< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Are You Hitting On Me -- 28 Şubat 2021; 23:19:34 > < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Mushoku Tensei: Isekai Ittara Honki Dasu (2021) (2. sayfa)
-
-
Bu kadar sevenler olması garip benim için 6.5/10 bir seri, tüm bölümleri ana karakterin sapıklığı üzerine kurulu. Bir derinliği yok, dünyası zaten generic.
Sezon bitince genel fikrimi yazarım ama bu sezon en az eğlendiğim animelerden hatta zorla izliyorum desem yalan olmaz güzelleşir diye.
Hatta bu kadar kaynağın böyle bir seriye harcanmasına üzülüyorum bile diyebilirim.
Not: 8. bölümü izlemedim
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-E94B9CA23 -- 28 Şubat 2021; 23:56:54 > -
Hocam size Re:Zero dışındaki diğer tüm animeler garip ya da kötü geliyor herhalde
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: Are You Hitting On MeHocam size Re:Zero dışındaki diğer tüm animeler garip ya da kötü geliyor herhalde
Haikyuu izliyorum bu aralar sarıyor. Bu sezonda güncel izlediğim animeler:
Attack on Titan
Re:Zero
Wonder Egg Priority
Dr. Stone
Horimiya
Slime
SK
Promised Neverland
Jujutsu Kaisen
Mushoku Tensei
Mushoku Tensei konusunda abartılacak o kadar bir şey olmadığını düşünüyorum. En iyi Isekai diyenin de sadece siz olduğunu gördüm yabancı forumlar dahil. Çünkü Webnovelini okuyanlar bile en iyi demiyor hatta bir yerden sonra tekrara bağladığını söylüyorlar. Re:Zero gibi gerçek bir şaheser ile kıyaslanmaz bile başlangıçlarından bile ne kadar kalite farkı olduğu belli oluyor ben bu hissi Mushoku Tensei'den alamadım, Mushoku Tensei gördüğüm hiçbir bölümü tekrar izlenmeyi gerektirmiyor ve aslında çok az konu barındırıyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-E94B9CA23 -- 1 Mart 2021; 0:33:23 >
-
Mushoku Tensei ile diğer isekai animeleri arasındaki fark gerçekçilik. Bu animeye baktığımızda renk tonları olsun, çevre olsun , karakterler olsun, olaylar vb fantastik bir dünya gerçek hayatta olsaydı nasıl olurdu diye düşünülerek yapılmış.
İzlerken RE Zero veya diğer animeler gibi duygu patlamaları yaşatmıyor fakat bu animenin olayı bu değil zaten gerçekçi olduğundan.
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Mesela siz kizmissiniz neden bu kadar ecchi var diye fakat animedeki ana karakter 30 yaşına kadar gelip hiçbir kızla beraber olmamış ve ölürken bunun pişmanlığı ile giden bir tip : D Yani yeni dünyaya geldiğinde libidosunun aynen durduğunu düşünürsek ben garipsemedim tavırlarını açıkçası. Ayrıca ana karakterin babasının hizmetçiyi hamile bırakması ve iki kadınla beraber yaşaması. Öğretmeni olduğu kizin dedesinin hizmetçileri beraber olması vb bunlar hep gerçek hayatta olan şeyler özünde yazar direkt olarak fantastik evrene gerçek hayattaki bu tarz olayları eklemiş. Hikayenin biraz daha olgun olduğunu ve yetişkinlere hitap ettiğini düşünüyorum. Karakterlerde genel olarak daha gerçek çizilmiş. Çok idealize değiller daha çok herkes gri bölgede kalıyor gibi.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 1 Mart 2021; 0:44:18 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: PeriahMushoku Tensei ile diğer isekai animeleri arasındaki fark gerçekçilik. Bu animeye baktığımızda renk tonları olsun, çevre olsun , karakterler olsun, olaylar vb fantastik bir dünya gerçek hayatta olsaydı nasıl olurdu diye düşünülerek yapılmış.
İzlerken RE Zero veya diğer animeler gibi duygu patlamaları yaşatmıyor fakat bu animenin olayı bu değil zaten gerçekçi olduğundan.
