Şimdi Ara

Nip/Tuck ve RTÜK!!! (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
58
Cevap
0
Favori
1.757
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • helal walla , arkadas cewp yazmak biseyler anlatmak icin ne kadar ugrasmis ve yazmis...yazini okuyamadim ama bu kadar ugrasmana saygi duydum kardesim...helal sana

    quote:

    Orjinalden alıntı: luv2xlr8

    Sexai dostum, öncelikle amacım zaten atışmak değil; ne seninle ne de bir başkasıyla. Ama tabii ki burası bir forum ve tartışacağız gerektiğinde.

    Şimdi öncelikle benim en baştan beri söylediğimi sen tekrarlamışın ve bu tekrarladığın şeyi benim fikrimdeki sistematiğin hatalı olduğunu ispatlamak için öne sürmüşsün. Evet ben de aynen bunu söylüyorum:

    Kurtlar Vadisi Türk toplumu için Nip/Tuck kadar sorun yaratmadı yada yaratacağı düşünülmedi yada yaratabileceğini göz önüne alıp senin gibi düşünenler şikayet etmedi Nip/Tuck 'dan rahatsız olan duyarlı izleyiciler gibi...� diyorsun.

    Ben de bunu söylüyorum ki zaten, bu diziyi seyredebilecek hoşgörüdeki ve belli tabuların esiri olmamış insanlar tabii ki Kurtlar Vadisi�ni veya bir başka diziyi şikayet etmeyeceklerdir. Eleştirmek bir başka bir şey. Ayrıca gayet tabii ki de talep bir dizinin şikayet görmemesi için etkili bir sebeptir. Belki yegane sebep değil, haklısın, ama oldukça etkili. Ha, talep çok olan ama yayından kaldırılan programlar ise; o da ayrı bir komedi. Bu daha bile anlaşılmaz. Sen bir toplumda eğitimde eşitlik sağlama, ekonomik refaha erişeme, kişileri adam gibi eğitip yaşama hazırlayama; sonra 2 diziyi kaldır toplum kurtulsun. Aman ne güzel

    Ayrıca Nip/Tuck�ı şikayet etmeyi �duyarlılık� kabul etmekle gene tribünlere oynayan ve işin kolayına kaçan alışageldik bir edebiyat yapıyorsun. Ama bana kalırsa, ve bunu sana hakaret etmek için söylemiyorum, senin Çinde interneti sansürleyen veya İran�da saçı açık çizgi film karakterlerinin gözükmesini yasaklayan zihniyetten çok da farkın yok. Sadece senin �engelleme� gerekçen üzerinde çok daha iyi çalışılmış ve nispeten kendi içinde daha tutarlı bir temele sahip. Ve de tabii ki Türkiye gibi aydınlanmayı yaşayamamış bir toplumda geniş ölçüde destek alan bir düşünce. Ama tekrar hatırlatırım; senin bir konudan rahatsız olman, ama benim olmamam; ama senin, senin gibi düşünenlerin sayısı ezici çoğunlukta olduğundan, benim rahatsız olmadığım şeyi engellemen kesinlikle zalimce bir tavır. Ve tamamen hastalıklı bir düşünce. Ha, dersen bu yalan mı; evet teoride ve tabii ki pratikte olan budur. Ama olması gereken bu değildir. Ayrıca senin yaklaşımın başlı başına �toplum içinde� bir ikilem yaratan bir çağrışımdır ve yine benim dediğimin şeyi destekler bir gerekçedir. Sen bu dediklerinle beni Türk toplumunun neresinde görüyorsun peki?

    Türkiye�de ki bir kesim, bir kesimin düşüncelerini sürekli hedef almaktadır. Bundan kastım tek bir denklemden ibaret değildir. Haklı olarak sen olayı salt �dindar-ataist� çatışması gibi gördün; evet kabul ediyorum ben de olayı öyle lanse ettim biaz. Ama benim kastettiğim şey çok daha fazla çatışmaya işaret ediyor: dindar-dinsiz, sağcı-solcu, liberal-muhafazakar, Heteroseksüel-homoseksüel, feminist-erkek-dominant, sosyalist-kapitalist, vs vs. Tabii ki bir ülkede hakim görüşler olur. Ama demokrasinin gereği dominant bir görüşün azınlıkta olan görüşü ezmeye hakkı yoktur. Hele "rahatsız olduğu" için bunu yapmaya hiç hakkı yok!

    Ayrıca benim kuran kursuna giden adamı �ibreti alem� olarak göstermemin sebebi zaten olayın doğasından kaynaklanan çarpıcılığı idi. Din bir dogma; ama o dogma, ki ondan kuvvetlisi yok, uğruna bazı fikir ve zevkler baltalanıyor ama o dogmanın en temel gerekleri bile yapılmıyor. Benim dikkat çekmek istediğim de buydu. Bu ülkede belli �dogma�ları sırf halkın çoğu tarafından benimsendiği için sömüren ve kullanan; ama bu dogmaların gereğini bile yerine getirmeyen insan dolu. Bu dogma din gibi bariz bir şey olur, yada �ailenin kutsallığına inanmak� gibi basit bir gerekçe olur. Ama sen beni birçok şeyle suçlamışsın bu örneğimi öne sürerek. E, hani sen de çok yargısız infaz yapmamış değilsin yani. Bana sorarsan �din kartını� oynamış ve benim sistematiğime hakaret etmek için gene �en kolay� saldırma yolunu seçmişsin.

    Genel olarak yazında yasaklamak amacım değil, �sakıncalı olandan korumak asıl amaç� demişsin. E, işte benim de tamamen karşı olduğum bu. Eğer bu olaya girer, ve kendimizi �neyin sakıncalı� olduğuna �başkaları� adına karar vermeye ehil görüp, onu engelleme yoluna gidersek zaten hata yapıyoruz demektir- bu yine benim işaret etmek sitediğim şeydi. Sen kimsin ki buna karar veriyorsun? Sizin bu dediğinizin Türkçe�si şudur: �ülkenin hakim dogmaları azınlıktaki bakış açılarını ezecek; kendisi gibi olmayana da en iyi ihtimalle �sen nasıl düşünürsen düşün ama ucu bana dokunmasın� mentalitesiyle yaklaşacaktır. Senin dediğin de bu herhalde; e o zaman haklısın ama yaptığın şey de yobazlığın bir boyutu maalesef. Hem de bunu "rahatsız" olduğun için yapıyorsun, sana bir zararı olduğundan değil Bundan birileri zarar görüyor diyorsan, ben de zaten palavra diyorum. Etkilenmekle zarar görmek arasında fark var dostum. Bu farka bir şeyi "yok etmeye" çalışırken daha da dikkat etmek lazım bence!

    Ayrıca benim gibi düşünenlerin hedef alındığını söylemekle konuyu saptırdığımı veya yanıldığımı söylüyorsun. Yalan. RTÜK ve hatta sen Türk toplumuna aykırılık veya fazlalıktan bahsediyorsunuz. Ben ne toplumuyum peki o zaman söyler misin? Eğer sen benim görüşüme aykırı olmayan bir diziyi �türk toplumuna aykırı ve fazla� diyerek baltalarsan �bir kesimin azınlıkta olan bir kesimi� hedef aldığı, ona kin beslediği veya onu yok gördüğü görüşü kendiliğinden ortaya çıkıyor zaten:ve ayrıca o kim ki beni bu toplumun dışında kabul ediyor? Yani bunu söyleyen dediğin gibi ben değilim. Bu rtük�ün gerekçeli kararı. Ve herhalde gelen şikayetlerin de aynı paralellikte olduğunu düşünmekte hata yapmıyorum.

    Olayın çocuk boyutu; evet çocuk konusu gene bir şeyi engellemenin kolay yoludur. Ama Pazar gecesi yayınlanan bu programa bu konuda bir uyarı gelemez, gelmemeli! Bu konuya zaten değinmiştim. O yüzden olayın bu boyutunu �sömürmeye� gerek yok. Ama unutulmamalı ki �eğer bir çocuğun sakıncalı görülen şeylere bir şekilde erişebildiği gerçeğini kabul eden birisiysen, ki bunun aksini iddia eden yalancının Allah�ıdır, hala hangi mantıkla bir şeyleri çocukları öne sürerek engellemeye çalışıyorsun? Tamam işte kardeşim, kanal sorumluluk alıyor; 18 yaş ibaresi koyuyor, geç saatte yayınlanılıyor. Ayrıca tvlerde �parent lock� var. Daha ne yapılsın yani? Hala bunu bu diziyi baltalamak için nasıl bir gerekçe olarak görürsünüz? Geçiyorum.

    �Dizinin olumlu mesajları vardır ,doğrudur ama olumsuzlukları da vardır.Kaldı ki insanların güzellik namına neeler yaptığını görerek kimileri şaşırıp kalabilirkenn bazıları da soluğu ya köprüde yada estetikçinin ofisinde soluğu alabilir.Bazıları olumlu geribildiğim alırken bazıları kendini bir çıkmazı göbeğinde soluğu alabilirim.� demişsin. Ee, kusura bakma, sen her zaman bir olumsuzluktan etkilenip bu dediğin şeyleri yapabilirsin. Bunun bu diziyle alakası ne? Yani dediğin şu mudur: bu hayatta insanı etkileyecek binlerce kötü şey varken biz gücümüz yettiği için nip/tuck�ı baltalayalım. Bu sence neyi ne boyutta çözecek. Zaten senin bu iddian �olaya kurban keçisi bulmak� yaklaşımı varmış sende gibi bir çağrışım yarattı bende. Sence böyle psikolojik etkisi olabilir diye bir diziyi yayından mı kaldıralım? (Bir psikolojik etkisi olduğu yanılsamasını geçiyorum, hayatta herşeyin negatif ve pozitif bir etkisi vardır- bunlardan kaçamazsın) Sen diyorsun ki evet. E ben de o zaman diyorum ki, senle zaten olayı benim anladığım boyutta tartışmak imkansız. Yanlış anlama, ben de bazı durumlarda (tv dalında değil) kural koyuculuktan yanayım.Ama bu konu �yasak konulacak� bir ciddiyete sahip değil. Olaya kızmamın başlıca sebebi bu zaten! Olayın ciddiyeti dizi değil,ciddi ve acınası olan onu yasaklayan zihniyettir.

    Ama tv dizisi neticede diyip geçen sen, ve hatta beni bir diziyi çok ciddiye aldığımdan dolayı ti�ye alan sen, nip/tuck baltalanmalıydı ve baltalandı diyebiliyorsun. Kendi kazdığın çukura sen düşüyorsun: çok da iplemem neticede dediğin �dizi�lerden bir tanesinin ne kadar sakıncalı olduğuna dair kaç paragraf yazmışsın.

    Yani aslında bakacak olursan ben yine dediklerimin arkasındayım; ve gene senin yazını okuduktan sonra kendimi daha da haklı görüyorum. Senin gibi iyi-kötü eğitimli bir insan bile olaylara çok yüzeysel bakabiliyor. İşin kolayına rahatlıkla kaçıp bir dizide karmaşıklık ve aykırılık var diyerek onun baltalanması gerektiğini söyleyebiliyor.

    Ama bir insanın böyle bir şeyi seyrederek yapacağı bir saçmalığın asıl sebebinin aslında kendi bozuk psikolojisi olduğu gerçeğini hem de bu dalda eğitim alacak bir insan olduğunu söylemene rağmen itiraf edemiyorsun.

    Bu ülke de namus adına sansürlenen, dışlanan, hor görülen, engellen binlerce �kurban keçisi� olmasına rağmen bir ülkede nasıl bu kadar namussuzluk olduğunu bana izah edemiyorsun.

    Kendine karşı dürüst olmadığın sürece de asla edemezsin zaten. Bir insanın yaptığı yanlış veya sapkınlık; koşullar ne olursa olsun, kendi sorumluluğu altındadır. Yaptığı veya yapabileceği bir hataya bir sebep gösterip onu yok etmeye çalışmak ise sadece insanın kendini aldatmasıdır.

    Ve evet, ben bu yalan gerekçeli yasakçı dzihniyetten bıktım. Bu dizinin uyarı almasına da o yüzden kızgın ve tepkiliyim. Yoksa ben de bu diziyi bir şekilde takip etmesini bilirim di mi sexai dostum.

