Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
Mühendislik hesap makinesi yardım (2. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
quote:
Orijinalden alıntı: KeanAtay
Ben de 1. sınıf elektrik elektronik öğrencisiyim. Üniversitede şöyle bir saçmalık var adamlar köklü sayıların bile değerini bulup işlemin sonucu bulmak istiyor. Üstelik bunu yapınca da net sonuca, doğru sonuca ulaştığımızı söylüyorlar ve buna inanıyorlar. İyi de köklü sayı zaten dışarı çıkamadığı için öyle kalmış. İrrasyonel bir sayının rasyonel olarak tam bir değeri yoktur. Kök 3 + 2 şeklinde bir sonuç varsa o öyle bırakılmalı kanımca daha neyi zorluyorlar anlamıyorum. Bir de bu yerçekimini 10 yerine gerçek değerini alalım diye 9,824 bilmem ne diye uğraşıp duran hocalar var. Hepsini geçtim bütün bu bilgler meslek hayatımızda hiçbir işe yaramayacak en çokta bu zoruma gidiyor. Kimya dersi var ne alakası var halen anlayamadım. Ayranın karışım olup olmadığını bilmek bana elektrik elektronik adına ne katabilir ?
Aradan 4 yıl geçmiş postu atalı, muhtemelen okulu bitirmişsinizdir.
Kimya ve hesap makinesi cümleniz çok komik olmuş
Bu aynı şunun gibi: 4 işlem öğrenen kişi matematikçi, havadan yere elma düştüğünü gören kişi fizikçi olur demek kadar absürt ve komik bir basite indirgemedir.
Bir kimyacı, makine mühendisinden fazla termodinamik ile ilgilenir, malzeme mühendisinden fazla faz diyagramları ile meşgul olur ve de akışkanlar mekaniğini ortalama bir mühendis kadar bilmelidir. Zaten bu konuları toparlanınca Fizikokimya bilim dalı oluyor. Bu bilim dalı da Kimya Ana Bilim Dalı içerisindedir.
Temel olarak istatistik bilmesi zorunludur çünkü analiz sonuçlarını anlamlandırmak başka bir şekilde mümkün değildir.
Mühendislere konan calculus dersinin bir dengidir kimmat.
Bu basit yorumunuz, ortaokul düzeyinde kimya görmüş birisi tarafından yazılmış gibi gözüküyor.
-
Uzun zamandır foruma giriş yapmıyordum. Aradan dört yıl geçmiş. Evet okulu bitirdim ve şuan şoktayım, bu mesajı ben mi atmışım diye. Çok cahile yazmışım. Tecrübesizliğim ortadaymış. Kendi dediklerime katılmıyorum. Lise mezunuyken üniversitenin ilk yılında yazmışım o yorumu bu yüzden düzeyi epey düşük olmuş.
Yalnız şu var ki üniversitenin ilk sınıfı genel kültür tadında lise tekrarı oluyor. Ben elektrik elektronik mühendisliği okudum ve bu bölümün elektronik alanının içeriğini yarı iletken teknolojisi oluşturuyor. Bu konuda bir kimya bilgisi almak yerine, lisede hep gördüğümüz çözünürlük formülündeki Kçç gibi değişkenleri tekrar ettik. Birinci sınıfın kimya dersi bana bölümüm adına hiçbir şey katmadı ancak genel kültür anlamında elbette bir katkısı oldu.
İçerik konusunda yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Örneğin lise düzeyindeki bir biyoloji dersini ele alalım. Bu ders elektrik elektronik mühendisliği öğrencisine akademik anlamda ne kadar katkı sağlayabilir ? Bir hücrenin modellenmesi otomatik kontrol dersinin konusuna girer. Bu çalışmayı yapmak iyi bir deneyim sağlar. Ancak bu çalışmayı yapmak için biyoloji dersi görmeye ihtiyaç yok. Konu hakkındaki gerekli bilgi kitabın veya dersin içeriğinde sunulur. Eğer bunlar da yoksa kişi kendi çabalarıyla bu bilgileri edinir.
Kendini geliştirmek isteyen bir mühendisin (elektrik elektronik mühendisliği için konuşuyorum) bir programlama dili öğrenmesi, MATLAB gibi simülasyon programlarını kullanabilmesi gerekir. Ben MATLAB üzerine okulda ders aldım ancak bu ders ertesi yıl kaldırılmıştı ve gerekçe olarak da bu programın akademik bir öğretim içeriğine sahip olmaması ve bu programın bireysel anlamda bir araç olarak öğrenilebileceği nedenleri sunulmuştu. Yani bunu şu yüzden anlatıyorum. Tıpkı MATLAB'ın bir ders olarak alınması yerine bir seçim olarak edinilmesi gibi biyoloji dersi almadan da elektrik elektronik uygulaması olarak bir biyoloji konusu seçilecekse, bu alanda gerekli bilgiler edinilir ve üzerine çalışma yapılır. İhtimal üzerine bir dönem boyunca biyoloji dersi (içinde ne var ne yoksa) verilmesi yanlış olur. Nitekim verilen biyoloji dersi de lisans düzeyinde olmayıp lise düzeyinde kalırsa hiçbir katkı sağlamaz. (Genel kültür katkısı haricinde)
İşte ne yazık ki kimya da aynı duruma girmişti. Yanlış anlaşılmasın kimyayı veya biyolojiyi aşağılamıyorum. Sadece bölüm ile olan ilişkisinden bahsediyorum. Kimyada gördüğümüz içerikler lise düzeyindeydi ve bir dönem boyunca organik kimya konusu haricinde ne varsa gördük. Sonraki üç yıl boyunca da herhangi bir yerde karşıma çıkmadı.
Bölüm dersleri de aynı bir vitrindeki ürünler gibidir. Kararlaştırılmış bir alan varsa o ürünlere daha fazla ağırlık verilir. Örneğin otomasyon alanında çalışacak birisi için otomatik kontrol, sinyaller ve sistemler gibi dersler bir elektromanyetik alan teorisi dersine göre daha önemli olabilir. Aynı şekilde enerji üzerine çalışacak birisi için güç elektroniği dersi daha fazla anlam kazanabilir. Kişinin herhangi bir alanda karar kılması için bütün bu alanlar giriş düzeyinde veriliyor. Yapılan seçim doğrultusunda o alanda uzmanlaşılıyor. Ancak sorun şu ki kimyanın ne bu vitrinde bir yeri var ne de bu vitrindeki ürünlere bir katkısı var. Bundan yakınmıştım.
Hesap makinesi cümlem hakikaten çok komik olmuş. Hatta daha iyi hesaplayabilmek için ikinci dereceden denklem çözen, matris işlemleri yapan daha iyi bir hesap makinesi almıştım. Mühendislikte hatanın az olması ve sonucun daha kesin olması gerekir. Eski yorumum çok saçma olmuş.
-
Casio fx-991ES PLUS kullandım. Üçüncü dereceden denklem çözebiliyor ve 3x3 matrisler üzerinde işlemler yapabiliyor. Elektrik elektronik mühendisliği okuyanlara kesinlikle tavsiye ederim. Mutlaka lazım oluyor bu işlemler.
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
