Ve zaman döne döne Gelmişti başlangıç noktasına İlk yaratılış düğümüne Mahlukatın var olduğu Yüzüsuyu hürmetine Evrenin efendisinin Kavuşmak vakti gelmişti sevgilisine. Hayatın menbaı Merhametin son durağı Madeni, muhabbet ocağının Ateşler içindeydi Yatağında. İltica etmişti sanki kainat Kutsal tenine Hayata şafak olan alnında Ter taneleri Her biri insanlık çilesinden Bir haberdi sanki Bir an oldu Aralandı gözleri Sonsuzu kuşatan bakışları Süzdü ciğerparesi Fatımayı Süzdü tek tek çevresindeki Can dostlarını Kıpırdadı dudakları dedi: --- Ebubekir kıldırsın namazı Sonra daldı daldı uyandı son defa aralandı Bakışları Yöneldi bir noktaya Karar kıldı bir noktada Ve dedi: --- Merhaba Ey Refik-i Ala ! Olacak oldu Akıllar kamaştı Kalbler tutştu Feryat ve figan gökleri tuttu Çekti kılıcını Faruk olan Sıçradı orta yere : --- Kim derse " O ÖLDÜ" , öldürürüm! Ayrılık ateşinden Ateşin şiddetinden Sanki bendler çözülmüş Felekler çökmüştü Şuur tutuşmuş Akıl iflas etmişti. Sonra Sıddık olan Yetişti geldi Baktı baktı yatağında hareketsiz yatan sevgiliye Mağarada arkadaşına hicrette yoldaşına Sonra baktı çevresine Mahşerden önce mahşer hali yaşayan Ashabına Aline Ebubekir dedi : --- Ey nas , susun ! --- Kim ki Rasulullaha tapmaktadır --- Bilsin ki Rasul ölmüştür. --- Kim ki Allah'a tapmaktadır --- Bilsin ki Allah ölmez --- Hayy ve Layemut'tur. ( Hayat sahibi ve Ölmez ) --- Ey nas, Susun! --- " İnna lillahi ve inna ileyhi raciun." Sonra eğildi sevgilisinin yüzüne Sürdü bulutlanmış gözlerini O güzellikler ülkesine Baktı baktı ve dedi : --- Hayatında güzeldin --- Ölümünde güzelsin --- Öldün --- Bir daha ölmeyeceksin!