    Olay senin bir şekilde iddia ettiğin gibi bir �dizi�den ibaret değil.

  • ya lütfen uzun olan yazıları alıntı yapmayalım
  • 1- neden büyük harflerle yazdın bilmiyorum ama hoş değil..Bağırmak manasına geliyordu sanırım.Eğer böyle ise bağırmana gerek yok.Efendi efendi tartışıyoruz.
    2- yayından kaldırıldığı düşünülen dizi için surada bir şey yazıyor..Dizi kaldırılmamış sadece uyarı almıştır yeni sezonu 2006 Eylül'de imiş sanırım.

    3...................................

    Benim de amacım atışmak değil ben sana atışıyorsun falan da demedim. Ben senin dediğini falan tekrarlamadım yani hepsi tamamen kendi görüşüm. Neden şikayet etmesinler ki,hala bir yanlışlığın içindesin.Bak arkadaşım ben bir olaydan rahatsız oluyorsam,bunu gormek istemiyorsam gerekli yerlere şikayetimi ederim.Bunun basın ahlakı,medya dokunulmazlığı,kişisel özgürlük gibi olaylara ilgisi yok.2 dizinin kaldrılması herşey değil ama birşey...Benim izah etmeye çalıştığım hadise budur.Lakin ya ben anlatamıyorum ya sen anlamıyorsun.
    Tribünlere oynamakla suçladığın benim hiçbir şekilde böyle bir amacım yok.Dediğin gibi bir forumdayız ve tartışabiliriz.Neden bana böyle bir ithamda bulundun anlamadım.İşin kolayı nedir ? Kime göre? Neye göre? Ben sadece düşüncelerimi yazıyorum hepsi bu.Söylediğin şeyde bana hakaret ediyormusun etmiyormusun bilmiyorum da -ki zaten umruımda değil bana hakaret etsen ne etmesen ne?Engelleme gerekçemin üzerinde cok çalışmadım valla ,sadece dediğim gibi sade ve yalın salt düşüncelerimdi.Zalimce bir tavır olarak nitelediğin hadisenin gerekçelerini önceki postumda detaylıca anlattım.Kişisel bir hoşnutsuzluk değil hadise sorun yaratabilecek bir potansiyel taşımasından ileri gelen bir engellemedir yapılan düzenleme.Şimdi benim düşüncemi aydınlaşmamaış,sığ ve ketum olarak dolaylı yoldan da olsa eleştiriyorsun bende senin düşüncen için benzer nitelemelerde bulunabilirim ama düşüncelerimin içeriği üzerinde durmanın daha evlaa olduğunu düşünmekteyim.Ben millettin ne düşündüğünü bilmem,siyasetçi de değilim donanımhaber'de bir yerlere gelmeye çalışan biri de değilim.Önceki postlarımda belirttiğim gibi bu dizinin bazı "ofsayt" unsurları vardı ve o unsurlar tıraşlandı sanırım.Madem ben tribünlere oynuyorum madem benim düşüncelerimin destekçisi çok şurada sana karşı anti-tez olarak post giren benden başka kimse var mı? Ben cevap vereyim YOK !!! Birilerini etkilemek ,yandaş bulmak gibi bir emelim yok.Hastalıklı düşünce dediğin düşünce nedir? Benim düşünceme böyle bir niteleme yapman son derce ayıp ama bunun üzerinde de durmayacağım.Son derece subjektif yakınmış olmandan mı dem vurayım,körü körüne bir fikre saplanmış olmana mı yoksa toplumdaki dejenerasyonların sebebini RTÜK'e yada BANA ve senin tabirinle benim gibi düşünenlere bağlamana mı dem vurayım şaşırdım.Olan ve olması gereken üzerinde bir şey söyleyecek olursam belki olması gereken farklıdır ama olan olmuştur.Ha olan eleştirilemez mi elbette eleştirilebilir ama bence tekrar söylüyorum BENCE Nip/Tuck bazı olumsuz sahneler içeren Türk toplumuna aile yapısına aykırı birçok unsur taşımakta olan bir dizidir ve zamanında 10 sularında yayınlanana bu dizinin belki de mevzu bahis olarak geçen dizi öncesi ve reklamarasındaki uyarıları alması belki de taa o zamandan yapılması gereken bir uyarıdır.Bu bağlamda bakacak olursan da gecikmiş bir karardır.Bu dizinin seyirci kitlesi kaç kişidir bilemiyorum ama RTÜK babasının hayrına bu dizi için uyarıda bulunmamıştır.Hadi uyarı geldiyse gelmiştir de CNBC-e 'nin caaanıım yöneticileri senin kadar akıl edip kendilerini savunamamışmıdır acaba? Ne dersin?
    Seni Türk toplumunun bir yerine yerleştirmem girdiğin 2 postla mümkün değil. Ben senin gibi insanları kategorize etmemek için çok özen gösteririm.En başından beri de bunun için çaba harcıyorum sık sık kendimi senin yerine koyarak düşünüyorum. Senin gibi iddalı laflarım yok benim ,kullanmamam gerekir bana göre de.İnsanları değerlendirirken dikkatli olmak gerek. Hemen İran'da yapılan yasakçı anlayış eşittir sexai'nin anlayışı gibi ithamlar için çooook ama çoook erken arkadaşım unutma. Seni toplum içinde bir yere oturtmuyorum senin yerin vardır benim de bir yerim.Birilerini kategorize ederek düşünce sistemimi sınırlandırmaya son vereli çok oldu.Sana tavsiyem sende bundan uzak dur,hele ki sanal ortamda tartıştığın bir hakkında.Makosenlerini çıkar,stereotiplerinden arın öyle tartış istersen.Daha olumlu ve daha faydalı olur kanısındayım.
    Türkiye'de kim kimin düşüncelerini hedef alıyor?Benim olayı salt "dindar -ateist" çatışması olarak ele aldığımı da nereden çıkardın anlamadım. Açıkçası olayları en başında buralara kaydıracağını tahmin ettim. Birçok yerde bu ve benzeri tartışmalara mazhar olmuş biri olarak senin gibi davranan bir ton adam gördüm. İşin ilginç olanı ise sen ve senin gibi düşünen bu zümreye mensup insanlar o kadar sığ düşünüyor ki benim düşünmediğim şeyleri sanki ben düşünmüşüm,girişini ,gelişmesini ve sonucunu belirtmişim gibi yaklaşıyor sonra da anti-tezini sunuyor.Post'unda din ile ilgili kavramları kullanan ilk sendin ben değil hatırlatırım.Lütfen tartışmanın adabını biliyorsan tartış yoksa bir daha cevap vermeyeyim sana.Bana ait olmayan düşünceleri benimmiş gibi lanse edip senin tabirinle tribünlere oynama bir zahmet.Bunlar çok eski numaralar.Zaten sende nasıl lanse ettiğini biliyorsun da bunu benimmiş gibi yapıp ,sana ait olan bu düşünceleri bana mal etmek nereden çıktı bilmiyorum. Yolda bir dilenci görüp uyurken cebine daha önce adam öldürmüş bir silahı bırakma davranışı kadar iğrenç bir davranışın içindesin. Ben kimse kimseyi ezsin demedim ,bahsettiğin ikilemlere girmedim,onlara uzaktan yada yakından dokunmadım.Hepsi daha evvel belirttiğim gibi senin düşüncelerin.Konuyu neden dağıtmaya çalıştığını anlamıyorum,benim eleştirilerim belli senin düşüncen belli ama neden olayları dindar-ateist,sosyalist-kaitalist gibi eksenlere neden ve nasıl çekmeye çalıştığını anlamıyorum. Toplumda baskın olan görüşün diğerlerini ezmesi gerekir gibi bir söylem içerisinde olmadım,hiç bir zamanda olmayacağım.Bu diziyi bende uzunzaman izledim ve yer yer rahatsız oldum,bazı kiş erinrahatsız olabileceğini o zaman da düşünmüştüm.Ama benim gibi düşünenler bu diziyi yayından kaldırsın diyemem,demem de.Ama birileri rahatsız oluyorsa bu rahatsızlık ortadan öyle yada böyle kaldırılmalıdır.Ben rahatsız olana saygı duyarım,duymam gerekir.Mesela benim imzamda da görebileceğin sıkı bir Oc,One Tree Hill ve ROME hayranıyım, yarın bir gün bu diziler için bir sorun&rahatsızlık başgösterir de uyarı alırsa saygı duyarım. Demokrasi bunu da gerektirir. En nihayetinde bir dizi körü körüne bağlanmak niye. Daha önce de bahsettiğim gibi toplumda ki dejenerasyonların kaynağı elbette Nip/Tuck değil ama bazı septomlarım ortaya çıkmasını beklemek kadar aciz ve saçma bir görüşte kanımca yokturdur.Kimsenin kimseyi ezdiği yoktur ve bir rahatsızlık varsa tekrar söylüyorum gereği yapılır.Senin bu ezilmek olarak algılamana da şaşırdım.Ya gerçek mana da bir ezilme görmedin yada böyle bir kompleksin var gibi.Dizinin uyarı almasını şahsına yapılmış bir hakaret ,misilleme olarak görüyor gibisin.Evet birilerinin uyarı verdirmeye hatta yayın kaldırmaya hakkı vardır hele rahatsız oluyorlarsa daha çok vardır.
    Gelelim sözde benim sana yaptıklarıma. Ben sana ne senin bana yaptığın gibi bir hakarette bulundum, ne de bahsettiğin gibi "din kartımı" - ne demekse- kullandım. Sadece kendinde kabul ettiğin üzere olayı farklı bir boyuta taşımaya çalışmış ve becerememişsin.Senin derdin ne ve kimle? Öncelikle kafanda bunu oturtmalısın ,senin derdin dindar diye niteliğin insanlarla mı, bu ülkeyi bu hale getiren faktörlerle mi,Kurtlar Vadisi ve onu izleyenlerle mi;RTÜK ile mi benimle mi?? Önce bunun bir kararını ver sonra konuşalımBen sana hakaret falan etmedim,yargısız infazlık bir durumun alakası yok. Sen neyi nasıl algıladın bilemiyorum ama senin bana saldırdığın,benim nezdimde toplumdaki bir zümreye yönelik ağır ithamlarının ve eleştirilerinin olduğu muhakkak. Bir eleştiride bulunurken sunu kullanayım bunu kullanayım diye düşünmem, sana saldırmak gibi bir amacım da yok sen de olduğu gibi. Olayı din eksenine çekmeye çalışan sensin sonra da benden bu yönde bir eleştiri gelince bunu ben yapmışım gibi göstermye çalışan da sensin.Bu çocuk oyunlarını bırak derim sana,karşında 15 yaşında çocuk yok,mantıklı mantıklı konusacaksan konuşalım,düşüncelerimi eleştirirken saygılı olmayı becerebileceksen, bir diziden yola çıkarak olayı saydığın ikilemlere yaymaya çalışmayacaksan, kendi düşüncelerini yada kafandaki kurmacaları bana mal etmeye çalışmayacaksan, önyargılarından arınabileceksen,yeni yeni saptamalar ve saldırılar yerine benim eleştirilerimi okuyup onları kritik edebileceksen, bir diziye verilen uyarıyı toplumdaki sorunların temeline indirgemeyeceksen,din gibi bir olguyu kritik etmemeyi öğrenebileceksen (kendin de dediğin gibi dogmadır felsefik olarak yani eleştirilemez yani senin yaptığın yapılamaz ) seninle her yerde ve her ortamda tartışabilirim.
    Engelleme ve sakıncalı görünenler konusunda da takılıp kalmışlığın var. Bak arkadaşım bir olay sakınca teşkil ediyorsa uyarılır,şikayetler devam eder ve olayın potansiyel sakıncaları devam ediyorsa da gereken yapılır hadise bu kadar basittir.Bunu anlaman için daha ne kadar söylemem gerekiyor bilmiyorum.