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Mesela siz kizmissiniz neden bu kadar ecchi var diye fakat animedeki ana karakter 30 yaşına kadar gelip hiçbir kızla beraber olmamış ve ölürken bunun pişmanlığı ile giden bir tip : D Yani yeni dünyaya geldiğinde libidosunun aynen durduğunu düşünürsek ben garipsemedim tavırlarını açıkçası. Ayrıca ana karakterin babasının hizmetçiyi hamile bırakması ve iki kadınla beraber yaşaması. Öğretmeni olduğu kizin dedesinin hizmetçileri beraber olması vb bunlar hep gerçek hayatta olan şeyler özünde yazar direkt olarak fantastik evrene gerçek hayattaki bu tarz olayları eklemiş. Hikayenin biraz daha olgun olduğunu ve yetişkinlere hitap ettiğini düşünüyorum. Karakterlerde genel olarak daha gerçek çizilmiş. Çok idealize değiller daha çok herkes gri bölgede kalıyor gibi. Kesinlikle katılmıyorum. Bu seriyi Re:Zero ile kıyaslayanlar hayal dünyasında yaşıyordur aralarında uçurum derecesinde kalite farkı var.
Ayrıca kıyaslamak için çok erken ama sadece ilk 7 bölümden bile Mushoku Tensei'yi tamamen analiz ettiğimi düşünüyorum.
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın."Mesela siz kizmissiniz neden bu kadar ecchi var diye fakat animedeki ana karakter 30 yaşına kadar gelip hiçbir kızla beraber olmamış ve ölürken bunun pişmanlığı ile giden bir tip : D" Sapıklığını gidip yaşı büyük birine yapsa bu realistik olurdu ama underage bir kıza yapınca pedofili ve abuse oluyor, istediği kadar reankarne olsun. Benim bulduğum şey ayrıca aşırı fazla ecchi bildiğin bölümlerin çoğu bunun üzerinden gidiyor yani? Bu mu seriyi realistik yapıyor bence yapmıyor. "Yani yeni dünyaya geldiğinde libidosunun aynen durduğunu düşünürsek ben garipsemedim tavırlarını açıkçası. Ayrıca ana karakterin babasının hizmetçiyi hamile bırakması ve iki kadınla beraber yaşaması." Realistik diyorsun libidosu geçiyor diyorsun böyle bir şey imkansız. Çocuk bedeninde hissedemezsin böyle şeyleri bilimsel olarak yanlış yani. Ana karakterin babasının hamile bırakması çokta umurumda değil ama bütün bölüm boyunca bunun dramasına kafa yoruyoruz. Niye? Paul veya o hizmetçi kız çok mu önemli karakterler bence değil, ana karaktere de bir etkisi olmuyor filler gibi bölümler. "Öğretmeni olduğu kizin dedesinin hizmetçileri beraber olması vb bunlar hep gerçek hayatta olan şeyler özünde yazar direkt olarak fantastik evrene gerçek hayattaki bu tarz olayları eklemiş" Buna bir şey demiyorum zaten hızlı geçiyor oraları az önce bahsettiğim şeyler bütün bölüm boyunca dönüyor. "Hikayenin biraz daha olgun olduğunu ve yetişkinlere hitap ettiğini düşünüyorum. Karakterlerde genel olarak daha gerçek çizilmiş. Çok idealize değiller daha çok herkes gri bölgede kalıyor gibi." Hikaye bence direkt sapıklara hitap ediyor. Olgunluktan anlayışınızın ana karakterin her bölüm underage kızlara yaptıklarıysa wow. Yetişkinlere hitap eden seriler Re:Zero gibi ağır psikoloji serileridir. Bu sadece ecchi kısmıyla ilgili düşüncelerim diğer kısımları sezon bitince yazarım.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-E94B9CA23 -- 1 Mart 2021; 1:3:48 >
-
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Tabiki tamamen bilimsel bakarsak bir insanın çocuklukta libidosu olmaz. Fakat bir insanın bebekken doğru düzgün düşünme kapasitesi de olmaz . Olaylara bu kadar bilimsel yaklasirsak Re Zero da liseli çocukların o kadar zeki olması da oldukça garip kaçar. Oturaklı olmaları vb. Tüm animelere o derece bilimsel bakarsak zaten bir çoğu elimizde kalır. Ecchi tarafına gelirsek evet karakter sapik gibi davranıyor yer yer buna katılıyorum. Ama doğrudan aklı ve fikri tam olarak gittiğinden garipsemedim davranışlarını ecchi tarafları zaten yarıda kesiliyor öyle çok ciddi açık saçık sahneler vb bulunmuyor animede. O filler dediğiniz kısım ise hizmetçinin ilk başta ana karakterin sapikligini farketmesi , bu nedenle yıllarca ona soğuk davranması ama hamile kaldıktan sonra bilinçli bir şekilde çocuğun onu ölümden kurtarması sonucu bakış açısının 180 derece değişmesini anlatıyor. Bu olayın ardından doğurduğu çocuğu da ona adamaya karar veriyor. Yani animenin gelecek olay örgüsüne ve doğan yeni çocuğun gelecekteki davranışları için bir temel oluşturulmuş. Bence hiç filler veya önemsiz bir bölüm değildi . Doğrudan hikayeye bağlı bir bölümdü.