Şimdi Ara

Ölümden daha beter...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
19
Cevap
0
Favori
1.701
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Sevdiğim insanların geçmişte yaptıkları hataları seneler geçse de unutamıyorum,kabullenemiyorum.
    İstemeden kin besliyorum içimde,sonra da böyle sabaha kadar oturmak istiyor canım.

    Canım çok sıkkın konudışı...



  • Emin ol ölüm daha beter dostum.

    Yokluğu düşünsene bir!

    Sadece düşüncesi bile beni mahvediyor...
  • Yok mu benim gibi istemediği halde kin besleyipte kendini suçlayan?
    Benim gibi umursamaz bir adamın düştüğü hallere bak.

    quote:

    Emin ol ölüm daha beter dostum.

    Yokluğu düşünsene bir!

    Sadece düşüncesi bile beni mahvediyor...

    Yokluk bana hep müthiş gelmiştir.

    Yok olmak! Hayatta ki herşeyi bir kenara atıp kendini boşluğa bırakmak!
    Bunun neresi kötüdür ki? Kendini soyutlamak...
    Bunun için 24 saatlik günün 15 saatine yakınını uyuyarak geçiriyorum...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ZincirlemeKüfürTamlaması -- 24 Ocak 2010; 1:46:54 >
  • Yokluğu barındırdığı olaylardan soyutlanmış bir şekilde sevmek güzeldir ama olabilecek olan olayları düşündükçe kötü oluyorum.

    Bu arada senin sorununa gelince;

    "Geçmiş dertler için yakınmak, yeni dertler edinmektir." Shakespeare

    Geçmişteki dertleri ne için önemsiyorsun? Sana ettiği etkileri görmüyor musun? Hep kötülük, hep negatif düşünce; kısacası pislikten ibaret. Eğer geçmişi esas alacaksan, geleceğe bakamazsın. Önemli olan da gelecektir, geçmişe tokat vurmalısın ki geleceğine etki edecek yüzü bulamasın. Bu düşünceyi bir kez benimsedin mi geçmişi unutuyorsun. 10 saniye önce yaptığın bir yanlışı bile "beni etkilemene izin vermeyeceğim" deyip görmezden gelebiliyorsun. Bu konuda geniş düşünmelisin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Historia Calamitatum

    Yokluğu barındırdığı olaylardan soyutlanmış bir şekilde sevmek güzeldir ama olabilecek olan olayları düşündükçe kötü oluyorum.

    Bu arada senin sorununa gelince;

    "Geçmiş dertler için yakınmak, yeni dertler edinmektir." Shakespeare

    Geçmişteki dertleri ne için önemsiyorsun? Sana ettiği etkileri görmüyor musun? Hep kötülük, hep negatif düşünce; kısacası pislikten ibaret. Eğer geçmişi esas alacaksan, geleceğe bakamazsın. Önemli olan da gelecektir, geçmişe tokat vurmalısın ki geleceğine etki edecek yüzü bulamasın. Bu düşünceyi bir kez benimsedin mi geçmişi unutuyorsun. 10 saniye önce yaptığın bir yanlışı bile "beni etkilemene izin vermeyeceğim" deyip görmezden gelebiliyorsun. Bu konuda geniş düşünmelisin.

    Yazdıklarının her satrında akıl var mantık var.Haklısın fakat bazen duygular aklın önüne geçiyor ya,peeeh nefret ediyorsun kendinden.Hele kendine geçmişi düşünüp birilerini suçladığın zaman ki acınası halin geliyor,o daha bi acı.Bir insanın kendini acınası halde düşünmesi daha da berbat!

    Yokluğu bazen bu sebepten seviyorum,düşünecek bir geçmişin,hayaller kuracağın bi geleceğin olmuyor.O anda ne hissediyorsan o.Haa his mi yok? Olmasın.His yoksa acı da yok.




  • Tek sebebi de o zaten, duygular!

