Milli takım Olimpiyat yolunda. (3. sayfa)

Ooo ne maç oldu öyle. . Çekler aldı.

Sanki Çekya bana daha zor bi rakip gibi geldi Kanada'ya göre..

Bizim çekya ile olan maçı izlememiştim ben. Çekya bize bilerek asılmamış olabilir mi?

FIBA Olimpiyat Elemeleri'nde yarı final maçında Yunanistan'a 63-81 mağlup olarak Olimpiyat şansını yitiren Türkiye A Milli Takımı'nın koçu Orhun Ene, maç sonrası basın toplantısında konuştu.

Ene'nin açıklamaları şu şekilde:

"İlginç bir maç oldu. Başlangıçta tamamen farklıydık, maçın sonunda ise tamamen farklıydık. Maçın başında akıllı oynadık, baskıya karşı iyi organize olduk ve skor farkını yarattık. Turnuvanın başından beri baskılı savunmalara karşı zorlanıyorduk. İlk yarıyı 15 sayı dolaylarında bir farkla bitirebilecekken basit top kayıplarıyla farkın 7’ye inmesine izin verdik. Devamında ise 3. çeyreğe kötü bir başlangıç yaptık. Kolay pes ettik. Oyuna odaklandığımız zamanlarda aslında iki takım arasında o kadar da büyük bir fark yoktu. 5-6 yeni oyuncumuz vardı ve hazırlanacak zamanımız da olmadı. Turnuvanın başında iyi bir reaksiyon vermiş olsak da rakibimizin 2 çok kaliteli, oyunu ve tempoyu kontrol 

etmeyi bilen oyun kurucusu vardı ve maçın sonunda farkı yaratan avantajı Yunanistan’a sağlayan olgu bu oldu. Şimdiye kadar iyi iş çıkardık ancak daha fazla çalışıp daha fazla beraber zaman geçirmemiz gerektiğini gördük. Genç oyuncularımız var ve onların da tecrübeye ihtiyacı var. Önümüzdeki turnuvalarda daha iyi olacağız. Gelecekte bu seviyede takımlara karşı daha hazır olacağız. Bu maçtan önce 2 iyi maç geçirdik. O maçlarda iyi takım oyunu oynadık. Uruguay maçında inişler çıkışlar yaşasak da o maçta sergilediğimiz karakteri bugün ortaya koyamadık. Gelecek açısından oynadığımız ilk 2 maç bizim için bir örnek teşkil etmeli. Bizim açımızdan ilk yarıda yine iyi bir oyun söz konusuydu. Bugün yaptığımız hatalardan ileride nasıl bir ders çıkaracağımızı göreceğiz. Baskılı savunmalara karşı zorluk yaşadığımızın bilincindeyiz. Farklı liglerden ve farklı organizasyonlardan gelen oyuncuların buradaki basketbola alışması zor. Kanada Milli Takımı da aynı problemi yaşadı. Oyuncuların geldikleri liglerde farklı kurallar var; saha burada daha küçük, savunmalar daha agresif. Burada her hücumunuzu daha akıllı oynamak zorundasınız, bu kadar iniş çıkışa müsaade yok. Tempoyu kontrol etmeniz gerek ve eğer tempoyu kontrol eden taraf rakibinizse daha da akıllı oynamak zorundasınız. Oyuncularımıza bunu anlatmaya çalıştık ve bunu 2 buçuk maç boyunca başardık ancak Olimpiyatlar’a gitmek istiyorsanız bunu sonuna kadar sürdürmelisiniz. Herkes bizden daha iyi oynamamızı bekliyordu ancak tüm takımlar aynı problemi yaşıyor. Uzun zamandır beraber oynayan takımlar için beraber oynamak eğlenceli bir şey ancak hazırlanmak için daha fazla zamana ihtiyacı olan takımlar için bu pek böyle değil. 2 gün önce Çekya’ya karşı harika oynadık. Oyunu kontrol edip doğru kararlar vererek basketboldan keyif aldık. O maçtan sonra bu karşılaşma bir hayal kırıklığı oldu."

Orhun Ene'nin dediği gibi hayal kırıklığı oldu ama benim için sürpriz olmadı. Milli takımın olimpiyatlara kalmayı başaramayacağını düşünüyordum... Beni yanıltmadılar!