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 1 Mart 2021; 1:10:10 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Bu animenin en sevdiğim yanı her detayın düşünülmüş olması. Misal atıyorum x sahnesi animede sadece bir kere görünecek ama yinede o x sahnesini en ince yerine kadar çizip sizi orada hissettirmesi çok güzel. Zaten renk paleti gördüğüm en iyi renk paletlerinden biri. Ne diğer isekai'ler gibi çok parlak ne de çok soluk. Yağlı boya tablosu gibi hissettiriyor bana.
Ya da başka bir örnek Eris ile kılıç eğitmeni arasındaki eğitimler... Böyle de anime etmeyebilirlerdi. Göstermelik iki tokuşturup geçebilirlerdi. Sonuçta hikaye için çokta önemli değil ama yine de bunlara bu kadar uğraşmaları çok iyi.
İlk 7 bölüm günlük hayat tarzı olmasına rağmen hiç sıkmadı ayrıca. Şimdi asıl bölümlerede geldik
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: PeriahSpoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Tabiki tamamen bilimsel bakarsak bir insanın çocuklukta libidosu olmaz. Fakat bir insanın bebekken doğru düzgün düşünme kapasitesi de olmaz . Olaylara bu kadar bilimsel yaklasirsak Re Zero da liseli çocukların o kadar zeki olması da oldukça garip kaçar. Oturaklı olmaları vb. Tüm animelere o derece bilimsel bakarsak zaten bir çoğu elimizde kalır. Ecchi tarafına gelirsek evet karakter sapik gibi davranıyor yer yer buna katılıyorum. Ama doğrudan aklı ve fikri tam olarak gittiğinden garipsemedim davranışlarını ecchi tarafları zaten yarıda kesiliyor öyle çok ciddi açık saçık sahneler vb bulunmuyor animede. O filler dediğiniz kısım ise hizmetçinin ilk başta ana karakterin sapikligini farketmesi , bu nedenle yıllarca ona soğuk davranması ama hamile kaldıktan sonra bilinçli bir şekilde çocuğun onu ölümden kurtarması sonucu bakış açısının 180 derece değişmesini anlatıyor. Bu olayın ardından doğurduğu çocuğu da ona adamaya karar veriyor. Yani animenin gelecek olay örgüsüne ve doğan yeni çocuğun gelecekteki davranışları için bir temel oluşturulmuş. Bence hiç filler veya önemsiz bir bölüm değildi . Doğrudan hikayeye bağlı bir bölümdü. Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.İşte libidosu yok o yüzden bu kadar azgın davranmasının mantıklı bir sebebi yok sadece ana karakterin iğrenç bir karakter olması diyebiliriz eğer böyle bakarsan. Ama farkındaysan Re:Zero'da yaşı genç olanların seri ilerledikçe ne kadar değiştiğini görüyorsun karakterlerinin bu da bunu realistik yapıyor. Subaru'nun çektikleri tamamen yaşının verdiği tecrübesizlikten geliyor ve anime de bunu çok iyi yansıtıyor. Aynı şekilde Emilia vs'de öyle. Psikolojik olarak realistikliğe bakarsan Re:Zero bence çok daha gerçekçi bir seri. Daha önce yaptığın yoruma katılıyorum ana karakterin böyle bir zorbalık görmesi gerçekçi değil japonyada bu kadar aşırı bir zorbalık olamaz. Seri bize sırf bunu göstererek ana karakteri haklı çıkarmaya çalışıyor yaptıklarını. Yani sen şimdi tutup Rudy'nin geçmişini mi tercih edersin yoksa Subaru'nun mu? Rudy yaşlı olduğu halde geçmiş hayatıyla ilgili bir şey bilmiyoruz ve öğreniceğimizi de sanmıyorum daha seri bunu geçiştiriyor. Bir gerçekçi olmayan durumda burada var. Hizmetçi bebeği sapık sanıp, ona soğuk davranıyor? Ne kadar saçma duyulduğunun farkında mısın? Anime buna zemin hazırlıyor ama bu hazırladığı zemin çokta önemli değil yani bu çocuk kendi annesinin sonra hamile kalmasıyla gelen öz kardeşi olsa ne fark ederdi? Bence bu kadar seks yaptıkları halde tekrar hamile kalmaması daha realistik olmayan bir durum :D
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-E94B9CA23 -- 1 Mart 2021; 1:21:44 >
-
Bu anime pazar gecelerimi şenlendiriyor valla. Openingte şehri gezdirirken bile içim bir hoş oluyor.