    Biliyorsun ki tüm her şey, verdiğimiz kararlar, planlarımız, isteklerimizi çözümlememiz mantıkla ve düşünceyle oluyor. Duygular aksatılmalı mıdır? Hayır. Duygular aksatılırsa, insan sadece düşünerek akıl sağlığını bozma yolunda miller kat eder. Devam ederse yol da kendini katlayıp kısalır ve kişi aklını kaçırır. Kaçırmasa da sağlıklı bir yaşamdan çok uzağa gider. Günlük olarak duygulara da yer vermeliyiz. Duygularımı bastırırsak, düşüncelerimize olumsuz etki ederler. Duygularımızı aşırı dahi olsa yaşamalıyız. Çok üzüntülüyken kendimizi ağlamamak için tutmanın hiçbir anlamı yoktur. Aksine, insan ağlayarak kendini rahatlatır ve duyguların şiddetini azaltır. Kendimizi hiçbir konuda kısıtlamamalıyız. Hatta geceleri sırf duygulara ayırmalıyız, duygu sellerinde bir çöp olmak bile insanı rahatlatır ve gerçeklerin acılığından uzaklaştırır. Alkoliklerin ve madde bağımlılarının bu tür hareketlerde bulunmaları duyguları şiddetli bir şekilde yaşamak istemeleridir. Duygularını yaşayamama sorunun varsa alkole başlaman yararlı olabilir. Fakat bilmelisin ki sadece duygularını yaşamayı öğrenene kadar devam etmen senin için yararlı olur. Sonrası ancak bir bağımlılığa yol açar. Bu ince çizgiyi görüp ardında durabildikten sonra alkol almada sorun yok diye düşünüyorum.

    Her insanın acınacak halde olduğu olmuştur. Bunu kimse inkar edemez. Fakat genel olarak çoğu insan bunu aşıp kendini düzeltmiştir. Yani bunları aşmamız gerekiyor, en azından düzgün bir yaşam için. Peki aşmak için ne yapacağız? Bu düşüncelerin bize yaptığı etkileri düşüneceğiz. Olumsuzluk mesela. Neye yarıyor? Kedere, umutsuzluğa, verimsizliğe. Bunlar ortadan kaldırılması gereken kavramlar! Nasıl mı ortadan kaldıracağız? O da basit. Kendimize savaş acağız. Eğer kendimizi güçlü ve benliği olan bir birey olarak niteliyorsak, bunları aşmamız gerektiğini kavrayacağız ve bu yolda savaşacağız. Bu pisliği yok etmek için her aklımıza geldiğinde "kaybol!" diyebileceğiz. Bunu yapmak için bolca zamanımızı kısıtlayacağız. Sürekli bir şeylerle ilgili olmaya çalışacağız. İlgili olduğumuz ne varsa, hepsinle uğraşacağız. Resim, müzik, film, siyaset, tarih, din, hobi ne olursa! Zamanla buna yani bunları düşünmemeye alışacağız. Yine bize "seni mahvetmeye geldim" dediğinde ise aklımıza sevdiğimiz bir işi getirerek "kapı orada" diyebileceğiz. Tüm iş bir şeylerle ilgili olmakta ve bunların faydasızlığını kendimize iyice kavratıp bunların tam tersini düşünmekte. İnan ki öyle.

    Sana yakın geçmişteki 3 anımı anlatmak isterim.

    Hava 3 derece ve ben tek başıma dışarıda geziyorum. Çarşıda dolanırken kendi kendime mırıldanıyorum. Yanımdan geçen insan grubu mırıldanmamı duyup bana deli diyecek diye refleksle birden mırıldanmayı kestim. Fakat sonra şöyle düşündüm, "ulan banane milletten!". Daha sonra yanımdan geçecek olan insanları aldırmadan kendi kendime duyulacak bir seste konuşarak yürüdüm. Bakanları umursamadım bile.

    D&R'da 2 arkadaşımla gezerken, erotik ve 18+ filmlerin olduğu alanın hemen yanında eşler film bakıyordu. Erotik filmlerin hemen üzerinde de belgeseller mevcuttu. Birden oraya gitmek istedim fakat yanlış anlaşılabileceğim korkusuyla geri teptim. Sonrası "tabular benim düşmanımdır" diyerek oraya gittim ve özellikle 18+ filmleri inceledim. Yanımdaki kadın ve erkek bana baktılar, ben de onlara baktım ve kafalarını çevirdiler. Daha sonra 4-5 metre uzaklıktaki arkadaşıma "aga bu filmler kötü ben sana daha kalite porno bulurum" diye seslendim. Duyanlar da umrumda değildi.

    2-3 gün önce kar yağışı varken arkadaşımla çarşıdaydık. Bir an eksilere inen derecelerde kısa kol gezen bir salağın hikayesini hatırladım ve arkadaşıma "montu çıkarayım mı?" diye sordum. Gülerek "olm deli misin, rezil oluruz" dedi. Oysa ben kararımı çoktan vermiştim. Kar yağarken montumu çıkardım ve kısa kolla çarşı ortasında yürümeye başladım. Bana bakanlar umrumda mıydı? Hayır!


    Ön izleye bastığımda "ulan bunları ben mi yazdım" dedim. Bayağı yazmışız yahu.

    İlham alman dileğiyle değerli dostum.