Nick Calathes (18 sayı, 6 asist, 6 ribaund) ve Kostas Sloukas (15 sayı, 9 asist) çok iyi oynamış... Calathes ve Sloukas'a teslim olmuşuz! İlginçtir, bu 2 oyuncu Euroleague'de üst seviye takımlarda oynamalarına rağmen "loser" oyuncular olarak kabul edilir genel kanaate göre...

24 yaşındaki 2.20'lik pivot Georgios Papagiannis, 14 sayı, 13 ribaund, 30 verimlilik puanı ile maçın MVP'si olmuş...

Türkiye cephesinde ise, büyük umutlar beslediğimiz Cedi, Ersan ve Sertaç maalesef maçta pek varlık gösterememiş... 23 dakika oynayan Doğuş ve 22 dakika oynayan Melih ise son derece etkisiz kalmış... Orhun Ene, Şehmus'u hiç oyuna almamış, Alperen'i ise sadece 15 dakika oynatmış... Maçı izleyemedim ama ikinci yarıda takım olarak berbat savunma yaptığımız, çeyrek skorlarından anlaşılıyor...

Shane Larkin olsaydı acaba maçı kazanabilir miydik, akıllarda kalan soru bu oldu...

Karşında 2000'li yıllarında ortasındaki Avrupa şampiyonu ve yarı finalde Nba yıldızlarından oluşan Abd'yi elemiş dünya finalisti Yunaninstan yok. Onlar da jenerasyon değişiminde. Bu kadar kötü oynamaya hakkımız yok. Kanada da elenmişken bu fırsatı kaçırmamalıydık. Basketbol camiasının Orhun Ene'yi eleştireceğini sanmıyorum. Bilindik eski yazarlarının çoğu Orhun Ene ile arkadaş. İşlerini düzgün yapmak istiyorlarsa arkadaşı Orhun Ene'yi de eleştirsinler. Ersan İlyasova'nın artık son dönemleri. Basketbolu bırakmadan bir olimpiyat görmesini isterdim.

Son yılların en kötü Yunanistanına nasıl yenilebiliriz....

Ben bu maçı Orhun eneye yazıyorum arkadaşlar. Yazık ya

Sadece Orhun Ene olarak bakmamak lazım bence.Bir yapı yok.Kenar yönetimi tamamen etkisiz .Oradaki ekip arasında Mehmet Okur'u ayrı bir yere koyarsam çok pasif kalıyorlar.Haluk Yıldırım sanırım uzun süredir menajerlik kısmında Ergin Ataman var iken o vardı ama mesela Ergin Ataman var iken yanında Ufuk Sarıca vardı.Bu sefer böyle bir yönetim yok.Eleştirmek isteyen hepsinin hatasını bulur o ayrı konu ama bir yapı bir düzen yok."Eski oyuncu" kontenjanına bakmamalı bunlar.2 sene önce Amerika yenilgisi sonrası Ufuk Sarıca yerden yere vuruldu şimdi sıra Orhun Ene 'ye geldi.Yarın başkasına gelecek.Demek istediğim sorunu tamamen kişilere bağlamamak lazım.

Sadece coach tercihi nedeniyle kaybedilmedi bugün.Sahada bir Orhun Ene olsa kazanırdık mesela.Kenardaki yönetime rağmen kazanırdık.

Umarım yok Larkin yok Wilbiken yok Muhammed Ali tartışmalarına hiç girmeden net bir 1 numara çıkar şu kadroya.Yoksa çok yazık olacak.Çünkü yarın öbür gün Cedi Furkan yaşları ilerleyecek milli takım yerine dinlenmeyi tercih edebilecekler o durumda olacaklar.Bunlar yaşanacak ve son derece normal. Ömer Faruk ve Şehmus gibi isimlerin bu sene takımlarında mutlaka oynamaları ve seviye atlamaları gerek.Metecan vakasına dönmesinler.Bakın 8-9 yıl önce bana altyapıda LeBron derler diye dolaşan adam ne duruma geldi.