-
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Gerçekçiliği şu açıdan bakabilirsin. Subaru Hikikomori , Rudy oda Hikikomori. Fakat Subaru hem yakışıklı hem spor yapıyor , hem insanlarla iletişimi çok iyi ne bir çekingenlik nede başka birşey gösteriyor. Yani Subaru'nun gerçek hayattaki bir Hikikomori ile hiçbir alakası yok. Eli yüzü düzgün bir kahraman yaratılmış. Rudy ise hem yaşı geçkin , hem çirkin , hem kilolu 2 kelime konuşamayan gerçekten itici bir tip olarak resmedilmiş ki gerçek Hikikomori tipine daha çok oturuyor. O dönemden kalma travmaları ve bir kahramana çok yakışmayan sapıkça düşünceleri vb aynen duruyor. İkinci kısma gelirsek hizmetçi çocuğu sapik sanmiyor. İçine şeytan gibi birşey girdiğini düşünüyor. Çünkü çocuktaki sapıkça hareketlerin başka bir açıklaması yok ona göre. Zaten en başından beri Rudy'deki garipliği farkediyor. Aslında annesi dışında herkes farkediyor. Bu arada RE Zero veya Muskou Tensei daha iyi gibi bir kıyaslama içinde değilim. İki anime birbirinden farklı. Re Zero idealize edilmiş karakterlere ve duygu patlamalari yaşatan daha fantastik bir hikayeye ve evrene sahip. Muskou Tensei ise karakterleri daha gri bölgede olan , idealize değil. Renk tonları olsun , çevre ve olaylar olsun daha gerçekçi ve günlük hayata yakın. Dingin bir anime. İkisinin verdikleri tatlar birbirinden oldukça farklı.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
quote:
Orijinalden alıntı: PeriahSpoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Gerçekçiliği şu açıdan bakabilirsin. Subaru Hikikomori , Rudy oda Hikikomori. Fakat Subaru hem yakışıklı hem spor yapıyor , hem insanlarla iletişimi çok iyi ne bir çekingenlik nede başka birşey gösteriyor. Yani Subaru'nun gerçek hayattaki bir Hikikomori ile hiçbir alakası yok. Eli yüzü düzgün bir kahraman yaratılmış. Rudy ise hem yaşı geçkin , hem çirkin , hem kilolu 2 kelime konuşamayan gerçekten itici bir tip olarak resmedilmiş ki gerçek Hikikomori tipine daha çok oturuyor. O dönemden kalma travmaları ve bir kahramana çok yakışmayan sapıkça düşünceleri vb aynen duruyor. İkinci kısma gelirsek hizmetçi çocuğu sapik sanmiyor. İçine şeytan gibi birşey girdiğini düşünüyor. Çünkü çocuktaki sapıkça hareketlerin başka bir açıklaması yok ona göre. Zaten en başından beri Rudy'deki garipliği farkediyor. Aslında annesi dışında herkes farkediyor. Bu arada RE Zero veya Muskou Tensei daha iyi gibi bir kıyaslama içinde değilim. İki anime birbirinden farklı. Re Zero idealize edilmiş karakterlere ve duygu patlamalari yaşatan daha fantastik bir hikayeye ve evrene sahip. Muskou Tensei ise karakterleri daha gri bölgede olan , idealize değil. Renk tonları olsun , çevre ve olaylar olsun daha gerçekçi ve günlük hayata yakın. Dingin bir anime. İkisinin verdikleri tatlar birbirinden oldukça farklı. Sezon bitince daha detaylı tartışırız ama gündelik hayat izlemek isteseydim gidip Slice of Life animeleri izlerdim ben Mushoku Tensei'den ilgi çekici fantastik bir seri bekliyorum ve izlediğim 7 bölüm içinde seri beni kendine içine çekemedi. Hiçbir karakter ilgi çekici değil ve bu yüzden umurumda değiller. Dünya & Lore hakkında bilgi vermek yerine bölümler ecchi ağırlıklı ilerliyor.