  • Kin besleyemiyorum ya. Böyle bir şey olamaz. İnsanlara küsüp kin besleyip hayatı onlara dar edemiyorum. Bende bundan şikayet ediyorum işte keşke bana yamuk yapan insanlara karşı birazcık nefret besleyebilseydim ama nötrm hep.
  • Vaay gerçekten müthiş bir yazı olmuş hocam...

    Kesinlikle haklısın genel kavramlar da bende öyleyim zaten.Ahh şu tabular yok mu! Aslında hepsini ezip geçebiliyorum rahatça.En sevmediğim şey de "Millet ne der" sorusudur.Amaan ne derlerse desinler? Anı yaşıyorum ve o andan keyif duyuyorsam kimse umrumda olmuyor.

    İlk paragrafa gelince;ben aslında kendimi çok duygusuz birisi olarak görüyorum.Duygusuz,soğuk kanlı kimine göre de umursamaz.Ama benim de çok hoşuma gidiyor bazı geceler sabaha kadar oturup slow şarkılar dinleyip geçmişi düşünmek.Hatta ve hatta acı çekmek bile hoşuma gidiyor bazen.Acı derken fiziki değil tabii.Duygusal yönden.Ruhumu tazeliyorum bu şekilde.Fakat sorun şurada dışarıya fazla duygusal gözükmek istemiyorum.Sanki duygusal gözükürsem benliğimden birşey kaybedecekmişim gibi.Kişiliğimden ödün verecekmişim gibi.Egomla alakalı sanırım.

    Üçüncü paragrafta ise hayatta yine dediğim gibi kendimle ilgili sorunlara pek takılmıyorum.Asıl sorun şu ki;sevdiğim,sahiplendiğim insanların geçmişte yaptığı hataları kabullenememem.Kin besliyorum içimde ama istemeden.O hatayı yapan insan benden binlerce kez özür dilese,pişmanım dese de yine tatmin olmuyorum.Dünya'nın tatmin edilmesi en zor insanıyım.Oldu ki affettim diyelim yaptığı hatalar yine aklıma geliyor.İçimden yüzüne karşı "Sen masum değilsin! O hatayı yapmamalıydın!" demek geliyor.Ve bu yüzden çok insan kaybediyorum...

    Değerli vaktini benim için ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum




  • dostum içinden devamlı öncekini ve sonrakini düşünme sadece anı yaşa diye tekrarla belirli bir zaman sonra sadece anlık güzellikleri görmeye başlıyorsun yaşadığın kötü olay ne varsa hepsini siliyor beynin ayrıca gelecek kaygısından da kurtuluyorsun belirli bir zaman sonra havada uçan sineği gördüğünde bile muhteşem zevk alıyorsun o anı yaşamaktan ;)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Historia Calamitatum
    Emin ol ölüm daha beter dostum.

    Yokluğu düşünsene bir!

    Sadece düşüncesi bile beni mahvediyor...

    tam aynıyız
  • Dışarı duygusal gözükmek istememenin sebebi kendi ilkelerinden taviz vereceğin endişesi mi? Duygusal bir görünüme sahip olman senin odun olduğunu düşünenlere bir darbe olacaktır. Duygularını her yerde göstermemen normal fakat bunları saklaman da yanlış. Duygularını yalnızken veya sanal ortamdayken rahatça ortaya koyabilirsin. Hiçbir şey seni engelleyemez. Seni yöneten sensin, başkasının düşüncelerinin senin iktidarında yere sahip olmasına izin verme! Etrafta binlerce emo varken, senin biraz duygusallık göstermen kötü mü karşılanacak? Kötü karşılanacağını düşünüyorsan denemelisin. Çünkü deney olmadan hiçbir şey hakkında bilgiye sahip olunmaz. Dene ve gör. Kötü karşılayacak olana da yol ver. Çünkü seni sen olarak kabul etmeyen birini sen, sen olarak hiç kabul etmemelisin! Ayrıca umursamazlık güzeldir. Böyle devam etmen en yararlısı olacaktır.

    Önem verdiğin insanların sana, senin onlara verdiğin değer kadar değer vermemesi seni olumlu etkiliyor mu? Hayır! Bunlara karşı nefret besleyebilir ve bu nefretini gerektiği yerde ortaya çıkarabilirsin. Herkes hak ettiğini bulur. Onların da bulması hiçbir şekilde anormal değil. Önemli olan ardından özür dilenen olayı incelemektir. Biri gelip seni sadece bir an için sattıysa affı için de bayağı uğraş vermesi gerekir. Fakat olabildiğince affeden biri olmalısın diye düşünüyorum. Çünkü, affetmek her şeyi daha da iyileştiriyor. Kin beslemek ise 2 tarafı da kötü etkiliyor. Elbette olaylara göre kararın değişebilir fakat genel olarak böyle vakalar karşısında "affetmememi gerektirecek ne yaptı?" sorusunu sormalısın. Bazen sessiz kalarak da cevap verebilirsin, bu bayağı etkili bir cevaptır.