    Engellemek yerine başka ne yapılabilirdi?Bu belki tartışılabilir ama zaten bunu eminim gerekli merciler yapmıştır.Zaten birtakım sahneler kesilmiş birtakım uyarılar yapılmış.Olay budur yani bu büyütmenin ,yobazlıkla ilgisi yokturdur.Pazar gecesi 10 11 de yayınlanan , ve izleyicisi belli bir kesimin izlediği bir diziyi senin tabirinle bazı yobazlar bekliyor ,izliyor sonra da RTÜK'ü arayıp şikayet ediyor.Bu söylediklerine sen inanıyor musun? Ben sana şunu söyleyeyim arkadaşım sen rahat ol.Bu diziyi sürekli izleyen normal Cnbce izleyicisi gerekli yerlere şikayet etmiştir.Senin tabirlerinle namus bekçileri, din adamları yada yobazlar değil. Şikayet edeni de bu kalıplara sokarak ne denli bir saygısızlık ve sınırsızlık örneği gösterdiğini sanırım farketmişsindir sanırım. Kimin ne olduğunu sen monitorune bakarak bilemezsin bunu sakın unutma. Eğer biraz mürekkep yalamışlığın varsa nasıl bir hata içersinde olduğunu anlamışsındır. Dikkat edersen ne bir kimseyi ben zan altında bırakan açıklama yaptım ne de bunu yapan budur,izleyen budur vs vs vs demedim. Denilmez zaten ben kendimde böyle bir yetki görmüyorum. Araştırmamı yaptın bu diziyi kimin izlediğini nereden biliyorsun yada bu diziye uyuz olan kişilerin profilini hangi populasyondan aldığın örnekleme dayanarak elde ettin? Bu sroularımın sende cevabı yok. Neden? Çünkü kendi uydurduğun bilgileri bilimselmiş gibi empoze etmeye çalışıyorsun. İşin ilginci sanki bunlara da inanmış gibisin. Başkalarını inandırmaya çalışırken kendinde inanmışsın. Ben şimdi seni dava etsem nolur? Yada başka bir Cnbce izleyicisi. Sen beni tanımadan ve kim olduğumu bilmeden ne hakla bana YOBAZLIK yakıştırması yapabiliyorsun. Yada bir başka Cnbce izleyicisi ele alalım diyelim ki bir banka müdürü yada estetik cerrah ve bu diziden öyle yada böyle rahatsız oldu ve şikayet etti. Şimdi bu insanlarda mı namus bekçisi,Yobaz, dindar,muhafazakar.......Anladın mı arkadaşım.Yazdıkların incir çekirdiğini doldurmayacak şekilde temelsiz ve içi boş şeyler.
    Sen nesin? Bunu bana sormuşşun hemen arz edeyim. Sen bu ülkede bir vatandaşsın.Bir diziyi izlemektesin bir grupla beraber ona mensup olarak yani. Ve senin yanında olan yada olmayan bu diziyi izleyen namus bekçisi,yobaz,muhafazakar insanlar var.Ve bu kişiler bu diziden rahatsız olarak şikayet etmişler.Bu son derece demokratik bir hak ve özgürlük. Eğer sen onlar kim oluyor diye de soracak olursan hemen cevap vereyim.Onlar da senin gibi bireyler.Senin gibi izlemiş ve senin aksine rahatsız olmuş ve bu rahatszılıktan kurtulma yada bir daha mahal vermemek için şikayet etme yoluna gitmiş bireyler.Onlar aman efendim luv2xlr8 hazretleri izliyordur ,sözüm ona şikayet etmesek gibi düşünememiş insanlardır. Seni düşünmeyen değil,seni düşünmek gibi bir oalya kimsenin gereksinimi yok. Senin rahatsız olduğun bir olay varsa bunu gerekli yere gerekli şekilde arz edersin gfereği yapılsın diye.Bahsettiğin çağdaş ve refah bir toplum bu şekilde oluşur. Kurumların verdiği yaptırımlar ise anayasa ile sabittir.Ve bu anayasa ile bir derdin varsa muhatabın namus bekçileri diye bir kalıba koyduğun,Yobaz diye nitelediğin ben değilim.Onun yeri de donanimhaber değil ayrıca. Senin bir karar vermen ve iyice düşünmen gerek. Amacın üzüm mü yemek ,bağcıyı mı dövmek. Anladın di mi demek istediğimi? Etkilenmekle zarar görmek arasında fark var demişsin,sağol uyarın için bende acaba fark var mıdır diye düşünüyorum sabahtan beri. Fark var arkadaşım merak etme sen ama sakın ola demogoji de yapma tamam mı? Biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Benim düşüncelerimi eleştirebilirsin,yanlış olduğuna inandığın noktaları işaret edebilirsin ama bunu yaparken ne tanımadığın bilmediğin insalar hakkında değerlendirmeler yap,ne önyargıların ile hareket et ne de sen şusun sen busun diyerek kişileri ve kurumları kategorize etme.Amann diyim aman...
    Tamam işte yayın konusunda da yapılan uyarılşara birilerinin birşey dediği yok ki. Fena kaptırmışsın kardeşim.18 yaşındakilerde etkilenbilir,24 yaşındaki de 16-17 yaşındaki bir bireyde. Hala banane banane ben izleyeceğim gibi davranıyorsun. Bak sen ve senin gibi nasıl izlemek isteyenler varsa izlemek istemeyenler onun yerine Cnbce'de belki başka birşey izlemek isteyenler var yada coluğu cocuğu ,genç kızı için sorun teşkil ettiğine inanan kişiler var.Ve emin ol bu kişiler ben bilmiyorum bu kişiler nasıl kişiler ama dikkat et senin gibi çeşitli sıfatlar ve yakıştırmalar yapmıyorum. Tartışmanın adabını öğrenmelisin öncelikle sonra da inandığın şeyleri savunabilirsin.
    Hep olumsuzları görme gibi bir durum yok ama söylediğin gibi pembe etkileri de yok yani.Kimisi ders alır kimisi de olumsuz etkilernir bu ayrımı fark edebilirsin sanırım hala ne dediğimi bile anlamadığını görüyorum ve çok üzülüyorum.Birilerinin gücü yetiyor diye nip/Tuck'ı baltalasın demiyorum,diyemem de zaten.Ben ve benim gibiler rahatsızlık duyduysa şikayet eder.Karar kanunların yaptırımı ve ilgili kurumların soruşturma makamlarıdır. Ve bence de doğru olan uyarılması ve 18 yaş ibaresi konulmasıdır,konulmuştur da.Dizi başlamadan böyle bir uyarı neden seni rahatsız etti anlamadım.Ha yapacağın bir şey var sende şikayet et aksi yönde. Demokrasi bunu gerektirir.Madem dediğin gibi ciddi bir azınlıksınız, görmezden gelinmeyecek kadar sizde şikayet edin bu kararı.
    Evet epey bir yazı yazdım olumsuzlukları olduğu yönde,ama bir kuyu kazma ve içine düşme gibi ola da vukuu bulmamıştır. Dediğim gibi bu dizi benim için önemli bir hadise değil olursa izlerim ,rahatsız olursam şikayet ederim.Senin gibi böyle olamaz,şöyle olamaz ,vay namus bekçileri,yok Yobazlar demem..Bu dizi uyarı almasaydı ne yapardım duymak istermisin. Hiçç...evet hiç... Yetkili yer gerekli düzenlemeyi bu yönde yaptıysa ne olacak ?Kendimi Cnbce'nin önünde mi patlatacam,NO Nip/Tuck yazılı tişört ile köprüde mi alıcam nefesi elbette hayır sadece hayatıma devam edicem şu anda yaptığım gibi.

    Benim ne eğitimi aldığımı bir sor da sonra iyi -kötü eğitim almış birisi diye niteleme yap istersen. Sorarım şimdi sana ve bu yazıları okuyan herkese beni tanımdan iyi-kötü eğitim almış öylesine biri gibi şeklinde eğitim alan sen mi yoksa ben mi olaylara yüzeysel bakıyorum. Bu diziyi izleyen birileri varda var şeklinde yazılar yazıp kendini tekrarlayan,şikayet edenleri çeşitli sıfatlara mazhar kılan sen mi; olayın sorunlu olabilecek unsurları göz önüne sunan , olayı 2 taraftan da irdeleyen ve kuralların önemini,sorun çıkmadan önlenmesinin gerekliliği savunan ben mi YÜZEYSEL bakıyoruz........
    Bazı semptomlar bazı bireylerde olabilir ama bunların ortaya çıkışında çevre çok önemlidir.Sosyo-kültürel çevre,sosyo-ekonomik seviye ve ailenin demografik özellikleri gibi etmenler kişilerde kalıtsal açıdan gelmiş sorunların çıkışında çok önemli rol oynarlar.(Abnormal Psychology,2004,Davison&Naile)
    Gördüğün gibi itiraf edecek bir durum yok aldığım eğitim bana bunu söylüyort ders kitabımdan bir paragraf.Türkçesinin açıklayayım istersen anlamayabilirsin yani.Kişide bazı sorunlar ve ciddi psikolojik ve psiyatrik sorunların çıkması için kalıtsal faktörler genetik ile aktarılmış olabilir.Ama bunların açığa çıkışında çevrenin etkisi %60-70 gibi ciddi bir yüzdeliğe sahiptir.Ve bu bağlamda Nip/Tuck 'ı izleyip bahsi geçen olayı yapmak kişinin kendi psikolojik sorunu olduğu kadar ASLINDA dışarıdan bir takım uyaranlara maruz kalmanın sonucudur.
    İşte hadise budur ve sandığın gibi basit değildir. Kendimden bir şeyi saklamaya çalışıyor değilim bunu yazdığım 2 kelam laftan nasılçıkarabiliyorsun anlamıyorum ama bu kadar önyargı,bu kadar rijit ve net ifadelerinden ötürü artı bu kadar SÖZDE ÖZGÜVEN' den ötürü seni "TEbrik Ederim" (dikkat et parantez içinde tebrik ederim.)
    Dediğin gibi madem olay diziden ibaret değil dizi üzerinden açıklamalarda bulunma,derdin neyse açık açık onun üzerinde konuş.Nip/Tuck'tan girip de yıllardır düşündüğün ve ifade etmek istediğin şeyleri açığa çıkarma.
    Yasakçı zihniyetten bıktıysan onu dile getir.Şikayet ettiğini düşündüğümüz kişileri çeşitli sıfatlarla bir araya getirme benim düşüncelerimi Yobazlıkla itham etme. Ve belitmek yada tartışmak istediğin neyse onu tartış,olayı dine,bana yada bilimum farklı eksenlere kaydırmaya çalışma.Zaten ben senin derdini biliyorum da söylemek bana düşmez,dediğin gibi öyle yada böyle diziyi takip edebilirsin sen.Tekrarlıyorum "amacın üzüm mü yemek bağcıyı mı dövmek"......
    No comment....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sexai -- 4 Şubat 2006 12:44:58 >
  • Sexai arkadaş;

    Efendi efendi tartışıyoruz ama inan senin bana karşı yaptığın itamlar benim sana yaptıklarımı iddia ettiklerinden çok daha saldırgan olmuş. Şimdi ben de senin yaptığın gibi hoşuma gitmeyen yakıştırmalara çok daha saldırgan olanlarla cevap verebilirim. Bunları da öyle yada böyle belli gerekçeler öne sürerek yapabilirim. Ama bu benim de amacım değil. O yüzden “efendi efendi” tartışma kısmına ben bu sefer biraz daha fazla dikkat edeyim. Bunu demişken, bir önceki mesajımın senin tarafından tepki almasını doğal karşıladığımı da itiraf ediyorum. Bu konuda haklı olduğunu düşünmemle beraber burada bir ton laf etmiş olsan da hala bir konuda beni ikna edemiyorsun. Edemesin de. Zaten etsen de bu bir şeyi etkilemez; ve tabii ki senin de böyle bir şeyi yapmaya ihtiyacın da yok. İkna edememenin nedeni ise inat değil!

    Bir kere “zalimce” olduğunu söylediğim tavrın zalimlikle alakalı olmadığını söylüyorsun. Böyle bir şey demediğini, diyemeyeceğini söylemişin. E, ama ben yazdığın bir önceki yazıda “bu dizi baltalanmalıydı ve de baltalandı” sözlerini okudum. Yani benim buna böylesi bir mesaj yazmam çok mu garip geldi sana bu sözlerini okuduktan sonra?