Kısacası bu sezonda en az umursadığım serilerden biri belki bu ileride değişir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-E94B9CA23 -- 1 Mart 2021; 1:56:37 >
-
Son bölümle birlikte esas hikaye başlıyor sanırım.
-
-
Novel okuyucuları animenin kötü bir adaptasyon olduğunu söylüyor doğru mu? Eğer 1 Volume'ı 3 tane 20dklık bölüme sıkıştırdılarsa bence her şey çok hızlı geçti.
Peki akıllarda soru neden ecchi sahneleri kesmeyip, önemli karakter diyaloglarını kesip derinliğin içine etmişler.
Ben sırf bu sebepten ısınamadım bu seriye, belki romanı baştan okusam ısınabilirdim.
Son bölümde anlatılan hikayenin ayrıca baya kesildiğini söylüyorlar.
Onun dışında bu serinin Harem olması bana göre büyük bir eksi. Anime adaptasyonunda World Building detaylarını kesmesi benim için daha kötü yapıyor.
Benim düşüncelerim bunlar, katılır katılmazsınız ama objektif bakıyorum tamamen.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-E94B9CA23 -- 9 Mart 2021; 15:48:54 > -
quote:
Orijinalden alıntı: Guest-E94B9CA23Novel okuyucuları animenin kötü bir adaptasyon olduğunu söylüyor doğru mu? Eğer 1 Volume'ı 3 tane 20dklık bölüme sıkıştırdılarsa bence her şey çok hızlı geçti.
Peki akıllarda soru neden ecchi sahneleri kesmeyip, önemli karakter diyaloglarını kesip derinliğin içine etmişler.
Ben sırf bu sebepten ısınamadım bu seriye, belki romanı baştan okusam ısınabilirdim.
Son bölümde anlatılan hikayenin ayrıca baya kesildiğini söylüyorlar.
Onun dışında bu serinin Harem olması bana göre büyük bir eksi. Anime adaptasyonunda World Building detaylarını kesmesi benim için daha kötü yapıyor.
Benim düşüncelerim bunlar, katılır katılmazsınız ama objektif bakıyorum tamamen.
Bilen birine sormak lazım. Çok fazla diyalog olması animenin akıcılığını baltalar bunu unutmayalım. Manga ile novel arasındaki farkda zaten budur. Mangalarda genelde az ve öz anlatmak daha önemlidir çünkü görsel yönü vardır fakat novelde işi hayalgücüne bıraktıkları için uzun betimlemeler ve uzun açıklamalar yapılabilir. Animeler ve mangalar bu tarafta benzeşirler çünkü ikisininde görsel yönü vardır.
Bu açıdan mangalar birebir uygulanabilir ama novel birebir uygulanamaz. Burada ekibin az şey söyleyip çok şey anlatmasını bilmesi çok büyük önem taşır. Tabiki noveli okumuş birinin bunu yorumlaması gerekiyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 13 Mart 2021; 18:10:8 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: PeriahBilen birine sormak lazım. Çok fazla diyalog olması animenin akıcılığını baltalar bunu unutmayalım. Manga ile novel arasındaki farkda zaten budur. Mangalarda genelde az ve öz anlatmak daha önemlidir çünkü görsel yönü vardır fakat novelde işi hayalgücüne bıraktıkları için uzun betimlemeler ve uzun açıklamalar yapılabilir. Animeler ve mangalar bu tarafta benzeşirler çünkü ikisininde görsel yönü vardır.