    Bak mesela, bu resimdekiler duygularını milyonlara açmışlar.

     Ölümden daha beter...


    amone,


    Yokluktan önce olaylar söz konusu değildi fakat yok oluştan sonra birçok olay söz konusudur. Belki de hiçbir şey yoktur. Bilinmez, fakat ortada ihtimaller varsa bunların değerlendirilmesi gerekir.

    60kc3,


    Eski bir alkolik olarak çakmağımı yeniden pantolonumun arka cebinde bulundurmayı düşünüyorum. Çünkü sadece bu düşünceden dolayı çok kötü bir şekilde içkiye başlayasım geliyor!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Historia Calamitatum -- 24 Ocak 2010; 3:41:45 >




  • Çok teşekkür ederim dostum...
    Vallahi seninle konuştukça rahatlıyorum ne diyeyim,sanırım bu gece kendi içimde bir devrim yapacağım...
    Sayende Forumda böyle sohbet edilecek mantıklı insanların olması beni mutlu ediyor.
    Tekrar tekrar teşekkür ederim...
  • Ne demek!

    Devrim için durma! Yenilikler her zaman iyidir.

    Biraz yardımcı olabildiysem büyük mutluluk duyarım.
  • bir meşgale bulacaksın dışarda dolaşacaksın yeni arkadaşlıklar hayata yeni bir sayfa.hangi aşklar unutulmadı ki bu dünyada? ne deli gibi seviyorum ölümüne seviyorum diyip(ki gerçekten seven) unutanlar gördüm.yada bu dediklerimi yapmazsın ve bu şarkıya talim edersin.dinle bence.gece yarısı iyi gelir :)


  • Ölüm = Yokluk ?

    gece gece içtiniz mi?
  • Yokluktan varlığı ben de mantıksız buluyorum. Her şey bir faktörün tetiklemesi sonucu oluşur. Bu işin ucunda tanrı olduğu görüşündeyim. İşte, irdelememiz gereken kavramın kendisi de budur; tanrı!

    Beni yoktan var eden tanrı ne için böyle bir harekette bulunmuş, ben onu anlayamıyorum. Beni azgın dalgalarla dolu bir okyanusa bırakmayı neden istedi? Oysa ki ben hiçbir zaman gemiden atılmak istemedim! İnançlı biri olmama rağmen kutsal kitaplardaki konuları anlamakta zorluk çekiyorum, bugünlerde her şey tersine gidiyor. Günümün üçte birini bu konuları araştırarak geçiriyorum, çok zorlu bir dönem. Fakat kolaylaştırma çabalarımın yakında cevap vereceğine büyük bir umutla bakıyorum. Umut olmadan insan bir hiçtir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Historia Calamitatum

    Yokluktan varlığı ben de mantıksız buluyorum. Her şey bir faktörün tetiklemesi sonucu oluşur. Bu işin ucunda tanrı olduğu görüşündeyim. İşte, irdelememiz gereken kavramın kendisi de budur; tanrı!

    Beni yoktan var eden tanrı ne için böyle bir harekette bulunmuş, ben onu anlayamıyorum. Beni azgın dalgalarla dolu bir okyanusa bırakmayı neden istedi? Oysa ki ben hiçbir zaman gemiden atılmak istemedim! İnançlı biri olmama rağmen kutsal kitaplardaki konuları anlamakta zorluk çekiyorum, bugünlerde her şey tersine gidiyor. Günümün üçte birini bu konuları araştırarak geçiriyorum, çok zorlu bir dönem. Fakat kolaylaştırma çabalarımın yakında cevap vereceğine büyük bir umutla bakıyorum. Umut olmadan insan bir hiçtir.

    onun nedenini bende merak ediyorum.Allah sonsuz güç sahibi ancak bizi sınamasının ne gereği var? Yani bizi yaratsa ne farkeder yaratmasa ne farkeder?Allah'a inancımız sonsuz ancak çoook soru işaretlerim var çooookk.

    konuda tamamen dagıldı bu arada




  • Çok seviyorum be Dh..
  • Daha kıçını tam silemeyen insan elbette tanrının işini anlayamaz.

    Sonumu düşündükçe karanlık düşüncelere engel olmakta zorlanıyorum. Kaçınılmaz son ölüme sürekli bir geri sayımdayız. Bu bile kötü.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.