    Beni toplumun belli “sınıfları”na (ki insanları kategorize ederek bir hata etmişim) hitap eden programları ben niye şikayet etmiyormuşum diye soruyorsun. Niye edeyim ki dostum? TV’de sansürün her türlüsüne ben karşıyım. Bunu daha net nasıl söyleyeyim? Ben bazı yayınları ve bazı örnekleri sadece bir şeyi sansürlerken öne sürülen nedenlerin ne kadar “göstermelik” olduğunu iddia etmek için söyledim. Ayrıca ben insanları kategorize etmem diyorsun. Senin adına sevindim. Ama senin böyle “cici” bir tavır içinde olman beni yanlış mı yapıyor? Ayrıca bana “senin gibi insanlar” diye hitap etmişsin, herhalde bu bir kategorizasyon değil?!

    Neticede, ben asla insanların makineden çıkmış gibi olduğunu iddia etmedim. Böyle bir şey tabii olamaz. Ama insanların genel anlamda dominant bir görüşü var, ÖZELLİKLE TÜRKİYE’de bu daha da böyle ve uç görüşlerde. Şimdi bunu kanıtlamak için onlarca örnek sayabilirim ama bu zahmete girmek istemiyorum. Yani neticede sen çok” ideal” olabilirsin ama gene “tribünlere oynayan” bir ifadeyle beni insanları kategorize etmekle suçluyorsun. Amacın tabii ki tribünlere oynamak değil; benim kastettiğim bu değildi. Demek istediğim, bir şeyi desteklemek için öne sürdüğün bir kavram toplumca zaten eleştirilmeyecek derecede benimsenmiş şeyler. Yada “diğerini kötü kendini iyi” olarak gösteren bir ifade. Ben de burada insanları kategorize etme, peşin hükümlü olma, konuyu dağıtma, vs vs gibi şeyler söyleyebilirim. Ama ben bu kolaylığa kaçmıyorum. Yanlış anlama, kolaylığa kaçtığını söylediğim şeyler tabii ki içi boş kavramlar değil. Ama benim marjinal bir fikrim olduğundan senin bu argümanların beni bir tartışmada tabii ki hatalı gibi gösterir; ama hatalı olduğumu kanıtlamaz. Yani ben de çocuk değilim; benim tavrım zaten muhalif ve marjinal bir tavır. Ben bunu reddetmiyorum. Muhalif bir insanın da muhalif fikirlerini tabulaşmış kavramlarla desteklemesini herhalde beklemiyorsun.

    Senin düşüncende “hastalıklı” dememin sebebini de ben gerekçeleriyle anlatıyorum. Ve bunun gene arkasındayım. Burada “hastalıklı” kelimesini öne sürerek ayıp ettiğimi söylüyorsun. Yani ben bu lafın yerine daha “terbiyeli” bir laf kullansaydım demek istediğim şeyi daha mı doğru kılacaktı. Benim amacım polemik değil. Bu konuda özür dilerim. O zaman sen "hastalıklı" lafına kendince adaplı olan bir kelime koy. İşte benim düşüncem hala aynı! Ayrıca, ben de şimdi senin yazından cımbızla bütün hakaret içeren ifadeleri bulup “ayıp etmişsin” edebiyatı yapardım. Ama bu senin ne kadar umurundaysa benim de o kadar umurumda.

    Sen her ne dersen de, ne gerekçe gösterirsen göster, netice itibariyle hala daha tv’de sansürden yanasın dostum. O kadar lafı uzatmaya gerek yok. E, buna o kadar inanmışsan diyecek tabii ki bir şey yok. Ama benim dediklerim de tv’de sansür olmaması için gayet geçerli sebepler kanımca. Ve bunları dile getirdim. Yani ben bu olayı “salt dindar-dinsiz” platformunda da tartışmadım. Bir hata yaptım ve öyle anlaşılabilecek bir şeyler yazdım ama bu konuya bir sonraki yazımda açıklık getirdim. Yani hala kurcalıyorsun. Ama olayın böyle bir boyutu da var;bunun hala arkasındayım! Arkasında olduğum şey ise salt dinle alakalı olan mevzu değil. Bahsettiğim, toplumda belli fikir sistematiğine sahip insanlar kendi fikirlerine ters olan şeyler nedeniyle tv’de sansüre neden oluyorlar.

    Sonra bana psikoloji kitabından paragraflar vermişin. Dostum hala daha bu konuda geyik yapıyorsun. Kaldırdın nip/tuck’ı; engelledin mi o “bahsi geçen olayın” gerçekleşmesini? Hayır! E, demek ki bu konuda benim tezimi çürütemiyorsun. Çürütemezsin de. Yani bu paragrafta denilenleri bilmek için sence bu kitap mı okunmalıydı? Ve de bu paragrafı alıntı yapmakla ne elde ettin anlamadım. Yani dediğim gibi, senin verdiğin örnek bir kez daha gösteriyor ki, bir dizinin kaldırılmasıyla insanlarda gerçekleşebilecek bir takım üzücü olayların önüne falan geçemezsin! Yoksa senin gösterdiğin paragraftaki sözlere bir itirazım yok. Ama bu olayın önüne geçmen için adamı nasıl tüm “dış faktörlerden “koruyacaksın. Ya da Nip/Tuck’ın sansürü “dış faktörler"i ortadan mı kaldıracak. Olay o kadar basit değil demişsin. Ben de bunu söylüyorum Sexai dostum. 2-3 dizinin sansürü bu olaya çözüm getirecek bir şey değil!

    Sonra beni hala daha subjektif olmakla, duyarlı olmamakla, bağcıyı dövmekle suçluyorsun. Kardeşim bu benim fikrim. Sen bana gayet tabii katılmayabilirsin, ama peki sen benim dediklerimin doğru olmadığına nasıl yüzde yüz emin olabiliyorsun. Yani ben şimdi sosyoloji kitabından 2 paragraf yazıp birkaç tane de akademik tezle yazdıklarımı desteklersem mi bana inanacaksın. Bunlar zaten benim fikirlerim. Konu 2+2 kaç değil; tabii ki insanlar kendi sübjektif görüşleriyle yaklaşacaktır böyle bir olaya. Benim kesin ve net ifadeler kullanmış olmam mı olayı bitiren? Ama ben bu konuda dürüst davranıyorum dostum; sen hala daha olaya objektif yaklaştığını söylüyorsun. Neresi objektif. Sen de netice kendi görüş açını açıklıyorsun. Bunun çok daha kabul görür bir görüşe oturması onu objektif yapmaz.

    Ayrıca ben gerekli şikayetleri gerekli mercilere de ilettim; tavsiyen için teşekkür ederim. Bu arada umarım senin sevdiğin diziye bir uyarı gelmesine gösterdiğin saygıyı çok daha farklı platformlarda da gösterirsin. Ülke de düşünceye saygı diye diye ne gerzek fikirlerin ülkemize hakim olduğunu ben görüyorum. Sen istersen görme.

    Dur yazma zahmetine de katlanma. Ben bunları oldukça peşin hükümlü olarak söylüyorum. Bir takım insanları kategorize ediyorum. Hatta demoloji yapıyorum.

    Kardeşim senin demokrasi anlayışını hakikaten ben kabullenemem. İnan senin bu dediğin bence kabullenilecek bir şey değil. Ya günün birinde en saçma fikirlerle her haltı sansürlemeye kalkarsa ve o ülkenin ilgili kurumları da bu saçma fikirlerin egemenliği altındaysa sen bu konuda gene susup saygı mı duyacaksın. Hayatına devam mı edeceksin. Ben duymayacağım arkadaşım. Tabii bu olduğunda forumlarda bir ton laf etmekle yetinmem. Ben sadece forumde tepkimi ve fikirlerimi dile getiriyorum. Benim çok kabul görür ve sözüm ona sağduyulu gerekçeler göstermek gibi bir ihtiyacım yok. Katılırsın, katılmazsın. Bu durumda sen katılmamışın. Ama “cici” adamı oynayarak benim fikirlerimi ters yüz ettiğini de sanma. Evet bende böylesi bir özgüven var, ve bunu parantez içinde söylemiyorum. Sana da öneririm. Fikirlerimin ve görüşlerimin herkes tarafınca onaylanmasına ihtiyaç duymam. İnsanlar hakkında hükümlere varabilirim, onları kategorize edebilirim. Ama bunları kesinlikle keyfi yapmıyorum senin iddia ettiğin gibi. Ve bunları yapıyor olmam, senin ise yapmıyor olman seni benden daha objektif ve haklı yapmaz. Sen yaptığı yanılsamasında yaşayabilirsin,bu sana kalmış.

    Bu arada “yobaz” dememe kızmışsın. Evet bir şeyi engellemek için kendi düşüncelerini öne sürmek ve diğer düşünce sahiplerine saygı göstermemek; sadece onlardan saygı beklemek bence yobazlık. Bu gene benim fikrim. Yanıldığımı düşünüyorsan öyle olsun. Benim gözümde bu yobazlık. Ve tabii ki bu göreceli bir kavram. Yobaz bir küfür değil ki bu kadar kızıyorsun. Yani kimin yobaz olup kimin olmadığını belirleyebilen bir cihaz yok. Sen de beni bir takım düşüncelerimden dolayı yobaz olarak gör; ben buna o kadar da kızmam. Mahkeme ile ilgili sözlerin ise hakikaten komikti. Demek banka müdürü ve cerrahlar yobaz olmayan meslek gruplarına giriyor. Bu konuda yorum bile yapmayacağım.

    Bu yazıyı, dizinin uyarılması sonucu yazdım, haklısın. Ama gene soruyorum; sen nasıl bu konuya böyle bir başlık altında değindiğim için beni suçluyor ve bana burada bunları konuşmamayı öğütlüyorsun? Kendini yüce bir varlık olarak görüp, her şeyin en doğrusunu biliyormuş gibi bir edayla yazmışsın tüm yazıyı. Ve verdiğin bu öğütte gene bu paralellikte. Ve bu tam de senin beni suçladığın şey.

    Netice itibariyle tekrar ediyorum: tv’de hiçbir sansürü haklı bulmuyorum. Senin bahsetmiş olduğun gerekçelerin hiç ama hiç biri geçerli sebepler değil. Ve tekrar ediyorum, geçerliymiş gibi gözükmelerinin tek ama tek sebebi toplumda kabul görmüş bazı tabu ve dogmalar! O tabuları istediğiniz kadar "cici" gösterin.

    Yes Comment!
  • Sexai arkadaş;
    Efendim arkadaşım...
    Efendi efendi tartışıyoruz ama inan senin bana karşı yaptığın itamlar benim sana yaptıklarımı iddia ettiklerinden çok daha saldırgan olmuş. Şimdi ben de senin yaptığın gibi hoşuma gitmeyen yakıştırmalara çok daha saldırgan olanlarla cevap verebilirim. Bunları da öyle yada böyle belli gerekçeler öne sürerek yapabilirim. Ama bu benim de amacım değil. O yüzden “efendi efendi” tartışma kısmına ben bu sefer biraz daha fazla dikkat edeyim. Bunu demişken, bir önceki mesajımın senin tarafından tepki almasını doğal karşıladığımı da itiraf ediyorum. Bu konuda haklı olduğunu düşünmemle beraber burada bir ton laf etmiş olsan da hala bir konuda beni ikna edemiyorsun. Edemesin de. Zaten etsen de bu bir şeyi etkilemez; ve tabii ki senin de böyle bir şeyi yapmaya ihtiyacın da yok. İkna edememenin nedeni ise inat değil!

    Benim sana herhangi bir ithamım olmadı,sen benim yazılarımın sonucunda bir değerlendirme yaparak kendin çıkarımlarda bulunuyorsun sanırım,ama sana kızdığım bir konuda hata yapacak kadar bunak değilim.(Kendimi niteledim şahsınla ilgili değil) İkna etmek gibi bir amacım yok zaten.Sadece fikir telakkisinde bulunuyoruz olan biten bu.

    Bir kere “zalimce” olduğunu söylediğim tavrın zalimlikle alakalı olmadığını söylüyorsun. Böyle bir şey demediğini, diyemeyeceğini söylemişin. E, ama ben yazdığın bir önceki yazıda “bu dizi baltalanmalıydı ve de baltalandı” sözlerini okudum. Yani benim buna böylesi bir mesaj yazmam çok mu garip geldi sana bu sözlerini okuduktan sonra?