Bu açıdan mangalar birebir uygulanabilir ama novel birebir uygulanamaz. Burada ekibin az şey söyleyip çok şey anlatmasını bilmesi çok büyük önem taşır. Tabiki noveli okumuş birinin bunu yorumlaması gerekiyor.
Alıntıları GösterAlıntı
metni:Bilen birine sormak lazım. Çok fazla diyalog olması animenin akıcılığını baltalar bunu unutmayalım. Attack on Titan sana katılmıyor. Ayrıca Mushoku Tensei bence hiç akıcı bir anime değil :D
Alıntı
metni:Manga ile novel arasındaki farkda zaten budur. Komik tarafı da bu novel olduğu halde manga gibi ilerlemeye çalışıyor seri, bu yüzden boş bir havası var. Arkaplanda derinliği olması gerekiyor ama anime yansıtamıyor bunu.
Alıntı
metni:Mangalarda genelde az ve öz anlatmak daha önemlidir çünkü görsel yönü vardır fakat novelde işi hayalgücüne bıraktıkları için uzun betimlemeler ve uzun açıklamalar yapılabilir. Mangasına göre değişir yine Attack on Titan örnek veriyorum onun dışında bütün sayfa diyalog olan Hunter x Hunter mangası var.
Alıntı
metni:Animeler ve mangalar bu tarafta benzeşirler çünkü ikisininde görsel yönü vardır. Sahnenin roman gibi betimlenmesi, sahnenin manga gibi betimlenmesinden iyidir. Burada adaptasyon kendi hayal gücüne göre yapıyor. Yine Attack on Titan örnek buna. Mangada hızlı geçen aksiyon sekanslarını animede uzatıyorsun
Alıntı
metni:Bu açıdan mangalar birebir uygulanabilir ama novel birebir uygulanamaz. Burada ekibin az şey söyleyip çok şey anlatmasını bilmesi çok büyük önem taşır. Tabiki noveli okumuş birinin bunu yorumlaması gerekiyor. Mangaları birebir uyarlamakta saçma.
-
Mangalar teknik olarak birebir uyarlanmaya uygundur. Çünkü zaten anime kesitleri gibi işlenmiştir bütün konu. Yani bir mangada romanda olduğu gibi sayfalarca betimleme veya sayfalarca konuşma yazıp aynı sayfayı 10 defa çizmezsin. Çizemezsin dolayısıyla bu özelliği onun animeye uyarlanmasını kolaylaştırır.
İkinci olarak Mushoku Tensei'nin akıcı olmadığını söylemişsiniz. Peki akıcı olmayan bir animeye daha fazla diyalog ve daha fazla bilgi doldurursak ne olur ? Sonucun felaket olacağını düşünüyorum. Bu haliyle bile dediğiniz gibi temposu yavaş bir anime var elimizde.
Bu konularda birçok örnekler var. Mesela Haibane Renmei koca bir romanı 12 bölümde işler. Shinsekai Yori yine ciddi bir romanı 25 bölümde işlemek zorunda kalır. Bunları yaparlarken birçok şeyi atarlar. Fakat önemli olan şey birçok olgunun atılması değil seyircinin arada kopukluk hissetmemesidir. Dediğim gibi görsel bir medyum ile zaman ve emek kısıtlaması olmayan bir edebiyat medyumunu aynı standartlara göre tartmamalıyız. Anime romanı olduğu gibi yansıtmayı değil kendi yorumunu katarak yeni bir bakış açısı sunmalıdır benim görüşüm bu yönde.
-
quote:
Orijinalden alıntı: PeriahMangalar teknik olarak birebir uyarlanmaya uygundur. Çünkü zaten anime kesitleri gibi işlenmiştir bütün konu. Yani bir mangada romanda olduğu gibi sayfalarca betimleme veya sayfalarca konuşma yazıp aynı sayfayı 10 defa çizmezsin. Çizemezsin dolayısıyla bu özelliği onun animeye uyarlanmasını kolaylaştırır.
