyet böyle olunca da bu tarz konular eksik olmaz bizlerin başından. En iyi araç bildiğin araçtır, en iyi ustayı da bulabilmen için yine aracını önce en iyi senin bilmen gerekir. Senin kadar belki de senden bile az bilgiye sahip birine emanet ettiğin işten bir tek faydalanan parayı alan usta olur.

Bu sadece otomotiv ve sanayisi ile alakalı bir durum değil aksine tamamen toplumsal bir bozukluktur. Bunlar ile alakalı sosyal deney tarzında içerikleri incelerseniz demek istediklerimi çok daha iyi anlarsınız. Adam sadece bulaşık makinesinin fişini çekerek bozuk diye eve usta çağırıyor, oturun izleyin gelenleri neler diyorlar neler.

Bu ve bunlardan ötürü maalesef fazla seçeneği yok insanın. Ya bu deveyi güder ya bu diyardan gider misali, deveyi güdeceksen iyi donanımlı olman gerek başka bir yolu yok.

Hocam çok güzel özetlemişsin mevzuyu, teşekkür ediyorum. O programı Edd China ayrıldıktan sonra izlemeyi bırakmıştım ben bu arada.

https://www.youtube.com/watch?v=8IB15T1LYiY

Bu videoyu Türkçe altyazı seçeneğini açıp izlersen Edd anlatıyor neden ayrıldığını. Belki izlemişsindir ama izlememiş olanlar için link eklemek istedim.

Rica ederim ne demek.. Edd gerçekten tek başına yürüyen oto sanayisi gibi adam. Ondaki bilgi, tecrübe ve yetenek belki bizim en kalifiye ustalardan 50 tanesini bir araya getir anca denk çıkar veya çıkmaz. Bende programdan gittikten sonra niye gider ki bu adam diye düşünmedim değil fakat programı izlemekte ki amacım zaten TV başında geçen ölü vakte değer katmak olduğu için programa küsmedim, fırsat buldukça izlerim hala sanırsam en son eski bir F1 pilotu ile devam ediyordu.

Hocam şu an Discovery ve Dmax de yayınlanıyor halen. Hem daha yeni hem daha eski bölümleri veriyorlar. Program güncel olarak yeni bölüm şeklinde devam ediyor mu bilmiyorum hocam.