    Basının sıklıkla özellikle magazincilerin yaptığı gibi kırpma yöntemi kullanarak bu dizi baltalanmalıydı ve baltalandı'yı alıp koyarsan hatta koymakla kalmayıp öyle anlarsan yanlış edersin. O yargımı sen öyle kullandın ve yapılan uyarıyı baltalanmak olarak algılandığın için senin jargonundan cevap verdim.Anladın mı? Yani sen öyle kullandın diye....Artıı onu öyle tırnaklara alıp koyma tam paragrafı koyarsan,kendi önceki postlarına bakarsan sana cevap verirken kullandığım bir kelime grubu olduğunu bir cümle olduğunu anlayacaksın. Üst paragrafta belirrttiğin gibi itham olarak nitelediğin şeyleri de böyle tırnaklara alıp anlıyorsan normal ama bir zahmet bütüne bak,sana karşı ileri sürdüğüm anti-tez 'lere bak. Çünlü benim sana karşı bir ithamımın olmadığını düşünüyorum. İşte sende o sözlerimi tırnaklara almadan bütüne bakarak okuduktan SONRA ??

    Beni toplumun belli “sınıfları”na (ki insanları kategorize ederek bir hata etmişim) hitap eden programları ben niye şikayet etmiyormuşum diye soruyorsun. Niye edeyim ki dostum? TV’de sansürün her türlüsüne ben karşıyım. Bunu daha net nasıl söyleyeyim? Ben bazı yayınları ve bazı örnekleri sadece bir şeyi sansürlerken öne sürülen nedenlerin ne kadar “göstermelik” olduğunu iddia etmek için söyledim. Ayrıca ben insanları kategorize etmem diyorsun. Senin adına sevindim. Ama senin böyle “cici” bir tavır içinde olman beni yanlış mı yapıyor? Ayrıca bana “senin gibi insanlar” diye hitap etmişsin, herhalde bu bir kategorizasyon değil?!

    Sansür uygulayan makam sen olmuyorsan canım arkadaşım.Sen sade ve sadece üzerine düşen belki de bir nevi sorumluluğu yerine getiriyorsun. İnatçı değilim diyorsun ama hala şikayette ulunmanın ,rahatsızlıktan ileri gitmediğini anlamak istemiyorsun,olayı bu açıdan önüne koyunca gözlerini yumuyorsun.KAtegprize etmem deme boşuna kendinle çelişkiye düşersin çünkü çoookk kereler yaptın.yine tırnak kullanrak çekip aldığın "senin gibi insanalr" tabirinin bütüne baktığında anlamı şudur: Sen ve senin gibi Nip/Tuck izleyicileri+eleştiri ve rahatsızlık kavramını anlamak istemeyenlerdir .Uzun olmasın diye öyle yazdım, elbette seni kritik ettiğim konuda kendim hataya düşmem,uyarın için sağol ama dediğim gibi yok öyle bir şey..

    Neticede, ben asla insanların makineden çıkmış gibi olduğunu iddia etmedim. Böyle bir şey tabii olamaz. Ama insanların genel anlamda dominant bir görüşü var, ÖZELLİKLE TÜRKİYE’de bu daha da böyle ve uç görüşlerde. Şimdi bunu kanıtlamak için onlarca örnek sayabilirim ama bu zahmete girmek istemiyorum. Yani neticede sen çok” ideal” olabilirsin ama gene “tribünlere oynayan” bir ifadeyle beni insanları kategorize etmekle suçluyorsun. Amacın tabii ki tribünlere oynamak değil; benim kastettiğim bu değildi. Demek istediğim, bir şeyi desteklemek için öne sürdüğün bir kavram toplumca zaten eleştirilmeyecek derecede benimsenmiş şeyler. Yada “diğerini kötü kendini iyi” olarak gösteren bir ifade. Ben de burada insanları kategorize etme, peşin hükümlü olma, konuyu dağıtma, vs vs gibi şeyler söyleyebilirim. Ama ben bu kolaylığa kaçmıyorum. Yanlış anlama, kolaylığa kaçtığını söylediğim şeyler tabii ki içi boş kavramlar değil. Ama benim marjinal bir fikrim olduğundan senin bu argümanların beni bir tartışmada tabii ki hatalı gibi gösterir; ama hatalı olduğumu kanıtlamaz. Yani ben de çocuk değilim; benim tavrım zaten muhalif ve marjinal bir tavır. Ben bunu reddetmiyorum. Muhalif bir insanın da muhalif fikirlerini tabulaşmış kavramlarla desteklemesini herhalde beklemiyorsun.

    Ben tribünlere oynamıyorum ,beni şurada ne destekçim var ne yandaşım nede böyle kişilere ihtiyacım.Bilmem anlatabildim mi?Seni insanları kategorize etmekle suçlamıyorum sen zaten öylesin,bunu kabul et arkadaşım.Beni kategorize ettin,şikayette bulunanlara namus bekçileri dedin,Yobaz diye benim düşünce sistemimi benzer tutup,beni tanımadan o kefeye koydun.Bir zahmet azıcık yazdıklarının arkadasında ol.Ben toplumda ne benimsenmiş ne benimsenmememiş nereden bilebilirim ki.Ben sadece kendi düşüncelerimi savunuyorum,gösterdiğim referanslar ise psikolojik ve sosyolojik unsurlar. Bunu anlamak bu kadar zor olmasa gerek. Benim düşüncelerimin eleştirilemeyecek kadar benimsenmiş olduğunu söylemişsin de hiçbir şey eleştirilemeyecek değildir.2-3 gündür sen ne yapıyorsun o zaman.İlk postumdan sonra bıraksaydın yazmayı.Demek ki dediğin gibi değilmiş. Ben senden bir şey beklemiyorum zaten senden beklediğim muhaliflik yada marjinalliğin aslında ne demek olduğunu tam olarak bilerek yapman laf olsun diye değil. Bir şey zararlıysa hayır efendim birileri izliyor diyerek olayı farklı boyuta çekmeye yada indirgemeye çalışarak değil. Bunun olası muhtemel zaaflarını da görmek gerekir diye düşünüyorum. Senden tavrını değiştirmeni yada söylemsel bir farklılıkğa gitmeni kimse bekleyemez zaten sadece ne demek istediğimi anla.Benim karşımda olman her söylediğime muhalif olmanı gerektirmez.Söylediklerinin hemen hemen hepsine karşılık verdim ve izah ettim. Sadece görmezden gelmeni kabullenemiyorum.Bu dizi yanlışlar içeriyordur ve uyarı almıştır olay bu kadar basit ve kabullenebilir bir olay aslında.

    Senin düşüncende “hastalıklı” dememin sebebini de ben gerekçeleriyle anlatıyorum. Ve bunun gene arkasındayım. Burada “hastalıklı” kelimesini öne sürerek ayıp ettiğimi söylüyorsun. Yani ben bu lafın yerine daha “terbiyeli” bir laf kullansaydım demek istediğim şeyi daha mı doğru kılacaktı. Benim amacım polemik değil. Bu konuda özür dilerim. O zaman sen "hastalıklı" lafına kendince adaplı olan bir kelime koy. İşte benim düşüncem hala aynı! Ayrıca, ben de şimdi senin yazından cımbızla bütün hakaret içeren ifadeleri bulup “ayıp etmişsin” edebiyatı yapardım. Ama bu senin ne kadar umurundaysa benim de o kadar umurumda.

    Bak arkadaşım söylemler fikirlerin aynasıdır. Sen hastalıklı diyerek düşünceni zaten gerekli şekilde açıkladın. Şimdi kalkıp sen oraya farklı bir kelime koy deme bana boşuna. Yazsam değişmeyecek ki senin görüşün. Zaten cımbız kullanarak yukarıda almışsın ama benim postlarıma bütünüyle bakarsan bulamazsın. Kişisel anlama derecesini gözönüne alırsak 1 bilemedin 2 tane ithamımı bulursun ama senin gibi hakaret etmedim,etmem de. Dolayısıyla ayıp etmişsin edebiyatı da yapamazsın. Ama Who care?

    Sen her ne dersen de, ne gerekçe gösterirsen göster, netice itibariyle hala daha tv’de sansürden yanasın dostum. O kadar lafı uzatmaya gerek yok. E, buna o kadar inanmışsan diyecek tabii ki bir şey yok. Ama benim dediklerim de tv’de sansür olmaması için gayet geçerli sebepler kanımca. Ve bunları dile getirdim. Yani ben bu olayı “salt dindar-dinsiz” platformunda da tartışmadım. Bir hata yaptım ve öyle anlaşılabilecek bir şeyler yazdım ama bu konuya bir sonraki yazımda açıklık getirdim. Yani hala kurcalıyorsun. Ama olayın böyle bir boyutu da var;bunun hala arkasındayım! Arkasında olduğum şey ise salt dinle alakalı olan mevzu değil. Bahsettiğim, toplumda belli fikir sistematiğine sahip insanlar kendi fikirlerine ters olan şeyler nedeniyle tv’de sansüre neden oluyorlar.

    Tv'de sansürden kastın nedir? Bunun sınırını belirle ondan sonra. Bir olay bence rahatsızsa rahatsızlık vermemesi için gerekli düzenleme yapılır ve bu düzenleme kanunlarla sabittir.Kurcalamak yok hata yaptığını kabul etmen için yazdım nitekimde gördüğün gibi işe yaradı...Toplumsal bir sorunu tartıştığımızı sanmıyorum sadece bir dizi ile ilgili snırlandırma ve uyarı verilmesi idi. Ben gerek varsa uyarı almasını ,sınırlandırılmasını savunuyorum hepsi bu.Sen buna Sansür diyorsun sanırım ben ise gerekenin yapıldığ bir kural/kanun.

    Sonra bana psikoloji kitabından paragraflar vermişin. Dostum hala daha bu konuda geyik yapıyorsun. Kaldırdın nip/tuck’ı; engelledin mi o “bahsi geçen olayın” gerçekleşmesini? Hayır! E, demek ki bu konuda benim tezimi çürütemiyorsun. Çürütemezsin de. Yani bu paragrafta denilenleri bilmek için sence bu kitap mı okunmalıydı? Ve de bu paragrafı alıntı yapmakla ne elde ettin anlamadım. Yani dediğim gibi, senin verdiğin örnek bir kez daha gösteriyor ki, bir dizinin kaldırılmasıyla insanlarda gerçekleşebilecek bir takım üzücü olayların önüne falan geçemezsin! Yoksa senin gösterdiğin paragraftaki sözlere bir itirazım yok. Ama bu olayın önüne geçmen için adamı nasıl tüm “dış faktörlerden “koruyacaksın. Ya da Nip/Tuck’ın sansürü “dış faktörler"i ortadan mı kaldıracak. Olay o kadar basit değil demişsin. Ben de bunu söylüyorum Sexai dostum. 2-3 dizinin sansürü bu olaya çözüm getirecek bir şey değil!

    Niye bir insan anlamak istemez ki,niye kendi söylediğini unutur ki...Offff OFFFF .... sen demedin mi "bir kişi olumsuz bir davranış yaparsa kendi psikolojik sorunudur o." Ben de kitaptan yazdım ki OLAY O KADAR BASİT DEĞİL,ÇEVRE ÇOK ÖNEMLİDİR VE SEMPTOMLARIN ÇIKIŞINDA ÇOK ÖNEMLİDİR DEMEK İSTEDİM.Ama anlayana sivrisinek saz hesabı olmuş.Sen kalk benim o basit değil lafımı al başka yerde kullan,bunu bilmek için kitaba ne gerek var yaz...Olacak şey mi bu? Dimi ne gerek var niye yazıyorum ki ben? Herkes bilir!! EE sen niye bilmiyorsun o zaman,madem biliorsun niye bilmiyormus gibi davranıyorsun. Kant'ın pozitivizmi gibisin var ya. Ya var ya yok,ya gerçek yta değil..Bir arası yok yani sende....Arkadaşım NİP/TUCK'IN KALDIRILMASI HER ŞEY DEĞİL AMA BİR ŞEYYYY....BUNU ANLA ARTIK LÜTFEN YAA...Nip/Tuck elbette dış faktörleri ortadan kaldırmayacak ama bazı şeylerin çıkışını engelleyecek...Hala bana ne anlatıyorsun kalkmış...İyi o zaman zaten Nip/Tuck çözemez hiçbirşeyi, aynen devam etsin hatta yetmedi başka ne kadar manyak dizi var hepsi yayına girsin...Ne de olsa biride 1 binide 1 di mi? Duyarlı ve sağduyulu ve biraz daha mantıklı olmaya davet ediyorum sizi lütfen...Bu kadar boş konuşmayınız,zira buna benim inanmadığım gibi kimse inanmaz...sende inanma...