İkinci olarak Mushoku Tensei'nin akıcı olmadığını söylemişsiniz. Peki akıcı olmayan bir animeye daha fazla diyalog ve daha fazla bilgi doldurursak ne olur ? Sonucun felaket olacağını düşünüyorum. Bu haliyle bile dediğiniz gibi temposu yavaş bir anime var elimizde.
Bu konularda birçok örnekler var. Mesela Haibane Renmei koca bir romanı 12 bölümde işler. Shinsekai Yori yine ciddi bir romanı 25 bölümde işlemek zorunda kalır. Bunları yaparlarken birçok şeyi atarlar. Fakat önemli olan şey birçok olgunun atılması değil seyircinin arada kopukluk hissetmemesidir. Dediğim gibi görsel bir medyum ile zaman ve emek kısıtlaması olmayan bir edebiyat medyumunu aynı standartlara göre tartmamalıyız. Anime romanı olduğu gibi yansıtmayı değil kendi yorumunu katarak yeni bir bakış açısı sunmalıdır benim görüşüm bu yönde.
Eğer Attack on Titan mangadan birebir uyarlansaydı bugün bu kadar popüler olmazdı seri. WiT stüdyonun kendi kattığı şeyler sayesinde AoT Animesi mangasını geride bıraktı ilk 3 sezon.
Evet birebir uyarlanabilir ama neden uyarlansın? O zaman gidip mangayı okurum daha iyi ki AoT son sezonunda o yüzden çok sıkılıyorum anime ekstra bir şey katmadığı için.
Mesela Re:Zero son bölümünden örnek veriyim
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Emilia'nın 3. Yargılamasında ki ses aktörlerinden hangi karakterler olduğunu öğrendik, romanda kimin söylediği belli değil. Yani Romanı okumuş olanlar bile animeden detay yakalabiliyorlar. Olması gereken bu zaten novel dediğin böyle adapte edilir. Mushoku Tensei'nin bana göre akıcı olmamasının sebebi ana karakterin iç sesinin kesilmesi ve beni diğer karakterlere bağlayacak akıcı bir diyaloğun olmaması. Kısacası eğer daha fazla diyalog olsaydı daha akıcı olurdu seri ama bu seri demiş ki. Benim Çizimlerim harika ne yapacaksın diyaloğu alın size güzel görseller. Tamam da ben güzel görsel aramıyorum ki hani hikaye, karakterler?
Eğer daha fazla diyalog ve bilgi doldurulsaydı şu ankinden daha çok keyif alırdım eminim. Zaten olmadığı için bu kadar sıkıcı geliyor bana. Mesela son bölümde Laprace hikayesini kesmişler şimdi seri bir görev veriyor ama verdiği arkaplanı kesiyor. Ee benim ne motivasyonum var şimdi diğer bölümleri izlemek için, merak uyandıran bir şey yok.
Kısacası Mushoku Tensei kendi yorumunu katmıyor, sadece detayları kesip ilerliyor. Hikaye olarak bir yorumu yok.
Son bölümde popülerliğinin bu kadar düşmesi zaten bu seriyi izleyenlerin %90'nın Ecchi için izlediğini belli ediyor. Komik bir şekilde bu serinin en popüler ve beğenilen bölümü Eris'i yatağa attığı bölüm. Lol
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-E94B9CA23 -- 13 Mart 2021; 19:6:37 >
-
Bence tam tersi . Eğer manga animeye birebir uyarlandiysa neden manga okuyayım ki ? Bir yanda sesler , müzikler , renkler herşey hızla akıyor . Diğer yanda sayfa sayfa Metin okuyacaksin , aksiyon sahnelerinde kim kimdi , nere patladı vb seçmeye ugrasacaksin. Anime tarafı güçlü olan bir serinin mangasini okumak için pek bir neden kalmaz aslında.
İkinci olarak son bölüm oldukça sıkıcıydı. Tam birşeyler olacak derken kendimizi bozkırın ortasında bulduk. Bir anda yükseltilen beklenti düştü. Şimdiye kadar adım adım geliştirilen öykü sıfırlandı. Kısacası alıştığımız herşey bir anda buhar oldu ve sıfırdan başlıyoruz gibi hissettirdi bu bölüm. Animenin ritimi şu anda bozulmuş gibi görünüyor. Tekrar nasıl toparlarlar bilmiyorum açıkçası sonuçta finale sadece iki bölüm kaldı .
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X