Ömer Onan, Haluk Yıldırım ve Hidayet Türkoğlu bu camianın içinden gelenler. Tabii Hido sporcu kimliğiyle başkan seçilmedi. Onun derdi spordan daha çok kendi koltuklarını sağlama almak. Zaten bizde pek olmayan organizasyon ve istikrarı bu camianın içinden gelenler de yapamayacaklarsa bıraksın gitsinler. Wushu federasyonu başkanlığı bile ayrı komedi.

https://onedio.com/haber/wushu-federasyonu-nda-yasanan-tesaduf-babasi-baskanvekili-annesi-hakem-kendisi-sampiyon-908881

Aman hatırlatma  

Hidayet konusunda katılırım.Oyuncu iken bile sevmezdim ama neyse bu ayrı konu.Tabi futbolda olduğu gibi iş adamları gelsin falan demiyoruz ama nasıl oluyor ,neyi nasıl yanlış yapıyorlar anlamıyorum   Kendileri altyapıdan gelmiş kupalar kazanmış 2-3 jenerasyon ile birden oynamış insanlar.Yani işin içinden gelip bir yerlerde yapamamak garip.Doğru isimler değiller demek ki.Ama Harun başkan iken yine sıkıntılı süreç olmuştu .Yani nasıl çözülecek bu sorun bilmiyorum.Hani baktığımız zaman profil olarak Hidayet doğru tercih ama sıkıntı ? Acaba diğer ülkelerin başkanları Sabonis ,Krilenko böyle eleştiri alıyorlar mı merak ediyorum.Gerçi Sabonis Litvanya'da ne eleştirisi alacak ki.

Garip olan şu ki futbolda diyoruz ki paralı adamlar değil işin içinden futboldan gelenler başkan olsun diye.Basketbol öyle ama sonuç yok  

Ergin Ataman köşede olsaydı her şeye rağmen söke söke kazanırdık bence bu maçı.

Bilemiyorum ya.

Futbolda Nihat, Baskette Hidayet. Altın jenerasyonlar çöp oluyor. Yazık çok yazık.

Çekya hep küçümseniyor ama futbolda Euro 2020'de çeyrek final oynadılar. Basketbolda olimpiyat bileti aldılar.

Türkiye'nin bu seviyelerde takımı sırtlayabilecek guardı yok... Devşirme oyuncumuz Shane Larkin de gelmeyince takım hepten guardsız kaldı... Doğuş Özdemiroğlu ile Calathes'in, Sloukas'ın karşısında duramazsın!... Türk basketbolundaki bu guardsızlık sorunu nasıl çözülecek? En temel sorunumuz budur...

Aynen. 3 kere şampiyon olan 95-97 jenerasyonu fiyasko çıktı. Mvp seçilenlerde de potansiyelinin altında kalanlar oldu.

Türkiye ve Hırvatistan'ın altın nesli yalan olmuş diyebiliriz. Prkacin'in oğlu Roko bakalım babası gibi iyi oyuncu olacak mı? Dikkatimi çeken başka bir konu hoca sorunu da var. Zamanında Mehmet Baturalp, Aydan Siyavuş, Aydın Örs, Murat Didin, Çetin Yılmaz, Erman Kunter, Ergin Ataman, Oktay Mahmuti, Murat Özgül, Tolga Öngören, Atilla Çakmak, Ercüment Sunter vs. gibi hocalar vardı. Çoğu şampiyonluk kazandı. Günümüzde Ufuk Sarıca, Orhun Ene, Selçuk Ernak ve Ahmet Çakı. Üst düzey hoca yok. Ufuk Sarıca bi kere daha büyük takım çalıştırmayı hak ediyor ama başarılı olur mu net cevap veremem.

Erdem hocayı bizim taraftar çiğ çiğ yer:) Başka bi takımda başarılı olursa o zaman yönetim takımın başına getirebilir. Yıllarca Obradovic'in yardımcılığını yapmış ve yazları Abd'ye de gitti. İyi bir koç olması için şans yanındaydı ama iyi koç olacak mı bakalım? Zamanında Tanjevic rahatsızlığında Ertuğrul Erdoğan takımı şampiyon yapmıştı ama o da büyük takım çalıştıracak düzeyde değil. Piangiani ayrıldığında yine takımın başına geçmişti olmadı. Zaten o takım savunma açısından felaketti. EL'de her maç 80-90 sayı yiyorduk.