    Sonra beni hala daha subjektif olmakla, duyarlı olmamakla, bağcıyı dövmekle suçluyorsun. Kardeşim bu benim fikrim. Sen bana gayet tabii katılmayabilirsin, ama peki sen benim dediklerimin doğru olmadığına nasıl yüzde yüz emin olabiliyorsun. Yani ben şimdi sosyoloji kitabından 2 paragraf yazıp birkaç tane de akademik tezle yazdıklarımı desteklersem mi bana inanacaksın. Bunlar zaten benim fikirlerim. Konu 2+2 kaç değil; tabii ki insanlar kendi sübjektif görüşleriyle yaklaşacaktır böyle bir olaya. Benim kesin ve net ifadeler kullanmış olmam mı olayı bitiren? Ama ben bu konuda dürüst davranıyorum dostum; sen hala daha olaya objektif yaklaştığını söylüyorsun. Neresi objektif. Sen de netice kendi görüş açını açıklıyorsun. Bunun çok daha kabul görür bir görüşe oturması onu objektif yapmaz.

    Ne diyeyim ki...Daha ne diyeyim...hala ikimiz ayrı dünyaların insanıyız gibi bir anlayış...Senin doğrun sana benim doğrum bana...kimse inandırmaz beni sen haklısın diye....Demek ki seni birazcık olsun karşıdaki insnın tarafından düşünmeye ikna etmek mümkün değil,imkansız...EE boşa nefes tüketmişiz...Madem sen sensin,bende benim...ne anlamı var ki bu kadar lafın..Kalavyemin tuşlarına acıdım şimdi...O kadar kullanıldılar,zamanıma acıdım şimdi boşaymış...Şunu baştan söylesene.... Önceki postta dizinin kaldırılmadığı ile ilgili bilgi de verdim...Maşallah onla ilgili susma hakkını kullanmışsınız...Neyse madem bu kadar objektifsiniz ,bu kadar katısınız bundan sonraki paragraflarını okumayı gerekli görmüyorum...Hala benim söylediklerimi umursamayıp,aynen devam edecek olan biri için daha fazla ne diyeyim ki.... Olay bir dizinin uyarı alması arkadaşım,Cnbce bile senin kadar çıldırmamıştır herhalde... Neyse saygı duymak lazım herkese olduğu kadar sanada....SAygı duymak lazım bence en azından benim sana duyduğum kadar mesela senin de bana....
    Dilerim dizin uyarılmış ve gerkli sahneleri kesilmiş halde yeniden başlar...Sende birazcık olsun rahatlarsın....

    Ayrıca ben gerekli şikayetleri gerekli mercilere de ilettim; tavsiyen için teşekkür ederim. Bu arada umarım senin sevdiğin diziye bir uyarı gelmesine gösterdiğin saygıyı çok daha farklı platformlarda da gösterirsin. Ülke de düşünceye saygı diye diye ne gerzek fikirlerin ülkemize hakim olduğunu ben görüyorum. Sen istersen görme.

    Dur yazma zahmetine de katlanma. Ben bunları oldukça peşin hükümlü olarak söylüyorum. Bir takım insanları kategorize ediyorum. Hatta demoloji yapıyorum.

    Kardeşim senin demokrasi anlayışını hakikaten ben kabullenemem. İnan senin bu dediğin bence kabullenilecek bir şey değil. Ya günün birinde en saçma fikirlerle her haltı sansürlemeye kalkarsa ve o ülkenin ilgili kurumları da bu saçma fikirlerin egemenliği altındaysa sen bu konuda gene susup saygı mı duyacaksın. Hayatına devam mı edeceksin. Ben duymayacağım arkadaşım. Tabii bu olduğunda forumlarda bir ton laf etmekle yetinmem. Ben sadece forumde tepkimi ve fikirlerimi dile getiriyorum. Benim çok kabul görür ve sözüm ona sağduyulu gerekçeler göstermek gibi bir ihtiyacım yok. Katılırsın, katılmazsın. Bu durumda sen katılmamışın. Ama “cici” adamı oynayarak benim fikirlerimi ters yüz ettiğini de sanma. Evet bende böylesi bir özgüven var, ve bunu parantez içinde söylemiyorum. Sana da öneririm. Fikirlerimin ve görüşlerimin herkes tarafınca onaylanmasına ihtiyaç duymam. İnsanlar hakkında hükümlere varabilirim, onları kategorize edebilirim. Ama bunları kesinlikle keyfi yapmıyorum senin iddia ettiğin gibi. Ve bunları yapıyor olmam, senin ise yapmıyor olman seni benden daha objektif ve haklı yapmaz. Sen yaptığı yanılsamasında yaşayabilirsin,bu sana kalmış.

    Bu arada “yobaz” dememe kızmışsın. Evet bir şeyi engellemek için kendi düşüncelerini öne sürmek ve diğer düşünce sahiplerine saygı göstermemek; sadece onlardan saygı beklemek bence yobazlık. Bu gene benim fikrim. Yanıldığımı düşünüyorsan öyle olsun. Benim gözümde bu yobazlık. Ve tabii ki bu göreceli bir kavram. Yobaz bir küfür değil ki bu kadar kızıyorsun. Yani kimin yobaz olup kimin olmadığını belirleyebilen bir cihaz yok. Sen de beni bir takım düşüncelerimden dolayı yobaz olarak gör; ben buna o kadar da kızmam. Mahkeme ile ilgili sözlerin ise hakikaten komikti. Demek banka müdürü ve cerrahlar yobaz olmayan meslek gruplarına giriyor. Bu konuda yorum bile yapmayacağım.

    Bu yazıyı, dizinin uyarılması sonucu yazdım, haklısın. Ama gene soruyorum; sen nasıl bu konuya böyle bir başlık altında değindiğim için beni suçluyor ve bana burada bunları konuşmamayı öğütlüyorsun? Kendini yüce bir varlık olarak görüp, her şeyin en doğrusunu biliyormuş gibi bir edayla yazmışsın tüm yazıyı. Ve verdiğin bu öğütte gene bu paralellikte. Ve bu tam de senin beni suçladığın şey.

    Netice itibariyle tekrar ediyorum: tv’de hiçbir sansürü haklı bulmuyorum. Senin bahsetmiş olduğun gerekçelerin hiç ama hiç biri geçerli sebepler değil. Ve tekrar ediyorum, geçerliymiş gibi gözükmelerinin tek ama tek sebebi toplumda kabul görmüş bazı tabu ve dogmalar! O tabuları istediğiniz kadar "cici" gösterin.

    Yes Comment!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sexai -- 5 Şubat 2006 13:05:45 >
  • Dostum belki bu senin istediğin veya beklediğin anlamda bir saygı değildir; ya da bunu "saygı" çerçevesi içinde görmüyorsundur ama ben sana saygı duymasam ben de o kadar lafı zaten yazmazdım. Aynen şu anda şu yazıyı yazıyor olduğum gibi. Bunu derken hiçbirşeyi amaçlamıyorum ve hiçbir beklentim yok. Ama yine de bil istedim. Çünkü sana ve görüşlerine saygı duyuyorum.

    Dizinin kalkmadığını söylemişsin. Peki bu uyarıdan sonra sence ne olacak? Ya da yayından kalkmasa bile dizi ne kadar seyredilebilir olacak. Yani beni hep suçladığın şeyi sen kendin kaç kere yapmışsın. Bu kadar saf olabilirsin, ama başkaları senin kadar saf değil diye onları suçlayamazsın. Ayrıca seni "objektif" olmamakla değerlendirirken sence çok mu hatalıyım? Ben senin dediğin argümanlara birşey demiyorum. Sadece belli subjektif argümanları "objektif" olarak nitelemeni eleştirdim. Ayrıca senin yazının belli kısımlarına yanıt vermemiş olmamı eleştiren sen, ayrıca benim daha önceki yazılarımda belli kısımlara yanıt vermemişsin ya da kesip-kırpıp belli bölümlerini yanıtlamışsın. Ama bunda anlaşılmayacak birşey yok; insan istemeden veya belki isteyerek böyle eksikliklere mani olabilir. Ben kendi adıma istemeden bir kaç noktayı atlamış olabilirim.

    İtam konusunda; ben de sana itam konusunda sırf seni hedef alarak herhangi bir sıfat yakıştırmadım. Sadece senin yaptığının "kanımca" nasıl bir davranış olarak nitelendirileceği veya nitelendirilebileceği konusunda sıfatlar ve örneklemeler kullandım. Yoksa amacım seni salt "yobaz" veya "hastalıklı" olarak nitelendirmek değildi.

    İnsanları kategorize etme diyorsun hala daha. Dostum, ben ettiğimi zaten söyledim. Yani bu yeterince net değil miydi? Ama bunu yaparken yine de, sen haklı bul yahut bulma, ya da doğru bul bulma; kendimce haklı sebeplerim var. Gözünü seveyim; cumhuriyetin kuruluşundan beri birşeyi engellemek adına yapılan saçmalıklardan sen haberdar değil misin? Bu ülkede herşeyin ne kadar sembolik ve göstermelik olduğunun bilmiyorsun mu? Bugün bir tarz bıyıkla "milliyetçi", bir bez parçasıyla "şeriatçı", bir rozetle "atatürkçü ve laik" olunuyor. Bir insan DGM mahkemesine çıksa ve aklansa bile birdaha iflah olmuyor. Günlük hayatta bile, ayağanı galoş takıyorsun "titiz" oluyorsun, bol pantolon giyiyor "tiki" oluyorsun; vs vs. İnsanlar zaten kendini belli bir kategorinin içinde görme ihtiyacı duyuyorlar Türkiye'de. Bunun dışında olan kişilikli bireyler ise "kendilerini belli bir camiyanın bir birey"i olarak görenlerce başka bir grupla bağdaştırılıyor. Bu ülkede sen nedersen de zaten bir "kategorizasyon" olayı mevcut. Ben ise, hiç bir zümreye ait olmaya çalışmayanları bir kategoriye zaten sokmam! Ama ben, zaten kendini "belli bir zümre" içinde görmek isteyen, ve onun "sözümona" gereklerini yerine getirmeye çalışan insanları kategorize ediyorum. Eğer sen hala daha bunu kabul etmiyorsan, biraz eski ve yakın tarihimizi ve de günlük olay ve haberleri incelemeni öneririm. Yoksa "insanları kategorize etmemek lazım" edebiyatı kulağa hoş gelmekle beraber, o kadar da içi dolu bir edebiyat değildir. Hele ki birey olmaktan uzak nice insana sahip Türkiye gibi bir ülkede.

    Bu arada insanların rahatsızlık duymasına hak veririm. Ama işin kilit noktası şu; sen hala daha şikayet üzerine "haklı" sebeplerle yetkili bir kurumca "sansür"den yanasın. Ben de hala daha diyorum ki bunun sonu yok, ayrıca bunun "haklılığı"da şüpheli. Yani senin "nip/tuck'ın sansürlenmesi herşey değil ama birşey" demen çok ama çok havada kalıyor. O zaman ben kendimce onlarca "birşey"i sansürleyim, sen onlarca birşeyi sansürlet, onlar da aynısını yapsın. Var mı bunun sonu? Ayrıca bu dizinin sözümona tetiklediği "sapkınlıkları" aslen ve gerçekten tetikleyen olguları gözardı etmek değil mi bu yapılan? Bugün bu ülkede arkadaşların da bahsettiği gibi bebek bezi reklamındaki bebek poposundan rahatsız olanlar var. Ya da ineğin memelerinden. Kaldı ki eğer nip/tuck'daki "ameliyat sahneleri" rahatsız edici ise, çok daha fecileri discovery channelda ER trauma room adından bir programda da var. Bunu kaldıralım madem. Hoş, o da gerçek olayları gösteriyor. Ama sakıncalı madem, kaldıralım. Eşcinsellikle ilgili; kaldıralım Kuşum aydın ve fatih ürek programlarını.Huysuz virjini de keselim; çocuklar etkilenebilir. Ve de tabii Bülent Ersoy çıkmasın artık yayınlara. Arkadaşım, sen ne kadar gözünü gerçeklere kapasanda "tutucu" bir ülkede yaşıyorsun. Bana "namuslu, terbiyeli, vs" bir sıfatı "tutucu" diye lanse ettiğimi de lütfen bana hiçkimse söylemesin. Ülkede her alanda tutuculuk hakim. Ve senin şikayet edip sansürlenmesine neden olduğun her programa "bir tutuculuğun" sebep oluyor. Yani ben de seni "daha sağduyulu ve mantıklı" olmaya davet ediyorum. Ve de daha dolu konuşmaya. Sen nasıl kendini böyle bir şeye inandırdın anlamak mümkün değil. Bir de hala daha benle dalga geçiyorsun, bu daha da anlaşılamaz. Senin o psikoloji kitabından yazdığın paragraftan nasıl "nip/tuck'ı kaldırmak herşey değildir ama birşeydir" argümanını çıkarıyorsun. Nip/tuck'ı nasıl bir dış faktör-çevre kategorisinde değerlendiriyorsun? Ve öyle olsa bile, daha demin verdiğim örneklere döneyim: bunun sınırları nedir? O zaman herkes kendine bir dış faktör belirlesin ve onun sansürlenmesine neden olsun. Ayrıca böyle birşeyin "objektifce" yapılacağını zannedecek kadar saf mıyız? Ve de bu yayınların kaldırılmasının, yaşanmasından korkulan şeyin gerçekleşmemesinde ki rolü ne kadardır? Bu kadar düz mantık, yüzeysellik ve saflık olamaz ki. Binlerce manyak dizi demişsin. O zaman sen nediyorsun biliyor musun: bugün tv'de yayınlanan dizi ve filmlerin %90'ı kalksın (atıyorum tabii ama heralde böyle bir yüzde mümkündür). Çünkü ben sana bunların hepsinin bir manyaklığı ve sözümona sakıncasını anlatabilirim. Ama olay ne biliyor musun? TV manyaklığın bir sebebi değil; ancak sonucu olabilir. Durum böyleyken onu "sebep" olarak göstermeye kalkmak zaten zavallılığın ve çaresizliğin önde gideni. Asıl bu konuda ben seni daha dürüst ve mantıklı olmaya birkez daha davet ediyorum. Ayrıca "nip/tuck"ı manyak olarak nitelemenle ilgili de başlı başına bir tartışma yapılır. Bu dizi en azından hepimizin içinde ve hayatta olan karanlık ve korkulan veya bastırılmaya çalışılan yanları cesurca işleyen ve onu seyredenlerin de bu konuda kafa yormasını sağlayabilen nadir "kaliteli" dizilerden. Ama özgürlüğe açık olan ve "tabuların" esiri olmamış insanlara tabii. Yoksa "manyak, rezalet, ahlaksız ve aykırı" olarak nitelendirilmesini ben zaten anlaşanlıyorum.

    Ve bir kez daha iddia ediyorum, ki bence bu "crystal clear", sansürlerin belli problemlerin ortaya çıkmasını engellediği savı tamamen bir palavra. Bunu söyleyen hakikaten kendini kandırıyor. Ve evet, bir kişi kendini kandırmak istiyorsa; ya da en iyi ihtimalle "rahatsız" oluyorsa, seyretmeyecek arkadaşım; kendi kontrolünde olduğu kişilere de izlettirmeyecek. Bunu ötesi ise koca bir yanılsama ve yalan. Onun veya bir başkasının o programı sırf kendisi rahatsız oldu diye bir başkasının o programı seyredememesine neden olması bir "zalimlik". Yani bu konuda senin bana"hala daha anlamak istemiyorsun, off off" tarzı şeyler söylemen ise komik. E, sen de beni anlamıyorsun madem. Yani bu konuda anlaşamadığımız aşikar; anlaşsak tartışmayız ki zaten.

    Trübünlere oynama dememden de ne kastettiğimi bir önceki mesajımda açıklamıştım ama anlatamamışım heralde. Ben seni bunu "kasten" yaptığını söylemiyorum. Sadece toplumca kabul görmüş ve içi dolu gibi gözüken tabulaşmış bazı tümceleri kullanarak "haklı" gibi görünüyorsun dedim. Ama bunlar yüzeysel, işin kolayına kaçan bakış açıları. Marjinal ve muhalifsen en azından lafının arkasında dur demişsin; inan anlamaya çalışdım anlayamadım. Neymiş benim arkasında durmadığım lafım?

    Ben Nip/Tuck'ın tekrar yayınlanmasıyla bu konuda rahatlayacak değilim. Ben ancak "özgür ve saçma-sapan tabulardan" kurtulmuş bireylerin bu toplumda egemen olduğu gün rahatlayacağım. Onun da olacağından şüpheliyim. Benim kastettiğim özgür düşünce ise "art-niyet" barındırmayan özgür düşünceler. Bugün özgür düşünce altında ne tür yobazlıkların döndüğü yine kanımca aşikar.

    Son olarak, ben senin tüm yazılarını okumayı, herşeye rağmen, layık gördüm. Sen ise öyle ya da böyle kendince birkaç gerekçeyle "gerisini okuma gereği duymuyorum" demeyi tercih ettin. Sen bilirsin. Ben tüm sözde "küstahlığım ve peşin hükümlülüğüme" rağmen böyle birşeyi yapma yolunu seçmemiştim. Neyse, herşeye rağmen, seninle tartışmak hoştu.

    Sonuç olarak Sexai arkadaş, şikayet üzerine yetkili bir kurumca belli programların uyarılabileceği, "kırpılmadığı" veya yayın saati değişmezse de sansürlenebileceğine inanıyor, sanırım.

    Ben ise, programların sansürlenirken ki sansürlenme gerekçelerinin uydurmaca ve kasıtlı olduğunu düşünüyorum. Ve buna karşıyım.
  • bende diyorumki 3. sezon 2006 nın sonlarında eylul ayında çok geç ya
  • Dostum belki bu senin istediğin veya beklediğin anlamda bir saygı değildir; ya da bunu "saygı" çerçevesi içinde görmüyorsundur ama ben sana saygı duymasam ben de o kadar lafı zaten yazmazdım. Aynen şu anda şu yazıyı yazıyor olduğum gibi. Bunu derken hiçbirşeyi amaçlamıyorum ve hiçbir beklentim yok. Ama yine de bil istedim. Çünkü sana ve görüşlerine saygı duyuyorum.

    iyi öyle olsun....

    Dizinin kalkmadığını söylemişsin. Peki bu uyarıdan sonra sence ne olacak? Ya da yayından kalkmasa bile dizi ne kadar seyredilebilir olacak. Yani beni hep suçladığın şeyi sen kendin kaç kere yapmışsın. Bu kadar saf olabilirsin, ama başkaları senin kadar saf değil diye onları suçlayamazsın. Ayrıca seni "objektif" olmamakla değerlendirirken sence çok mu hatalıyım? Ben senin dediğin argümanlara birşey demiyorum. Sadece belli subjektif argümanları "objektif" olarak nitelemeni eleştirdim. Ayrıca senin yazının belli kısımlarına yanıt vermemiş olmamı eleştiren sen, ayrıca benim daha önceki yazılarımda belli kısımlara yanıt vermemişsin ya da kesip-kırpıp belli bölümlerini yanıtlamışsın. Ama bunda anlaşılmayacak birşey yok; insan istemeden veya belki isteyerek böyle eksikliklere mani olabilir. Ben kendi adıma istemeden bir kaç noktayı atlamış olabilirim.

    katılmıyorum hemen hemen her söylediğini word 'e kopyaladım ve cevapladım ki böyle bir şey yazmayasın diye...benim kaçırdığım senin görmezden geldiklerin yanında fil fare olayı gibi kalıyor..

    İtam konusunda; ben de sana itam konusunda sırf seni hedef alarak herhangi bir sıfat yakıştırmadım. Sadece senin yaptığının "kanımca" nasıl bir davranış olarak nitelendirileceği veya nitelendirilebileceği konusunda sıfatlar ve örneklemeler kullandım. Yoksa amacım seni salt "yobaz" veya "hastalıklı" olarak nitelendirmek değildi.

    Öncelikle TDK sözlüğüne göre İtam diye bir şey yok..Suçlama ,suçlu görme manasında İtham sözcüğü kullanılmaktadır.Amaç dışı davranışlarda bulundun o zaman ...

    İnsanları kategorize etme diyorsun hala daha. Dostum, ben ettiğimi zaten söyledim. Yani bu yeterince net değil miydi? Ama bunu yaparken yine de, sen haklı bul yahut bulma, ya da doğru bul bulma; kendimce haklı sebeplerim var. Gözünü seveyim; cumhuriyetin kuruluşundan beri birşeyi engellemek adına yapılan saçmalıklardan sen haberdar değil misin? Bu ülkede herşeyin ne kadar sembolik ve göstermelik olduğunun bilmiyorsun mu? Bugün bir tarz bıyıkla "milliyetçi", bir bez parçasıyla "şeriatçı", bir rozetle "atatürkçü ve laik" olunuyor. Bir insan DGM mahkemesine çıksa ve aklansa bile birdaha iflah olmuyor. Günlük hayatta bile, ayağanı galoş takıyorsun "titiz" oluyorsun, bol pantolon giyiyor "tiki" oluyorsun; vs vs. İnsanlar zaten kendini belli bir kategorinin içinde görme ihtiyacı duyuyorlar Türkiye'de. Bunun dışında olan kişilikli bireyler ise "kendilerini belli bir camiyanın bir birey"i olarak görenlerce başka bir grupla bağdaştırılıyor. Bu ülkede sen nedersen de zaten bir "kategorizasyon" olayı mevcut. Ben ise, hiç bir zümreye ait olmaya çalışmayanları bir kategoriye zaten sokmam! Ama ben, zaten kendini "belli bir zümre" içinde görmek isteyen, ve onun "sözümona" gereklerini yerine getirmeye çalışan insanları kategorize ediyorum. Eğer sen hala daha bunu kabul etmiyorsan, biraz eski ve yakın tarihimizi ve de günlük olay ve haberleri incelemeni öneririm. Yoksa "insanları kategorize etmemek lazım" edebiyatı kulağa hoş gelmekle beraber, o kadar da içi dolu bir edebiyat değildir. Hele ki birey olmaktan uzak nice insana sahip Türkiye gibi bir ülkede.

    Kategorize ediyorum dediğini duymamışım..Boşa uğraşmamışımdır inşallah...

    Bu arada insanların rahatsızlık duymasına hak veririm. Ama işin kilit noktası şu; sen hala daha şikayet üzerine "haklı" sebeplerle yetkili bir kurumca "sansür"den yanasın. Ben de hala daha diyorum ki bunun sonu yok, ayrıca bunun "haklılığı"da şüpheli. Yani senin "nip/tuck'ın sansürlenmesi herşey değil ama birşey" demen çok ama çok havada kalıyor. O zaman ben kendimce onlarca "birşey"i sansürleyim, sen onlarca birşeyi sansürlet, onlar da aynısını yapsın. Var mı bunun sonu? Ayrıca bu dizinin sözümona tetiklediği "sapkınlıkları" aslen ve gerçekten tetikleyen olguları gözardı etmek değil mi bu yapılan? Bugün bu ülkede arkadaşların da bahsettiği gibi bebek bezi reklamındaki bebek poposundan rahatsız olanlar var. Ya da ineğin memelerinden. Kaldı ki eğer nip/tuck'daki "ameliyat sahneleri" rahatsız edici ise, çok daha fecileri discovery channelda ER trauma room adından bir programda da var. Bunu kaldıralım madem. Hoş, o da gerçek olayları gösteriyor. Ama sakıncalı madem, kaldıralım. Eşcinsellikle ilgili; kaldıralım Kuşum aydın ve fatih ürek programlarını.Huysuz virjini de keselim; çocuklar etkilenebilir. Ve de tabii Bülent Ersoy çıkmasın artık yayınlara. Arkadaşım, sen ne kadar gözünü gerçeklere kapasanda "tutucu" bir ülkede yaşıyorsun. Bana "namuslu, terbiyeli, vs" bir sıfatı "tutucu" diye lanse ettiğimi de lütfen bana hiçkimse söylemesin. Ülkede her alanda tutuculuk hakim. Ve senin şikayet edip sansürlenmesine neden olduğun her programa "bir tutuculuğun" sebep oluyor. Yani ben de seni "daha sağduyulu ve mantıklı" olmaya davet ediyorum. Ve de daha dolu konuşmaya. Sen nasıl kendini böyle bir şeye inandırdın anlamak mümkün değil. Bir de hala daha benle dalga geçiyorsun, bu daha da anlaşılamaz. Senin o psikoloji kitabından yazdığın paragraftan nasıl "nip/tuck'ı kaldırmak herşey değildir ama birşeydir" argümanını çıkarıyorsun. Nip/tuck'ı nasıl bir dış faktör-çevre kategorisinde değerlendiriyorsun? Ve öyle olsa bile, daha demin verdiğim örneklere döneyim: bunun sınırları nedir? O zaman herkes kendine bir dış faktör belirlesin ve onun sansürlenmesine neden olsun. Ayrıca böyle birşeyin "objektifce" yapılacağını zannedecek kadar saf mıyız? Ve de bu yayınların kaldırılmasının, yaşanmasından korkulan şeyin gerçekleşmemesinde ki rolü ne kadardır? Bu kadar düz mantık, yüzeysellik ve saflık olamaz ki. Binlerce manyak dizi demişsin. O zaman sen nediyorsun biliyor musun: bugün tv'de yayınlanan dizi ve filmlerin %90'ı kalksın (atıyorum tabii ama heralde böyle bir yüzde mümkündür). Çünkü ben sana bunların hepsinin bir manyaklığı ve sözümona sakıncasını anlatabilirim. Ama olay ne biliyor musun? TV manyaklığın bir sebebi değil; ancak sonucu olabilir. Durum böyleyken onu "sebep" olarak göstermeye kalkmak zaten zavallılığın ve çaresizliğin önde gideni. Asıl bu konuda ben seni daha dürüst ve mantıklı olmaya birkez daha davet ediyorum. Ayrıca "nip/tuck"ı manyak olarak nitelemenle ilgili de başlı başına bir tartışma yapılır. Bu dizi en azından hepimizin içinde ve hayatta olan karanlık ve korkulan veya bastırılmaya çalışılan yanları cesurca işleyen ve onu seyredenlerin de bu konuda kafa yormasını sağlayabilen nadir "kaliteli" dizilerden. Ama özgürlüğe açık olan ve "tabuların" esiri olmamış insanlara tabii. Yoksa "manyak, rezalet, ahlaksız ve aykırı" olarak nitelendirilmesini ben zaten anlaşanlıyorum.

    görmezden gelmek bu kadar kolay mı?

    Ve bir kez daha iddia ediyorum, ki bence bu "crystal clear", sansürlerin belli problemlerin ortaya çıkmasını engellediği savı tamamen bir palavra. Bunu söyleyen hakikaten kendini kandırıyor. Ve evet, bir kişi kendini kandırmak istiyorsa; ya da en iyi ihtimalle "rahatsız" oluyorsa, seyretmeyecek arkadaşım; kendi kontrolünde olduğu kişilere de izlettirmeyecek. Bunu ötesi ise koca bir yanılsama ve yalan. Onun veya bir başkasının o programı sırf kendisi rahatsız oldu diye bir başkasının o programı seyredememesine neden olması bir "zalimlik". Yani bu konuda senin bana"hala daha anlamak istemiyorsun, off off" tarzı şeyler söylemen ise komik. E, sen de beni anlamıyorsun madem. Yani bu konuda anlaşamadığımız aşikar; anlaşsak tartışmayız ki zaten.

    Muhakkak

    Trübünlere oynama dememden de ne kastettiğimi bir önceki mesajımda açıklamıştım ama anlatamamışım heralde. Ben seni bunu "kasten" yaptığını söylemiyorum. Sadece toplumca kabul görmüş ve içi dolu gibi gözüken tabulaşmış bazı tümceleri kullanarak "haklı" gibi görünüyorsun dedim. Ama bunlar yüzeysel, işin kolayına kaçan bakış açıları. Marjinal ve muhalifsen en azından lafının arkasında dur demişsin; inan anlamaya çalışdım anlayamadım. Neymiş benim arkasında durmadığım lafım?

    Salla boşver,anlasaydın şimdiye anlardın...sıkıldım sana bir şey anlatmaktan dahası anlayamayacağını gördüm...

    Ben Nip/Tuck'ın tekrar yayınlanmasıyla bu konuda rahatlayacak değilim. Ben ancak "özgür ve saçma-sapan tabulardan" kurtulmuş bireylerin bu toplumda egemen olduğu gün rahatlayacağım. Onun da olacağından şüpheliyim. Benim kastettiğim özgür düşünce ise "art-niyet" barındırmayan özgür düşünceler. Bugün özgür düşünce altında ne tür yobazlıkların döndüğü yine kanımca aşikar.

    Özgürlük=Nİp/Tuck

    Son olarak, ben senin tüm yazılarını okumayı, herşeye rağmen, layık gördüm. Sen ise öyle ya da böyle kendince birkaç gerekçeyle "gerisini okuma gereği duymuyorum" demeyi tercih ettin. Sen bilirsin. Ben tüm sözde "küstahlığım ve peşin hükümlülüğüme" rağmen böyle birşeyi yapma yolunu seçmemiştim. Neyse, herşeye rağmen, seninle tartışmak hoştu.

    aynen,ama bazı şeylerin Tabu olduğunu görüpte uğraşmak,dışarıda ki karı izlemek daha cazip geliyor artık,cünkü kanımca sende fakir edebiyatı yapıyorsun artık,yani saplanıp kaldın,ne söylediğimi düşündün ne dikkate aldın...Ee uğraşmak saçma oluyor haliyle belli bir zaman sonra...Boşa kürek sallamak dediklerini yaptığımı farkettim...seninle tartışmak da öyle...ancak belli bir zaman sonra benzer şikayetleri dinlemek "kabak tadı" verdi bana...

    Sonuç olarak Sexai arkadaş, şikayet üzerine yetkili bir kurumca belli programların uyarılabileceği, "kırpılmadığı" veya yayın saati değişmezse de sansürlenebileceğine inanıyor, sanırım.

    sansürden kastın ne diye bin kere sordum..1001 oluyor...beni ve toplumsal değerlere aykırı ise bin kere aynı düşüncedeyim.uyarılmalıdırlar....

    Ben ise, programların sansürlenirken ki sansürlenme gerekçelerinin uydurmaca ve kasıtlı olduğunu düşünüyorum. Ve buna karşıyım.

    işte sana göre uydurma oluyorlar bana göre ise gerçek..Kasıtlı görmek istiyorsun sen...Seinfeld'de Scrubs'ta aramadığın şekilde...

    kendine dikkat et...selamlar..
  • bu kadar uzun yazıları nasıl yazdınız yahu:)
    süper dizi izlemeye devam
    :)
  • rtük zaten çocukları sömürmekten başka bir işi olmayan rezil bir kurumdur
  • Dizide açık sahneler çok. Geç yayınlanması gerekir
  • söz konusu dizide ANNESİYLE SEVİŞEN Bİ GENÇ VARDI. HANİ ŞU YAŞAM KOÇU Bİ HATUN VARDI X MEN DE OYNAYAN. İŞTE O. tabi hatun artık OĞLUNUN ARKADAŞIYLA İLİŞKİYE BAŞLADIĞI İÇİN OĞLUYLA İLİŞKİYİ KESMİŞTİ.
    eğer izlemek isteyen varsa tabiki izleyebilir. ama tutup da Türk aile yapısına aykırı değil demesin. sözde özgürlük adına düpediz sapkınlıkları bile savunur oldunuz.
  • abicim işin cinsellik yanına saplanıp kalıyorsunuz açıkçası bunu izleyen bir insanın bilmemkimiyle sevişmek isteyeceğini hiç sanmıyarum ayrıca nip/tuck ı adam gibi izleyen dizinin amacı'nın bu ilişkileri özendirmek değil eleştirmek amerikan toplumunun üzerine kurulduğu ahlaki değerlerin zayıflığını göstermek olduğunu anlar.

    ayrıca 18+ olan dizi gecenin bir yarısı neden sansürlenir anlamadım bir bölümde gerçekten sinir oldum resmen kare kare gidiyordu dizi yani benim söyleyebileceğim diziyi sadece doğrudüzgün izlemenin kimsenin yıllardan beri çok güçlü bir şekilde oturmuş olan toplumsal aile yapısına zarar vermez sadece ne izlediğinizin farkında olun yeter...

    HER TÜRLÜ SANSÜRE HAYIR!!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi blake -- 15 Mayıs 2007; 19:36:31 >
  • ..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vormound -- 15 Mayıs 2007; 21:05:13 >
  • dizi zaten saat 23'de yayınlanıyor ki daha ne kadar geç yayınlansın 4'te mi...
  • sevgili vormound yahu hangi "bazı ihtiyaçlardan" bahsediyorsun açıkça yazabilirmisin acaba? veya hangi asi genç taklidi HER TÜRLÜ SANSÜRE HAYIR yazdığım için ne dediğini bilmeyen asi genç taklidi bir adam mı oluyorum inan bana aklımdan geçtiğinin farkında olmadığım düşünceleri dile getirmişsin gerçekten çok teşekkür ederim amaçları belli diyorsun acaba adam gibi izledin mi diziyi izlemiş olsan bile bir kere bile bu dizinin herhangi bir yerinde görünen kadın vücutlarından başka birşey gördün mü merak ediyorum çünkü eğer diziyi izleseydin daha önce yazdığım gibi dizinin amacının(sandığının tersine)çıplak vücut göstermek değil amerikan toplumundaki ahlaki çöküntüyü birinci gözden göstermektir bu kadar basit ve evet türk aile yapısına bir etkisi de olmaz çünkü bu temelsiz bir gökdelen değildir yüzyıllara dayanan sağlam bir yapısı vardır ve bu yapı öyle kolay kolay bozulmaz böyle bir anda hemde televizyon dizilerinin ve filmlerinin kuvvetli bir yapıyı bırak yıkmayı sarsması bile mümkün değildir bence sen burada türk aile yapısının kuvvetini de küçümsüyorsun o diğer söylediğin annenle babanla izle bakalım kızarmıyorsun cümlesi ise çok saçma bir söz bence niye izleyeyim ki?Ama bilgin olsun diye de söyleyeyim ailemden bu diziyi izleyenler var ve hepsinin pek bir hoşuna gidiyor ve hiçbiri senin gibi basit bir iki sahneye takılmıyor yorumların da hiçbirinin haddini aştuığını sanmıyorum işte senin asi taklidi kardeşin bunları düşünüyor

    Not:inan bana böyle kişisel mesajları sevmem ama maalesef beni yazmak zorunda bıraktın
  • ....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vormound -- 15 Mayıs 2007; 21:05:39 >
  • vakti zamanında ne atışmışız be

    inanın şimdi okumaya vaktim yok...

    neler yazdığımı merak ediyorum =)))

    arkadaşla hoş bi muhabbet gelişmişti....
  • vornound,abi cidden özür dilerim anlasaydım bu kadar kişisel ifadeler kullanmazdım işte üzerine vazife çıkarmak böyle birşey!bu konuda biraz dolu olduğumdan bir anda gaza gelip benim yazdıklarımla ilgili yazdın sandım(hoş yazdıklarımın kapı gibi arkasındayım hala tabii!)
  • quote:

    Orjinalden alıntı: blake

    vornound,abi cidden özür dilerim anlasaydım bu kadar kişisel ifadeler kullanmazdım işte üzerine vazife çıkarmak böyle birşey!bu konuda biraz dolu olduğumdan bir anda gaza gelip benim yazdıklarımla ilgili yazdın sandım(hoş yazdıklarımın kapı gibi arkasındayım hala tabii!)


    önemli değil kardeş zaten hortlatmışlar topic dedim yeniden mi başladı niptuck kavgaları
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.